üst edit: tanımı yazarken radyo programının konusu olduğunu bilmiyordum, dolayısıyla formata pek uygun bir tanım olmayabilir.

bu bizim çok karmaşık ruh halimizden mi kaynaklanıyor? çevremizdeki insanların vurdumduymazlığından mı? anlaşılmasını istediğimiz meselelerin çetrefilliğinden mi? şahsen insanların beni anlamadıklarına ilişkin sarsıntılar hissettiğim bir leveli anımsamıyorum kendi hayatımda.
anlatmak istemediğim çok oldu. anlaşılmak istemediğim de çok oldu. ama böylesini pek tecrübe etmedim. hep orda bir yerde anlayan birisi vardı, bir mevzuyu biri anlardı ötekini diğeri. bazen orada öyle durmasıyla ortada anlaşılması gereken mevzular bırakmayan insanlar da girdi hayatıma.*
insanın çevresinin insanın aynası olduğu, arkadaşını söylediğinde sana kim olduğunu söyleyecek öğretileri bir yana bırakarak düşünüyorum. bizle benzer hislere, benzer bilinç düzeyine, benzer önceliklere, benzer hassasiyetlere sahip insanlarla iletişim kuruyoruz çoğunlukla. yahut en yakınımızda bulunan insanlar çoğunlukla bir şekilde belirli ortak noktalara sahip olduğumuz kimseler.* aslında ister istemez bizi en çok anlayacak insanları toplayıp getiriyoruz kıyımıza köşemize ve onlara yakın çevremiz falan diyoruz. peki insan buna rağmen neden anlaşılmadığını hisseder? bence bu insanın kendini beğenmemesi, kimsenin kendisini sevmediğini düşünmesi gibi zaman zaman gelen bir his. veya bazen hiçbir şey yapmak istemediğimiz, hiçbir şeyin bize keyif vermediği anlar gibi ansızın kafamıza çöreklenen bir düşünce.
burada kendi tercihi veya farklı sebeplerle sınırlı bir çevreye sahip olan insanları hariç tutuyorum. sahiden çevresinde böyle bir insana sahip olmayan kimseler olabilir. kaldı ki belki bu meselenin çevremizde sahip olduğumuz insanlarla da bir alakası olmayabilir ve ben yine tamamen üfürüyor olabilirim. ancak anlatılamayan/anlatılması mümkün olmayan hisler olduğu gibi bazen anlaşılması güç hisler de yaşayabiliriz. bence bu kimsenin bizi anlamadığı anlamına gelmemeli.
devamını gör...

bu elma kurdu tam bir cim cime, amasya elması kadar ufacık tefecik ama dünya kadar bal tatlısı.
bizi güldürmeye ve gülümsemeye devam.
devamını gör...

çernobilde patlama olduğu zaman ünlü bir rus fizikçi radyasyon tehlikelisi yüzünden halkı marketlerde satılan çayları almamalarını, içtikleri çaya bulaşan radyasyon yüzünden sağlık sorunları yaşayabileceklerini söylemişti.

o zamanki diktatör, faşist sscb yönetimi de halka bizim çaylarımızda hiçbir sorun yok, sizi uyaran fizikçi sscb düşmanı bir vatan haini diyerek hem o bilimadamını topluma hedef göstermiş hem de çay üreticilerinin batmasını engellemişti. daha sonra hükumete inanıp o çaylardan içen çoğu insan da ölmüştü.

şimdi de aşı olmak istemeyenleri aforoz edip, hedef göstermek isteyen zihniyet aynı bu sscb yönetimine benziyor. içinde ne bok olduğu ve yan etkileri belli olmayan bir aşıyı vücudunuza sokun diye yaptırım uyguluyor. mrna aşısının mucidi bile bu teknoloji için çok erken olduğunu defalarca söyledi. anlamsız bir çaba. ben bunu olmak istemiyorum, içinde çip olduğuna inanan bir çomar da değilim.
devamını gör...

vakit dar olsa gerek,
-hep içim ürpererek
diyorum-
vakit dar olsa gerek.

belirsiz bir âlemde,
-ekseri penceremde
bekliyorum-
bir bahar olsa gerek.

binmişim bir gemiye
-ve böyle biteviye*
gidiyorum-
bir diyar olsa gerek.

ahmet muhip dranas
devamını gör...

100 yıl sonra bu dünyada olmayacaksın, neyin kafasını yaşıyorsun, bi sal kendini artık bi sal..*
devamını gör...

horon,
kuymak,
eşsiz doğa.
devamını gör...

bugün evlillik yıldönümümüz olduğu için eşim kfc ısmarlamaya karar vermiş.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

#823804
#456209

kendimce madalya almaya değer gördüklerimi yazıyorum. umarım editör arkadaşlar da benim gibi düşünür ve onları boşa yormuş olmam.
hadi selametle…

editto: başvurduğum tüm tanımlar madalya aldı teşekkür ederim.
devamını gör...

ilginç bir değerlendirme olmuş. belki de beklenen değerlendirme bi bakıma. malumunuz alman araba firması volkswagen manisa'daki yatırımını geri çekmiş ve bunu yaparken de ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi havayı öne sürmüştü perde arkasında. sayın bakan'da biz değil onlar kaybeder demiş.

kaybettin bizi fosfogın

edit: kaynak soran arkadaşlar olmuş haklı olarak aha da size kaynak
devamını gör...

herkesi kendin gibi sanma. güvenme. herkese her şeyini anlatma.
devamını gör...

bunun stratosfere kadar yolu var. yılmak yok yola devam sinek kardeş. helal olsun.
devamını gör...

açıkçası pek umrumda olan bir durum değil. espirimi yaparım kimse gülmese bile kahkahalarla gülerim diğerleri de gülme şeklime güler.
devamını gör...

bana, "uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın" dizesini hatırlatan eylem.

o vedalaşmalar, bir parça daha sığsın diye fermuarı üzerine oturularak kapatïldığı belli valizler, sevgilisini uğurlayan genç kadın ya da adamlar, çocuğunu uğurlayan umutlu ve gururlu bakışlar... son sarılış, son öpüş, acele akan birkaç damla göz yaşı. otobüsün buğulu camından dışarıya, içeriye sallanan eller. otobüs hareket edinceye kadar, "bak, sen gidinceye kadar ben gitmiyorum." der gibi bekleyen yolcu yakınları.

ağlayan bebekler kaçınılmaz. ben çok severim bebek ağlamasını uzun yolculuklarda. uyuyan yolcular kıpırdanır, homurdanır bazısı ama bebek işte, yapacak bir şey yok. hiçbir şeye gösterilemeyen o anlayış, bu minik insanlara sunulur. sonra çay kahve servisleri. yarı dolu bardaklardan bir şeyler içerek geçen bir zaman olur. en az bir yolcunun muhakkak susmayan bir telefonu vardır. en az bir yolcu belli aralıklarla öksürür. bir kişiyi yolculuk tutar, cam kenarı bilet aldığını sanarak koridordan bilet almıştır, yerini değiştirmek ister usulca. genç bir yolcu vardır, kulaklığından taşan sesi birkaç yolcu muhakkak duyuyordur.

ihtiyaç molaları vardır, bir de daha uzun ihtiyaç molaları. ilkinde otobüsten iner, ben nerede neyden indim diye şöyle bir arkama bakarım. geceyse muhteşem bir ayazdır. kimsenin sigarasına davrandığı kadar hızlı tuvalete gitmediğine şaşarım bazen. sanki o sigara henüz merdivenleri inerken herkesin dudağına konar. oysa tuvalet öyle mi? ona koşarak giden çok az insan görürüm. süre bitti mi hızlıca yere atılıp siyah kunduralar altında ezilir o sigaralar. bir hışım ama, seninle işim bitti der gibi atılırlar beş dakika önce tutulan ellerden. yolculuğa devam edileceği anons edilir, çok az yolcu dışarıda kalmıştır zaten.

her yerden, renkten insan bir dikdörtgen kutu içine doluşmuş bir yerlere gideriz. bu kadar farklı insan belki ancak ulaşım sebebiyle bir araya gelebiliyordur, birbirine tahammül edebiliyordur.

acil bir işim olmadıkça ben şehirden şehire otobüslerle yolculuk etmeyi severim. o yolculuklarda en azından tabelalar, evler, sokaklar, yollar, ağaçlar görürüm. aynı aracı paylaştığım insanlarla sözlü olmasa da bir iletişimde olduğumu hissederim. uçakta kendimi yolculuk ediyormuş gibi hissetmiyorum.
devamını gör...

nickaltındaki “terörist” yaftalarından sonra profilini, entrylerini inceledim. objektif olmaya çalışarak yorumlayacağım.

terörle ilgili başlıklara objektif yazılar yazmaya çalışmış. kardeşlik, hümanizm, eşitlik, barış gibi söylemlerde bulunmuş ki bu klasik gizli terörist sevici söylemleridir alıştık yemiyoruz artık.

ayrıca talibanla alakalı bir başlığa mücahitler falan yazıp terörist olmadığını iddia etmek ney la?
devamını gör...

ekşide çaylağım diye buraya sığındım burası da aynıymış hayal kırıklığı...
devamını gör...

karısı twitter hesabı açan abinin isyanıydı. "yangına mı yetişiyim neriman'ı mı buluyum?" #832456

hâlâ gülerim. çok iyi tivit.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yeşim salkım-ben yoldan gönüllü çıktım.
devamını gör...

az önce yaşadığım aptal olaydan dolayı sinirimi boşaltmak için açtığım başlıktır.

üst kat komşumuz, aynı zamanda ev sahibimiz tam olarak 5 dakika önce bize geldi. ağzında ne maske vardı ne bir şey vardı, sanki babasının ahırı gibi oturma odasına geçip koltuğa oturdu. buraya kadar her şey katlanılabilirdi, bakın normal değil, katlanılabilir. sonrasında ise sevgili komşumuzun ağzından şu cümle döküldü, "ya benim kızım korona oldu galiba."

ulan bre gerizekalı madem kızının korona olduğundan şüpheleniyorsun niye geliyorsun lan bize?! b*k mu var bizim evde niye ulan niye niye?! telefon ne haberin yok mu senin aptal varlık?! hayır söylerken bir de yüzü hiç kızarmıyor mnakoyim ya! eğer korona olur da ölürsem yeminim olsun bu kadının peşindeyim. yerken içerken sıçarken dünya ahiret peşindeyim ulan senin!

(bkz: kafa sözlükte büyük harf kullanılamaması)
devamını gör...

hatta ne kadar iyi olunursa o kadar sevilinmez. sevilmek için kötü olmak gerekli.

hatta kötkötü olucaksınız. ama arada bir iyilik yapacaksınız. devasa sevileceksiniz ve sizden iyisi olmayacak.

devamlı iyi olursanız sonrasında yaptığınız bir kötülük ise sizi kötü ve sevilmeye değmeyen biri yapar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim