aralarındaki fark 6 olan iki asal sayıya seksi asal sayı denir. örneğin 5 ve 11, 7 ve 13 seksi asallardır. olayın, sayıların cinsel bir çekiciliğinin olması ile alakası yok yani*, aralarındaki farkın 6 (six) olması ile bir alakası var.
devamını gör...

pitbull tipi köpekler eğitimi en kolay köpekler arasındadır. güç kullanmadan, pozitif eğitimle çok rahat bir şekilde eğitilirler, bu nedenle birlikte çalışmayı en çok sevdiğim köpekler arasındadır. kanada'da son derece yaygındır. kesinlikle beslemek isteyeceğim bir köpektir ancak türkiye'ye taşınma ihtimalinde sorun olacağı için bunu yapamamaktayım.
pitbull tipi köpeklerin şanssızlığı fiziksel anlamda güçlü köpekler olduğu için ve saçma sapan inanışlar nedeniyle aslında köpek sahibi olmaması gereken insanlar tarafından beslenmeleri ve yine bu köpekler ancak güçle eğitilir anlayışıyla ceza yöntemiyle eğitilmeleridir. agresyonla ilgili yapılan araştırmalar şunları ortaya koymuştur.
agresyon ırklara bağlı değildir.
ceza yöntemiyle eğitilen köpeklerde ısırma vakaları ve agresyon daha yüksektir. pozitif eğitimle eğitilen köpeklerde ısırma ve agresyon düşer.
doğru şekilde sosyalleşmemiş köpeklerde agresyon yüksektir.
agresyon köpeğin sahibinin karakteriyle ilgilidir. saldırgan, sinirli, öfkeli insanların baktığı köpeklerde agresyon daha yüksekken, sakin insanlar ve yaşlı insanlar tarafından bakılan köpeklerde agresyona son derece az rastlanır.
insana veya hayvana yönelik saldırı ve şiddet içeren suçlar nedeniyle sabıkası bulunan kişilerin baktığı köpeklerde agresyon hızla yükselmektedir.
fiziksel anlamda sağlık problemi olan köpeklerde fiziksel rahatsızlık, ağrı ve acı nedeniyle agresyon yüksektir.
nörolojik ve hormonal problemler nedeniyle oluşan agresyon ergenlik dönemimden itibaren test edilebilir.
benim favori köpüş çalışma arkadaşım juju. 1.5 yaşına kadar yaşamını ufacık kafeste geçirmiş, dövülmüş ve eziyet edilmiş, kulakları kökünden kesilmiş bir köpek. ilk başta çimlere basmaya bile korkuyordu. erkeklerden, arabalardan ve pek çok şeyden korktuğu için saldırmaya çalışıyordu. eğitimle ve çabayla dünyanın en sevimli ve en güzel kızına döndü. öyle ki öğrencilikten asistanlığa yükseldi kısa zaman içinde. başka köpekleri eğitirken rol model olarak juju'yu kullanırım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

haberin olmasa da gülümseyerek anıyorum seni, iyi konuşuyorum arkandan. bu ikimize de yeter.
devamını gör...

bu zamanda kadın olunur mu siz kafayı mı yediniz?
devamını gör...

günaydın sözlük, günaydın diğerleri.

hava serin, gün pazar, çay içiliyor, türkan doydu, sanki her şey tamam gibi ama değil gibi de.
aman neyse, herkesin şu saatte kütük gibi uyuduğu bir pazar işte, n'olacak ki?

al bak, türkan!

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

leğenden hallice banyolarımız artık her odada buyurun dostlar.
devamını gör...

bugün internetten kitap siparişi verdim. siparişimde hediye paketi olsun seçeneğini seçip, bir de kendime(!) not yazdım. kargom geldiğinde hediye paketimi büyük bir heyecanla açıp, notumu da büyük ihtimalle anı olarak saklayacağım. böyle anlamsızca kendime kıyak geçtiğim sebepler işte.
devamını gör...

bu artık son bulmasın mı ?

çocuk daha doğrusu bebek ağlıyor buna nasıl içiniz el veriyor ben anlayamıyorum. tek ''yapma'' deme şekli daha ağlamak. onu da avazı çıktığı kadar yapıyor daha nasıl tepki verebilir ? dile gelse ana bacı karıştıracak sülaleni anla artık şunu ya.

türk halkı hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da saygısızlığın sınırlarında. salyalı salyalı öpmeler, her tarafa dokunan ellerle sevmeler, havaya atıp tutmalar falan. bir garip sevgi gösterme şekli. kendi çocuğunuz olsa isterseniz kolunu kopartıp onunla oynayın kimse bir şey demez ama yolda bebek arabasında ki çocuğu böyle mıncırmayın arkadaşlar. zaten el kadar çocuk daha anası babası o kadar sevemedi. bak ısırmayı hiç söylemek bile istemiyorum. gerçekten birinin benim çocuğumu ısırdığını görsem köpek maskesi takarım çocuğuma yaklaşacağı zaman.

bir uzaktan akraba terörü yaşadım bu konuda. yeğenimi (1.5) havaya atıp tutarken yakaladım memeleri yere değen teyzeyi. ''bir daha yapma'' cümlemle etrafı buz kestirmiştim. yani bana açık açık diyor ki. ''harap olmuş reflekslerimle bu çocuğu havaya atarım.'' eeee ablacım ? ''tutamazsam da düşer'' mi diyorsun ? kadına nasıl bir enerji yolladıysam 2 aya düşüp kalçasını kırdı. geberesice.

bir de ''ben çocuğu böyle severim'' diye bir böbürlenmeleri yok mu? ağzına bir tane çarpacaksın ''ben de böyle insan seviyorum'' diye. şu çocukları doğru düzgün sevin. uzaktan uzaktan.
devamını gör...

belli bir seviyeye ulaşamamış olmakla birlikte kendinden bihaber yaşayan ahmaklara özgü bir tavırdır kanımca .
devamını gör...

tabi ki mutlu oluyorum. ama peş peşe gelince '' acaba okumuyor mu ? '' şüphesi geliyor. ama ne olursa olsun karşılığını, okuyup oylamayla veriyorum.
devamını gör...

şiir söylüyor
şeytan minareleri


senfonik bir düş değil
göğsünden havalanan güvercin sürüsü

uyansın diye bakir toprak
asırlık ağaç köklerinden
gün
geceden
uyansın

yaşam dans ediyor ölümle

ışık yoksa
gölge de yok

bir çocuğun kalem tutuşu kokuyor evren
kime dokunsan
kedi gibi uzun tırnakları
dokunmasan
cam kırığı bir ses parmak uçlarında

ağlayın
gözyaşı melekleri
ağlayın ki yıkansın sokaklar
tepeden tırnağa
yatıştırır yağmur toz bulutlarını

*
devamını gör...

aklıma nazım hikmet'in yaşamaya dair şiirini getirdi. çok sevdiğim şiirlerdendir. buraya bırakıyorum, okumak isteyenler için.
--- alıntı ---


yaşamaya dair

1
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
1947
2
diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948
3
bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
böylesine sevilecek bu dünya
"yaşadım" diyebilmen için...
nazım hikmet


--- alıntı ---
devamını gör...

gri hokkabazı hiç sevmeyiz. saruman gibi bir deha varken ayıptır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

görsel: isengard sanayi odaları
devamını gör...

“asiye, ben seninle karşılaşacağımı bilseydim, başka türlü yetiştirirdim kendimi.” **
devamını gör...

bir tek bana mı oluyor bilmiyorum, belki paranoyaklığım zirveye ulaştı veya kafayı yedim, ama bazen bir şey hakkında düşünüyorum, ama bakın sadece düşünüyorum, ne söylüyorum, ne de klavyeden yazıyorum ve bam diye önüme çıkıyor. bu nasıl olabilir. wtf is going on here!
devamını gör...

bugün yeni keşfettiğim yazarın beş kitabını da alarak devam ettiğim hastalığım.
devamını gör...

herseykarardı. *
devamını gör...

3 tip nötrinonun birbirine dönüşümü esnasında ortaya çıkan titreşimler.

basitçe anlatmaya çalışacağım.

nötrinolar evrende kozmik bazı olaylar sonucunda yayılan yahut daha büyük atom altı parçacıkların bozunup küçük parçacıklara ayrışmasıyla ortaya çıkan, gözle görülemeyecek kadar küçük parçacıklardır. bunlar elektron nötrinosu, müon nötrinosu ve tau nötrinosu olmak üzere 3 çeşittir.

nötrinolar, uzunca bir süre kütlesiz olarak kabul edilen parçacıklardır. yani bunların kütlesi o kadar küçüktür ki, herhangi bir şekilde 1 nötrinonun kütlesini doğrudan, tek başına ölçemeyiz. 3 tip nötrinonun toplam bileşik kütlesi, enerji değerleri üzerinden hesaplanabilir. bu hesaplara göre, hepsinin ortalama kütlesinin, elektron kütlesinin yaklaşık 5 milyonda 1'i olduğu tahmin edilmektedir.

peki mademki doğrudan ölçemiyoruz, bu kadar küçük kütleleri olan bu parçacıkların birer kütlesi olduğunu nereden biliyoruz? işte burada devreye kuantum mekaniği giriyor.

kuantum mekaniği gariptir. günlük hayata benzetecek olursak, bir kedinin hem ölü hem diri, bir gün içerisinde aynı anda hem gece hem gündüz, bir yiyeceğin aynı anda hem aşırı tatlı hem aşırı acı olduğunu düşünebilirsiniz. buna olasılıkların üst üste binmesi anlamına gelen süperpozisyon denir. günlük hayatta rastlamadığımız bu garip duruma parçacık dünyasında sıkça rastlarız. yani parçacıklar için düşünürsek, bunlar birbirinin tam zıttı olan özelliklere aynı anda sahiptir: hem +1/2 hem -1/2 spin gibi; ta ki siz bir ölçüm yapana kadar... ölçümü yaptığınız zaman parçacık, bu değerlerden sadece birini gösterir size.

nötrinoların da başı kel olmadığına göre, onlar da bu özellikten nasiplerini alırlar. 3 adet nötrino var demiştim. bunlardan her biri, diğer 3 nötrinonun kütlesinin üst üste binmiş durumunu taşır. albert einstein'ın meşhur formülü gereğince her kütle durumunun bir de enerji karşılığı vardır ve max planck'ın meşhur formülü gereğince her enerjinin belirli bir frekans karşılığı vardır.

frekans demişken; müzik notalarını hepimiz biliriz. bir müzik aletinde aynı anda 2 nota çalındığında, biz bu ikisi arasındaki farka karşılık gelen frekansın karşılığı olan sesi duyarız. nötrinolardaki olay da buna benzer. kozmik bir olay sonrasında ortaya çıkan bir nötrino 3 farklı frekansta titreşen bir müzik aleti gibidir. yani aslında bu nötrino bir elektron nötrinosuna, bir müon nötrinoasuna, bir de tau nötrinosuna dönüşerek seyahat etmektedir uzayda. bu dönüşümler, müzik notalarındaki gibi farklı kütle ve frekans değerlerine karşılık geldiğinden, dönüşüm esnasında ortaya sürekli olarak farklı titreşimler çıkar. işte bu titreşimlere nötrino salınımı adı verilir.
devamını gör...

sonbahar ve yağmurlu havadan hoşlandığını düşündüğüm, düşüncelerini nahif bir şekilde ifade etmekte zorluk çekmeyen yazarımız.
nickaltı açılmadığı için şaşırdım fakat orenda zaten olağanüstü görünmez güç demek, şimdi daha iyi anlıyorum yazarımızın kendi halinde sözlükte tanımlarını paylaşmasını.
keyifli sözlükler dilerim sevgili orenda_diye_birisi.
devamını gör...

"muhtaç bırakıp yardım etmek, planlanmış cinayettir. "
che guevara
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim