1.
bir ilyas sezar ukdesi.
toharlar, orta asya’nın tarım havzası'nda (bugünkü çin’in sincan özerk bölgesi) yaşamış, hint-avrupa dil ailesine bağlı diller konuşan bir halktı.
dil:
toharlar'ın iki ana lehçesi vardı:
*toharca a (turfan dili veya "agnu dili")
*toharca b (kuça dili veya "kuşan dili")
bu diller yaklaşık m.s. 6-8. yüzyıllar arasında yazılı belgelerde görülüyor.
fakat toharca çok daha eskiye, muhtemelen m.ö. 2. binyıla kadar gidiyor.
fiziksel özellikler:
tarım havzası'nda bulunan "tarım mumyaları" bize toharlar'ın fiziksel özellikleri hakkında müthiş ipuçları veriyor. bu mumyalar çoğunlukla açık tenli, açık renk saçlı ve bazen renkli gözlü bireyleri gösteriyor — ki bu, onları çevredeki doğu asya kökenli halklardan net şekilde ayırıyor. fakat unutmamak gerekir ki tarım mumyaları da sonradan toharlara karışarak asimile olan bir halk yani h-a dili kullanmıyordu
kültür:
toharlar budisttiler; yazılı belgeleri ve sanat eserleri arasında budist metinlerin çevirileri, tapınak resimleri ve dini heykeller bulunuyor. özellikle kuça, turfan ve kızıl mağaraları’nda yapılan kazılarda ortaya çıkan freskler, tohar sanatının bir örneğidir.
nereden geldiler?
işte burası hâlâ çok tartışmalı. bazı teorilere göre toharlar, hint-avrupa halklarının doğuya göç eden en uç koluydu. yani belki m.ö. 3. binyılda batıdan (iran platosu, hatta daha batı) kopup doğuya, tarım havzası'na göç ettiler.
başka bir görüş ise onları doğrudan yamnaya kültüründen gelen hint-avrupa göçlerinin bir parçası olarak görüyor.
adları ve tarihteki izleri:
ilginç bir nokta: çin kaynaklarında "yüe-çi" ve "tohar" adları geçiyor ama bunların doğrudan bizim toharlarımızla mı ilgili olduğu hâlâ tam net değil. yüe-çi'ler daha sonra kuşan imparatorluğu'nu kurdular ama bu kuşanlar toharlı mı yoksa iranlı mı veya her ikisinin karışmasından mı oluşuyor net değil.
sonları:
ardından gelen türk fetihleri (özellikle uygurlar) ve çin’in genişlemesiyle toharlar türklere ve çinlilere karışıp, toharca da zamanla kayboldu. bugün doğrudan bir devamı yoktur.
toharlar, orta asya’nın tarım havzası'nda (bugünkü çin’in sincan özerk bölgesi) yaşamış, hint-avrupa dil ailesine bağlı diller konuşan bir halktı.
dil:
toharlar'ın iki ana lehçesi vardı:
*toharca a (turfan dili veya "agnu dili")
*toharca b (kuça dili veya "kuşan dili")
bu diller yaklaşık m.s. 6-8. yüzyıllar arasında yazılı belgelerde görülüyor.
fakat toharca çok daha eskiye, muhtemelen m.ö. 2. binyıla kadar gidiyor.
fiziksel özellikler:
tarım havzası'nda bulunan "tarım mumyaları" bize toharlar'ın fiziksel özellikleri hakkında müthiş ipuçları veriyor. bu mumyalar çoğunlukla açık tenli, açık renk saçlı ve bazen renkli gözlü bireyleri gösteriyor — ki bu, onları çevredeki doğu asya kökenli halklardan net şekilde ayırıyor. fakat unutmamak gerekir ki tarım mumyaları da sonradan toharlara karışarak asimile olan bir halk yani h-a dili kullanmıyordu
kültür:
toharlar budisttiler; yazılı belgeleri ve sanat eserleri arasında budist metinlerin çevirileri, tapınak resimleri ve dini heykeller bulunuyor. özellikle kuça, turfan ve kızıl mağaraları’nda yapılan kazılarda ortaya çıkan freskler, tohar sanatının bir örneğidir.
nereden geldiler?
işte burası hâlâ çok tartışmalı. bazı teorilere göre toharlar, hint-avrupa halklarının doğuya göç eden en uç koluydu. yani belki m.ö. 3. binyılda batıdan (iran platosu, hatta daha batı) kopup doğuya, tarım havzası'na göç ettiler.
başka bir görüş ise onları doğrudan yamnaya kültüründen gelen hint-avrupa göçlerinin bir parçası olarak görüyor.
adları ve tarihteki izleri:
ilginç bir nokta: çin kaynaklarında "yüe-çi" ve "tohar" adları geçiyor ama bunların doğrudan bizim toharlarımızla mı ilgili olduğu hâlâ tam net değil. yüe-çi'ler daha sonra kuşan imparatorluğu'nu kurdular ama bu kuşanlar toharlı mı yoksa iranlı mı veya her ikisinin karışmasından mı oluşuyor net değil.
sonları:
ardından gelen türk fetihleri (özellikle uygurlar) ve çin’in genişlemesiyle toharlar türklere ve çinlilere karışıp, toharca da zamanla kayboldu. bugün doğrudan bir devamı yoktur.
devamını gör...