gurbetçilere olan nefretin sebebi

orada bir birim kazanıp, o bir birimi burada 15 harcayıp, sonra da burası cennet diye billur geçtikleri için.
milletin arkasında pahalılıktan ayı bağırıyor, bir de bunlarla uğraşıyoruz.

tam olarak bu.

yaşamadığı ülke hakkında insanların halinden anlamadan atıp tutmaları ve kaderi ne etki etmeleri.

''ekmeğini yedikleri'', nüfus cüzdanını taşıdıkları ülkelerin (almanya, hollanda) vatanseveri olmadıkları halde; tr'de yaşayan tc vatandaşlarını ''hainlikle'', hayırsızlıkla falan suçlamalarına gıcığım. keşke doğu almanya tarzı, sosyalist alman vatanseverleri geri gelse, hepsine sağlam bir sıçış yaşattırsa.

bu tipler; almanya, hollanda vb. gelişmiş ülkelerde yaşarlar. yaz tatillerinde de turist olarak türkiye'de, normal bir vatandaşın alamayacağı villaları satın alırlar. ülke çok güzel, herkes haline şükretsin vb. ithamlarla gevelerler. birisi "o zaman türkiye'ye yerleşin" dediğinde de kurulu düzenleri olduğunu söylerler. bazıları "şeriat isterük" diye eylem yapıp ortalığı karıştırırlar.

ben bu yüzden gurbetçilerden nefret ediyorum. ikiyüzlü oldukları için. çoğu insan da bu sebeplerden dolayı nefret ediyordur.

az önce bizim çocukların canı lahmacun çekti hadi dedik alalım. demez olaydım orta halli-iyi bir restorantta lahmacunun minimum fiyatı 15 tl olmuş 17, 20 tl falan diye artarak giden de var. bizim civarın iyisi 15 tl demiş, neyse mırın kırın ettik verdim siparişi. sonra bir anda nedensizce aklıma gurbetçiler geldi sebebi yokken, durduk yere ama. dur dedim acaba 15 tl kaç euro ediyor. gugıla sordum 0.95 dedi onun yalancısıyım.

birim fiyatından ben 1 lahmacuna 15 tl verirken bir gurbetçi 0.95 birimden kendine 15 tane lahmacun alabiliyor. sonra internete almanya asgari ücret yazdım karşıma "saatlik" 9.50, 9.80 euro gibi bir tutar çıktı. emin değilim tekrardan söylüyorum gugılın yalancısıyım almanya'da yaşayanınız varsa aranızda yazıversin bi zahmet.

neyse sonra düşündüm türkiye'de günlük 50 tl yevmiye alan, 8 saat çalışan bir acemi inşaat işçisi kendine bir tane lahmacun almak için takriben 2.5-3 saat çalışmak zorunda kalıyor. o da dediğim gibi minimum 15 tl kazansın da bir tane lahmacun yiyebilsin diye.

türkiye'de bir vasıfsız işçi 3 saat çalışıp 15 tl kazanıp kendine 1 lahmacun alabiliyorken almanya'da yaşayan bir vasıfsız işçi ise 1 saatte yuvarlayalım 10 euro kazanıyor yani 157.26 tl daha sonra gidip de türkiye'deki bir işçinin verdiği birime kendine minimum 14 lahmacun alabiliyor. genel itibariyle yurtdışındaki adamın 1 saati buradakinin 8 saatine hatta daha fazlasına eşit oluyor.

not: benim okulda matematikten en yüksek notum 75 falandı o da ıkına ıkına yukarıda hesap hatası falan yaptıysam kızmayın, kusura da bakmayın. sözelciydim ben "ana fikri" öğrenin kardeşim ana fikri, peh. yazar bu metinde ne anlatmak istiyor onu deyin bakayım siz.

bildiğim kadarıyla lahmacun türk yemeği. eh, peki neden türkiye'de yaşayan biri kendi ülkesinin yemeğinden sadece 1 tane yiyebiliyor da yurtdışında yaşayan biri kendinin olmayan bir yemekten 14 tane yiyebiliyor? sebebini biliyoruz.

gelelim gurbetçilere bu arkadaşlar (akil olanları tenzih ederim) buraya gelip yaşadıkları ülkenin kötü olduklarını, yaşanılmaz olduğunu, her yerin rezil rüsva çer çöp içinde olduklarını falan söylerler ama sınırdan geçerken son model audi, mercedes, bmw suv'larını sürerler.

kendilerine paşalar gibi yatlar, katlar (nolurrr eveett dee, ı-ıh hayır hayır ya! şarkısı geldi bunu yazarken de aklıma) evler, yazlıklar, arsalar, tarlalar, lahmacunlar falan alırlar bunları da milletin gözüne sokmaktan utanmazlar. buna rağmen yaşadıkları, para kazandıkları, ekmeğini yedikleri ülkeye nankörce nefret saçarlar (en azından taklit ederler) buranın mükemmel olduğunu her şeyin ucuz ve erişilir olduğunu savunurlar. birde bunların oy kullanma hakları var tabii ki. bu konuda tarafsızım bana göre yancısı da muhalifi de bu ülkede yaşamıyorsa oy kullanmamalı.

uzun lafın kısası nefret ağır bir kelime, nefret ediyorum diyemem ama yalancılıkları, ikiyüzlülükleri, pişkin pişkin gülümsemeleri, alay etmeleri benim canımı sıkıyor. bence bu aralar ülke genelinde gurbetçilere karşı kötü bir bakış açısı var olmaya başladı. özellikle de her günün bir öncekinden daha kötüye gittiği bir ülkede şu aralar gurbetçiler hareketlerine biraz daha dikkat etse iyi olur.

ne almanyaya uyum sağlamışlar ne türkiyeyi yakalamışlar.
gidenler hala 40 yıl önceki türkiye'yi karşılaştırıyor.
almanya'da o kadar yıl oturup tek bir lobi bile kuramamışlar, tek amacı mercedesle gelip türklere hava atmak olan bi topluluk.
bir de yaşamadıkları yere oy hakkı da aldılar.
daha başka sebep gerekir mi?

benimkisi nefret değil de ona yakın bir şey. gurbetçilerin çoğu yalan söylüyor utanmadan. yok almanya şöyle kötü, yok aklı olan gelmez, türkiye'nin kıymetini bilin falan. hikaye anlatmayın lan.
siz aşağılık kompleksinizden dolayı türkiye'de yaşayıp gurbetçi olmak isteyip daha iyi şartlarda yaşamak isteyen türk vatandaşlarının da sizin gibi yaşamamasını istediğiniz için böyle konuşuyorsunuz. çünkü cahil ve kötüsünüz.

orada sosyal demokratlara oy verip burada ümmetçilere oy veren mensupları ile birlikte almanya'daki imkanlarıyla buradakilere attıkları hava yüzünden. yani türkiye'yi sefalete mahkum etmek için ellerinden geleni yaparlarken kendilerinin refah içinde yaşama çabası.

benim dede ve babaanne de gurbetçi, kuzen de orada doğma büyüme oradan biliyorum. birçoğu çekilecek kahır değil.

sırtını asalak gibi yaşadığı devlete dayayıp üretmeden, emek sarfetmeden türkiye'de goremeyecekleri kadar bok gibi para kazanıp bir de yaşadıkları ülkeleri boklamalari.

parasıyla malıyla mülkü ile hava atan hiç kimseden haz etmem.

teyzem ve halam almanya'da yaşıyor. teyzem ve eşi, almanya'da da bir düzen kurmayı beceremediler. orada da ellerinde hiçbir şey yok, buraya gelince burada da hiçbir şeyleri yok. halamın ve kuzenlerimin orada harika bir düzenleri var. ayriyeten antalya'da da evleri falan var. her yaz türkiye'ye gelirler. ben kendi akrabalarımdan bile nefret ediyorum mesela. ki halam her gelişinde viski, parfüm falan getirir ama sevmiyorum işte. olması gereken buymuş gibi geliyor.

orada sol partilere burada sağ partilere oy vermeleri. sollun iyi bir şey olduğunu bildikleri halde...

nayn papa nayn anne bu sene turkay gitmeyelim

avrupa adam olsa bunları anavatanlarına postalar...

yalandan hastalık maaşı alan bir dünya tip var..
depresyonda olabilirsin... ama bu depresyon hiç mi düzelmez allah'ın adamı..
30 sene depresyon gerekçesiyle hasta maaşı alıp yan gel yat osman yapan. aşırı suistimalci gurbetçi var. ve bunlar türkiye'de 10-15 gayrimenkul sahibi oluyor arka planda..
ve avrupa devletleri bunların türkiye'deki mal varlıklarının üzerine düşmüyor...
hasta maaşı, yardım vb. alan tiplerin malı götürdüğünü bilmeleri aslında çok da zor değil.
uyanık hastaların büyük kısmı da malı mülkü ya çoluk çocuğun üstüne yapıyor ya da kardeş, ana, baba falan filan..

büyöklenmeleri de. eyle bir nefret duymadım esasta.

"bizim kızın evinin tuvaleti sizin oda kadar" dedi bir akrabam " bu eve elin kızı gelmez yavrum" dedi. allah'tan umudu kesmedim emmee, depremde o da yıkıldı.

sanırım korku. bilmemenin tanımamanın korkusu.