sevilen şiirin en vurucu dizeleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
başlık "ışıkhüzmesindegezendoga" tarafından 10.11.2020 18:01 tarihinde açılmıştır.
1281.
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan bir günahı,
seni beklediğim kadar.
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan bir günahı,
seni beklediğim kadar.
devamını gör...
1282.
hayat sığmıyorsa gövdene, yüreğine sığdır çocuk. a.zekai özger
devamını gör...
1283.
“kendi sarmalında
döndün, döndün, sanma ki daha dönmeyeceksin
kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.
şimdi, acının ormanından geçiyorsun
her şey bir daha kanasa da
ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben
geç meleğim, senin de şarkıların olsun içindeki telleri titreten.”
birhan keskin - iz.
döndün, döndün, sanma ki daha dönmeyeceksin
kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.
şimdi, acının ormanından geçiyorsun
her şey bir daha kanasa da
ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben
geç meleğim, senin de şarkıların olsun içindeki telleri titreten.”
birhan keskin - iz.
devamını gör...
1284.
bir adam kayboluyordur bir taşra sıkıntısıyla
deriz ki, “şuram ağrıyor” bir de, “başım dönüyor”, “yanıyor avuçlarım”
belki de bir çığlık mı bu; bu seziş, bu yakınma
bir çığlık, hem de nasıl: katılmış, donmuş, yaşıyorcasına
uzansak ellerimizde, uzansak avuçlarımızda, bir çığlık
nedir mi ellerimiz? - korkunçtur bir elin bir köşesinde insan olmalarıyla-
korkunçtur insan olmalarıyla kıyısında bir yüreğin
kıyısında gibi yangından, çok karanlıktan geçilmez caddelerin
ve korkunç anlamsız gözlerinde ha dünya ha bir park bekçisinin
korkunçtur insan olmaları; bir ceset, suda bir şapka gibi sallanaraktan
bitmeyen bir selâm gibi: hastayken, inceyken, yalnızlıklarda aranan
korkunçtur - bunu anlıyoruz - bir yüzün en çoğul beyazında
korkunçtur insan olmaları güz ortalarında, eriyen türbe ışıklarında
ve korkunçtur eriyip kaybolmaların bir köşesinde insan olmalarıyla
korkunçtur korkunç!
diyerek: ben kimim, kime anlatıyorum, neyi anlatıyorum ayrıca
neyim ben, bu olanlar ne, ya kimdir tüketen isteklerimi
tüketen kim? hani görmeden daha, sezmeden herşeyin bittiğini
ama ne zaman saçları kurularken çok eski bir alışkanlıkla
çökerken üstümüze bir sözün, bir gümüş kupanın o sebepsiz inceliği
ansızın bir ürperişle: bitti mi, herşey bitti mi
yoo, hayır! - öyleyse kimdir tüketen isteklerimi
bir rüzgâr, duyulup binlercesi birden bir rüzgâr
bırakıp beni bir kenara; bir uzağı, yada bir boşluğu bırakır gibi
ve ben ki hazırımdır bir süre unutulmaya
ama hep sorulur gibidir benden: ben şimdi ne yapsam acaba
ben şimdi ne yapsam, ben şimdi ne yapsam kaç kere yalnız
hem bunu kaç kere söylemek, ne türlü söylemek adına
eskimiş fırçalarda, kırılmış şişelerde, tozlanmış ilaç kutularında
okunmaz kitaplarda, uzaksı giyişlerde çocuksuz avlularda
anlamsız kahvelerde, bir yolun çok ucunda asılmış koyun butlarında
ben şimdi ne yapsam, ben işte ne yapsam kaç kere yalnız
kaç kere yalnız, ama kaç kere yalnız, gene kaç kere insan olmalarımla
cansever edip, sonrası kalır 1, bütün şiirleri, cilt 1, yapı kredi yayınları, istanbul, ocak 2018, 17. baskı, s.247-249.
deriz ki, “şuram ağrıyor” bir de, “başım dönüyor”, “yanıyor avuçlarım”
belki de bir çığlık mı bu; bu seziş, bu yakınma
bir çığlık, hem de nasıl: katılmış, donmuş, yaşıyorcasına
uzansak ellerimizde, uzansak avuçlarımızda, bir çığlık
nedir mi ellerimiz? - korkunçtur bir elin bir köşesinde insan olmalarıyla-
korkunçtur insan olmalarıyla kıyısında bir yüreğin
kıyısında gibi yangından, çok karanlıktan geçilmez caddelerin
ve korkunç anlamsız gözlerinde ha dünya ha bir park bekçisinin
korkunçtur insan olmaları; bir ceset, suda bir şapka gibi sallanaraktan
bitmeyen bir selâm gibi: hastayken, inceyken, yalnızlıklarda aranan
korkunçtur - bunu anlıyoruz - bir yüzün en çoğul beyazında
korkunçtur insan olmaları güz ortalarında, eriyen türbe ışıklarında
ve korkunçtur eriyip kaybolmaların bir köşesinde insan olmalarıyla
korkunçtur korkunç!
diyerek: ben kimim, kime anlatıyorum, neyi anlatıyorum ayrıca
neyim ben, bu olanlar ne, ya kimdir tüketen isteklerimi
tüketen kim? hani görmeden daha, sezmeden herşeyin bittiğini
ama ne zaman saçları kurularken çok eski bir alışkanlıkla
çökerken üstümüze bir sözün, bir gümüş kupanın o sebepsiz inceliği
ansızın bir ürperişle: bitti mi, herşey bitti mi
yoo, hayır! - öyleyse kimdir tüketen isteklerimi
bir rüzgâr, duyulup binlercesi birden bir rüzgâr
bırakıp beni bir kenara; bir uzağı, yada bir boşluğu bırakır gibi
ve ben ki hazırımdır bir süre unutulmaya
ama hep sorulur gibidir benden: ben şimdi ne yapsam acaba
ben şimdi ne yapsam, ben şimdi ne yapsam kaç kere yalnız
hem bunu kaç kere söylemek, ne türlü söylemek adına
eskimiş fırçalarda, kırılmış şişelerde, tozlanmış ilaç kutularında
okunmaz kitaplarda, uzaksı giyişlerde çocuksuz avlularda
anlamsız kahvelerde, bir yolun çok ucunda asılmış koyun butlarında
ben şimdi ne yapsam, ben işte ne yapsam kaç kere yalnız
kaç kere yalnız, ama kaç kere yalnız, gene kaç kere insan olmalarımla
cansever edip, sonrası kalır 1, bütün şiirleri, cilt 1, yapı kredi yayınları, istanbul, ocak 2018, 17. baskı, s.247-249.
devamını gör...
1285.
ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
(bkz: atilla ilhan)
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
(bkz: atilla ilhan)
devamını gör...
1286.
sabahtır saat beş buçuktur
sen kollarımın arasındasın
onlar gibi değilsin sen başkasın
devamını gör...
1287.
sevmek, kimi zaman rezilce bir korkudur.
ve insan, bir akşamüstü ansızın yorulur.
ve insan, bir akşamüstü ansızın yorulur.
devamını gör...
1288.
1289.
"seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki."
devamını gör...
1290.
ümit yaşar'ın en sevdiğim dizeleridir:
"unutma ki
her seven isimsiz bir kahramandır
unutma ki
insan, sevebildiği kadar insandır."
"unutma ki
her seven isimsiz bir kahramandır
unutma ki
insan, sevebildiği kadar insandır."
devamını gör...
1291.
çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
bilmiyorsunuz. darmadağın gövdemi
çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
bilmiyorsunuz. darmadağın gövdemi
çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
devamını gör...
1292.
“ ibrâhîm...
gönlümü put sanıp da kıran kim?"
gönlümü put sanıp da kıran kim?"
devamını gör...
1293.
ve anlamış ki mavi gözlü dev
dev gibi gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebrulili hanımeli açan ev
dev gibi gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebrulili hanımeli açan ev
devamını gör...
1294.
devamını gör...
1295.
biz seninle artık düşman bile değiliz.
devamını gör...
1296.
oturup konuşsaydık geçerdi belki her şey başını alıp gitmek sevdaya dahil değil
cahit zarifoğlu
cahit zarifoğlu
devamını gör...
1297.
anlamıyorum oyun nerede bitiyor
hayat nerede başlıyor?
hiç anlamıyorum...
oğuz atay
hayat nerede başlıyor?
hiç anlamıyorum...
oğuz atay
devamını gör...
1298.
anlamıyorum oyun nerede bitiyor
hayat nerede başlıyor?
hiç anlamıyorum...
oğuz atay
hayat nerede başlıyor?
hiç anlamıyorum...
oğuz atay
devamını gör...
1299.
bir tanrıyı ağlatacak kadar güzelsin
kanıma sataşmak için kovandan ayrılan
soğuk bir merminin yolunu kaybettirecek
kadar gece bakıyor gözlerin.
seni düşünmek;
sıklıkla tercih ettiğim bir intihar yöntemi.
kanıma sataşmak için kovandan ayrılan
soğuk bir merminin yolunu kaybettirecek
kadar gece bakıyor gözlerin.
seni düşünmek;
sıklıkla tercih ettiğim bir intihar yöntemi.
devamını gör...
1300.
çirkin yazılmış el yazısı gibi duruyorum şu dünyanın üzerinde,
kimse silipte yeni baştan yazmak istemiyor
oysa öyle hasretimki kerelerce defa yazılmaya.
kimse silipte yeni baştan yazmak istemiyor
oysa öyle hasretimki kerelerce defa yazılmaya.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103