sözlük yazarlarının hayalleri

kış aylarında güneş doğarken uyanmak. *

kendimi yenebilmeyi düşlüyorum.

huzur ve dingin bir zihin, bir de gamsız olmak. (bkz: overthinking)

zengin bi karı bulup evlenmek.

kendi emeğim, çabamla para kazanmak, kendime saygı duymak, güzel şeyler başarmak, küçük bir evde tek yaşamak, bilindik bir dergide yazar olmak. ha bir de gazete de köşe yazarı olmak. :)))

dünyayı gezmek

bi' sandal.
6 buçukluk olsa yeter, yekeli, yeke önemli bak, ben kıçta ayaktayım, eski usül bacakların arasına kıstırmışım yekeyi.

o ise başta, saçları rüzgârda uçuşuyor, sırtı bana dönük, gittiğimiz yer neresi ise oraya bakıyor. sonra aniden dönüp bana bakıyor "iyi ki.." diyor, "ya sokturma şimdi klişene, paragatı çıkar başaltından" diyorum, kafama boş bira şişesi fırlatıyor, "anamın evine gitçem ben, dayanamıyorum artık bu hayata" diyor.
"atla istersen, yüzerek gitmeye başla şimdiden" diyorum, kaşları çatılıyor "oraya gelirsem yolarım seni" diyor, "peki hanımım" diyorum.

ulan hayalimde bile ondan dayak yiyorum, böyle olmaması lazım ya! jsjsj

olsun, yine de güzel. ahahs

buyuk adam olmak

yakın geleceğe dair 2 hayalim var.
havalar biraz düzelsin, burgaz adaya gitmek istiyorum. biraz adanın klisesinde vakit geçirmek, dilek dilemek, dua etmek. ve adayı keşfetmek tek başıma.
ikinci hayalim önümüz ramazan. bir gün oruç tutmak istiyorum. o gün sevgilimi iftara almak ve bize birbirinden güzel yemekler pişirmek istiyorum.
umarım ikisi de gerçekleşir;)

4 sevgili ve bir eş.

threesome.*

ben orta okul lisede hep oruç tutardım. sonra annemle babam boşandı. benim hayatımda her şey tepe taklak oldu. ben de sen beni artık korumuyorsun diye tanrıya küstüm. orucu bıraktım. duayı bıraktım. onunla konuşmayı bıraktım. bu böyle 15 sene sürdü.
bı 10 sene önce yeniden barıştık. o sene birkaç defa yıllar sonra oruç tuttum. artık sigara içtiğim için oruçta çok zorlanıyorum.
geçen sene de bir gün oruç tuttum, o kadar iyi hissettirdi ki.
önümüz ramazan. hayalim gene bir gün oruç tutmak. ve o gün gene oruç tutan sevgilimi yemeğe almak;)

kimsesizler mezarlığına gömülmek.

olmayacaksa bile amin dedirten türdendir.

arka plan kendine çalan bir playlist.
ön plan sen.
mekan bizim ev.

mutlusun, sana ve dünyana bakan herkesin ilk gördüğü şey bu, koşulsuz mutlusun.
ve hayatının hiçbir anında olmadığı kadar açık, ortada ve yaşamaktan zevk alıyorsun.

odadasın, evet tamamen kendine ait bir odan var, tapınak gibi, o seni çok seven ve sana tapan adamın bile içeri bile isteye desturla girdiği bir oda.
istediğini istediğin yere yazdığın bir oda, içindeki hiçbir duygunun hiçbir kelimesinin artık kaybolmadığı bir oda.

günlerden pazar sabahı, erken kalkmışsın, üstünde bi bahar sabahı var, incecik ve çoook güzel..saçların açık ve kapkara, saçların beni mutluluktan öldürecek kadar güzel, başka bir yerine gerek bile kalmıyor, saçların, saçların kadın tüm hayatımı mutlu ediyor!

sonra ben uyanıyorum, seni arıyorum, seni arıyor her bir hücrem, sonra açık kapıdan görüyorum seni, bana bakıp gülümsüyorsun. her sabah yaptığım gibi yine sesleniyorum kendime "oğlum mezzo, rüya değil, hayal değil bu, yanyanayız nihayet!"

sen bana doğru yürüyorsun, ben sana doğru...
önce ve ilk ve hep kocaman bir sarılma.
sonrası bir daha sarılma.

sonra gözler, o aşktan pırıl pırıl parlayan gözler birleşiyor, sonra eller, sonra hayatlar.

sonrası; zamanın tanık olduğu en güzel aşk, her sabah o evde yeniden başlıyor.

e34 m5.

okyanusta yüzmek

manitayla bir dakika boyunca akıcı kürtçe konuşabilmek. dün akşam bayağı öğrettim, inanılmaz bir öğrenci. öğrenmeye çok hevesli, hemen denemek istiyor, istemek başarmanın yarısıdır arkadaşlar.
x’in telafuzu konusunda endişelerim vardı, şimdi siz bu x’i iks diye okuyorsunuz ama kürtçede öyle okunmuyor.
böyle gırtlaktan yumuşak g gibi bir şey. adamda kürt gırtlağı var hiç zorlanmadı…
beni o kadar mutlu ediyor ki benim dilime böyle yaklaşması.

çocuk bana diyor ki “senin için kürtçe öğrenicem”
ben şey diyorum “ ben de senin için türkçe öğrenicem aaa pardon zaten senden daha iyi biliyormuşum” yazık kızım kafana yaaaaa… götsün.

o dudakları öpeceğim.

sartre'ın akıl çağı romanının bir uyarlaması gibidir.

kalmadı hayal meyal. paşa'nın dediği gibi...
böyle bir kara sevda, kara toprakta biter.
15-19 yaş 45 yaş.
geçmiş olsun.