sulu boya fırçası olmak isterdim. ressamın hayal dünyası sonucu çıkan sanat eserinin bir parçası haline gelmek, her bir renkle bütünleştiğimi ve de ressamın ahenkli vuruşlarla kağıdı şenlendirdiğini hissetmek...
devamını gör...

kendisinin sevecen ve yardımsever karakteri ile tanışıp o gülüşlerine ve attığımız kahkahalar adına kendisine çok teşekkür ediyorum. çabasını ve emeklerini bu denli hissetmek aslında ne kadar güzel bir insan olduğunu gösteriyor bizlere. iyi ki varsın supportgirl! nice yayınlara ve nice kahkahalara emi!! *
devamını gör...

seçimleriniz ümitlerinizi yansıtsın, korkularınızı değil. *
devamını gör...

yaklaşık 15 yıllık en yakın arkadaşımın aslında öyle olmadığını aynı yerde çalışmaya başladığımız zaman anlamıştım. aynı yerde çalışan erkek arkadaşı benden rahatsız olduğu için ona destek verip iftira ile işten kovulmama sebep olmuştu.
(şunu da eklemek isterim ki beyefendi kendisini yine aynı iş yerinden biriyle aldattı.)
devamını gör...

kıyı bölgesinde deprem ile gelen tsunami.
devamını gör...

bazı yazarlar kamuflaj amaçlı demeye getirmiş. allah akıl fikir versin. asıl o siyah poşet olayı ifşa ediyor. vah vah.
devamını gör...

hayat boyu korkuyla yaşamaktır.
güzel bir lise kazanmam için beni sürekli yüreklendiren ve o yola kanalize eden ailem, okula başlamadan önce zaten onlar yüzünden insanları tanıma fırsatı bulamamış olan bana öyle şeyler söylediler ki, kendi yaşıtlarımdan korkuyor, onları sürekli arkamdan iş çevirecek yalancı insanlar olarak görüyordum. bu nedenle lisede arkadaşım olamadı, en iyi arkadaşım ise annemin kafa yapısına uymadı. ve annem o arkadaşımı arayıp benimle arkadaşlık etmemesini söyledi! başkaları bin türlü yalvarmak zorunda kalmadan istediği yere gidebildi. bense tek tük bir yere gittiğim zaman eve ya da yurda dönene dek defalarca kez arandım. sürekli sevgilin olmayacak diye tehdit edildiğim için erkeklerle konuşamadım bile. sonuç olarak 23 yaşına geldiğim halde bir ilişkim olmadı. insanları tanımıyorum. nasıl konuşulması gerektiğini bilmiyorum. en karakteristik özelliğim en olmadık zamanlarda yanlış kelimeler kullanmaktır bu yüzden. bunun sonucunda da insanlar benden hoşlanmıyor. bu durumun tek sorumlusu beni insanlardan uzaklaştıran annemdir. o hala doğruyu yaptığını sanarak kendini ikna ediyor ama benim hayatım mahvoldu. bu yaşıma dek istediğim şeyleri yapamadan bomboş yaşadım. bundan sonrası için ne yapabileceğimi ise artık inanın bilmiyorum.
devamını gör...

nerden başlasam bilemicem
kardeşim hergün giriyordu ve akşam birşeyleri not etme çabasındaydı.bende merak ettim nedir bu yazdıkların oda henüz çaylağım yazar olabilmem için tanım yapmam gerekiyor dedi bende kafamda takıldı bu çaylak yazar ne iş diye öbür gün uyanır uyanmaz bi hesap açtım bende gittikçe yazılar yazıyordum ve küfür olmaması mutlu etti ve lise 3. sınıf öğrenci si olduğum için derste aldığım kişilerin yada okuduğum roman hikaye vb. kitabların tanımını yapmak istedim bugün 3.günüm mutluyum yani güzel gidiyor şimdilik ve moderatör olarak ta uykusuzkahve yi çok beğeniyorum şimdilik bu kadar
devamını gör...

sedat peker bir (bkz: mafya babası) iken süleyman soylu hakkında birçok kirli bahislerle anılan bir (bkz: içişleri bakanı) 'dır.

sedat peker yedi sekiz video ile 40 milyondan fazla izleyiciyi ikna ederken süleyman soylu trt ve habertürk yayınları ile izleyicileri ikna etmekte biraz zorlanmışlardır...

sedat peker bir içişleri bakanının yayını sırasında kendisini çiğ çiğ yiyeceğini iddia edecek kadar rahat davranırken sayın bakan süleyman soylu yayında kendisine on bin dolar maaşın hangi siyasetçiye bağlandığını defalarca sorulmasına rağmen "siyasetçi" diyerek geçiştirecek kadar tedirgindir.

sedat peker bir kamera bir tripod ile video çektiğini iddia ederken süleyman soylu muhalif gazetecilerin karşısında açık yüreklilikle soruları cevaplandırdığını iddia etmektedir.

ne yazıktır ki halk bir kamera bir tripoda hatta bir mafya babasına inanırken
basın özgürlüğünün ve hukukun varlığına hatta bir içişleri bakanına inanamıyor...



güzel bir video
devamını gör...

kapı kapamayın diyor bizimkiler. soyunmuyak mı?
devamını gör...

25'e kadar sevdiğim bir cümleydi. bugün anladım ki artık bir yük olacak bugün ve sene-i devriyeleri.
devamını gör...

ilk albümü olan innerspeaker ile çok 2010 yılında hoş bir şey başarmış, üstüne yetmemiş 2012 yılında lonerism ile yapabileceğinin en iyisini yapmış, 2015 yılı gelip çatınca piyasa olmaya karar vermiş ve currents albümünü piyasaya sürüp piyasa olmuş, 2020 yılında ise the slow rush ile birçok eski kitlesini kendisine nefret ettirmiş, kevin parker'ın tek kişilik projesi halini almış bir şey... evet, şey.

zaten eskiden bu grubu bu kadar harika yapan şeylerden bir tanesi nick albrook idi, kendisi bastan çıkınca ve sevgili jay watson bateriyi bırakıp klavyelere geçince grup o eski dinamiğini, ritmin, her kısmını kaybetmiş bir piyasa ürününe dönüştü.

kevin parker'dan o kadar büyük nefret ediyorum ki, kendisi yarın vefat edip tame impala'yı dağıtsa, "en azından daha fazla berbat etmedi" diye sevinçten oynarım. şu an belki de kin ve nefret suçu işliyorum ama kevin parker, senden nefret ediyorum.... çok fazla!
devamını gör...

mandalinanın önce suyunu çekip sonra posasını ağızda çevirmek.
devamını gör...

şuralardan biri; hangisi olursa...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yalnızdır. ya da yalnız olmak istiyordur. kendinle başbaşa kalmak ve bu şekilde de bütün hissedebilmek çok güzel. ancak insan sosyal bir canlı. paylaşmadıkça gelişemiyoruz. şu pandemi zamanlarında sımsıkı sarılmayı bile özledim.
devamını gör...

"kasımın son mısralarındayız,
günlerden ne bilmiyorum ama
ben bugün de seviyorum seni.."
devamını gör...

okurken gündüz vassaf çoğu zaman benimle değil de kendiyle konuşuyormuş gibi dışlanmışlık hissine kapıldığım kitap. belirli kavramlara fazla derin anlamlar yüklemesini bir yana koyarak, kavramları oturttuğu noktaları bir çok açıdan gerçekçi bulmadım. anlattığı kavramlar üzerinden bireylere yöneltilen tavırlar benim için yabancıysa bu kadar, öyleyse kim bunlar?
nitekim bu kısmını biraz ütopik bulmam benim bireysel totaliterlikle kişisel hayatımda karşılaşmamış olmam da olabilir.


yine de totalitarizm’in günahının bu denli bireylere yüklenmesi, kitabın bir başka totaliter fikir kaynağına dönüşmesine yol açabilir. 
aşk ve sessizlikle ilgili söylediklerini beğenmeme rağmen anlatılmaya çalışılan fikirle çelişen cümleler de akıcılığı, düşüncenin oturmasını ve fikrin bütünlüğünü engelliyor.


tek tek aforizma şeklinde ele alındığında kitabı daha çok beğenebilirdim. okurken bana anımsattığı kadarı ile emre yılmaz’ın kapitalizm eleştirisi olan uçuk kaçık kitabı şeytanın fısıldadıkları’nın ciddi bir şekilde yazılmış hali olduğunu söyleyebilirim.

bunlar dışında okunacak, üzerine düşünülecek ve bireysel totalitarizmle ilgili fikir sahibi olmanızı sağlayacak bir kitap.
devamını gör...

alinmadaki amac temel husus olmali...kullanilma amaci belirlendikten sonrasi oldukca kolaydir cunku. amac sadece gunluk ders calisma, dizi film izlemekse ornegin, intel celeron/pentium 128 gb ssd, 4 gb ram gibi basit baslangic seviyesindeki bir bilgisayar is gorebilmektedir. eger kullanim amaci biraz daha kapsamliysa ornegin, intel i5, 512 ssd 8 gb ram olmasi yeterli gibidir, ayriyeten kullanim amaci prosfesyonellik gerektiren programlarla is yapmaksa, islemcilerin ve ram'in yanina jenerasyon farkininda onemi de devreye girmektedir. bunun disinda bilgisayar sirketleri artik kullanim amacina gore farkli seriler uretmektedir. bu bilgisayarlar biraz daha tuzludur ama kullanimlari daha sorunsuz ve daha uzun omurludur. marka konusuna gelince, diyebilirim ki uc asagi bes yukari hepsi de aynidir...
devamını gör...

beyni başka yerinde olan kişi saçmalamasıdır. kadınlara bu sözleri söyleme cesaretini nereden buluyor, kime güveniyor bunlara bakılmalıdır. bana, bu tür kelimeleri sarf etse biri, tırnaklarımla şekil çizerim vücuduna.
devamını gör...

kelime anlamı olarak övmek, methetmek anlamlarına gelen kelime, hz. muhammed'i övmek veya niteliklerini aktarmak amacıyla yazılan şiirler için kullanılmıştır. naatları yazan kişilere na’t-gü, naatları dinsel törenlerde okuyan kişilere de na’t-han denir.
arif nihat asya'nın 'naat' şiiri ve fuzulinin su kasidesi naat örnekleridir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim