cezalar ağırlaştıkça suçun sıklığı azalır mı sorusu
başlık "different utopia" tarafından 30.12.2020 18:08 tarihinde açılmıştır.
41.
aklıma brezilya’da sokak çocuklarını gece uyurken öldüren polisler geldi. ilerde uğraşmak istemiyorlarmış.
sonumuz bu olacak böyle giderse.
sonumuz bu olacak böyle giderse.
devamını gör...
42.
ülkemizde zaten cezalar yeterince ağır sorun uygulanmaması.
devamını gör...
43.
dürüst vatandaş vergisini bile ödemese başına gelmeyen kalmıyor. 30 dosyası 18 suçtan sabıkası olanlar gayet rahat yaşıyor.
ne kadar ağırlaştırsan da uygulamadığın sürece hiç bir değişiklik olmaz.
ne kadar ağırlaştırsan da uygulamadığın sürece hiç bir değişiklik olmaz.
devamını gör...
44.
hayır. f/p noktası vardır.
devamını gör...
45.
bahri öztürk'ün kitabında 3 sayfa yazılmış, akademik, bilimsel, psikolojik olarak da tek tek açıklanmıştır. cevap çok net, hayır. bu soruya evet diyen öğrenci ceza hukukundan geçemez.
devamını gör...
46.
yine troller gelip zırvalıyor, kafasız yazar yok aptal herif yok düldülün dili adamların seçtiği nicklerde belli.
bak kuzey koreye suç işleyenin sülalesini ortadan kaldırıyolar vede suç oranı sıfır.
aksini ispat etmek için ama ama hindistanda şöyle belçikada böyle gibi alakasız örnek olarak kullanılamayacak kıyaslamalara koşturun topluca hadi bakiiim.
taliban afganistanda hükümete geldi ve suç oranı nerdeyse sıfır. ağır cezalar ve despotlukla yönetilen ülkelerin suç oranı daha düşüktür hep.
yaş ortalaması 60, kbmgsi 100 bin dolar olan cuk kadar liheştaynla meksikayı karşılaştırıp. bak cezaevini kapatsak kimse suç işlemezdi diye saçmalıklar yumurtlayan bizim liboş komünistlerin aptal saptal zırvalıklarını getirmeyin.
bak kuzey koreye suç işleyenin sülalesini ortadan kaldırıyolar vede suç oranı sıfır.
aksini ispat etmek için ama ama hindistanda şöyle belçikada böyle gibi alakasız örnek olarak kullanılamayacak kıyaslamalara koşturun topluca hadi bakiiim.
taliban afganistanda hükümete geldi ve suç oranı nerdeyse sıfır. ağır cezalar ve despotlukla yönetilen ülkelerin suç oranı daha düşüktür hep.
yaş ortalaması 60, kbmgsi 100 bin dolar olan cuk kadar liheştaynla meksikayı karşılaştırıp. bak cezaevini kapatsak kimse suç işlemezdi diye saçmalıklar yumurtlayan bizim liboş komünistlerin aptal saptal zırvalıklarını getirmeyin.
devamını gör...
47.
yani eğitimde biz şunu şöyle değerlendiriyoruz daha doğrusu öğrenme psikolojisi nezdinde; ceza suçu ortadan kaldırmaz sadece bastırır. şiddettinin fazlalığı suç oranında belirleyici olabilir mi kestiremedim şu an
devamını gör...
48.
#3119322 korede suç oranı sıfır mı, hiç güleceğim yoktu. 10.000 kişi başına düşen cinayet oranı beğenmediğiniz türkiyede bile 2.59 iken korede 4.40. acaba senin suç oranı sıfır demenin sebebi korede olan bitenden dünyanın haberinin olmaması olabilir mi? biraz bıngıldağı çalıştırsak hani? anlayacağın dile konuşalım, belçika ve hindistanı kıyaslamayın dedin ya, kuzey kore ve güney koreyi kıysaslayalım. güney korede o oran 0.40. toplum bile aynı? hadi sen savun bana afganistanı, iranı da görelim.
devamını gör...
49.
suça bağlı olmakla birlikte bir kaç şeye daha bağlı, ben demiyorum gidin araştırın. yani cevap hem evet hem hayır.
devamını gör...
50.
kesinlikle hayır. suça iten nedenler azalmadıkça ve potansiyel suçlu tabanı eğitilmedikçe ve suç işlemekle amaçlanan şeylere asla suç yoluyla ulaşılamayacağı kanaati toplumda yaygınlaşıp yerleşmedikçe ve suçlular hiç bir neden ve gerekçeyle korunmadıkça, bağımsız ve tarafsız adil bir yargı sistemi kurulmadıkça, hiçbir ceza hiçbir suçu yok edemez. azaltıcı görünen durumlar da aldatıcı ve gerçek dışıdır. dünya bunun sayısız örnekleriyle doludur. abartılı cezalar tam aksine suçluları toplum gözünde mağdurlaştırır hatta kahramanlaştırır..
devamını gör...
51.
12 eylül olaylarını ele alırsak başka bir suç kapısına yol açtığı iyi anlaşılır o yüzden o ağır cezalardan sonra olağanüstü artar.
devamını gör...
52.
kesinlikle hayır. (kırk yıllık hukukçuyum. akademik çalışma ve sonuçları, verileri bilerek yazıyorum.)
devamını gör...
53.
azalmıyormuş. o zaman katilleri salalım.
devamını gör...
54.
cevabı hayır olan soru. suçun sıklığı cezası kati / kesin olduğunda azalır. biri bir suç işlediğinde affedilme ihtimalinin olmadığının bilincinde olmalı.
devamını gör...
55.
ihtiyaçlar hiyerarşimin en alt katmanını halledememiş insanların esasta hayatlarının kendileri için de pek kıymeti yoktur.
onun çin gakko, en serseri kişiyı bile; ev, eş, iş , çocuk ve sorumluluk sahibi ederek adam edebilirken, ihtiyaçlar hiyerarşisinin en alt katını sağlayamamış adam gibi adam olan birinin adamlığını koruyamazsın.
onum için refah ve eğitim, huzurlu bir toplum için cezalardan önde gelir.
onun çin gakko, en serseri kişiyı bile; ev, eş, iş , çocuk ve sorumluluk sahibi ederek adam edebilirken, ihtiyaçlar hiyerarşisinin en alt katını sağlayamamış adam gibi adam olan birinin adamlığını koruyamazsın.
onum için refah ve eğitim, huzurlu bir toplum için cezalardan önde gelir.
devamını gör...
56.
azalmaz. karşılaştırmalı bir ceza hukuku okuması yapmak yeterli bunu görmek için. misal olarak kuzey ülkelerinde cezalar düşük olduğu halde suç oranları da oldukça düşüktür.
burada türkiye için konuşacaksak bizim berbat bir suç siyasetimiz ve sürekli değiştirilen çok kötü bir infaz rejimimiz var. özellikle pandemi ile işler iyice saçma sapan bir hal aldı. suç oranı artıyor o zaman cezaları yükseltelim gibi tek boyutlu bir yaklaşımla, palyatif çözümlerle bir yere varamıyoruz. suçun sosyo-ekonomik boyutlarını atlamadan konuya bütüncül yaklaşmamız ve uzun vadeli ve çok boyutlu düşünmemiz lazım.
burada türkiye için konuşacaksak bizim berbat bir suç siyasetimiz ve sürekli değiştirilen çok kötü bir infaz rejimimiz var. özellikle pandemi ile işler iyice saçma sapan bir hal aldı. suç oranı artıyor o zaman cezaları yükseltelim gibi tek boyutlu bir yaklaşımla, palyatif çözümlerle bir yere varamıyoruz. suçun sosyo-ekonomik boyutlarını atlamadan konuya bütüncül yaklaşmamız ve uzun vadeli ve çok boyutlu düşünmemiz lazım.
devamını gör...
57.
ekonomist bir arkadaş var. eline çok güzel bir para geçti ve kendisi abd'de yaşıyor.
"aga çok güzel yatırım yapacam var ya piyasanın içinden geçecem" diyordu.
herife bilmediği işlere girmemesini tavsiye ettim ama bütün riskleri hesapladığını, dünya tersine dönse gene karda olacağını iddia etti.
battı.
bir de başka bir arkadaş var. bu da lastikçi. "dayı japonya merkez bankası altın alıyo beaa" dedi ve altın aldı, altın giderse gümüş de gider mantığıyla gümüş aldı yanına biraz da euro koydu.
sonra bunlardan ana parayı çekti, bir otobüsü karavana çevirdi altı ay kullandı masrafını dörde katlayarak çaktı.
tabirim için hassas olanlardan özür dileyerek söylüyorum piyasada bunun adı çakmaktır.
basit mantıkla parasını 10 katına çıkardı, aradan tatilini çıkardı, masraflarını çıkardı, bir de üzerine araba yenileyip arsa aldı.
avukatlara özellikle de mesleğinin hakkını verene saygımız elbette var.
ancak yarım bilgisi, çeyrek aklı ve art niyetini bir araya getirip tıbbi terimler kullananlar müstesna...
meselenin özü cezadır ve bunu uygulamaktır.
borcun mu var?
öde kardeşim...
cezan mı var?
yat kardeşim...
ancak meselenin özünde tutulan senin "suçlun benim suçlum" gizli ajandasının cildine hümanizm defter kabı en kibar tabirle kusura bakmayın da sakil duruyor.
çin yolsuzluk yapanı idam ediyor, nayib bukele reyiz çetecileri proteinsiz besliyor, abd polise silah varmış gibi yapanı, bak gibi yapanı diyorum elek edip bir de yargı masraflarından tasarruf ediyor.
bir bizde hümanizm de hümanizm...
mesela matia ahmet'in katilleri içeride kebapla, brokoliyle besleniyor.
merak eden açar bakar yemek listelerine.
ver günde yarım somun kurtlu ekmekle bir litre suyu, yolla o katilleri balyozla taş kırmaya bak bakalım neler oluyor.
bizde katile, ırz düşmanına, hırsıza arsıza iyi bakılmaz.
ha eğer bazıları milli kahraman gibi karşılamak zorunda hissediyorsa dayarsın suçu ve suçluyu övmekten soruşturmayı, gereken neyse onu yaparsın.
ama herkese...
bak herkese.
hani sözde eşit olmak isteyen ama aslında ayrıcalık talep edenler var ya...
"aga çok güzel yatırım yapacam var ya piyasanın içinden geçecem" diyordu.
herife bilmediği işlere girmemesini tavsiye ettim ama bütün riskleri hesapladığını, dünya tersine dönse gene karda olacağını iddia etti.
battı.
bir de başka bir arkadaş var. bu da lastikçi. "dayı japonya merkez bankası altın alıyo beaa" dedi ve altın aldı, altın giderse gümüş de gider mantığıyla gümüş aldı yanına biraz da euro koydu.
sonra bunlardan ana parayı çekti, bir otobüsü karavana çevirdi altı ay kullandı masrafını dörde katlayarak çaktı.
tabirim için hassas olanlardan özür dileyerek söylüyorum piyasada bunun adı çakmaktır.
basit mantıkla parasını 10 katına çıkardı, aradan tatilini çıkardı, masraflarını çıkardı, bir de üzerine araba yenileyip arsa aldı.
avukatlara özellikle de mesleğinin hakkını verene saygımız elbette var.
ancak yarım bilgisi, çeyrek aklı ve art niyetini bir araya getirip tıbbi terimler kullananlar müstesna...
meselenin özü cezadır ve bunu uygulamaktır.
borcun mu var?
öde kardeşim...
cezan mı var?
yat kardeşim...
ancak meselenin özünde tutulan senin "suçlun benim suçlum" gizli ajandasının cildine hümanizm defter kabı en kibar tabirle kusura bakmayın da sakil duruyor.
çin yolsuzluk yapanı idam ediyor, nayib bukele reyiz çetecileri proteinsiz besliyor, abd polise silah varmış gibi yapanı, bak gibi yapanı diyorum elek edip bir de yargı masraflarından tasarruf ediyor.
bir bizde hümanizm de hümanizm...
mesela matia ahmet'in katilleri içeride kebapla, brokoliyle besleniyor.
merak eden açar bakar yemek listelerine.
ver günde yarım somun kurtlu ekmekle bir litre suyu, yolla o katilleri balyozla taş kırmaya bak bakalım neler oluyor.
bizde katile, ırz düşmanına, hırsıza arsıza iyi bakılmaz.
ha eğer bazıları milli kahraman gibi karşılamak zorunda hissediyorsa dayarsın suçu ve suçluyu övmekten soruşturmayı, gereken neyse onu yaparsın.
ama herkese...
bak herkese.
hani sözde eşit olmak isteyen ama aslında ayrıcalık talep edenler var ya...
devamını gör...
58.
cezaları arttırmak değil yaşam standartlarını arttırsak bence daha etkin bir icraat olur. bazı kanı bozukları ya da vahşi hayvan bile diyemeyeceklerimizden bahsetmiyorum tabi ama bence en azından yarı yarıya düşüş olur.
konforu yerinde rahat bir yaşam süren birisi gidip neden suç işlesin ki? çoğu suçlu bunu yaşadığı yokluk ve onun getirdiği berbat psikoloji neticesinde yapıyor.
ama yasa yapıcılar konuya hiçbir zaman bu yönden bakmayacaktır, çünkü işlerine gelmez. konfor içinde sorunsuz yaşayan insan daha berrak düşünebilir bu da onların hiç sevmediği bir insan tipidir.
konforu yerinde rahat bir yaşam süren birisi gidip neden suç işlesin ki? çoğu suçlu bunu yaşadığı yokluk ve onun getirdiği berbat psikoloji neticesinde yapıyor.
ama yasa yapıcılar konuya hiçbir zaman bu yönden bakmayacaktır, çünkü işlerine gelmez. konfor içinde sorunsuz yaşayan insan daha berrak düşünebilir bu da onların hiç sevmediği bir insan tipidir.
devamını gör...
59.
cezalar değil cezaevi koşulları ağırlaştıkça suç azalır.
el salvadordaki gibi bizim sistem ıslah etmiyor dolandırıcıya,katile, tecavüzcüye daha iyi bir suçlu olmayı öğretiyor.
el salvadordaki gibi bizim sistem ıslah etmiyor dolandırıcıya,katile, tecavüzcüye daha iyi bir suçlu olmayı öğretiyor.
devamını gör...
60.
yüksek enflasyon, kanıta dayalı toplumsal çürüme nedeni dir.
düzgün gelir dağılımlı yüksek alım gücü ile suç sıklığı güçlü negatif korelasyon gösterir.
ceza caydırıcılığı ile suç sıklığı zayıf negatif korelasyon gösterir.
düzgün gelir dağılımlı yüksek alım gücü ile suç sıklığı güçlü negatif korelasyon gösterir.
ceza caydırıcılığı ile suç sıklığı zayıf negatif korelasyon gösterir.
devamını gör...