1261.
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
necip fazıl kısakürek
devamını gör...
1262.
"seni sevmek
felsefedir kusursuz
imandır, korkunç sabırlı
ip'in, kurşun'un rağmına
yürür pervasız ve güzel.."
ahmed arif..
devamını gör...
1263.
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan seni seviyorum
devamını gör...
1264.
benim için. can yücel'in bir süre sonra şiirinde yer alan cümlelerdir.


bir süre sonra insanlar pek de umrunda olmuyor,
kimseyi değiştirmeye çalışmıyorsun.
kimin ne düşündüğünü,
kimin ne yaptığını umursamıyorsun.
yorulunca kendi kabuğuna çekilip o küçük dünyanda yalnız yaşamayı öğreniyorsun.
anlık mutluluklar yaşayıp derin hüzünleri tek başına atlatmayı öğrendiğin vakit kimseye de ihtiyacın olmuyor.
siz buna yalnızlık diyorsunuz,
ben ise huzur.
devamını gör...
1265.
nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?
nazım hikmet
devamını gör...
1266.
alın tek kat elbisemi size vereyim
cebimde bir on liram var
onu da alın gerekirse
ben ayten’i düşünürüm üşümem


ona uğramayan gemiler batsın
ondan geçmeyen trenler devrilsin
onu sevmeyen yürek taş kesilsin
kapansın onu görmeyen gözler
onu övmeyen diller kurusun
iki kere iki dört elde var ayten, bundan böyle dünyada
aşkın adı ayten olsun
devamını gör...
1267.
ben bütün hüzünleri denemişim kendimde
canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını
bir bir denemişim bütün kelimeleri
yeni sözler buldum seni görmeyeli
~cemal süreya
devamını gör...
1268.
bir delinin monologları/gool

"şuut ve gooll
kalbimiz ağrılarda!

diğer gezegenler de iyi çocuklardır
belki orada da kuşlar vardır
mevsimler terleyince yağmur koşusunda
kutsal leğenlerde gökyüzü arıtıyorlardır
ki insan bu ilhamla ergenliğini tamamlarsa
yeryüzü savaşlarından sızan kanı koluyla siler dünya"

feyz kariha
devamını gör...
1269.
öyle büyük umutlarım olmadı benim, büyük düşlerim,
özlemlerim, büyük beklentilerim olmadı. koşullarım beni
oluşturdu ben acılarımı buldum. herkes gibi yaşasaydım
eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi
avutmaya beni. bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise; bir
yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice
eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, va-
rolmaya, 'dar çevre yitikleri'nde önem kazanmaya...
şükrü erbaş
devamını gör...
1270.
yaşamak
bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi
kardeşçesine,
bu hasret bizim.
devamını gör...
1271.
felaketim olurdu. ağlardım.
devamını gör...
1272.
“ey gün, uyan, zerreler dans ediyor.
bütün evren dans ediyor,
mutluluktan perişan olmuş ruhlar dans ediyor.
kulağına danslarının onları nereye götürdüğünü söyleyeceğim,
havadaki ve çöldeki bütün zerreler
iyi bilin, onlar sanki deliler
her bir zerre mutlu ya da mahzûn
hakkında hiçbir şey söylenmeyen güneşe tutulurlar


mevlana - poem of the atoms
devamını gör...
1273.
hımm, ben de diyorum niye rakı?

/ rakının ikinci dublesinde ilk karşımıza çıkanı öptüren şey neyse
bir şölenlik hatıra mı yoksa çift dingilli bir acı mı
yanı sıra neyse artık o şey
hani bir bıçak saplaması kadar hasmane
ve bildiğin cennet davetiyesi kılığında bir şey
işte neyse o şey o güzel
hâlâ güzel hakkında konuşmak senin
/

* *
devamını gör...
1274.
gel denize yaslan yalnız denize
sırrını denizler taşır insanın

mehmet akif inan
devamını gör...
1275.
çocukluğumdan söz etmek isterim sana, eğer sıkılmazsan. bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika. kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam. çay pişiririz. çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen. sonra da sen anlatırsın: sevdiğin filmleri, sevdiğin parçaları, sevdiğin canlıları, sevdiğin... hep sevdiğin şeylerden konu açarsın. ben sıkılmam. ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim. seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini. - küçük iskender bi nedeni yok yalnızca öptüm-
devamını gör...
1276.
yetiştirdiğim en iyi nişancı vurdu beni. / birhan keskin
devamını gör...
1277.
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan bir günahı,
seni beklediğim kadar.
devamını gör...
1278.
hayat sığmıyorsa gövdene, yüreğine sığdır çocuk. a.zekai özger
devamını gör...
1279.
kendi sarmalında
döndün, döndün, sanma ki daha dönmeyeceksin
kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.
şimdi, acının ormanından geçiyorsun
her şey bir daha kanasa da
ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben
geç meleğim, senin de şarkıların olsun içindeki telleri titreten.


birhan keskin - iz.
devamını gör...
1280.
bir adam kayboluyordur bir taşra sıkıntısıyla
deriz ki, “şuram ağrıyor” bir de, “başım dönüyor”, “yanıyor avuçlarım”
belki de bir çığlık mı bu; bu seziş, bu yakınma
bir çığlık, hem de nasıl: katılmış, donmuş, yaşıyorcasına
uzansak ellerimizde, uzansak avuçlarımızda, bir çığlık
nedir mi ellerimiz? - korkunçtur bir elin bir köşesinde insan olmalarıyla-
korkunçtur insan olmalarıyla kıyısında bir yüreğin
kıyısında gibi yangından, çok karanlıktan geçilmez caddelerin
ve korkunç anlamsız gözlerinde ha dünya ha bir park bekçisinin
korkunçtur insan olmaları; bir ceset, suda bir şapka gibi sallanaraktan
bitmeyen bir selâm gibi: hastayken, inceyken, yalnızlıklarda aranan
korkunçtur - bunu anlıyoruz - bir yüzün en çoğul beyazında
korkunçtur insan olmaları güz ortalarında, eriyen türbe ışıklarında
ve korkunçtur eriyip kaybolmaların bir köşesinde insan olmalarıyla
korkunçtur korkunç!
diyerek: ben kimim, kime anlatıyorum, neyi anlatıyorum ayrıca
neyim ben, bu olanlar ne, ya kimdir tüketen isteklerimi
tüketen kim? hani görmeden daha, sezmeden herşeyin bittiğini
ama ne zaman saçları kurularken çok eski bir alışkanlıkla
çökerken üstümüze bir sözün, bir gümüş kupanın o sebepsiz inceliği
ansızın bir ürperişle: bitti mi, herşey bitti mi
yoo, hayır! - öyleyse kimdir tüketen isteklerimi
bir rüzgâr, duyulup binlercesi birden bir rüzgâr
bırakıp beni bir kenara; bir uzağı, yada bir boşluğu bırakır gibi
ve ben ki hazırımdır bir süre unutulmaya
ama hep sorulur gibidir benden: ben şimdi ne yapsam acaba
ben şimdi ne yapsam, ben şimdi ne yapsam kaç kere yalnız
hem bunu kaç kere söylemek, ne türlü söylemek adına
eskimiş fırçalarda, kırılmış şişelerde, tozlanmış ilaç kutularında
okunmaz kitaplarda, uzaksı giyişlerde çocuksuz avlularda
anlamsız kahvelerde, bir yolun çok ucunda asılmış koyun butlarında
ben şimdi ne yapsam, ben işte ne yapsam kaç kere yalnız
kaç kere yalnız, ama kaç kere yalnız, gene kaç kere insan olmalarımla

cansever edip, sonrası kalır 1, bütün şiirleri, cilt 1, yapı kredi yayınları, istanbul, ocak 2018, 17. baskı, s.247-249.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sevilen şiirin en vurucu dizeleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim