siyasi görüşüm

siyasi olarak bir taraf değilim. babam zamanında körü körüne bir tarafı destekliyorsan, yanlışlarını görmezden geliyorsan aptalsındır demişti, kulağıma küpe. üstelik biz and içmedik mi ‘açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğim’ diye?
bundan başkasına ihtiyacımız var mı?

toplumun kahir ekseriyetinin yolunda a.ş olduğu bu topraklar zübük üretim merkezidir. ne sağcısı ne de solcusu ilkeli değil. 68 kuşağının kodoman olmuş kesimi sahil kıyısında rakı şarap sofrasında, olamamışlar ise yeni yetme sağcı yalakası olmuş. bu ülkede milliyetçi vatansever olarak ismi dillerden düşmeyen kişilerin uyuşturucu kaçakçısı olduğu ortaya çıktı... milliyetçi partinin kurucusu öldükten sonra isviçre bankalarında hesapları çıktı... dinci partinin kurucusu ardından kilolarca altın bıraktı da mirasta birbirine düşen çocuklarından havadisi öğrendik. ama en komiği şu dincinin çocukları; oğlan kızlara demiş ki şer'i hukuk ile bölüşeceğiz, kızlar demiş ki silktirme yapacağın işi tck ne diyorsa o, mahkemelik olmuşlar falan...


siyasi görüşümü kaybettim. evet, kaydedilebilir. bu ülkeden vazgeçtiğiniz anda görüş kayboluyor. hükmü bitiyor.

sürekli zıt kutuplarla çatışarak olgunlaşan, kendini bulan görüş. statikoculuk, menfağatçılık, tuzu kuruluk olmadan oluşması daha sağlıklı.

bu arada, sizin sorular ve eleştirilerle yıktığınız din ve tanrısı benim zykimde bile değil. ben tağrıyı ve dinini kurtarmayacağım beylesi çatışmalar da. dini ve rabb'i beni kurtaracak ki, işte hakikat diyeyim.

siyasi görüş:
demokratik sosyalizm,
liberalizm karşıtlığı,
devletçilik,
atatürkçülük,
dini görüş: yahudilik, yehovanın şahitleri, menzil, süleymancılık gibi vb dini grupların sempatizanı...

liberal solcuyum. bana göre devlet; eğitim, güvenlik, adalet ve sağlık alanlari dışında kuculmeli, herkes insan onuruna yaraşan bir maaşa ve hayata sahip olmalı. (devlet asgari ücreti belirlemeli) devleti 40 sene icinde tamamen dediğim gibi kucultebiliriz. insan onuruna yakisan maas ise daha uzun sürebilir, o da egitim ve göçmen politikalarının duzeltilmesi ile 100 yılı alır.

bindiğim taksinin, gittiğim kuaförün, yeni tanıştığım insanın, sevgilimin babasının, alışveriş yaptığım kasabın, siyasi görüşü neyse benimki de o. karakter sahibi bir insan olduğumu da hiçbir zaman iddia etmedim.

henüz isimlendirilmedi.

siyasi görüş sahibi olmak taraf olmaktır. tarafsızlık yani apolitiklik meselenin özünün kavranmadığına delalet eder. zira, insanlar avcı-toplayıcılığı bıraktıkları an, birlikte yaşamanın getirdiği bir takım zorunluluklara çözüm üretmek mecburiyetinde kalmıştır. bunun da temelinde üretim ve tüketim yatar. aç kalmamak için üretmek zorundayız, bu da üreteni güç sahibi yatar. öyleyse güç sahibi kimdir? emekçi mi sermayedar mı? işte burada taraf olmak zorunluluğu vardır. aksi halde, parazitlikten öteye geçemez, başkalarının karar ve seçimlerine tabi olursunuz.

(bkz: taraf olmayan bertaraf olur)

liberteryenizm. javier milei'nin arjantin'de uygulayıp %300'lerde gezen enflasyonu 2 yılda %67'ye düşüren modelden bahsediyorum. 100 yıldır teori tartışan solculara 2 yılda gereken cevabı verdiği için milei ve kabinesini tebrik ederiz :)