türkler hristiyanlığı kabul etseydi olabilecekler

avrupa yine bir şekilde sıyırırdı da, biz ortaçağdan çıkamaz kabahati de müslümanlara atardık.

bu sefer de ortaçağda cennetten arsa vaat eden papazlar başımıza bela olurdu ve türk halkı onlara yönetme yetkisini verirdi. yine herkesin hayatının içine sıçardı bizim halk yani.

(bkz: macarlar)

yazarların ayin anıları

türk olmayan müslümanlar ve türkler için inceleyeceğim bu girdimde olabilecekleri.

türkler müslüman olmasaydı islam coğrafyalarında iktidarı ele geçirmiş şia ile bu iktidarların ahalilerinde yaygın olan sünnilik'in çekişmesi yüzünden islam âlemi haçlı seferleri'ne epey açık olacak ve islâmiyet muhtemelen mağrip, mısır, levant ve hatta belki ırak bölgelerinden geri çekilmiş olacaktı. islâmiyet arap yarımadasında sadece araplar'ın inandığı bir inanış olarak kalırdı, baskılarla bir hristiyanlık mezhebine bile dönüştürülebilirdi. iran'da da eski dinler hortlayabilir ya da haçlı seferleri orayı bile hedefleyebilirdi.

türkler ise ya ruslar'dan etkilenip ortodoks ya da çin'den etkilenip budist vb. olurlardı, bu bölgelerden öğrendikleri din bu bölgelerden etkilenmelerine de sebep olurdu. bağımsızlığın da kaybedilmesi durumunda özellikle çin ile olan etkileşim asimilasyona varırdı. budizm savaşçı bir din değil, türkler'in bu kabiliyetlerini kaybetmesi çin egemenliği ile sonuçlanabilirdi. ortodokslukta da bu kadar olmasa da benzer tehlike var, karadeniz'in kuzeyinden slav diyarlarına sarkan pek çok türk grubu asimile oldu çünkü aktif göçle desteklenmiyorlardı.

islâm'da bu tip bir asimilasyonun oluşmama sebebi bizim dini araplar'dan değil farslar'dan öğrenmemiz ve kısa sürede kendi içimizden ahmet yesevi gibi dini önderler çıkarmamızdı, kendi dini anlayışımızı ortaya koyduk. orta çağ hristiyanlığı dogma, bu yorumlara izin vermezdi.

hristiyanlık'ta asimilasyon ile en az sonuçlanacak senaryo uzakdoğu hristiyanlığı olan nesturilik'e geçmemiz ile mümkün olurdu ancak nesturilik'in de pek mensubu yok, bu da izolasyona sebebiyet verirdi. hristiyanlık ve islam evrensel dinler olduklarından bir kültür havuzu yarattılar.

özetle islâm bizim için en iyi seçenekti, bizim islâm olmamız da islâm için muazzam bir avantajdı. 1101 haçlı seferi'nde yaşananlar tek başına yeterli.

balkan tipi geri bir avrupa modeli olurduk büyük ihtimal

1- ortaçağ cadı avı sürecinde en çok kadın ve kedi yakan millet biz olurduk.
2- cübbeli ameton erkek rahip adaylarıyla grup seks yapmaktan aforoz edilirdi.
3 - hristiyan olmayandan türk olmaz diyen yavşak sağcılar olurdu.

pazar günü seni kilisede göremedim ali ekber abi.
bunlar olurdu ekseriyetle.

türklerin islamiyetten dert yandıkları başlıklardan bilmem kaçıncısı.
türkler firavun modeli krallık yönetimi ile devletler kurmaya yanaşmadıkları için gelişemediler (hırsızlık yapmadıkları için büyüyüp zenginleşemediler) tüm diğer firavun modeline karşı olan uluslar gibi.
hristiyanlık çok tanrılı dinlerin firavun özentisi krallarından miras aldı tüm zenginliğini. müslümanlar (islamiyet) doğuştan karşıydı firavunluğa ve firavun ilimine (kimyayı, fizği, astronomiyi, matematiği, simyayı falan yüzyıllar boyunca yasaklamışlardır. keşifleri ve eski bilgileri keşif, arkeoloji, antropoloji yoluyla geliştimeyi de yasaklamışlardır.)
türkler tıpkı kendileri ile aynı kafadan olan müslümanlar ile karşılaşınca kaynaşmakta büyük zorluklar çekmediler (nispeten tabi. illaki savaşlar yaşandı ama o savaşlar da din değiştirmemek adına yapılmadı.) ve istilacı firavun devleti modeline kapılarını kapatıp müslüman oldular.
osmanlı, 1) ecnebi kökenli, 2) deist benzeri müslümanlık ile göktürk inancı ararsında kalmış gibi depresyonda yaşayan ve 3) cihadçı müslüman gruplar tarafından yönetildi. sürekli bocaladı. avrupa krallıkları gibi olmaya çalıştı, cihad ilan etti islam'ı yaymaya çalıştı ve kazandığı şeyleri değiştirip geliştirip dönüştüremeden kaybetti, eski türk usulü jandarmalık denemeleri ile vakit kaybetti.
türkler hırsız firavun artığı hristiyanlar gibi olmamayı kendileri seçtiler, onlar gibi olmak isteyenler de becerikli olabilecek kadar güçlü olamadılar saltanat süreçlerinde, birikim yoluyla gelişme sürerlilik ve istikrar gerektirir.
türkler islamiyet döneminden önceleri arada bir de olsa ilimde ilerleme kaydetmişti. yobaz ve/veya ülkücü aile fertleri her şeyin içine etmişlerdir. tüm bunların tarihte kayıtları vardır arkadaşlar, açıp okuyabilirsiniz..

gürcüler, rumenler ile hristiyanlaşmış çingeneler arasında bir skalada yer alırlardı. ahlaki açıdan moğollarla, kızılbaş yörükler arası bir yaşam tarzımız olurdu. alkol kullanımı çok yüksek olur. fakirlikten ötürü domuz eti tüketimi yoksulların beslenmesinde ana gıda maddesi olurdu. daha anaerkil bir aile yapısı hüküm sürerdi. kadınlar ev işleriyle beraber çalışma hayatına da aktif katılırdı. erkekler alkol ve tembellik yüzünden ailede atıl konumda kalır, avrupa'nın tuvaleti hükmünde olacağımızdan ekmek parası kazanmak için kadınlar oralarda çalışır, hatırı sayılır bir kısmı da fuhuş yapardı. kesinlikle 2. dünya savaşı'ndan sonra partizan gruplar veya sovyet desteği sayesinde komünist bir rejime geçerdik. durumumuz arnavutluğa benzerdi. kısacası türkler islamiyete girmekle tarihte başat rol oynamışlardır.

türkler zaten hristiyandı, türkler müslüman takkesi takıp, maskesiyle dolaşan bizanslılardır.
sevan nişanyan

arkidişler ülkemizde sırp ve hırvat türkleri var kokoş boyundan onlar hristiyan idi fakat beğenmediler haçı müslüman oldular.
hatta bu sırp türklerinden biri mehape'den milletvekili bile oldu,ne güzel ne kadar renkli ırkız.

buradan senegal ülkü ocakları başkanı siyah afro-türk amin'e selam gönderiyorum.


isa sırpları korusun.

avrupa bize şimdiki kadar önyargılı olmazdı. ama yine de pek hoşlanmazdı. bu bir gerçek.

ve merih demiral kesinlikle 2 maç ceza almazdı. hakem dünkü maçtaki kırmızı kartı da hollandaya gösterebilirdi... hiç değilse din kardeşi olmaktan kurtarırdık bazı şeyleri.

yine cin çıkarmak için silkme yöntemini kullanırlardı.

bizim adimiza degisen bir sey olmazdi onu soyleyeyim en bastan.
dunya bizi yine dusman bilecekti.

gagavuz turkleri ortodoks hristiyan
cuvaslar ve sorlar hristiyan
karaylar(karayim türkleri) musevi

bu saydigim turk topluluklarinin bagimsiz bir yurdu yok
hepsi yuzyillardir baska bir ulkenin somurgesi olarak yasiyor.

alin size musevi-hristiyan turklerin yazgısı!

ruslar birbirine hakaret ederken "lanet cuvas" "lanet tatar" der yuzyıllardir...edebiyat yapitlarina bile girmistir bu hakaret..acin gorki'nin anilarini okuyun,gorun

butun turkler hristiyan olsaydi da yine avrupa'nın dunyanin kotu ,vahsi, cani cocugu olacaktik.
cünku türk dusmanlarinin derdi turklerin dini, inanci degildir turklerden nefret edenlerin tek derdi turklerin varligidir,tarih icinde turklerin eylemleridir,bizzat turklerin kendileridir
15 yillik turkologum turklere duyulan nefreti bizzat o nefretin sahiplerinde gozlerinde sozlerinde tavirlarinda gordum yurt disinda da iliklerime kadar yasadim.

türkler dolandırmanın yine yolunu bulurdu. türkiye'de islam dini yüzünden geri olduğumuzu düşünen epey bir insan vardır. ama ben inanıyorum ki biz hristiyan olsaydık da bizim insanımız dolandırmanın farklı varyasyonlarını bulurdu. olay dinlerde değil bence.

tarihsel olarak pek çok kırılmaya yol açacak olan bir hamle. yani bunun için alternatif hayali bir tarih yazılabilir. haçlı seferleri, batıya yönelme, istanbul'un fethi, akdenizdeki savaşlar vs... yani tarihi baştan yazmanız gerek.

he avrupalılar bize önyargılı olmazdı diyenler avrupanın, hristiyan ruslara, macarlara, bulgarlara, sırplara önyargısını sanırım yabana atıyorlar.

hritiyan olsan da süryani hristiyan olacaktın, tüm ortadoğu halklarının %20'si süryani hristiyandır ve emperyalizmin tayin ettiği kaderi yaşamaktadırlar.

trabzon başkent olurmuş.

devletlerin dini ayrılıklar nedeniyle birbirlerine karşı politika belirlediği düşüncesi, romantik tarihçilerin büyük bir yanılgısıdır. anadolu'yu, ortadoğu'yu, dönemin en önemli ticaret yollarını, zengin doğu akdeniz limanlarını ele geçirdikten sonra, türkler hıristiyanlığı kabul etmiş olsalar bile avrupa'nın hedefi olacaktı. ha, farklı olan ne olurdu; muhtemelen batıda zuhur eden yenilikler ve gelişmeler bizim topraklarımıza çok daha hızlı nüfuz ederdi. (bkz: çarlık rusya)