81.
uçurumun kenarındayım hızır
bir dilber kalesinin burcunda
vazgeçilmez belaya nazır
topuklarım boşluğun avucunda
derin yâr adım çağırır
kaldım parmaklarımın ucunda
uçurumun kenarındayım hızır
bir gamzelik rüzgar yetecek
ha itti beni ha itecek
uçurumun kenarındayım hızır
divan hazır
ferman hazır
kurban hazır
güzelliğin zülme çaldığı sınır
başım döner
beynim bulanır
el etmez
gel etmez
gözleri bir red
bir davet,
gülce, uzak uzak dolanır.
mecaz değil
maraz değil
gülce, semavi bir afet...
uçurumun kenarındayım hızır
gülce bir beyaz sihir
canıma bedel bir haz
nur, nar ve nurdan bir zehir
gülce arafta infaz
bir tek bakışıyla suyum ısınır
güzelliğin zülme çaldığı sınır
uçurumun kenarındayım hızır
ben fakir
en hakir
bin taksir
cahil cesaretimi alem tanır
ateşten kalleşten
mızrakla gürzdan
dabbet-ül arz dan
deccaldan
yedi düvelden
korku nedir bilmeyen ben
tir tir titriyorum gülce'den
ödüm patlıyor gülce'ye bakmaktan
nutkum tutuluyor
ürperiyorum
saniyeler gözlerimde birer can
her saniyede bir can veriyorum.
ömer lütfi mete
bir dilber kalesinin burcunda
vazgeçilmez belaya nazır
topuklarım boşluğun avucunda
derin yâr adım çağırır
kaldım parmaklarımın ucunda
uçurumun kenarındayım hızır
bir gamzelik rüzgar yetecek
ha itti beni ha itecek
uçurumun kenarındayım hızır
divan hazır
ferman hazır
kurban hazır
güzelliğin zülme çaldığı sınır
başım döner
beynim bulanır
el etmez
gel etmez
gözleri bir red
bir davet,
gülce, uzak uzak dolanır.
mecaz değil
maraz değil
gülce, semavi bir afet...
uçurumun kenarındayım hızır
gülce bir beyaz sihir
canıma bedel bir haz
nur, nar ve nurdan bir zehir
gülce arafta infaz
bir tek bakışıyla suyum ısınır
güzelliğin zülme çaldığı sınır
uçurumun kenarındayım hızır
ben fakir
en hakir
bin taksir
cahil cesaretimi alem tanır
ateşten kalleşten
mızrakla gürzdan
dabbet-ül arz dan
deccaldan
yedi düvelden
korku nedir bilmeyen ben
tir tir titriyorum gülce'den
ödüm patlıyor gülce'ye bakmaktan
nutkum tutuluyor
ürperiyorum
saniyeler gözlerimde birer can
her saniyede bir can veriyorum.
ömer lütfi mete
devamını gör...
82.
ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam,
böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.
gözlerine yavaşça, yavaşça doldu akşam,
göklerin ateşini kalbime boşaltarak,
benim içimde yaktı sanki gurubu akşam,
senin kirpiklerinde bir damla oldu akşam.
gündüzden, gürültüden ve kâinattan ırak,
akşamı seyredeyim bakışlarında bırak,
ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam,
böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak
*
böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.
gözlerine yavaşça, yavaşça doldu akşam,
göklerin ateşini kalbime boşaltarak,
benim içimde yaktı sanki gurubu akşam,
senin kirpiklerinde bir damla oldu akşam.
gündüzden, gürültüden ve kâinattan ırak,
akşamı seyredeyim bakışlarında bırak,
ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam,
böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak
*
devamını gör...
83.
murathan mungan' dan yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var şiiri.
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
devamını gör...
84.
küçük iskender/ sacrifice.
devamını gör...
85.
35 yaş şiiri.dörtlük olarak son dörtlük.
devamını gör...
86.
lavinia, emperyal oteli ya da hürriyete doğru olabilir, emin olamadım
devamını gör...
87.
88.
kuş koysunlar yoluna - nilgün marmara
devamını gör...
89.
ey kaptan! kaptanım!" walt whitman
gitme o güzel geceye usulca dylan thomas
eger rupyard kipling
sehir konstantinos kavafis
ıyi adama bir iki soru bertolt brecht
nihal atsiz kara ozanin son deyisi ( bir kitabinda gecen karakterindir )
personel mudurleri icin bir siir charles bukowski
listem uzundur hangisini daha cok sevdigimi bilmem de hepsini cok severim
gitme o güzel geceye usulca dylan thomas
eger rupyard kipling
sehir konstantinos kavafis
ıyi adama bir iki soru bertolt brecht
nihal atsiz kara ozanin son deyisi ( bir kitabinda gecen karakterindir )
personel mudurleri icin bir siir charles bukowski
listem uzundur hangisini daha cok sevdigimi bilmem de hepsini cok severim
devamını gör...
90.
"gençtik korkusuzduk
ama aşksız
ama şiirsiz
ama kitapsızdık
..
velhasıl hiçbir güzelliği
bir türlü katamadık güzelliğimize"
(bkz: adnan yücel)
ama aşksız
ama şiirsiz
ama kitapsızdık
..
velhasıl hiçbir güzelliği
bir türlü katamadık güzelliğimize"
(bkz: adnan yücel)
devamını gör...
91.
uzak sevgililer
sis bastırmış iyice,sular yükselmiş;
yolu yok haber salmanın,mektup iletmenin.
sadece ay -bulutlar ötesinde,mavi gökte-
parlıyor üzerlerinde uzak sevgililerin.
bütün gün aklımda bu,neye baksam:
yürek dayanamıyor...
açılması güç bir kilit gibi çatık kaşlarım.
her gece,gölgesi gelir diye düşümde,
yarısını ona ayırıyorum üstümdeki yorganın.
li po | uzak sevgilile
sis bastırmış iyice,sular yükselmiş;
yolu yok haber salmanın,mektup iletmenin.
sadece ay -bulutlar ötesinde,mavi gökte-
parlıyor üzerlerinde uzak sevgililerin.
bütün gün aklımda bu,neye baksam:
yürek dayanamıyor...
açılması güç bir kilit gibi çatık kaşlarım.
her gece,gölgesi gelir diye düşümde,
yarısını ona ayırıyorum üstümdeki yorganın.
li po | uzak sevgilile
devamını gör...
92.
en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde
ana avrat dümdüz gideceksin
en azından üç dil
çünkü sen ne tarih ne coğrafya
ne şu ne busun
oğlum mernuş
sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun
devamını gör...
93.
her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine
bir beyaz kağıda herşey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden
bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan ama anlatamam
toprağın güneşle kavuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter bende filiz çok
köklerin içimde gizlidir,
gelen, giden arayan, soran dere budak yok
bir şiir istersin içinde benzetmeler olan
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok... yok!
uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan
bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları,
daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak suya bakmaktı
sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı
sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar
sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen içimde cennet kayganlığı iken,
sana şiir yazmak ahmaklıktı...
bir tek söz kalır dişlerimin arasında
ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz,
yazdığım bütün şiirler sanabaşlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır
herşey olmaya hazır
sana bakmak, suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak,
bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak,
allah'a inanmaktır
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine
bir beyaz kağıda herşey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden
bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan ama anlatamam
toprağın güneşle kavuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter bende filiz çok
köklerin içimde gizlidir,
gelen, giden arayan, soran dere budak yok
bir şiir istersin içinde benzetmeler olan
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok... yok!
uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan
bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları,
daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak suya bakmaktı
sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı
sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar
sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen içimde cennet kayganlığı iken,
sana şiir yazmak ahmaklıktı...
bir tek söz kalır dişlerimin arasında
ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz,
yazdığım bütün şiirler sanabaşlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır
herşey olmaya hazır
sana bakmak, suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak,
bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak,
allah'a inanmaktır
devamını gör...
94.
devamını gör...
95.
küçük iskender/ sacrifice.
bir nedeni yok, yalnızca öptüm.
bir nedeni yok, yalnızca öptüm.
devamını gör...
96.
ümit yaşar oğuzcan- her gün seninle
devamını gör...
97.
attila ilhan - ağustos çıkmazı
devamını gör...
98.
ustam!
aklım firarda.
gözbebeklerimde müebbet hüzün,
dilimde ay kesiği bir yara,
düşüm kırık dökük,
umudumun boynu bükük,
bir öksüzün omuzlarında sukut.
yüreğim sana emanet sıkı tut.
tut ki; kancık pusulara düşmesin.
bir hain kurşunu gelip deşmesin.
ustam,
ne zaman o senin bildiğin zaman,
ne sevda gördüğün masallardaki.
eskiden,
halı tezgahında dokunurdu aşklar,
nakış nakış, körpe kız ellerinde.
mendillere yazılırdı isimler,
yüreklere kazılırdı gizlice.
sevdalılar asil ve de yürekli
sevdalar, kavgalar iki kişilik.
oysa şimdi;
çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
meşru sevdalardan,
gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
günahkar gecelerden.
beni herkes sevdaya asi sanır,
oysa aşk, beni nerde görse tanır,
hasret tanır,
zulüm tanır,
ölüm tanır,
yüzüm yüzümden utanır.
yorgunum ustam;
ne katıksız somun isterim senden,
ne bir tas su,
ne taş yastıkta bir gece uykusu.
var gücünle asıl sükunetime,
çığlığım kopsun,
uzat ellerini güneşe dokun,
uyandır uykusundan,
tut yüreğimden ustam tut,
tut beni, sür güne...
serkan uçar yazmış.
devamını gör...
99.
sana buraya bazı şeyler koyuyorum. yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun, olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun.
şuraya bir cümle koydum. bırak, acımızı birileri duysun. hem zaten şiir niye var? dünyanın acısını başkaları da duysun!
acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. ortada dursun. olur ya biri eline alır okşar, biri alnından öper. az unutursun.
buraya tabiatı koydum. ağaçları, suyu, ovayı, dağı. onlar bizim kardeşimiz, çok canın sıkılırsa arada onlarla konuşursun.
buraya, küçük mutlu güneşler koydum. günlerimiz karanlık ve çok soğuyor bazı akşamlar, ısınırsın.
buraya, bir inanç bir inat koydum. tut ki unuttun, tekrar bak, o inat neyse, sen osun.
buraya yolun yokuşunu koydum. bildiğim için yokuşu. zorlanırsa nefesin, unutma, ciğer kendini en çabuk onaran organ, valla bak, aklında bulunsun.
buraya umutlu günler koydum. şimdilik uzak gibi görünüyor, ama kimbilir, birazdan uzanıp dokunursun.
buraya bir ayna koydum arada önüne geç bak; sen şahane bir okursun. mesai saatlerinde çaktırmadan şiir okursun. n'olcak ki, bırak patronlar seni kovsun!
burada bir tutam sabır var. kendiminkinden kopardım bir parça, (bende çok boldur) lazım oldukça ya sabır ya sabır, dokunursun.
burada güzel çaylar var. bu aralar senin için çok önemli. bitki çayları, kış çayları, şuruplar, kompostolar. demlersin, maksat midene dostluk olsun.
şuraya youtube'dan müzikler, bach dinle filan, koydum. ama müzik konusunda sen benden daha iyisin, koklayıp buluyorsun.
buraya bir silkintiotu koydum. kırk dert bir arada canına yandığım, kırkına birden deva olsun.
(bkz: birhan keskin)
(bkz: kargo)
devamını gör...
100.
küçük iskender - bir nedeni yok yalnızca öptüm
devamını gör...