--- alıntı ---

çin'de üretilen covid-19 aşısının gönüllü olarak testlerine katılan akdeniz üniversitesi rektörü prof. dr. özlenen özkan, "hastanemizde çalışmaya katılan 280 kişide mutlulukla söyleyebilirim ki ciddi bir yan etki olmadı. etkilerini bir iki hafta içinde daha net göreceğiz. aşıdan ümitliyim, öngörüm aşının işe yaradığı ile ilgilidir" dedi.

--- alıntı ---
buradan
devamını gör...

"keşke lokasyon bilgisi paylaşılmasaydı" diyeceğim güzel haber.. hayvanlarımıza zarar verdi diyerek öldürmezler umarım...
devamını gör...

ben gagavuz olsam ne türkiye'yi isterim, ne rusya'yı isterim. avrupa birliği gibi bir imkan varken rusya'ya yanaşmaları tuhaf bir durum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

arthur schopenhauer'in, "endişelerimizin ve kaygılarımızın yarısı, başkalarının bizim hakkımızda düşündüklerinden kaynaklanır. bu dikeni tenimizden çıkarmalıyız." sözünü akla getirmiş his.

yani kendimize batırdık diye hep orda kalması gerekmiyor, olayı yanlış anlamamak lazım.
devamını gör...

her zaman kitap okumak ..
devamını gör...

duyguların, düşüncelerin ve anlatılmak istenen sözlerin mısralar halinde ifade edilmesi ile oluşan sanattır. belli bir yetenek ve yaratıcılık sonucunda ortaya çıktığı için değerli ve güzeldir.

bazen okumak yetmez. insan yazmak da ister.
devamını gör...

evlilik muhabbeti
devamını gör...

zevk verir. egomuzu tatmin etmenin oldukça kolay ve ucuz bir yoludur. onun için bol bol artılayalım birbirimizi sayın yazarlar. güldürelim yüzleri. sadece, okumadan önce oy atmayalım ki herkes hakkını alsın.
devamını gör...

nerden başlasak...
vı. asır başlarında konstantinopolis,
ahlaksızlık, fuhuş, cinayetlerin uluorta yapıldığı bir yer... kumar oynanır ve servetler bir günde el değiştirirdi.
ayaklanmanın başlangıcı hipodrom idi... bu hipodromda yarışan kimseler, o gün yarışı kazandımıydı kraldan daha üst bir noktada olurdu...
bu yarışçılar elbiselerinin renklerine göre birbirinden ayrılırdı. kırmızı beyaz mavi ve yeşil...fanatikler başlangıçta dört renk şeklinde örgütlenmişti. ancak daha sonra beyazlar mavilere, kırmızılar da yeşillere katılınca ortada maviler ve yeşilller kalıyor efem...
bizans halkındaki holiganlık, güçlenerek çok çok ileri bir noktaya gitmiştir. hatta daha sonraları siyasi bir organizasyona evrilmiştir. hipodromun sağ tarafı mavilere sol tarafı yeşillere ayrılmıştı...
kendi içlerinde büyük bir taraftar klüpleri oluşturuyor, bu klüplerin başkanları bu klüplerdeki holiganlar aracılığı ile güçlü milis gruplarıda bünyesinde bulunduruyordu. iş çığrından çıkmıştı. bu adamlar birini ipten alacak, birini ipe gönderecek bir nüfuza sahiptiler. bu milisler istanbul'un güvenliğinin hem de istanbul'un güvensizliğinin sebebiydiler.

hipodrom holiganları , geceleri konstantinopolis sokaklarında dolaşır, adam soyar, hatta öldürürlerdi.maviler bunu yapınca yeşillerde kendilerini korumak için çeteler kurdular.

532 yılında bir pazar günü gene bir yarış var imparator 1.justinianos da bu yarışta hazır bulunuyor efem...1.justinianos'a yeşillerden büyük bir tepki var. sürekli haksızlığa uğradıklarını söylüyor ve bunu şikayet ediyorlar. 1.justinianos onlara susun!!! diye emredince hatta ve hatta mavileri desteklediğini açıkça ilan edince, yeşiller hipodromu terk ettiler.

hal böyle olunca imparator saraya döndü ve çağırın bana bu yeşillerin başkanını dedi.maviler yeşiller mandator diye şikeci olduğu iddia edilen bir kişinin aralarında tartışma çıkıyor. bu seferde mavilerde yeşillere hak veriyor.

iş daha fazla büyüyerek yeşiller mavilere, maviler yeşillere , sonra hepsi birden imparatora...
maviler ve yeşiller zamanla siyasal, sosyal ve dinsel nitelik almaya ve güçlenmeye başlayan maviler ve yeşiller nefret ettikleri 1.justinianos'a akrşı gelip isyan ettiler.
nika! nika! nika! diye solaganlarla yürüdükleri için nika isyanı olarak anılır bu iş...
bu isyanda bizansın dörtte birinin halk tarafından yakıldığı söyleniyor.
isyanın bastırılma hikayesi bana ikinci mahmut'un yeniçerileri öldürmek amacıyla topçulara topların yönünü şu noktaya çevirin demesini hatırlatıyor. aynı şekilde bakmışlar, olacak gibi değil, durmuyor, uslanmıyorlar.
komutan belisarius hipadroma geliyor. kapatın kapıları diyor. zaten bizansın dörttebiri yanmış, birde hipodrom yancak, çok mu? deyip veriyor ateşe...
bir rivayete göre 35 bin , bir rivayete göre 50 bin kişi ölüyor.
isyanı bastırmak için theodora'nın çok etkili olduğu yazılıp, çiziliyor efem..
devamını gör...

ne komiktir ne de orjinal. bel altı espriler, küfürler ile ne orjinal olunur ne de komik.

ve maalesef ki ülkemizde bunun gibileri değere biner oldu. aynen enes gibilerinin değere bindiği gibi.
devamını gör...

öylesine girdiğim ve 10k yap

dur dur, ekşi'ye yazıyorduk bunu.
devamını gör...

kedi insanın efendisidir, köpek can dostudur.
devamını gör...

twitter'da hızlı bir şekilde gündem olan tag. bu işin sonunun pek iyi yere gittiğini düşünmüyorum. türk insanının yapısı, çığırdan çıkan göç sorunu, mültecilerin son zamanlardaki agresif tavırları ve son olarak da afgan göçü. olayların sonu 6-7 eylül olayları gibi bir yere çıkacak gibi. devlet bu göç dalgasına bir son vermeli ve ülkenin bozulmaya başlayan demografik yapısını düzeltmek adına bir şeyler yapmaya başlamalı.
devamını gör...

başta bu yazıyı okuyan, ardından ihtiyacı olan herkese başlangıcı bayram olan mutluluklar dilerim.
bugün güzel bir başlangıç yapın ve onu sürdürün.
devamını gör...

şimdiki insanların birçoğunun maymun kadar zeki olmamasından kaynaklıdır.

misal; doktor döven hasta yakını.
devamını gör...

burçların uzun vadeli* tahminleri, kişilik özellikleri bana olabilir geliyor olduğu için, zararsız gördüğüm için, içinde olduğum durum.
hayat istatistikler ve genellemeler ile anlamlandırılıyor ekseriyetle.
yarınla ilgili, öncelerden yola çıkmanın astrolojik adı burç, matematiksel adı istatistik.
devamını gör...

ne yapacaksınız gençlere aileleri üzerinden baskı mı uygulayacaksınız ? diyecek söz bulamıyorum. z kuşağının sizi sandığa gömmesi temennisiyle.
devamını gör...

annem beni uyandırsa ve dese ki " hadi oğlum servis gelecek, kalk'ta kahvaltını et" yataktan kalksam takvime bir baksam 2002. ne kadar isterdim.
devamını gör...

16. yüzyılda yaşamış kalenderi- bektaşi şairi (bkz: muhyiddin abdal)* ın sözlerini yazdığı nefes. muhyiddin abdal bu eserinde dönemin (bkz: zahid)lerine meydan okuyor. zahidlerin her şeye dışardan baktıklarını, yargıladıklarını, ama hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını söyler. bizi öyle kulaktan dolma, kıçınızdan uydurduğunuz üç beş şeyle tanıyamızsınız, yargılayamazsınız .

''biz (bkz: hayy) isek siz de hayy sınız. siz (bkz: hu) iseniz biz de hu yuz. hayy dan gelen hu ya gider...''

zahid bizi ta'n eyleme
hak ismin okur dilimiz
sakın efsane soyleme
hazret'e varır yolumuz

sayılmayız parmağ ile
tükenmeyiz kırmağ ile
taşramızdan sormağ ile
kimse bilmez ahvalimiz

erenler yolun güderiz
çekilip hakk'a gideriz
gaza-ı ekber ederiz
imam ali'dir ulumuz

erenlerin coktur yolu
cümlesine dedik beli
gören bizi sanır deli
usludan yeğdir delimiz

tevhid eden deli olmaz
allah deyen mahrum kalmaz
her seher acilir solmaz
bahara ere gülümüz

muhyi sana olan himmet
aşık ise cana minnet
elif allah mim muhammed
kisvemizdir dalımız
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim