belirsizlik
en kötü sonuçtan bile daha çok yoran bir durumdur. (bkz: zeigarnik etkisi) sebebiyle tamamlanmamış işler zihni çok daha fazla meşgul eder. ister istemez sürekli bu belirsizliği düşünür ve strese girersin. ne olacaksa olsun ama belli olsun dersin. çünkü en kötüsü bile bundan kötü olamaz, zihnin hep daha kötüsünü kurabilir. belirsizlik kadar tahammül edemediğim bir şey yok sanırım.
devamını gör...
türkiye'de psikolojisi bozuk insanlar
ne yazık ki bizim insanımız asla bir sorunu olduğunu kabul etmiyor. gelişmekte olan bir ülkede yaşıyoruz, 21. yüzyıldayız, böyle şeyler normal karşılanmalı artık. bana kalırsa bir hastalığı olmayan insan da psikoloğa gitmeli. insanların konuşmaya, anlatmaya, dinlenmeye ve dinlenilmeye ihtiyaçları var.
devamını gör...
evde tost yapıp iş yerine getiren kişi
dışarıda koronalı tost yiyenlere afiyet olsun ne diyelim.
devamını gör...
isimlerle ilgili genellemeler
genç öleceğimi öğrendiğim başlıktır. sağol ya.
devamını gör...
kanser
kanser, hem genetik hem epigenetik bir hastalıktır. yani, kanserleşmede görülen genom değişiklikleri, dna'daki mutasyonlarla sınırlı değildir; epigenetik değişiklikler de bu süreçte rol oynamaktadır.
kanserde basitçe, 3 tane ana gen tipinden bahsedebiliriz :
1-onkogenler (kanserleşmeye neden olan genler),
2-proto-onkogenler (normalde sorunsuz yaratmayan fakat çeşitli mutasyonlar sonucu onkogenlere dönüşebilen genler)
3-tümör baskılayıcı genler (kontrolsüz büyümeyi baskılayan genler)
genetik olarak, dna'da mutasyon birikmesi sonucunda kanserleşme oluşur. bu mutasyonlar genetik olarak aileden gelebilir ya da dış etmenlerle (sigara, uv, vs) sonradan edinilebilir. örneğin, bir tümör baskılayıcı gende oluşan mutasyon, bu genin işlevini (yani kontrolsüz büyümeyi) bozabilir ve kanserleşmenin yolunu açabilir. bunun sonucu olarak hücrenin kontrolsüz büyümesi, değişmesi, ve sonrasında yayılması görülür. dolayısıyla, kanserlerde sıklıkla hücre döngüsünü, bunun regülasyonunu ve dna tamir mekanizmalarını etkileyen genlerde mutasyonların saptanması şaşırtıcı değildir. fakat genetik, tek başına, kanserleşme mekanizmalarının aydınlatılmasında yetersiz kalmaktadır. burada devreye epigenetik girer.
epigenetik, gen ifadesini düzenleyen ancak (genetikten farklı olarak) dna dizisini etkilemeyen olaylar (metilasyon, histon modifikasyonları, vs) ile ilgilenir. bu epigenetik değişimler, dna dizisindeki nükleotitlerin dizisini değiştirmez, fakat genlerin ifade miktarlarını belirler. örneğin, epigenetik değişimlerle onkogenlerin aktivasyonu (aşırı üretimi) ve tümör baskılayıcı genlerin fonksiyonunu yitirmesi ya da işlevinin azalması sonucunda da, dna dizisi değişmeden, kanserleşmenin yolu açılabilmektedir.
kanserde basitçe, 3 tane ana gen tipinden bahsedebiliriz :
1-onkogenler (kanserleşmeye neden olan genler),
2-proto-onkogenler (normalde sorunsuz yaratmayan fakat çeşitli mutasyonlar sonucu onkogenlere dönüşebilen genler)
3-tümör baskılayıcı genler (kontrolsüz büyümeyi baskılayan genler)
genetik olarak, dna'da mutasyon birikmesi sonucunda kanserleşme oluşur. bu mutasyonlar genetik olarak aileden gelebilir ya da dış etmenlerle (sigara, uv, vs) sonradan edinilebilir. örneğin, bir tümör baskılayıcı gende oluşan mutasyon, bu genin işlevini (yani kontrolsüz büyümeyi) bozabilir ve kanserleşmenin yolunu açabilir. bunun sonucu olarak hücrenin kontrolsüz büyümesi, değişmesi, ve sonrasında yayılması görülür. dolayısıyla, kanserlerde sıklıkla hücre döngüsünü, bunun regülasyonunu ve dna tamir mekanizmalarını etkileyen genlerde mutasyonların saptanması şaşırtıcı değildir. fakat genetik, tek başına, kanserleşme mekanizmalarının aydınlatılmasında yetersiz kalmaktadır. burada devreye epigenetik girer.
epigenetik, gen ifadesini düzenleyen ancak (genetikten farklı olarak) dna dizisini etkilemeyen olaylar (metilasyon, histon modifikasyonları, vs) ile ilgilenir. bu epigenetik değişimler, dna dizisindeki nükleotitlerin dizisini değiştirmez, fakat genlerin ifade miktarlarını belirler. örneğin, epigenetik değişimlerle onkogenlerin aktivasyonu (aşırı üretimi) ve tümör baskılayıcı genlerin fonksiyonunu yitirmesi ya da işlevinin azalması sonucunda da, dna dizisi değişmeden, kanserleşmenin yolu açılabilmektedir.
devamını gör...
huysuz virjin
bu kadar hazır cevap anında espri üretebilen bir komedyen daha görmedim. ben mizah tarzına bayılırdım hakkaten. hala ara ara açar izlerim. allah rahmet etsin.
kıymetlimisss.
kıymetlimisss.
devamını gör...
artı oy veren yazarın profilini incelemek
sıkça yaptığım eylem..
her bir bildirime tek tek tıklayıp yazarın profilini inceleyecek kadar ruh hastası bir kişiliğim var. böylelikle yeni yazarlar keşfedip takibe alıyorum.
her bir bildirime tek tek tıklayıp yazarın profilini inceleyecek kadar ruh hastası bir kişiliğim var. böylelikle yeni yazarlar keşfedip takibe alıyorum.
devamını gör...
türkiye'de en çok kazanan mesleğin öğretmenlik olması
(bkz: yav he he)
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
merhaba sevgili portakallar!
yarın yapacağımız neşeli şarkılar konseptinin yıldızlarını takdim etmeye geldim efendim. afişimizi yayınlamadan önce ismini yazmayı unuttuğum yıldızımız varsa lütfen söylesin düzeltelim.
o zaman gelsin yıldızlar!
(bkz: afillibirbey)
(bkz: ağzındakikanısilipişteşimdikızandövüşçü)
(bkz: amaterasu)
(bkz: audiotest)
(bkz: barışçububuğutüttürenmasumkunduz)
(bkz: beşiktaşlı_bektaşi)
(bkz: birgaripanda)
(bkz: cenk'in arka bahçesi)
(bkz: clytie)
(bkz: cözülemeyen sudoku)
(bkz: dışınızdaki irlandalı)
(bkz: domestic hıyar)
(bkz: evernevergreen)
(bkz: gomercan)
(bkz: güneş)
(bkz: haklıyım ama mutlu değilim)
(bkz: kuzguncuktaki vişne)
(bkz: limonluekşilisalata)
(bkz: marikaki)
(bkz: merdumgiriz_)
(bkz: miko)
(bkz: ne zaman gitti tren)
(bkz: pavlov'un göbeği)
(bkz: revolversiz ittihatçı)
(bkz: robnaja)
(bkz: spawn)
(bkz: umurumda bile olmaz nükleer denemeler)
yarın yapacağımız neşeli şarkılar konseptinin yıldızlarını takdim etmeye geldim efendim. afişimizi yayınlamadan önce ismini yazmayı unuttuğum yıldızımız varsa lütfen söylesin düzeltelim.
o zaman gelsin yıldızlar!
(bkz: afillibirbey)
(bkz: ağzındakikanısilipişteşimdikızandövüşçü)
(bkz: amaterasu)
(bkz: audiotest)
(bkz: barışçububuğutüttürenmasumkunduz)
(bkz: beşiktaşlı_bektaşi)
(bkz: birgaripanda)
(bkz: cenk'in arka bahçesi)
(bkz: clytie)
(bkz: cözülemeyen sudoku)
(bkz: dışınızdaki irlandalı)
(bkz: domestic hıyar)
(bkz: evernevergreen)
(bkz: gomercan)
(bkz: güneş)
(bkz: haklıyım ama mutlu değilim)
(bkz: kuzguncuktaki vişne)
(bkz: limonluekşilisalata)
(bkz: marikaki)
(bkz: merdumgiriz_)
(bkz: miko)
(bkz: ne zaman gitti tren)
(bkz: pavlov'un göbeği)
(bkz: revolversiz ittihatçı)
(bkz: robnaja)
(bkz: spawn)
(bkz: umurumda bile olmaz nükleer denemeler)
devamını gör...
maria callas
yunan asıllı efsanevi sopranodur.asıl adı maria kalogeropuolos'dur.operanın ve skandalların divasıdır.15 yaşında atina konservatuarına girmeyi başarmış,burada oldukça sıkı çalışarak yeteneğini fazlaca geliştirmiştir.konservatuara girmesine vesile olansa,arasının hayatı boyunca bozuk olduğu annesidir.annesi, callas'ı bir türlü derinden sevememiştir.çocukluğunu travmatize etmiştir.
hem yaşadığı hayat zorlukları,hem de yoğun çalışma stresi nedeniyle maria callas'ın gözlerinde daima hüzün bulunur ve bu da onun etkileyiciliğini kat kat artırmaktadır fikrimce.yunan asıllı armatör aristoteles onassis ile tanışmasıyla da hem hayatının en güzel hem de en zor dönemlerini yaşamaya başlar.onassis ile yıllar boyunca süren inişli çıkışlı bir ilişkisi olmuş ama en sonunda onassis callas yerine jacklyn kennedy ile evlenmiş,callas ise bunu hayat arkadaşı bildiği insan yerine gazetelerden öğrenmesiyle yıkılmıştır. bu durum callas'ı daha da içine kapatmış, insanlardan uzaklaştırmıştır.
callas'ı sevmemdeki en önemli etken,yaşadığı zorluklar hüzünlü gözlerinden okunsa dahi sahnede daima seyircisine gülümsemesi ve onlara, olduğu asıl kişiyi,yani operanın ve sahnelerin kraliçesini daima göstermiş olmasıdır.
kendisiyle birlikte kültleşen birçok opera eseri mevcuttur.fakat benim favorim 'madam butterfly', 'o mio babbino caro' ve 'carmen:habanera'dır.
kısaca, ' opera ne kadar yaşarsa callas da o kadar yaşayacaktır' diyebiliriz.o artık bir ölümsüzdür.
hem yaşadığı hayat zorlukları,hem de yoğun çalışma stresi nedeniyle maria callas'ın gözlerinde daima hüzün bulunur ve bu da onun etkileyiciliğini kat kat artırmaktadır fikrimce.yunan asıllı armatör aristoteles onassis ile tanışmasıyla da hem hayatının en güzel hem de en zor dönemlerini yaşamaya başlar.onassis ile yıllar boyunca süren inişli çıkışlı bir ilişkisi olmuş ama en sonunda onassis callas yerine jacklyn kennedy ile evlenmiş,callas ise bunu hayat arkadaşı bildiği insan yerine gazetelerden öğrenmesiyle yıkılmıştır. bu durum callas'ı daha da içine kapatmış, insanlardan uzaklaştırmıştır.
callas'ı sevmemdeki en önemli etken,yaşadığı zorluklar hüzünlü gözlerinden okunsa dahi sahnede daima seyircisine gülümsemesi ve onlara, olduğu asıl kişiyi,yani operanın ve sahnelerin kraliçesini daima göstermiş olmasıdır.
kendisiyle birlikte kültleşen birçok opera eseri mevcuttur.fakat benim favorim 'madam butterfly', 'o mio babbino caro' ve 'carmen:habanera'dır.
kısaca, ' opera ne kadar yaşarsa callas da o kadar yaşayacaktır' diyebiliriz.o artık bir ölümsüzdür.
devamını gör...
adalet bakanı'nın adaletsizliğe isyan etmesi
"insan gerçekten hayret ediyor."
devamını gör...
kullanıcı adın bir cevap olsaydı sorusu ne olurdu sorunsalı
tarafını seç.
kopuk prenses ve yedi büdüler mi,
pamuk prenses ve yedi cüceler mi?
kopuk prenses ve yedi büdüler mi,
pamuk prenses ve yedi cüceler mi?
devamını gör...
10 şubat 2021 rte'nin vereceği müjde
devamını gör...
hükümet tl’nin değerini bilerek düşürüyor
sanki kendisi ülkenin selametini çok isteyen birisiymiş gibi bir de böyle konuşuyor ya ne diyeyim bilemiyorum. ha akp ha hdp zerre farkı yok gözümde iki tarafında tasmasını aynı el tutuyor neticede.
kayıkçı kavgası yapıyorlar, tavşana kaç tazıya tut. biz de yedik aynen.
kayıkçı kavgası yapıyorlar, tavşana kaç tazıya tut. biz de yedik aynen.
devamını gör...
yavaş konuşan insan
ciddiye alamadığım mıymıntı insan.
devamını gör...