tanrı

mandalinaya ahenk veren.

#763302 bu tanımdan yola çıkarak birtakım şeyler yazmak istiyorum, farklı bakış açısı görmek güzel.

insan için görmekle düşünmek farklı şeyler, görmeyen bir insan için renkler pek tabii bir anlam ifade etmeyecektir ama düşünebilen insanlar için felsefe uçsuz bucaksız denizler gibidir. eğer görülemeyen şeyleri modellemek imkansız olsaydı şu an formel bilim diye bir şey yoktu. matematik yıllardır icat mı yoksa keşif mi diye tartışılmakta. bunu tartışmak bir yana dursun, soyut olduğu ve modellemeye dayandığı aşikar.

şimdi binlerce yıl önce yaşamış bir insan olduğumuzu düşünelim, yağmur yağıyor, bulutlar havada asılı duruyor. nasıl oluyor bunlar diye düşünüp ilahi bir güce atfetme isteğimiz kaçınılmaz olacaktır çünkü insan anlamlandıramadığı şeylerin ilahi bir nedenden kaynaklandığını düşünür. mesela depremler, eskiden tanrının cezası olarak görülüyordu* ama şu an fay hareketlerinden kaynaklandığını biliyoruz ve daha anlamlandıramadığımız birçok şeyin ileride keşfedileceğinin bilincindeyiz.

dolayısıyla düşünüyorum ki, o dönemlerdeki ilahi güç arayışı zamanla çeşitli kavramlara evrildi. o kavramlardan en büyüğü de tanrı. din felsefesiyle birlikte dilden dile dolaşan efsaneler gibi melek, cin, ruh, cennet, cehennem vb. kavramlar da şu an halihazırda milyonlarca insanın inandığı dinlerin içinde barınıyor. insanların böyle şeyler uydurabilmek için zekalarının yetmeyeceğini düşünüyorsanız, şu an bu yazıyı okuduğunuz cihazın olağanüstü olduğunu hatırlatmak isterim. insanların yaptığını* kabul ediyorsanız tabii.

insanlığın ölüm düşüncesinin verdiği korkuyu hafifletip onu yenebilmek için uydurduğu kavramlardan biridir. birgün ölümsüzlük bulunursa tanrıya inanan tek bir insan dahi kalmayacaktır.

hiçliğin kendisi tanrıdır.

insan enstrümanının virtüözü...
insan, sanatkarının ruhundan bir parça içeren armonisi eşsiz bir sanat.
o insan sanatının sanatkarı.

çok düzenli ve stabil bir sistemin yaratıcısı olarak adlandırılan kavram tuafdir ki bu tanrı kavramı bir tek bana mı kaotik geliyor. diğer insanlara da kaotik gelip dogmalari sorgulamayan mi korkuyorlar

bize bolca şakalar yapıp eğlenen arkadaştan mı bahsediyoruz..

ibrahimî dinlerde ezelde ve ebedide olmuş olacak her şeyi bilendir. bu yüzden allah'a spoiler veremezsin.

allah kelimesinin türkçe karşılığı.

ne varlığı ne de yokluğu kanıtlanan şey.*

ömrüm boyunca hiç varlığını hissetmediğim şey.
ailemin, özellikle annem ve babamın dini herhangi bir eğitim vermemesi sayesinde çocuklukta belirli bir dini kalıp içinde yetişmedim.
eğer dini bir eğitim vermiş olsalardı büyük ihtimalle şu anda ben de bir tanrıya inanırdım diye tahmin ediyorum.

tanrıya inanmıyorum ama onu özlüyorum. - julian barnes

küçükken doğa benim için tanrıydı.
hala öyle mi olabilir.

aşağıda bir kulun var haberin olsun kavramı.

ben şu anda onun yanında olamıyorum ama ona bişi olursa yakarım seni, ayık ol.
çok ciddiyim.

yeryüzünü ve sonsuz genişleyen evreni yaratan yaratıcıya verilen türkçe isimdir.

her an gözetleme kulesinde.

(bkz: varmış gibi görünen aslında var olmayan şeyler)

ınsanlığın yer yüzü sahnesine adım attığı günden beri içinde üstün bir güce inanma ve onun üstünlüğünü kabul etme eğilimi vardır. bu bazen güneş olmuş,bazen dağlar,bazen yıldızlar bazen elle yapilan putlar. her zaman aşkın olanı arar insan. semavi dinlerde bu varlık allahtır.sabilerde gök cisimleri başka dinlerde başka nesne veya hayvanlar. 21.yüzyılda bunca imkan ve bolluk arasında hala bir tanrıya ihtiyaç duymamız çok ilginç gelir bana. demek ki bu ihtiyaç maddi değil manevidir.

tanrı vicdan, din ise beyindir.

tanrı'ya -olsun veya olmasın- ihtiyacımız olduğu konusunda ateistlerle hemfikirim. ama onlar bunun evrimsel bir getiri olduğuna inanırlar, bense evrimin bu amaç için bir araç olduğuna.