sevgiliyi seks yapamayacak kadar sevmek
yaaa aşk ,sevgi,sex hepsi kombinasyon falan tamam ama ben sekssiz de aşık olabilir sevebilirim. sadece kaliteli vakit geçirsem, sadece onu izlesem ya da sarılsam bana yeterli olabilecek şeyler bunlar. sevdiğim kişi yanımda daha ne isterim ki? galiba çok oldschoolum. damn!
devamını gör...
geceye bir 90'lar şarkısı bırak
gündoğarken -ellerimde çiçekler.
devamını gör...
yeni isim hakkında yönetim açıklaması
bir beyan.
arkadaşlar, adam söylemiş; oylama yapılırsa kötü niyetli birileri işi yine zora sokabilir demiş. bana da mantıklı geliyor bu yazılan. ben de olsam bir daha o riski almazdım. bence siz de ısrarcı olmayın. eleştirmek ayrı da, suçlar gibi konuşmak bambaşka bir şey.
kafa sözlük ismi de bize sorulmamıştı. ismi için gelmedik ama sonuçta geldik, alıştık, öyle kaldı. buna da alışılır, merak etmeyin. nelere alışılmıyor ki!..
normal görünümlü anormal meja
arkadaşlar, adam söylemiş; oylama yapılırsa kötü niyetli birileri işi yine zora sokabilir demiş. bana da mantıklı geliyor bu yazılan. ben de olsam bir daha o riski almazdım. bence siz de ısrarcı olmayın. eleştirmek ayrı da, suçlar gibi konuşmak bambaşka bir şey.
kafa sözlük ismi de bize sorulmamıştı. ismi için gelmedik ama sonuçta geldik, alıştık, öyle kaldı. buna da alışılır, merak etmeyin. nelere alışılmıyor ki!..
normal görünümlü anormal meja
devamını gör...
işi bittikten sonra selamı kesen tip
bir takım akraba ve neden arkadaş olduğumuzu anlamadığımız insanlar.
devamını gör...
insan olmak
varoluşçu psikolojinin temsilcilerinden biri olan psikiyatrist engin gençtan 'ın yazdığı harika ötesi bir kitap.
"insanlar bir şeyler yaparak özgürleşeceğini zannediyor" diye yazarak, bunca mış gibi yaşanan hayatları daha iyi anlamımızı sağlıyor.
"insanlar bir şeyler yaparak özgürleşeceğini zannediyor" diye yazarak, bunca mış gibi yaşanan hayatları daha iyi anlamımızı sağlıyor.
devamını gör...
youtube premium
türkiye fiyatı 17.99tl ile avrupa fiyatına (8-9 euro arası) göre acayip komik kaçan şey. 1.7 euroya üyelik. evet markette sakız parası avrupalı için.
devamını gör...
burun estetiğinin aşırı yaygınlaşması
zamanla geçecek olan, herkesin yaptırmak için bir bahane bulduğu durumdur. aynı bir zamanların ince kaş modası gibi geliyor bana bu 'kuş burun' estetiği yaptırmak.
bir zamanlar herkes kaşlarını yay gibi aldırırdı. şimdi durum ne; herkes doğal kaşları savunuyor, kimse kaşına cımbız değdirmediği gibi bir de jöle gibi bir şeyle yukarı yukarı tarıyorlar kaşlarını.
sıra burunlara da gelecek doğal kemerli burunlarımız kıymete binecek, az sabır kemerli doğal burunlu kardeşlerim.
bir zamanlar herkes kaşlarını yay gibi aldırırdı. şimdi durum ne; herkes doğal kaşları savunuyor, kimse kaşına cımbız değdirmediği gibi bir de jöle gibi bir şeyle yukarı yukarı tarıyorlar kaşlarını.
sıra burunlara da gelecek doğal kemerli burunlarımız kıymete binecek, az sabır kemerli doğal burunlu kardeşlerim.
devamını gör...
demiri toz ederler
ukdeyi bırakan: supportgirl
manalı sözleri olan sadık gürbüz türküsüdür.
demiri toz ederler loy
kan serperler gökyüzüne
sevgiyi yoz ederler loy
kül serperler kör gözüne
not: sözlerinin hüseyin ilbey'e ait olduğunu söyleyen bir kaynağa denk geldim. hikayesini ise tam doğrulamadığım için paylaşmadım.
tık
manalı sözleri olan sadık gürbüz türküsüdür.
demiri toz ederler loy
kan serperler gökyüzüne
sevgiyi yoz ederler loy
kül serperler kör gözüne
not: sözlerinin hüseyin ilbey'e ait olduğunu söyleyen bir kaynağa denk geldim. hikayesini ise tam doğrulamadığım için paylaşmadım.
tık
devamını gör...
stendhal
armance kitabı da güzeldir. nitekim ilk kitabıdır ünlü yazarın.
devamını gör...
derdini kimseyle paylaşmayan insan
ne demiş üstad: derdimi anlatmam dertsiz insana, dert çekmeyen dert kadir kıymet bilemez.* bu nedenle çoğuna dert anlatmak rahatlatmaz bilakis arttırabilir . benzer yaraları olan insanlar anlayabilirler birbirlerini. ne demişler hem insanın acısını insan alır.
devamını gör...
sözlük yazarlarının yetenekli olduğu konular
amatör biri olarak şarkı söylemek,şiir ve edebi metinler yazmak.
devamını gör...
ciddi ilişki
benim ilişkimde ciddi olma yolunda ilerliyor sanırım. o çocuğu yapmayacaktık, neyse artık ciddiyet zamanı.
devamını gör...
kadınların eskisi kadar zor olmaması
çünkü artık kadınlar toplumun onlar hakkında ne dediğini umursamıyor. erkeklerin kendilerini; namuslu, namussuz, zor, basit, kolay, eğlenilecek, evlenilecek kategorilerinden hangisine koyduğu umurlarında değil. çünkü artık kadınların tek derdi namusunu ve hamaratlığını bir erkeğe kanıtlayıp evlenmek değil. kadınlar şimdi değil her zaman böyleydi. erkekler gibi istediklerini yapıp yargılanmamayı her daim isterlerdi. şimdi buna özgürlük adı altında yozlaşmak diyen olacaktır. ancak dedelerimiz, atalarımız her daim özgürdü, istediklerini yapıp kimseye hesap vermeme hakları vardı. şimdi kadınlar toplumu umursamayı bıraktı diye mi yozlaştık?
devamını gör...
kız çocuğuna şantajla 1 yıl boyunca tecavüz eden aşağılıklar
12 yaşında lan 12 yaşında kıro tipli maymunlar! bugün ikinci tecavüz haberi. bıktım.
devamını gör...
domestic hıyar
efendim kendisi ile tanışıklığımız bu sözlükten eskidir ve bunu müthiş gözlem ve dikkatim sayesinde bir dedektif edasıyla çözdüğüm için çok mutlu ve aynı zamanda gururluyum. kendisinden bir madalya beklemiştim ama o kendisine ördek almamı istedi tersine...*
ayrıca kendisi nickaltı yazdığım ikinci yazar arkadaşım olup birinciyi de deli gibi kıskanmaktadır, bu da böyle biline *
evet bugün doğum günü kendisinin, dünden kutladım saymadı, mesaj ile kutladım yetmedi dedim buraya da yazayım.
sevgili domestic doğum günün kutlu olsun, nickaltın tebriklerle dolsun taşsın, kutlamalara yetişeme emi , türkan ile beraber mum üflediğin pasta fotoğrafı paylaş, beğeniden sözlük yıkılsın *
şakalar komiklikler bir yana bırakılırsa çok mutlu ol, sağlıklı ve huzurlu ol, neşen daim, üzüntülerin hep geçici olsun. *
gör gör nickaltı nasıl yazılır gör ve utan!*
ayrıca kendisi nickaltı yazdığım ikinci yazar arkadaşım olup birinciyi de deli gibi kıskanmaktadır, bu da böyle biline *
evet bugün doğum günü kendisinin, dünden kutladım saymadı, mesaj ile kutladım yetmedi dedim buraya da yazayım.
sevgili domestic doğum günün kutlu olsun, nickaltın tebriklerle dolsun taşsın, kutlamalara yetişeme emi , türkan ile beraber mum üflediğin pasta fotoğrafı paylaş, beğeniden sözlük yıkılsın *
şakalar komiklikler bir yana bırakılırsa çok mutlu ol, sağlıklı ve huzurlu ol, neşen daim, üzüntülerin hep geçici olsun. *
gör gör nickaltı nasıl yazılır gör ve utan!*
devamını gör...
normal sözlük trakyalılar cemiyeti
eşi saray dogumlu olanlar da cemiyete katılabiliyor mu diye merak ettiğim dernek. orta okul ve liseyi kırklareli'nde okumuş olmam da cabası.
devamını gör...
saçlarını erkek gibi kestiren kadın çekiciliği
saçlarını "kısa" kestiren kadındır. erkek gibi saç, kadın gibi kıyafet olmaz. erkek gibi davranmak, kadın gibi ağlamak vb. kalıplar da hiç hoş değildir ve çağ dışıdır. ayrıca her şey insanlar içindir.
devamını gör...
mevlana’nın islam'a göre kafir olabilme iddiası
evet yanlış duymadınız, kendisi islam dininin gerçeklerine göre kafirdir. hatta yazdığı sapkınlıklar ile allah aşkı ile uzaktan yakından alakası yoktur.
bunu örnekler ile sizlere anlatacağız.
celaleddin rumi, yazdığı kitabın vahiy olduğunu iddia etmektedir! tasavvufta bu çok görülmez. zira tasavvuf ehli, velilerin tasavvufta vahiy aldıklarına inanırlar….
kitabının bir başka yerinde celaleddin rumi şöyle diyor:
“bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya. tanrı, doğrusunu daha iyi bilir ya, tanrı vahyidir! sofiler, bunu halktan gizlemek için gönül vahyi demişlerdir!”….”
(mesnevi-celaleddin rumi meb yayınları, c: 4 s: 151)
celaleddin rumi, tasavvufi görüşlerini “tanrısal aşkı” kendisinde bulduğunu söylediği şemsi tebrizi’den almış.
“celaleddin rumi, aşkla, müzikle, raksla ve şiirle beslenip gelişen ve dinler üstü yolda kadına da büyük bir önem vermiş onu da hayata almaya çalışmış ve insanlığın, kadınla bir bütün olduğunu duymuştu. o herşeyden önce kadının kapanmasının, örtünmesinin aleyhindeydi. mesnesvisin’de kadını yaratılmış değil, yaratan (!) bir kudret olarak öven, sert ve kaba ruhlu erkeklerin kadına zulmedebildiklerini söyleyen, asil insanların ince ruhlu olgun kişilerinse kadına bağlı olacaklarını, hatta onun reyine uyacaklarını ona hürmet edeceklerini bildiren celaleddin rumi “fihi ma fih”inde, bir fasılda, kadını ekmeğe benzetmek celaleddin rumi bu şeylerin kendisine gelen vahiy olduğunu iddia ederek resmen mesnevi’yi kur’an’la yarıştırmaktadır.
dilerseniz mesnevi’nin girişi ile yavaş yavaş konuyu detaylantıralım:
“bu kitap mesnevi kitabıdır. mesnevi hakikate ulaşma ve yakin sırlarını açma hususunda din asıllarının asıllarıdır. tanrı’nın en büyük fıkhı (!) tanrı’nın en aydın yolu! tanrı’nın en açık burhanıdır… kur’an’ı apaçık bir hale koyar, rızıkların bolluğuna sebeb olur, huyları güzelleştirir. şanları yüce özleri hayırlı katiblerin elleriyle yazılmıştır. temiz kişilerden başkalarının dokunmasına müsade etmezler. mesnevi, alemlerin rabbinden inmedir! batıl ne önünden gelebilir, ne ardından. tanrı onu korur, gözetir!….”
(mesnevi-celaleddin rumi meb yayınları c: 1 s: 11)
celaleddin rumi’ye göre şeyhin, pir’in, ermişin her ne isim verilirse verilsin tasavvufun ulu zatlarının söyledikleri ve yazdıkları şeyler aynıyla vahiy’dir. tıpkı kendisinin de itiraf ettiği mesnevi kitabında olduğu gibi!…
maalesef celaleddin rumi, kitabına hindistan’dan sadece kelile ve dimne masallarını almamış, erotik hint kültürünün ürünü olan kamasutra’dan da alıntılar yaparak bunları “alemlerin rabbin’den inmedir” diyerek sunmuştur.
celaleddin rumi, kur’an’ın lokman suresinin 27. ayetini kendi kitabı için nasıl alet ediyor:
“….ormanlar kalem olsa, denizler mürekkep olsa yine mesnevi’nin biteceğini umma…” (mesnevi-celaleddin rumi c: 6 s: 178)
mevlana sahabe hanımlarını bile zan altında bırakmaktan sakınmaz, onları savaşa gitmiş kocalarını aldatan ahlaksız kadınlar olarak tasvir eder. fihi mâ fih’te şöyle bir hikâye anlatır; “rivayet ederler ki; peygamber, sahâbeyle bir savaştan gelmişti. bu gece şehrin dışında yatacağız, yarın gireceğiz şehre diye davul çalın buyurdu. a tanrı elçisi dediler, sebebi ne? olabilir ya dedi, kadınlarınızı yabancı erkeklerle buluşmuş görürsünüz; canınız sıkılır; bir fitnedir, kopar. sahâbeden biri (verilen emri) işitmeyip gitti ve karısını bir yabancıyla buldu. (1) (1)[fihi ma fih, 20. bölüm, meb yay., ist /1990. s. 136-137.
şems mevlana’nın 15 yaşındaki cariyesi kimya hatun ile evlenmiş, ki kendisi 65 yaşında idi. şems-i tebrizi’ye, karısı kimya hatun’u bazen allah olarak, daha doğrusu ona, allah, karısı şeklinde görünür-dü. mevlana; bir çadırda şems’i kimya hatun ile oynaşırken gördü. mevlana oynaşmaları için biraz dışarıda dolaşıp, sonra hocasının yanına geldiğinde şems; ‘o kimya hatun değildi. yüce tanrı beni o kadar sever ki, sevdiğim kimse suretinde yanıma gelir. az önce senin beni halvet halinde gördüğün kadın da kimya hatun değildi, allah kimya hatun şeklinde bana gelmişti’ der. (2)eflâkî, menakıb’ul-arifin, c.2, s.72.
ve daha birçok örnek ile çoğaltılabilir. dünya'daki islamafobi var deyip bu adamın çılgınlar misali islam olmayanlar tarafından bile övülmesinin islam ile alakası yoktur. çünkü kendisi islam değil sapkın bir insandır.
zamanın fethullah gülen'i olan moğollar ile iş birliği yapan bu muhteremin foyası da ortaya dökülmüştür.
dipnot: birileri "yeter ya konya'lı yok mu burada demiş, bu başlığı açan zsten konyalı hem de mevlana denilen elemandan daha evvel zamanlarda konya'ya yerleşmiş olan bir ailenin evladı. gerçeklere gözünüzü ve kulağınızı kapatamazsınız. araştıranlar görür ve öğrenir. onların sapkınlığı yazmak suç ama sapkınlığı yaşamak suç değil. hadi oradan.
bunu örnekler ile sizlere anlatacağız.
celaleddin rumi, yazdığı kitabın vahiy olduğunu iddia etmektedir! tasavvufta bu çok görülmez. zira tasavvuf ehli, velilerin tasavvufta vahiy aldıklarına inanırlar….
kitabının bir başka yerinde celaleddin rumi şöyle diyor:
“bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya. tanrı, doğrusunu daha iyi bilir ya, tanrı vahyidir! sofiler, bunu halktan gizlemek için gönül vahyi demişlerdir!”….”
(mesnevi-celaleddin rumi meb yayınları, c: 4 s: 151)
celaleddin rumi, tasavvufi görüşlerini “tanrısal aşkı” kendisinde bulduğunu söylediği şemsi tebrizi’den almış.
“celaleddin rumi, aşkla, müzikle, raksla ve şiirle beslenip gelişen ve dinler üstü yolda kadına da büyük bir önem vermiş onu da hayata almaya çalışmış ve insanlığın, kadınla bir bütün olduğunu duymuştu. o herşeyden önce kadının kapanmasının, örtünmesinin aleyhindeydi. mesnesvisin’de kadını yaratılmış değil, yaratan (!) bir kudret olarak öven, sert ve kaba ruhlu erkeklerin kadına zulmedebildiklerini söyleyen, asil insanların ince ruhlu olgun kişilerinse kadına bağlı olacaklarını, hatta onun reyine uyacaklarını ona hürmet edeceklerini bildiren celaleddin rumi “fihi ma fih”inde, bir fasılda, kadını ekmeğe benzetmek celaleddin rumi bu şeylerin kendisine gelen vahiy olduğunu iddia ederek resmen mesnevi’yi kur’an’la yarıştırmaktadır.
dilerseniz mesnevi’nin girişi ile yavaş yavaş konuyu detaylantıralım:
“bu kitap mesnevi kitabıdır. mesnevi hakikate ulaşma ve yakin sırlarını açma hususunda din asıllarının asıllarıdır. tanrı’nın en büyük fıkhı (!) tanrı’nın en aydın yolu! tanrı’nın en açık burhanıdır… kur’an’ı apaçık bir hale koyar, rızıkların bolluğuna sebeb olur, huyları güzelleştirir. şanları yüce özleri hayırlı katiblerin elleriyle yazılmıştır. temiz kişilerden başkalarının dokunmasına müsade etmezler. mesnevi, alemlerin rabbinden inmedir! batıl ne önünden gelebilir, ne ardından. tanrı onu korur, gözetir!….”
(mesnevi-celaleddin rumi meb yayınları c: 1 s: 11)
celaleddin rumi’ye göre şeyhin, pir’in, ermişin her ne isim verilirse verilsin tasavvufun ulu zatlarının söyledikleri ve yazdıkları şeyler aynıyla vahiy’dir. tıpkı kendisinin de itiraf ettiği mesnevi kitabında olduğu gibi!…
maalesef celaleddin rumi, kitabına hindistan’dan sadece kelile ve dimne masallarını almamış, erotik hint kültürünün ürünü olan kamasutra’dan da alıntılar yaparak bunları “alemlerin rabbin’den inmedir” diyerek sunmuştur.
celaleddin rumi, kur’an’ın lokman suresinin 27. ayetini kendi kitabı için nasıl alet ediyor:
“….ormanlar kalem olsa, denizler mürekkep olsa yine mesnevi’nin biteceğini umma…” (mesnevi-celaleddin rumi c: 6 s: 178)
mevlana sahabe hanımlarını bile zan altında bırakmaktan sakınmaz, onları savaşa gitmiş kocalarını aldatan ahlaksız kadınlar olarak tasvir eder. fihi mâ fih’te şöyle bir hikâye anlatır; “rivayet ederler ki; peygamber, sahâbeyle bir savaştan gelmişti. bu gece şehrin dışında yatacağız, yarın gireceğiz şehre diye davul çalın buyurdu. a tanrı elçisi dediler, sebebi ne? olabilir ya dedi, kadınlarınızı yabancı erkeklerle buluşmuş görürsünüz; canınız sıkılır; bir fitnedir, kopar. sahâbeden biri (verilen emri) işitmeyip gitti ve karısını bir yabancıyla buldu. (1) (1)[fihi ma fih, 20. bölüm, meb yay., ist /1990. s. 136-137.
şems mevlana’nın 15 yaşındaki cariyesi kimya hatun ile evlenmiş, ki kendisi 65 yaşında idi. şems-i tebrizi’ye, karısı kimya hatun’u bazen allah olarak, daha doğrusu ona, allah, karısı şeklinde görünür-dü. mevlana; bir çadırda şems’i kimya hatun ile oynaşırken gördü. mevlana oynaşmaları için biraz dışarıda dolaşıp, sonra hocasının yanına geldiğinde şems; ‘o kimya hatun değildi. yüce tanrı beni o kadar sever ki, sevdiğim kimse suretinde yanıma gelir. az önce senin beni halvet halinde gördüğün kadın da kimya hatun değildi, allah kimya hatun şeklinde bana gelmişti’ der. (2)eflâkî, menakıb’ul-arifin, c.2, s.72.
ve daha birçok örnek ile çoğaltılabilir. dünya'daki islamafobi var deyip bu adamın çılgınlar misali islam olmayanlar tarafından bile övülmesinin islam ile alakası yoktur. çünkü kendisi islam değil sapkın bir insandır.
zamanın fethullah gülen'i olan moğollar ile iş birliği yapan bu muhteremin foyası da ortaya dökülmüştür.
dipnot: birileri "yeter ya konya'lı yok mu burada demiş, bu başlığı açan zsten konyalı hem de mevlana denilen elemandan daha evvel zamanlarda konya'ya yerleşmiş olan bir ailenin evladı. gerçeklere gözünüzü ve kulağınızı kapatamazsınız. araştıranlar görür ve öğrenir. onların sapkınlığı yazmak suç ama sapkınlığı yaşamak suç değil. hadi oradan.
devamını gör...
kelime ölümü
dilin canlı ve yaşayan bir varlık olduğunu kanıtlar. bu durum da insan hayatına benzer. kelimeler de tıpkı insanlar gibi; doğar, yaşar, gelişir, yaşlanır(eskir, kullanım alanı daralır) ve nihayetinde ölür.
mesela doksanlı yıllarda çocuklar/gençler arasında kan kardeş deyimi yaygındı.
sonra bir kaç yıl sonra bu deyim yerini kankaya bıraktı.
biraz zaman daha geçince de bu kelime yerini kankiye bıraktı.
bu arada bu deyimin parazit kullanımları yani farklı franksiyonları da türedi: kanks, qanqa, panpi, panpa, panpiş vs vs.
bu arada kan kardeş deyimi ölmediyse de can çekişiyor benim nazarımda…
mesela doksanlı yıllarda çocuklar/gençler arasında kan kardeş deyimi yaygındı.
sonra bir kaç yıl sonra bu deyim yerini kankaya bıraktı.
biraz zaman daha geçince de bu kelime yerini kankiye bıraktı.
bu arada bu deyimin parazit kullanımları yani farklı franksiyonları da türedi: kanks, qanqa, panpi, panpa, panpiş vs vs.
bu arada kan kardeş deyimi ölmediyse de can çekişiyor benim nazarımda…
devamını gör...
