normal sözlük yazarlarının gördüğü en saçma rüya

rüyamda uyandım, yanımda iki arkadaşım ve ben aşırı mutluydum. ama öyle bir mutluluk ki bu, tarifim yok. "şimdi" dedim arkadaşlarıma. kollarından tuttum sıkıca. "yani öldük ve her şey bitti öyle değil mi? bu şu an rüya değil değil mi? gerçekten her şey bitti artık." mutluluktan ağzım kapanmıyordu. normalde hiç bir zaman bu kadar sevinçli olduğum bir an hatırlamıyordum. kalbim çılgın gibi atıyordu, mutluluktan tepiniyordum ve uyandığımda hala çılgınlar gibi mutluydum. o gün mükemmel bir biçimde pozitiftim. hala mutluluk devam ediyordu, içim içime sığmıyordu ve bir kaç günde bu durum devam etmişti. muazzam bir rüyaydı. muazzam bir hissiyat vermişti. asla unutamam.

uçağa binmek için havaalanına gidiyordum rüyamda sonra bir anda havalanı simsiyah bir sisle doldu sonra insanlar oradan oraya koşmaya başladı bende niye bu insanlar koşuyor diye bakarken bir anda uçağın içinde buldum kendimi sonra uçakta sisle kaplandı pilot uçaktan atladı falan ne anlamı var ne anlam çıkaracak bir yönü nasıl bir rüya bu anlamdım gitti..

rüyamda azerbaycanın karabağı alması şerefine gazi konser salonunda bir etkinlik düzenleniyor. atanamayan bizler de sahneye bekçilik yaparak 4 bin₺ kazanıyoruz. neyse ilk olarak yıldız tilbeyle azerin çıkıp çırpınırdın karadeniz şarkısını söylüyorlar. sonra kemal kılıçdaroğlu geliyor. fıkra anlatmaya başlıyor ama adamın fıkrasını kimse dinlemiyor. süleyman soylu falan da sabote etmeye çalışıyor. biz de diyoruz ki allah allah demek ki bu adam gerçek hayatta da pasif bir kişilikmiş. sahnede de kenarlara dizilmiş dev tabaklar var. ben bir şeyler almaya çalışırken tabakların dengesini bozuyorum. bacağımı bi çeksem bütün tabaklar şangır şungur kırılacak oradaki herkes bana bakacak rezil olacam. yanımda da erman toroğlu var. benim de aklıma bi taktik geliyor bir futbol terimi söyleyerek geriye çekmeye çalışıyorum ama yapamıyorum. sonra erman toroğlu başka bi terim söylerek beni durumdan kurtarıyor. sonra da bana “hala futbolla ilgili öğrenecek bir şeylerin var” diyor. ben de “ben zaten hiç anlamam ki” diyorum. o da bana "sevdim seni ankaragüçlü. otur da gösteriyi seyret. atandın sen" diyor. sonra uyandım.

matrix senaryosu gibi.

yolda yürüyorum bir akşam. hava boşluğu mudur kara delik midir bir şey görüyorum nokta kadar. her taraftan böyle spiral gibi çekiyor havayı. merak edip gidiyorum yanına. dokunmaya çalışıyorum ama bir şey olmuyor.

her zamanki gibi normal bir gece. mışıl mışıl uyudum sonra klasik bir alarm sesi ve kalkış. duşa giriş üst baş giyinme mutfağa gidip sigarayı yakarken çakmak taşının sesiyle bir uyanış ve yine alarmı kapatıyorum. lan bunlar rüya mıydı aşırı gerçekti dedim ve kalktım.. duşa gir üstünü giyin mutfağa git sigara yak çakmak taşının sürtünmesiyle tekrar gözünü açma ve alarmı kapatırken korkudan bir anda ayağa dikilme. bu nasıl olabilir sorgusu. duşa giriş üstünü giyinme mutfağa gidiş sigarayı yakmadan önce 2 dakika bekleme ve korku dolu gözlerle çakmağı çakma ve hiçbir şey olmaması. şükürler olsun ki gerçek hayattayım hala. *

saçma mı bilemedim. bence saçma değil.

rüyamda istanbul’daydım. ilk etapta istiklal, galata, eminönü vs. gibi yerlerde dolaşıyorum. büyük bir binaya giriyorum. kütüphane gibi bir yer.aynı zamanda sıcak simit çıkıyor. orada bir beyefendiyle tanışıyorum. bana oranın tarihini anlatıyor. o beyfendiyi bi anda orada bırakıyorum ve alıp başımı gidiyorum. sokakta iki üç tur attıktan sonra fatih çarşamba pazarına geliyorum. pazarın içine girince bi tezgahta çok güzel çantalar görüyorum. pırıl pırıl parlıyor. ne kadar diye soruyorum. kırk tele diyor. orijinal diye de ekliyor. ışıl ışıl, nasıl güzel nasıl güzel, size anlatamam. bi tanesini beğeniyorum. o sıra o beğendiğimi başkası alıyor. ben de daha güzelini buluyorum, alıyorum. sırtıma takıyorum. o sıra sabah ezanının sesine uyandım. zihnim uyandı. ben hâlâ uykudaydım.

fatih çarşamba pazarına gidip renkli çanta bulan olursa bana bi portakal turuncusu fırlatsın. *

yazdıktan sonra okuyunca az buçuk saçma olduğunu fark ettim *

rüyamda bı ormandayim.orman o kadar güzel çiçeklerle bezeli ki acaba ağaclar çicek mi doğuruyor diye düşünmeden edemedim.sonra bı kız gördüm.beyaz bı yüzü ve süt akana vücudu vardı.bana baktı ve gülümsede.gittim yanına.sadece güldüm arkama bir dôndüm ve birdaha kıza baktım kız hamile.ne oluyor dedim.sadece gülümsedim.sonra elimi tuttu ve koca bı yılana dönüştü önümde.manasini bilen varmi

rahmetli anneannemle beraber koşa koşa pennywise 'ı öldürmeye gittiğimiz rüyadır.

geçen günlerde futbol takımı satın aldım, şut çekmeyi bilmiyordum. nerden de gördüysem bu rüyayı. birileri bilinçaltıma etki etmiş....

bir rüyamda elon musk'a abdest aldırdım.

az önce derin bir çukura düştüm rüyamda.
nedense iki parçaya ayrıldım. kardeşim de beni düşünce gücü ve lastik toka ile oradan kurtarmaya çalışıyordu. bakalım, vefat oldu mu bilmiyorum henüz.

mezuniyetimdeydim ve falcao kavalyem olmuştu. dans ederken içimden "ama evlisin" şarkısını söylüyordum...

daha yeni uyandım ve gördüğüm rüya cidden saçmaydı. ben bir adamın peşinden koşuyorum çünkü o adam suçluydu. benim arkamdan da rıza babalar vardı. işin en ilginç tarafı rıza babagil benim ailemdi. bir yerden sonra arabadan indim ve arabadan inan adamın peşinden koşarak gitmeye başladım. sonra adam bir yere düştü. telefonla düştüyerin fotoğrefını çektikten sonra ben de peşinden atladım. çok da uzun değildi. bir basamağın üzerine düştüm. sonra da yere indim. etrafına bakındım ve yer altında henüz inşaası bitmemiş bir yaşam yeri olduğunu gördüm. kos kocaman avizeler vardı. toplu alanlar vardı ve bu alanlar oda oda oluşuyorlardı. adam da yanımdaydı ve beraberce gezdik odaları. toplu oturma odaları, yatak odaları, çocuklar için oyun odaları... yanımdaki adam mobilya aşığı idi ve her gördüğü mobilyanın kalitesinden bahsediyordu. sonra rıza babagilin sesi geldi. toplu oturma odasında idik ben de koltuğun arkasına geçtim. fakat görünüyordum ve rıza baba yanıma gelerek hadi deyip beni ayağa kaldırmıştı ve ben üzülmüştüm. ama o yaşam alanı gözlerimin önünde ve dört dörtlüktü. eğer inşaası gerçekten yapılacak olsaydı kesinlikle gider kalırdım. tabii hayalimdeki gibi olması lazım.

"ya rüyamda seni gördüm de, merak ettim nasılsın?"
rüyalarıdır.
bu rüyalar 90larda tamam ama bu dönemde yemez.

hangisi normal ki allaha şükür. neyse ki unutuyorum ya da öteliyorum .

normal rüya mı olur? he rrüyanın saçma sapan bir tarafı oluyor mutlaka. aslında at gibi ama eşek, öküz gibi. bizim evdeyiz ama sanki jpaon evleri gibi. ne biliyim böyle oluyor benim rüyalar en azından bu şekilde.

yemin ediyorum bir tanesi bile mantıklı değil