121.
sürekli ona dair anıların hafızamda canlanışı. babamın "kızım," derken ki sesinden tutun yüz ifadesine kadar her şeyi ezberimde ve yokluğunu her hissedişimde onun bana kızım deyişi canlanıyor gözümün önünde. ölümü ilk defa bu kadar yakınımdan biriyle tadınca hayatta daha büyük bir acının olmadığını anladım.
devamını gör...
122.
büyük annem hayatını kaybettikten 1 hafta sonra ssk kartı gelmişti. hayat gerçekten bazen çok üzücü olabiliyor.
devamını gör...
123.
başlığı görünce ilk düşündüğüm şey "oyuncağı" oldu. her ölümden bir şey saklıyorum kendime ama en canımı acıtanı pembe bir oyuncak ayna. pembeden nefret eden bir kız çocuğunun pembe oyuncak aynası.

bunu yazmayı düşünürken fark ettim 3 ay önce de aynı şeyi düşünüp yazdığımı
bu girdi farklı olsun, evcil hayvanı diyorum bu kez. ikisi de aynı kişinin. evet, en çok onun yokluğu acıtıyor canımı. çünkü en çok onun hikayesi yarım kaldı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
124.
sandalye kenarındaki hırka ,
bitiremediği bir kitap,
yarım bıraktığı bir hayal,
plan yaptığı bir cumartesi,
vee son kez olduğunu bilemeden sarıldığı insanlar...
devamını gör...
125.
sanırım kitapları kitaplarını incelerken masasının üzerinde bir kitap fark ettim ve arasına koyduğu ayracı çok büyük bir darbeydi ölüm her gerçeğiyle kafama dank etti o an.
devamını gör...
126.
onu hatırlatan her şey. çünkü ölüm başlı başına bir yürek burkma durumudur. yüreği burkan; bıraktığı şey değil kişinin olmamasıdır.
devamını gör...
127.
hatıraları.
devamını gör...
128.
masada kalan yarım su.
askıda kalmış ceket.
devamını gör...
129.
kaybettiğim arkadaşımın pek sevdiği, azar işitmeyeyim diye sürekli bana giydirdiği okul ceketi. bir zamanlar diktatör yönetimler forma kontrolü yapardı tabii..

kendisi kanserdi. okulu bu kadar seven biri daha tanımadım. bilincini tamamen kaybedene kadar okul forması baş ucunda durdu, ceketi de giydi.

onu kaybettiğimizde okul ceketini görmek tüm sevenlerini gerçekten mahvetmişti.

mezar taşı yaptırıldı ve dostumun okul ceketi de iliştirildi mezar taşına. 3 sene evveline kadar hala da durmaktaydı. şimdilerde hala orada mıdır bilmem..
devamını gör...
130.
üzerinden çıkarmadığı yeleği ve çetikleri...
devamını gör...
131.
gözlük.
devamını gör...
132.
hakkımda yaptığı haklı tespitler.
devamını gör...
133.
hırkasının cebindeki fındık ve fıstıkları.
16 yıldır hâlâ içindedir o yemişler ve hep içinde kalacaklar.
devamını gör...
134.
anneannemin kenarı iğne oyalı beyaz başörtüsü, büyük tespihi. önceden başörtüsünde kokusu vardı. arada koklardım özlem giderirdim kendimce ama artık kokusu kalmadı. sadece özledikçe bağrıma basıyorum.
k.pederimdem de kalan plaklar. birçok plak var bıraktığı. arada açıp dinleriz.
devamını gör...
135.
insanoğlunun samimiyetsizliğine sirayet eden pek çok durumdan birisi.

kalıtsal yüküyle bir acı var ortada. ben ölsem arkamdan internette olayın edebi sunumunu yapan, acılardan prim devşiren tipin teki ‘rahmetli en çok bu tişörtü’ severdi gibi bir gudik şovunu görsem, ‘s.ktr git’ derdim.

ölüm, doğum, acı keder, sevinç her halt internette. sıçtıkları boka kadar insanlarla paylaşılıyor. onlar beğenirse seviniyor, ayıplanılırsa özür dileniyor. ruh hastaları.

bu ne iğrençliktir ya. millet de yiyor bunu.

kanser hastasının kameralar önünde saçlarını kazıyan eşini ‘likelıyor’

paylaşım çılgınlığı desem değil , ilgi arsızlığı desem değil, ses duyurma çabası desem değil, kahpelik desem değil, hepsi.

saf kötülük.

insanoğlu kadar merhametsizi yok, harcarlar adamı 40ı çıkmadan, üç beş like uğruna.

yazık. allahın maymunları.
devamını gör...
136.
doğumgünü.

ne hırkası, ne kitabı, ne ayakkabıları, hiçbiri doğumgünü kadar acıtamaz. o doğumgünü artık onun değilse kimindir?
devamını gör...
137.
ölen kişinin arkasında bıraktığı, ona ait, onu hatırlatan her şey onu seven kalanlar için yürek burkar.
devamını gör...
138.
vefatından önce aldığı hediyeyi öldükten sonra eline ulaşması.
devamını gör...
139.
annem vefat ettikten sonra buzlukta sardığı sarmalari görmek çok canımı yakmıştı.
devamını gör...
140.
kayıhan hocam vefat etti geçen sene. bana yazı yazmayı, roprtaj yapmayı, haber dilini ve editörlüğü öğretmişti. işinde gerçekten iyi olduğunu düşünüyordum ve anlatmaktan, paylaşmaktan bıkmayan bir adamdı. onun vefatından sonra başka bir hocamın verdiği ödevi hazırladım. derste sundum. dersin hocası bu tarz ve bu dil bana bir yerden tanıdık geliyor dedi. sen kayıhan hocadan ders aldın mı hiç diye sordu. o an işte boğazımda bir yumru. neredeyse ağlayacaktım. bana kendi kalemini hediye etmişti kayıhan hocam. ben yeni farkediyordum ona benzediğimi. şükrettim onu tanıdığıma. onur duydum. ilk defa kendi yazdığım bir yazıyı beğendim sayesinde. hala o yazıyı okudukça gözlerim dolar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ölen kişinin ardında bıraktığı yürek burkan şeyler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim