vefatından bir gün önce canı çektiği için yarın yaparız diye ocağın yanına koyduğu yemek.
devamını gör...
bir dahaki doğum gününü kutlayamadık.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
vefat ettiği trafik kazasının haberini veren gazete kupürü. o kadar uzun zamandır cüzdanımda ki artık açılmıyor bile, 4'e katlanan kağıt tek kat halinde şimdi.

daha iyi aslında, okuyup bir kez daha "öldü mü şimdi o?" diye soramam kendime.
devamını gör...
hemen hemen her şeyi. bana en çok dokunanlardan biri, rahatsızlığı ağırlaşmadan evvel yarım kalan hatimiydi. tamamladık çok şükür. tesbihi, yüzükleri, takkesi* nüfus cüzdanı, vesikalıkları ve daha bir kaç parça eşyasını bir kutuya koyup kendime sakladım.
devamını gör...
"biri ölür üzülmezsiniz, sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz, o hırkanın duruşu kalbinize oturur."
(bkz: nuri bilge ceylan)
devamını gör...
dedem ben 1 yaşına girmeden 1 hafta önce benimle uyurken vefat etmiş geriye kalan şeyleri;opel vectrası,resime yatkınlığı nedeni ile tabloları ve minyatür çalışmaları,atkısı ve eldivenleri,pijamaları,takım elbiseleri.anneanneme gittiğim zaman hep bakarım minyatürlere hala izleri var ilk günkü gibi hepsi.
devamını gör...
benimki bir paket maltepe bırakmıştı. açtım çekmeceyi aldım elime, cebindeki son sigara paketinin tamamını dahi içemeden yok olup gitmiş. benden uzaktaydı tıpkı hep uzak durmasını istediğim gibi. sokayım böyle aile ilişkisine, hiç sevmezdim kendisini. hoş ölümü de zaten bu sigara meretinden oldu. öldüğünü öğrendiğimde odamda age of oynuyordum. duydum devam ettim o gün oyun oynamaya.

her neyse, baktım pakete, yaktım içtim. o kadar boş bir sigara ki o, ne içtiğimi gram anlamadım. allahın zevksizi.

bi tane daha yaktım. evet dedim x bey, ne boka yaradı şimdi bunca tantana, değdi mi lan.

o paketi bitirdim o gün onunla öyle vedaşlaştım. bir defa olsun mezarına dahi gitmedim.

maltepe nedir cidden allahın sevimsizi.
devamını gör...
telefon numarasıdır. rehberde kalsa bi türlü silsen yürek dayanmıyor.
devamını gör...
ölümünden bir hafta sonra temizlik yaparken, babamın kendi elleriyle yıkayıp kalorifer peteğinin üstüne koyduğu çoraplarını gördüm.
devamını gör...
oksijen makinesidir. babannem yaklaşık 3 yıl kullanmıştı bu makineyi. ilk aldığımızda günde 3 saat sonra 5 saat sürekli süre artmaya başladı. uyurken kapatır sabah kalkınca da aklına gelirse takardı. son zamanlarında ise doktor 10 dakika bile çıkarmanı tavsiye etmiyorum dedi. 15 metre hortum aldık bu makineye. lavaboya gitse de yemek yese de duş da alsa takıyordu artık. uyurken kapatmak da hayal olmuştu. nefesine nefes olmuştu bir nevi. babannemi kaybettiğimiz gece evine gittim. babannemi salona yatırmışlar üzerini örtmüşlerdi. baktım ki makineyi de arka odaya koymuşlar. artık makinenin bir görevi kalmamıştı. babannemle sonsuza dek yolları ayrılmıştı. altı üstü bir makine denebilir ama benim açımdan öyle değildi. babannemin evinde evden birisiydi sanki. cenazeden bir hafta sonra sosyal güvenlik müdürlüğüne bırakıp gelmiştim. şimdi kim bilir hangi hastanın son zamanlarına eşlik ediyordur.
devamını gör...
dolapta ondan kalan yemekler..
devamını gör...
verdiği son para. euro'nun tavan yaptığı şu dönemde son aldığım harçlık hala saklıdır. daha fazla yaşama katlanamamış ve gitmeyi tercih etmiş olması beni derinden sarsıp tüm psikolojimi mahvetmiş olsa da, onu hala çok seviyor ve kalbimde saklıyorum.
devamını gör...
eve aldığı meyvedir ve o meyvenin yenilememesidir
devamını gör...
kokusunun sindiği yeleği, o gittikten sonra hiç çıkartmadan giydiğim, sanki yanımdaymış gibi varlığını hissetme çabasının vücut bulmuş haliydi tüm kıyafetleri. tüm tanıdıklarının numaralarını yazdığı defteri. kalemi. hiç kolumdan çıkarmak istemediğim saati. ama en acısı da son günleri. tüm mutlu anıların yanı sıra sadece son günlerin hafızaya kazınmış olmasının acımasızlığı. oturmaktan eskittiği koltuğu var bir de, gözümü kapattığımda hep orada oturduğunu hissettiğim koltuğu. son cümlem seni çok seviyorum biliyorsun değil mi oldu ona, duymasını tüm zerrelerimle ümit ederek. dede. dede kelimesinin de ötesi. bir kez daha kaybettiğim çocukluğum.
devamını gör...
ardında beni bıraktı, kırgınım ona.
devamını gör...
fotoğrafları.
devamını gör...
yokluğu.
devamını gör...
ses kaydına alınmış bir mutluluk.... çok göz yaşı döktürür.
devamını gör...
küçük çocuğu.
devamını gör...
"biri ölür üzülmezsiniz, sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz o hırkanın duruşu kalbinize oturur."
nuri bilge ceylan'ın bu sözü aklıma geldi.
gerçekten de bu böyledir. sakin kafayla eve girdiğinizde daha kapıyı anahtar ile açmaya çalıştığınız o ilk anda anlarsınız bir şeylerin eksik olduğunu, bir şeylerin yarım kaldığını. ne olduğu önemsiz, gözünüze ilişen ona ait her şey onu hatırlatır.
yukarıda geçen hırkanın artık sahipsiz kalması ve öylece ortada durması ise daha derin bir acıdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ölen kişinin ardında bıraktığı yürek burkan şeyler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim