evet var böyle bir gerçek. bir tek ben fark etmiş olamam.

yaklaşık dört senedir nepal'de yaşıyorum arkadaşlar bilen bilir. burada o kadar fazla gezilecek yer var ki, inanın bu tapınakları, dağları tepeleri gezmek için kuşkusuz en az bir dört yıl daha gerekir. sıklıkla burada bulunan bir tapınağa gidip keşişlerden herbal bitki çayları alıyorum hazım sorunum var biraz üzerinize afiyet. yazdıkları reçeteler sindirimimi hızlandırıyor. buranın hemen tepesinde dik bir yamaç ve içlere doğru bir mağara var. içeride de şing-çu isminde kerli ferli, yörenin yakından tanıdığı ihtiyarca bir amca var. gider selam verir, halini hatrını sorarım ama yanıt vermez. hani bak ingiliz kraliyet askerleri var ya kürk şapkalı, görmüşsünüzdür. onlar gibi hareketsiz duruyo "hoo şing-çu amca sana diyom!" diyorum, şimdiye kadar hiçbir cevap alamadım. hep gözleri kapalı ve bağdaş kurar halde oturuyo. içerdeki kuru ekmek ve soğan dolu olan heybesini karıştırıp "bak ben yicem bunları hee haberin olsun" diye yem atıyorum ama yine de konuşmuyo anasını satim. artık en son bıktım. bir keresinde tam arkamı dönüp tapınak yoluna doğru gideceğim beni dikizlerken gördüm bunu "yakalandın dayııı heheh" dedim. şimşek hızıyla kafasını karşıya çevirdi ve gözlerini kapattı bozuntuya vermeden... bizden kaçar mı olm. bu tibetli keşişler erdim ayağına yüksek bir yere çıkıp kim kimle takılıyo, kim kimle dedikodu yapıyo mahalle teyzesi gibi gözetliyo bak ben diyim size... bunlara hiç güvenmicen, sulu dereye götürür susuz getirir.
devamını gör...

dost yazar.
iyi ki var.
devamını gör...

(bkz: yine birileri dolmuş)
(bkz: bardağı taşıran son damla olmak)
(bkz: canı sıkılmak)

hoşunuza gitmeyen her şeyi bu şekilde başlıklar açarak dillendirecekseniz, işimiz iş demektir.
devamını gör...

kağıt üretmiş olmuyoruz. üretilmiş kağıdı, boş boş makineden geçirerek, ısıtmış oluyoruz. bazen ironi, ilgi çekme vs. şeklinde yazılmış şeylere cevap verme huyumun önüne geçemiyorum. bu konuda kendimi törpülemem gerekiyor.
devamını gör...

adam sözlükten kar amacı gütmüyor cidden ikna oldum. bi sandalye alalım reise.
devamını gör...

ben diyeceğimi dedim karar senin dediğim zaman kullandığım cümledir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

muhtemelen size kafayı yedirtecek davranıştır. günde 2 kereden fazla derinlemesine düşünmeyiniz, manyak olursunuz.
devamını gör...

keyfi bilir.
altı üstü mobil bir uygulama, hemen herkes sanal, fikirler anonimlik özgüveni fikirleri.
mutfaktaki bulaşıkları dert etmek daha mantıklı.
buradan keyif alıyorum ama sadece o kadar.
cem yılmaz yıllar önce facebook için
-ev taşısan kaç kişi yardıma gelir, facebooktan demişti
-hiç kimse.
burada öyle
kaldıki orda bir kısım arkadaşlar gerçek
bir ihtimal gelirler.
neyse ben bulaşıkları yıkayayım.
daha bir sürü işim var.
bu arada, kalan takipçilerim,
uymayın gidenlere,
gidesiniz yoksa,
kalın sağlıcakla.
devamını gör...

açmış olduğum victor jara başlığını sol frame'de görünce bir an şaşırmadım değil *, baktım gerçekten birisi bir şeyler yazmış. müzik ilgisinin yanında okumuş olduğum güncel ve insani yorumlarıyla da sözlüğe katkı sunacağını düşündüğüm yazar. geleli uzun zaman olsa da, hoş gelmiş kendisi. venceremos!
devamını gör...

günümüz dünyasında aşırılıkları ile bilinen ehlisünnet vel cemaate tabi olduğu iddia edilen mezhep. ameli açıdan; ehlisünnete tabii olsalar da, itikadi açıdan; ehlisünnet'in benimsediği eşari ve maturidi düşüncenin tam zıddı bir konumda konumlandırılmalıdır.

temel metodolojisi; islamın çağa ve şartlara göre yorumlanmaması, yorumlanması halinde özünden sapacağı tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı düşüncesidir. kur'an ve hadis, selefi metodolojinin beslendiği iki kaynaktır. hadis kavramının bağlayıcılığı; "o heva ve hevesinden konuşmaz" * ayetidir. yani hadis ilminin, selefi düşüncede zemin bulması kur'ani hükmün gereğidir. icma, kelam, mantık ve felsefe gibi ilimlerin islamın temel kavramlarına muhalefet olduğu düşüncesi selefi mezhebinde kabul gören genel bir anlayıştır.

bu mezhebi değerlendirirken mezhebin değişim ve gelişim sürecinin iyi anlaşılması gerekir.

çıkış noktasının hakem olayı olduğu varsayılmaktadır. bu olay kısaca şöyledir;

hz.ali ve muaviye arasında gerçekleşen sıffin savaşında muaviye ordusunun generallerinden olan amr bin as ordunun yenilmek üzere olduğunu görünce, muaviye nin de emriyle kur'an sayfalarını mızraklara geçirilmesini emreder. sloganları ise; "gelin aramızda kur'an hakem olsun" şeklindedir. bunun akabinde hz. ali nin ordusundan bir grup; "biz kur'an ile savaşmayız" der ve hz. ali ile muaviye arasında sulh olması için hz. ali' yi muaviye ile anlaşmaya mecbur bırakırlar. bu olayın akabinde amr, hile ile muaviye yi halife ilan edince; iki taraf birbirine biat etmeden bölgelerine çekilir. çekilirler çekilmesine ancak, amr'ın hilesi hz. ali ordusunda bölünmelere yol açmıştır. ilk ayrışmanın adı; ibadiyye hareketidir. bu hareket hariciliğin temelini oluşturur. ibadiyye hareketi 12000 kişilik bir ordu ile hz. ali ile savaş hazırlığına girişir. ancak ordunun büyük bir kısmı nehrevan savaşı başlamadan önce abdullah ibn abbasın gayretiyle, hz. ali'nin ordusuna katılır. 12000 kişilik ordudan geriye 4013 kişi kalmıştır. rivayetlere göre ordudan sadece 9 kişi sağ kurtulmuş, kurtulanlardan biri olan abdurrahman ibn mülcem, hz. ali yi suikast düzenleyerek şehid etmiştir.

böylece ibadiyye hareketi kısmen de olsa etki alanını yitirmiştir.

abbasiler döneminde;

abbasi halifelerinin islami düşünce sisteminde; felsefe, mantık, kelam gibi ilim dallarının da değerlendirilmesi gerektiği savına karşı; ahmed ibn hanbel islamın özünün sahabe, tabiin ve etbaı tabiin in uygulamaları olduğu savını desteklemiştir. bu durum ahmed ibn hanbel'in islami toplum tarafından sevilip sayılmasına ve abbasi sultanlarının da, o'na saygı göstermesine neden olmuştur. abbasi saltanatı, ahmed ibn hanbel i karşısına almış olsaydı, muhtemelen bu durum abbasi hilafetinin sonu olurdu. abbasiler, ehlibeyt (as) taraftarları ve mutalipoğulları ile zaten mücadele halindeydi. üçüncü bir cephe açmamak için, bir nevi geleneksel selefiliğin yaygınlaşmasına göz yumdular. bu yüzden geleneksel selefiliğin imamı ahmed ibn hanbel dir der isek yanlış bir çıkarım yapmış olmayız. ibn teymiye ve öğrencileri, ahmed ibn hanbel den yaklaşık 5 asır sonra, geleneksel selefi anlayışın sistematiğini oluşturmuştur. ahmed ibn hanbel, selefi düşünceyi korumuş, ibn teymiye ve öğrencileri ise yaygınlaşmasına ön ayak olmuştur.

geleneksel selefi anlayışı muhammed ibn abdülvehhab'ın dönemine kadar varlığını sürdürmüş, devletleşmesi abdülvehhab ın fikirleri, suud ailesinin siyasi ve ekonomik desteği ile hayat bulmuştur. abdülvehhab' ı geleneksel selefi anlayışından ayıran en önemli konu; şirk ve küfür konusunda günah işleyen müslümanları çok kolay bir şekilde suçlaması olmuştur. ahmed ibn hanbel ve ibn teymiye nin aksine; abdülvehhab, fısk ve günah gibi kavramların yerine irtidat, küfür ve şirk gibi suçlamalara çok kolay bir şekilde fetva veriyordu.

örneğin; yalan söyleyen bir müslüman sünni/şii ahkamında fısk suçu ile değerlendirilirken, vahhabi ahkamında küfür olarak değerlendiriliyordu. türbe ziyareti, şefaat ve tevesül gibi kavramlar çok kolay bir şekilde şirk olarak değerlendirilebiliyordu.

sonuç olarak; günümüz selefi düşüncesi genel manada vehhabiliğin kontrolünde olup, geleneksel selefilikten ziyade, hariciliğe daha yakındır. vehhabi düşünce için çağdaş haricilik der isek yanlış bir çıkarım yapmış olmayız. nitekim el kaide, ışid ve benzeri örgütlerin zeminini hazırlayan ve örgütlere katılımın daha yüksek olduğu bölgeler incelenir ise; vehhabi mezhebinin yaygın olduğu toplumları gözlemleyebiliriz.

eleştiri;

kur'an ve sahih sünnetin uygulanması, ihya edilmesi için mücadele eden bir düşüncenin, bu denli vahşi ve katı olması peygamberimizin(saa) sahih sünnetinde yer almaz. peygamberimiz, mekke fethi sırasında evine sığınan, müşrikliği tescilli olduğu halde, birçok kişiye merhamet etmiş aman vermiştir. bu düşünce ise; dilinde kelime i tevhid olan, zahirde müslüman olan kişilerin; işlediği günahların büyüklüğüne, küçüklüğüne bakılmadan şirk koşmakla itham etmiştir.
devamını gör...

yağmurda rahat rahat dolaşmak demektir. gözlük takanlar bilir,eğer yağmur yağıyorsa ve gözlükleriniz varsa ellerinizi araba silecekleri gibi çalıştırmak zorunda kalırsınız. şu sıralar da maske yüzünden gözlükler buğulanıyormuş. lens kadar rahatı yok yahu. sadece sabah uyandığımda lensleri takmak çok zahmetli yine de gözlükten daha iyidir fakat uyurken çıkarın lütfen, gözünüzün arkasına kaçar aman dikkat.

arkadaşlarımla gittiğim bir gezide lenslerimi çıkarmaya öyle üşenmiştim ki gece de lenslerimle uyumuştum. gecenin bir köründe uyandığımda lenslerimden birinin düştüğünü hatta lensin yamulduğun fark ettim. yürek yemiş gibi yanıma yedek lenslerimi almamıştım ve tüm gezi boyunca tek göz kalmıştım.*
*
devamını gör...


"ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
sameland seferden dönecekti
duvardaki saat duracaktı
kalbim kendiliğinden duracaktı
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var"
devamını gör...

geçmiş değerlendirilir. efkar dozunun arttığı noktada potansiyel sevgili ya da mevcut ilişkiler teker teker masaya yatırılır. ilişki konusu baydığı sırada hayaller ve gelecek planları ballandıra ballandıra anlatılır. neşeler yerine gelir.
devamını gör...

sevgili bakkal,

bir haftadır uğramamıştım. çünkü çok ve boş konuşuyordun. bir haftadır uğramadığım için de, "hayırdır nerelerdesin" diye sorup duracaktın. işte o gün, sana gelmek yerine uzaktaki bir markete gittim. o gün bugündür, neredeyse iki sene oldu; sana uğramıyorum. fakat market çok uzak ve benim de boş boş konuşmaya ihtiyacım var.

sahte gülümsememi takıp geliyorum birkaç gün içinde. bekle beni. alıştırma bile yaptım "nerelerdesin" sorusu için: önce ben davranacağım ve "hayırdır ya, hiç uğramıyorum, nerelerdeyim ben?" diyeceğim. efsane bir giriş olacak.
devamını gör...

bunun siyasetle hiçbir alakası yoktur söylediği sözde haklıdır. ellerimizin altında internet biz sürünürken bazılarının nasıl zevki sefa yaşadıklarını görüyoruz, okuyoruz, sorguluyoruz. anca o mitinglerde bağıra bağıra emekliye 1000 lira ikramiye diye birilerini kandırır.
devamını gör...

dur ve izle.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

eğer görece daha zor okunan bir kitap okuyorsanız ihtiyaç duyabileceğiniz durumdur. bazı kitaplar yavaş yavaş sindirilerek okunur. okurken düşünürsün, araştırırsın. böyle kitaplar haliyle hızlı okunmaz, çabucak da bitmez. yanında daha kolay okunan kitaplarla beraber okunursa da tadından yenmez.
devamını gör...

peki hepsinin çoban olması. sanırım dağda özel ders veren birileri var.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim