komutanına bugün dışarıda yiyelim mi diyen acemi asker
akşam yemeğinde taze taze dayak yiyecek olan askerdir.
devamını gör...
şehirler arası yolculuk heyecanı
sıklıkla yapılıyorsa ve zorunlu aktarma da varsa heyecanın yerini bıkkınlık alan seyahat.
devamını gör...
türk dizi tarihinin en bahtsız karakteri
(bkz: kerpeten ali) ailesini yaşatmak için dostunu sattı babası felç oldu.sevdiği ilk kız ezel'e aşık oldu.ikincisi vuruldu.o hengamede yine bütün dertlerle bi ali kaldı ortada.ölmüş tavuğun başına gelmedi bu adamın başına gelenler.
devamını gör...
normal sözlük
içimi döktüğüm. döke döke bitiremediğim sözlük.
kedi atarım, yol atarım, köprü atarım, karikatür atarım. başlıktan alakasız goygoy yaparım. biranda ciddiye bağlar smokinimi giyer tanım girerim. film izler, dizi bakar izlenim bırakırım. tanımını begendiğim yazarlara mesajlar saçarım. kimine nickaltı girer kafa yaparım. kimine beğenilerimi sunarım. kimine sarkıntılık yaparım. mesajlarda kimiyle kahkahalar atar, kimine trip atar, kimine atar yaparım. anam ben yapar da yaparım...
seviyorum burayı. canım çok sıkılıyor bazen gelip iki muhabbet ediyorum. kimseyi bulamadım diyelim kendi kendime konuşuyorum. (şuan olduğu gibi.) kafası gidik orta yaşa merdiven şey etmiş sözlük ablasıyım. malumunuz zaten. kedi severim. bak insanda severim. burayı da pek severim. kaçıncıya söylüyorum bunu? püfff.
normal sözlükten ben razıyım yahu o da benden razı olsun lütfen lütfen. sözlüğün dili olsa konuşsa vah vah. aman iyi ki konuşamıyor garibim napardım sonra her türlü katakullimi biliyor. canım sözlük bakma sen bana. ara ara toplu halde geliyorlar bana. (şuan mı? şuan topsuz geldiler. tamam be vurmayın anladık.)
buradan çıktığım an sözlükle tüm bağım kesilir. tamam sempatim olan çok fazla insan var. burayı da seviyorum ama buranın dışında da bir hayatım var ve ben oranın gerginliğini, stresini atmak için buradayım. burada kimseye karşı bir husumetim yok velev ki oldu o an adım atar çözerim, çözemedim görmezden gelirim.
yormayın kendinizi bu kadar lütfen. 3, 5 kişiyiz şurda. (katları) neyi paylaşamadığımızı anlamıyorum artık. aman neyse napalım. dökün taşlarınızı. rahatlarız daha rahat devam ederiz belki. duyguları içe atmak yerine paylaşmak her zaman daha olumlu sonuçlar verir yeter ki uslüp bilelim. (bu ne diyor diyen vardır.) (ben de bilmiyorum. içimi döküyorum abi ne yapayım.)
canım sözlük, hepinizi seviyorum. seni de seni de köftehor. (bugünlük mecbur çünküm birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. yarın yeniden düşünürüz. hahah) sevgiler. mucukss.
kedi atarım, yol atarım, köprü atarım, karikatür atarım. başlıktan alakasız goygoy yaparım. biranda ciddiye bağlar smokinimi giyer tanım girerim. film izler, dizi bakar izlenim bırakırım. tanımını begendiğim yazarlara mesajlar saçarım. kimine nickaltı girer kafa yaparım. kimine beğenilerimi sunarım. kimine sarkıntılık yaparım. mesajlarda kimiyle kahkahalar atar, kimine trip atar, kimine atar yaparım. anam ben yapar da yaparım...
seviyorum burayı. canım çok sıkılıyor bazen gelip iki muhabbet ediyorum. kimseyi bulamadım diyelim kendi kendime konuşuyorum. (şuan olduğu gibi.) kafası gidik orta yaşa merdiven şey etmiş sözlük ablasıyım. malumunuz zaten. kedi severim. bak insanda severim. burayı da pek severim. kaçıncıya söylüyorum bunu? püfff.
normal sözlükten ben razıyım yahu o da benden razı olsun lütfen lütfen. sözlüğün dili olsa konuşsa vah vah. aman iyi ki konuşamıyor garibim napardım sonra her türlü katakullimi biliyor. canım sözlük bakma sen bana. ara ara toplu halde geliyorlar bana. (şuan mı? şuan topsuz geldiler. tamam be vurmayın anladık.)
buradan çıktığım an sözlükle tüm bağım kesilir. tamam sempatim olan çok fazla insan var. burayı da seviyorum ama buranın dışında da bir hayatım var ve ben oranın gerginliğini, stresini atmak için buradayım. burada kimseye karşı bir husumetim yok velev ki oldu o an adım atar çözerim, çözemedim görmezden gelirim.
yormayın kendinizi bu kadar lütfen. 3, 5 kişiyiz şurda. (katları) neyi paylaşamadığımızı anlamıyorum artık. aman neyse napalım. dökün taşlarınızı. rahatlarız daha rahat devam ederiz belki. duyguları içe atmak yerine paylaşmak her zaman daha olumlu sonuçlar verir yeter ki uslüp bilelim. (bu ne diyor diyen vardır.) (ben de bilmiyorum. içimi döküyorum abi ne yapayım.)
canım sözlük, hepinizi seviyorum. seni de seni de köftehor. (bugünlük mecbur çünküm birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. yarın yeniden düşünürüz. hahah) sevgiler. mucukss.
devamını gör...
pişmanlık garantili tavsiyeler
beyninizin kontrol edemediği derecede duygu yoğunluğu yaşadığınız anlarda (aşırı mutluluk, üzüntü, heyecan vs.) bu duygularınıza hakim olamayıp dindiremeyince bunu size yaşatan kimseye söylememeniz gereken şeyleri bir anlıkla ona anlatın. e tabi bu tavsiyem pişman olup kendinize günlerce sövme garantilidir değerli yazarlar.
devamını gör...
moderatörlerin bot olma ihtimali
en azından 3 tanesi değildir, kanıtlarım var.
hiçbir bot durup dururken "pis urlalı" diye mesaj atmaz, "kabak kemane" diye dalga geçmez, bıçak çekmez.
hiçbir bot durup dururken "pis urlalı" diye mesaj atmaz, "kabak kemane" diye dalga geçmez, bıçak çekmez.
devamını gör...
ele güne karşı
ilginç bir bilgi vereyim :
daha mfö diye bir grup kurulmadan önce, 1980 yılında, fuat ve özkan, ferhan şensoy'un tiyatrosuda, iran devrimini temel alan şahları da vururlar adlı oyunun müziklerini yapmaktadırlar. hatta ilk sene sadece müziklerini yapmakta iken, daha sonra hem müzisyen hem de oyuncu olarak oyuna devam ederler. (burada bir parantez açıp müzisyenliği yanında oyunculuğuna da hayran olduğumuz özkan uğur'un bunu yeteneğine ek olarak, ferhan şensoy tiyatrosunun tedrisatından geçmiş olmasına da bağlamalı diye düşünüyorum. )
daha sonra ise fuat ve özkan, artık asıl işleri olan müzisyenliğe ağırlık vermek için tiyatrodan ayrılırlar ve mazhar alanson ile birlikte mfö'yü kurarlar.
tekrar geri dönelim. şahları da vururlar oyununda fuat ile ferhan şensoy'un birlikte yazdığı ve uzun süre oyunda çalınan döndü pervaneler şarkısını dinleyen mazhar alanson şarkıyı çok beğenir ve sözlerini değiştirerek ele
ele güne karşı' yı yazar. besteye ise hiç dokunulmaz. zaten 1984'te şarkı piyasaya çıkınca türkiye' yi kasıp kavuracaktır.
hatta aynı oyun için bestelenip oyunlarda çalınıp söylenen gam yeme sen ey süreyya da daha sonra mfö albümünde yalnızlık ömür boyu olarak sahneye çıkacaktır.
ne ilginç ve güzel bilgiler değil mi? daha da ilginçleşsin mi? fuat ve özkan tiyatrodan ayrılınca, ferhan şensoy müzisyen olarak nejat yavaşoğulları ve derya yener isimlerindeki ikiliyi dahil eder. bunlar da daha sonra bulutsuzluk özlemi'ni kuracaktır.
ya işte böyle... ferhan şensoy tiyatrosu sadece tiyatro için değil, müzik anlamında da bir okuldur. büyük adam.
daha mfö diye bir grup kurulmadan önce, 1980 yılında, fuat ve özkan, ferhan şensoy'un tiyatrosuda, iran devrimini temel alan şahları da vururlar adlı oyunun müziklerini yapmaktadırlar. hatta ilk sene sadece müziklerini yapmakta iken, daha sonra hem müzisyen hem de oyuncu olarak oyuna devam ederler. (burada bir parantez açıp müzisyenliği yanında oyunculuğuna da hayran olduğumuz özkan uğur'un bunu yeteneğine ek olarak, ferhan şensoy tiyatrosunun tedrisatından geçmiş olmasına da bağlamalı diye düşünüyorum. )
daha sonra ise fuat ve özkan, artık asıl işleri olan müzisyenliğe ağırlık vermek için tiyatrodan ayrılırlar ve mazhar alanson ile birlikte mfö'yü kurarlar.
tekrar geri dönelim. şahları da vururlar oyununda fuat ile ferhan şensoy'un birlikte yazdığı ve uzun süre oyunda çalınan döndü pervaneler şarkısını dinleyen mazhar alanson şarkıyı çok beğenir ve sözlerini değiştirerek ele
ele güne karşı' yı yazar. besteye ise hiç dokunulmaz. zaten 1984'te şarkı piyasaya çıkınca türkiye' yi kasıp kavuracaktır.
hatta aynı oyun için bestelenip oyunlarda çalınıp söylenen gam yeme sen ey süreyya da daha sonra mfö albümünde yalnızlık ömür boyu olarak sahneye çıkacaktır.
ne ilginç ve güzel bilgiler değil mi? daha da ilginçleşsin mi? fuat ve özkan tiyatrodan ayrılınca, ferhan şensoy müzisyen olarak nejat yavaşoğulları ve derya yener isimlerindeki ikiliyi dahil eder. bunlar da daha sonra bulutsuzluk özlemi'ni kuracaktır.
ya işte böyle... ferhan şensoy tiyatrosu sadece tiyatro için değil, müzik anlamında da bir okuldur. büyük adam.
devamını gör...
kır papatyası
bahadır sağlam'a ait, oldukça romantik bir şarkıdır. bir de dilinize dolanır ki; sormayın gitsin!
o gece benimle kalsan,
sabırsız hayaller kursan...
tık tık.
o gece benimle kalsan,
sabırsız hayaller kursan...
tık tık.
devamını gör...
ölmüş birini özlemek
babaannemi çok özlüyorum, beni büyüten ve bu hayatta koşulsuz seven tek insandı.. tam bir istanbul hanımefendisiydi, konuşması, duruşu, sevgi dolu bakışları halen aklımda.. 2015'ten beri yanımda yok ama zihnimin bana bir hediyesi mi bilmiyorum ama ara sıra rüyamda görüyorum, sıkı sıkı sarılıp özlem gideriyorum. o rüyalar da olmasa hasretine nasıl dayanırdım bilmiyorum..
devamını gör...
kadınlara düşmanlığın kadim kökenleri
incil der ki; kadınlar toplantılarınızda sessiz kalsın. konuşmalarına izin yoktur. kutsal yasa’nın da belirttiği gibi, uysal olsunlar. öğrenmek istedikleri bir şey varsa, evde kocalarına sorsunlar. çünkü kadının toplantı sırasında konuşması ayıptır.
1 korintliler, 14: 34-35
efesliler 5:22
ey kadınlar, rab'be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun.
(ara ara buraya her inançtan bölümler aktaracağım sizde okuduklarınızı bu başlık altında paylaşabilirsiniz)
1 korintliler, 14: 34-35
efesliler 5:22
ey kadınlar, rab'be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun.
(ara ara buraya her inançtan bölümler aktaracağım sizde okuduklarınızı bu başlık altında paylaşabilirsiniz)
devamını gör...
ülkeler sözlük yazarı olsaydı alacakları nickler
rusya - nasıl komünist oldum,
abd - kapitalizmin tillahıyım,
güney kore - berlin kaplanı,
kuzey kore - despotizm.
abd - kapitalizmin tillahıyım,
güney kore - berlin kaplanı,
kuzey kore - despotizm.
devamını gör...
kitap alıntıları
olmadığınız kişi olmaya çalışmakla boşuna uğraşmayın. çünkü siz artık büyüdünüz. evrende hiçbir varlık, olduğunun dışına çıkamaz. aslında buna gerek de yoktur. zaten olduğunuz şey olduğunuzda, olmadığınız şey olmaya çalışarak elde edemediğiniz şeyleri kendiliğinden elde edersiniz.
ne kolay ve ne rahat değil mi?
bir de bunu deneyin ve zaten olduğunuz kişi olun!
kuantum olumlama - r. şanal.
ne kolay ve ne rahat değil mi?
bir de bunu deneyin ve zaten olduğunuz kişi olun!
kuantum olumlama - r. şanal.
devamını gör...
online ders sorunları
donanımsal sorunlar:
tablet telefon bilgisayar internet...
teknik sorunlar
altyapı,zaman,iletişim,değerlendirme,düzeltme,...
sosyal sorunlar
tüm öğrencilere ulaşamamak
herkesin aynı imkanlarının olmaması
öğrencilerin ilgisizliği
dersle ilgili
konunun gerektirdiği materyallerin olmaması
teknoloji ile gerçek arasındaki uyumsuzluk
konu ve anlatım arasındaki zorluklar
uygulama veya gözlem yapılamaması
...
şebeke çekmeyen köyler var.
her çocuğa ayrı cihaz gerek,
ucuz veya 2.el bulmak da zor.
geçim veya sağlık derdinde olanlar var.
...
tablet telefon bilgisayar internet...
teknik sorunlar
altyapı,zaman,iletişim,değerlendirme,düzeltme,...
sosyal sorunlar
tüm öğrencilere ulaşamamak
herkesin aynı imkanlarının olmaması
öğrencilerin ilgisizliği
dersle ilgili
konunun gerektirdiği materyallerin olmaması
teknoloji ile gerçek arasındaki uyumsuzluk
konu ve anlatım arasındaki zorluklar
uygulama veya gözlem yapılamaması
...
şebeke çekmeyen köyler var.
her çocuğa ayrı cihaz gerek,
ucuz veya 2.el bulmak da zor.
geçim veya sağlık derdinde olanlar var.
...
devamını gör...
geceye güzel bir erkek görseli bırak
devamını gör...
17 ocak 2021 normal sözlük güncellemeleri
gayet iyi olmuş. ne varsa sende var, gerisi yalan iko.
devamını gör...
türk gençleri vs avrupalı gençler
yaşadıkları hayatlar arasında uçurum bulunan gençler.
ekonomik anlamda:
20'li yaşlardaki isviçreli, hollandalı, alman, belçikalı, fransız gençler dünyayı gezip, farklı kültürleri tanırlarken 20'li yaşlardaki türk gençleri dünyayı gezen yaşıtlarını youtube videolarından izliyor.
20'li yaşlardaki norveçli, danimarkalı, isveçli, finlandiyalı gençler üniversite okurken harçlıkları ile araba, playstation, bilgisayar alabilirken 20'li yaşlardaki türk gençleri bunları da en fazla youtube videolarından izliyor.
20'li yaşlardaki avusturyalı, ingiliz, italyan, ispanyol gençler organik gıdalarla beslenebilir, kırmızı et yiyebilirken 20'li yaşlardaki türk gençleri avrupa'nın gümrükten sokmadığı bol hormonlu ve sağlıksız gıdalarla besleniyor, kırmızı eti ayda yılda bir görüyor.
20'li yaşlardaki irlandalı, estonyalı, litvanyalı, çek gençler arkadaşlarıyla çıkıp barda, pubda gönlünce içip eğlenip partileyebilirken 20'li yaşlardaki türk gençleri ayda yılda bir barda iki bira içebiliyor. gerçi yasaklar sebebiyle artık bunu da yapamıyor.
sosyal anlamda:
20'li yaşlardaki avrupalı kadınlar istediği saatte sokaklarda özgürce dolaşırken 20'li yaşlardaki türk kadınlar ne yazık ki yurdumuzun çoğu yerinde geceleri tek başına sokağa çıkamıyor.
20'li yaşlardaki avrupalı gençler istediği zaman özgürce protesto yapabiliyorken 20'li yaşlardaki türk gençler protesto yaptığı zaman fetöcü, terörist, vatan haini, bölücü yaftası yiyor, polis şiddetine maruz kalıyor.
20'li yaşlardaki avrupalı gençlerin hayatlarında siyaset çok küçük bir yer tutarken 20'li yaşlardaki türk gençlerin hayatlarının bir numaralı gündemi çoğu zaman siyaset. çünkü ahmet hamdi tanpınar'ın da dediği gibi "türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkanını vermiyor."
20'li yaşlardaki avrupalı gençler festivallerde, bahar şenliklerinde dilediğince sosyalleşirken 20'li yaşlardaki türk gençlerin gidebileceği zaten az sayıda olan festival ve bahar şenlikleri her geçen gün birer birer yasaklanıyor.
aslında daha yazılacak çok şey var ama ben yazarken bunaldım. yazmak yerine bir görselle durumu özetleyeyim.
ekonomik anlamda:
20'li yaşlardaki isviçreli, hollandalı, alman, belçikalı, fransız gençler dünyayı gezip, farklı kültürleri tanırlarken 20'li yaşlardaki türk gençleri dünyayı gezen yaşıtlarını youtube videolarından izliyor.
20'li yaşlardaki norveçli, danimarkalı, isveçli, finlandiyalı gençler üniversite okurken harçlıkları ile araba, playstation, bilgisayar alabilirken 20'li yaşlardaki türk gençleri bunları da en fazla youtube videolarından izliyor.
20'li yaşlardaki avusturyalı, ingiliz, italyan, ispanyol gençler organik gıdalarla beslenebilir, kırmızı et yiyebilirken 20'li yaşlardaki türk gençleri avrupa'nın gümrükten sokmadığı bol hormonlu ve sağlıksız gıdalarla besleniyor, kırmızı eti ayda yılda bir görüyor.
20'li yaşlardaki irlandalı, estonyalı, litvanyalı, çek gençler arkadaşlarıyla çıkıp barda, pubda gönlünce içip eğlenip partileyebilirken 20'li yaşlardaki türk gençleri ayda yılda bir barda iki bira içebiliyor. gerçi yasaklar sebebiyle artık bunu da yapamıyor.
sosyal anlamda:
20'li yaşlardaki avrupalı kadınlar istediği saatte sokaklarda özgürce dolaşırken 20'li yaşlardaki türk kadınlar ne yazık ki yurdumuzun çoğu yerinde geceleri tek başına sokağa çıkamıyor.
20'li yaşlardaki avrupalı gençler istediği zaman özgürce protesto yapabiliyorken 20'li yaşlardaki türk gençler protesto yaptığı zaman fetöcü, terörist, vatan haini, bölücü yaftası yiyor, polis şiddetine maruz kalıyor.
20'li yaşlardaki avrupalı gençlerin hayatlarında siyaset çok küçük bir yer tutarken 20'li yaşlardaki türk gençlerin hayatlarının bir numaralı gündemi çoğu zaman siyaset. çünkü ahmet hamdi tanpınar'ın da dediği gibi "türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkanını vermiyor."
20'li yaşlardaki avrupalı gençler festivallerde, bahar şenliklerinde dilediğince sosyalleşirken 20'li yaşlardaki türk gençlerin gidebileceği zaten az sayıda olan festival ve bahar şenlikleri her geçen gün birer birer yasaklanıyor.
aslında daha yazılacak çok şey var ama ben yazarken bunaldım. yazmak yerine bir görselle durumu özetleyeyim.

devamını gör...
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük
istenmediği yerde kalmaya çalışması*.
devamını gör...