cezaların ağırlaştırılmasından ziyade var olan cezaların tam anlamıyla uygulanacağı konusunda kimsenin şüphesi olmazsa suçlar ciddi oranda azalacaktır.
devamını gör...
malesef azalmaz diye cevap vereceğim soru. işin içinden birisi olarak görüyorsun ki suç işlemek isteyen birisi cezayı umursamıyor. temel mantık belli. yatar çıkarız. cezamız ne ise çekeriz. bu mantık var iken malesef suç azalmaz. insanları suça teşvik edecek durumları bitirmek lazım suçu bitirecek isek. mesela uyuşturucu, işsizlik, ailevi problemler, kötü ebeveynler, kötü çevre vs.
devamını gör...
cezaların sadece caydırıcı olması yeterli değildir. cezalar aynı zamanda ıslah edici de olmalıdır. her suç için verilecek ceza çok ağır olamayacağı için ıslah edicilik özelliğini ön plana çıkarmazsanız suç işlenmesini engelleyemezsiniz. yani hırsızlık yapan adamı suçtan uzaklaştırmazsanız, 50 yıl hapis cezası da vermeyeceğinize göre adam çıkınca yine aynı suçu işler. zaten, daha önce cezalar ile suç oranları arasında korelasyonu ortaya koyan bir çok çalışma yapılmış ve benim anlattığım sonuçlara ulaşmış.

bu konuda bilinmesi gereken önemli ayrıntı şudur: 40 suçtan sabıkası olan adam cezalar az olduğu için değil, infaz kanununda yer alan düzenlemelerden dolayı salıveriliyor. hani 2 sene evvel tüm adi suçluları bir gecede salmışlardı ya, işte o.
devamını gör...
hani öyle bir başlık ki ne yazsan elinde patlar cinsinden. eminim bununla ilgili yapılmış bir çok akademik çalışma vardır.
tek söyleyebileceğim bu tip denklemlerde her zaman bir marjinal fayda eğrisi vardır. marjinal fayda giderek azalır, bir noktada eksiye döner.
benzer bir örnekten gidelim. vergileri aşırı yükseltmek, daha çok vergi toplayacağın anlamına gelmez. bir noktada vergi kaçırma (pardon vergiden kaçınma diyorduk artık ona :) eğilimi ağır basar.
devamını gör...
cezanın niteliğine göre değişir. bazı cezalar, iyi bir eğitim, refah bir ekonomik yapı, çevresel faktörler vb etkenlerin iyileşmesiyle azaltılabilse de, bazılarına ne yaparsanız yapın azalmaz ya da azaltılması çok güçtür. kendi içinde etmen olan faktörün, zamana yenik düşüp evrim geçirmesi gerekir.
devamını gör...
türkiye'de 2018 yılında yaklaşık
8 milyon 892 adli vak'a vuku bulmuş.

cumhuriyet başsavcılıklarında sonuçlanan soruşturmalarda,

-mal varlığına karşı işlenen suçlarda,
en fazla %48,5 oranı ile yağma,
en az %17,4 oranı ile dolandırıcılık geliyor.

-vücut dokunulmazlığına karşı suçlarda,
en fazla %52,9 oranı ile kasten yaralama,
en az %12,0 oranı ile taksirle yaralama görülmekte.

-hürriyete karşı suçlarda,
en fazla %41,5 oranı ile konut dokunulmazlığını ihlâl,
en az %14,6 oranı ile kişilerin huzur ve sükununu bozma.

-şerefe karşı suçlarda,
en fazla %53,3 oranında haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret,
en az %25,0 oranı ile kişinin hatırasına hakaret.

-kamu güvenine karşı suçlarda,
en fazla %54,7 oranı ile mühür bozma en az %14,3 oranı ile özel belgede sahtecilik.

-kamunun sağlığına karşı suçlarda, en fazla %53,2 oranı ile uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, en az %46,9 oranı ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak.

-cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ,
en fazla %52,4 oranı ile cinsel taciz
en az %3,7 oranı ile reşit olmayanla cinsel ilişki.

-hayata karşı suçlarda ise,
en fazla %50,4 oranı ile kasten adam öldürme
en az %46,6 oranı ile taksirle adam öldürme suçlarından kamu davası açılması kararı verildiği görülmekte.

buradan

peki bunların toplamdaki oranı ne ?

türkiyede 2018 yılında işlenen suçların %45.8'i “mal varlığına karşı suçlar” olarak girmiş kayıtlara. yani neredeyse yarısı.
bunu daha düşük oranlarda,
vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar ( %12.4) ve kamunun sağlığına karşı işlenen suçlar ( % 6.7 )takip ediyor.

artacak cezaların , bunlardan hangisini veya hangilerini caydırabileceğine, oranlara bakarak bir tahmin yürütülebilir ancak.
devamını gör...
her hukuki soru(n)da olduğu gibi tek net ve herkes/her toplum için geçerli bir doğru cevabı olmayan soru.

bana göreyse sadece cezanın değil, eğitim seviyesinin bilincin artmasıyla suç sıklığı azalır.

yeri gelmişken iyi hal indirimi takım elbise kravatla, sosyal medya tarafından o kadar basite indirgendi ki insanlardaki suç işleme fikrini güçlendirmiş bile olabilir.
devamını gör...
eğitim ve caydırıcı cezalar azaltabilir.
devamını gör...
hatırı sayılır bir eğitim kurumunun başkanının sözleri geliyor aklima... "geçen yıllarda personel egitimine yönelik ab projesi gerçekleştirdik. adamlar geldiler bizlere neler yapmamiz gerektiğini yazdılar, çizdiler... bizim arkadaşlar büyülenmiş gibi bakıyordu. dedim ki : 'bakınız arkadaşlar, yeni fikirlermis gibi bize aksettirilen konu başlıklarının tamami bizim mevzuatimizda mevcut.' tek tek hepsini gosterdim ve ekledim 'bizde teoride bir sorun yok, bizdeki asil sorun denetim olmayışı' "
devamını gör...
bizimkisi gibi coğrafyalarda sanırım cezalar ne kadar ağır olursa olsun, bir suçu işlemekten vazgeçirmek daha çok kültürel nedenlere ihtiyaç duyuyor. bir kan davasını engellemek kanunlarla değil kültürle, örfle, adetle gerçekleşiyor. kanunlar da o coğrafyada yaşayan insanların kültürlerine göre şekillendiğinden temelde bir yanlışımız var gibi görünüyor. kanunları iyileştirmek ya da ceza oranlarını artırmak yerine daha bilinçli/rasyonel insanlar yaratmak cazip geliyor bu noktada.
devamını gör...
eğer bilinçli bir toplum için geçerliyse bu soru, kesinlikle azalır.
devamını gör...
cezalar, insanları korkutmak suretiyle bir miktar dizginler.
eğitim ile temelden yapılacak medeni insan devrimi bu cezalara dahi ihtiyaç bırakmaz.

sorunun cevabı evet olsa da, uzun vadede toplumu santim ilerletmeyecektir.
devamını gör...
cezaların artması demek suç işlenmesinin önlenmesi demek değildir. öyle olsa idi, iran'da hiç suç işlenmemesi gerekirdi. mühim olan yasaların uygulanmasıdır, cezaların artırılması değil.
devamını gör...
ağırlaştıktan sonra bir düşüş yaşanır sonra eski haline döner. tabi bu beraberinde bu suçları işleyecek olanları daha kompleks hesaplar yapmaya iter.
devamını gör...
cezalar elbette ki olmalıdır ancak cezadan önce düşünmemiz gereken suçların önüne nasıl geçileceği hususudur. dezavantajlı çevreye doğup, suçların normalleştirildiği bir şekilde büyütülen çocuk hem böyle bir topluma doğduğu için ceza çeker hem de "normal" gördüğü suçu işlediği için ceza alır. bir suç nedeniyle toplumdan uzaklaştırılan bu insanların içinde bulundukları toplum nedeniyle bu hale geldiklerini düşündünüz mü hiç? her şeyden önce yaşam şartları iyileştirilmeli, yetiştirilme tarzları değiştirilmeli. her bebek ebeveynlerinin ve çevrenin yönlendirmeleriyle ön şeklini alır. (bu yazdıklarım bir kesim için geçerlidir. ben "suça sürüklenen" insanlardan bahsediyorum, "suç işlemeyi tercih eden" insanlardan değil.)
devamını gör...
zalimlerin ıslahı onların imhasıyla değil, yeni neslin eğitim ve terbiyesi ile mümkündür.

4. murat dünya kadar insanı astırdı, sonuç nedir?
devamını gör...
bir insanin kesin birsey yapmasini istiyorsan onu yasakla.
devamını gör...
gerçek suçlulara ağır cezalar verilirse neden olmasın? biraz da olsa azalacağına inanıyorum.
devamını gör...
caydırıcı cezalar olmalı. o zaman bak bakalım böyle önüne gelen terör estirebiliyo mu.
devamını gör...
hayır azalmaz, toplumun parası azalır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"cezalar ağırlaştıkça suçun sıklığı azalır mı sorusu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim