oku iş bul evlen çocuk yap öl

evlenmek ve üremek dışında bir kötü tarafı yok.

evleneceksem niye okuyayım canım? koca parası yer, rahatıma bakarım. şimdi hazır ekonomik özgürlüğüm varken her gece orada burada günümü gün edeceğim valla kimse kusura bakmasın

bu döngüyü kırmak için yaptığım; no boyfriend no kids yes peace.

bir şey yapmalı . bu düzeni yıkmalı.

her gün sövdüğüm düzen. şimdi derler bekara karı boşaması kolay, senni tuzun kuru. ben demiyorum ki sıfor para ile baba parası geçinelimm. (hoş babanın parası yesin kimse karışamaz) ama okul okumak illaki işe girecek olmak olmamalı. sonra illa evlilik ve çocuk ve onunda bu yolları yürümesi olmamalı. sağlık ve ömür el verirse 65 yaştan sonramı rahat etsin insanlar. şimdi şunu diyende olur insan çalışmak için yaratılmış. tamam da 8-5 düzeni değil bu çalışmak. kendine bakmak, ilini yapmak yaşarken çevrene bir şekilde faydalı oömak, araştırmak vs. ile yaratılış amacını pek ala elimizden geldiğince tananlayabiliriz. bııktım bu düzenden bıktım. o yüzden çok doluyum.

sonuna hayat mı lan bu diye eklenmesi gereken ifade.

evlen çocuk yap kısmına mecbur değilsiniz. bir şey yapmaya da gerek yok kimse kafanıza silah dayamıyor. boş konuşanlara gülüp geçin. saçmadır evet.

iş bulma kısmında takılıp hayatta kaldığım ( sınıfta kalmak gibi ehe) bir şey.

bok gibi hayat. alternatifi de pek mümkün değil gibi ama çoğu kişi için.

günümüzde oku kısmından sonra denklem tıkanıyor.

beşte sıfır ile aranızdayım arkadaşlar. en cazibi sonuncusu düşünün döngüyü yani.
(bkz: yaşamak bu değil)

*okumayabilirsin. yani diploma anlamında okumayabilirsin. gerçi okuma yazma da bilmeyebilirsin. bu iş bulmana engel değil. ama bir alanda kendini geliştirmelisin para kazanmak için.

*lord çocuğu veya akpli çocuğu değilsen iş bulmak zorundasın ki en temel ihtiyaçlarını karşılayabilirsin. yoksa son adım olan ölmeye direkt geçiş yapabilirsin.

*evlenmek ve çocuk yapmak opsiyonel bu çalışmada. zorunlu değil yani. zorunluluk çevrenin ve belki de senin bu sürece kattığın bir seçenek.

*ölmeyi ise henüz engelleyemiyoruz maalesef. er ya da geç gerçekleşiyor. doğal olarak bu da bir zorunluluk.

süreç bu şekilde ilerliyor. hayatta birkaç şey dışında her şey senin nasıl yaşamak istediğine ve yeteneklerine bağlı. coğrafya da kader tabii ama yine de sen çizeceksin bu coğrafyanın sınırlarını. gerisi lafugüzaf.

maalesef denk geldiğimiz sistem. mağaraya resimler çizen elemanların hayatları bizden daha iyiydi bence.

'gerçekten berbat bir hayat' sloganına hak verdiğim bir durum. neden bunlar yapılmalı sorusuna cevap aranmalı ve saçmalığı tartışılmalı. şu mantıkla inzivaya çekilip ömür boyu yoga yapmak istiyorum.

iş bu kısır döngüyü kırmaktan geçer.

ana başlıklar bunlar evet. detayda şöyle;
istediğin bir bölümde keyifli bir öğrencilik
severek çalışacağın bir iş
mutlu olacağın bir evlilik
sevgini ve saygını esirgemeyeceğin çocuklar
bunları yapacak ömrün varsa yaşlanıncada öl zaten.

bunların hepsinin ortak paydası ise ne istediğini bilerek çalışmak ve mantıklı olmaktır.

bilinçli ve mantıklı olduğun sürece emek verirsen hayat güzeldir.

ben daha oku kismindayim

baya iyi yaşam bu arada. süregeliş bu, muhakkak kötü olacak diye bir şey yok.

hayvandan farksız bir yaşamın tarifi. ınsan bu değil.

aslında direkt "öl" kısmına geçsek çok bi kaybımız yok.