abasıyanık kitabı olan yazardır.
izlemek için buradan.
devamını gör...
'severiz'dir. şu dizelerin de sahibidir:
sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey
burada her şey bir insanı sevmekle son buluyor
devamını gör...
hayatını on numara yaşamış bir adamdır. adama adalar’da balıkçılarla takılmış full zaten bir de yetmezmiş gibi deli gibi de para akıyor, tabi sait abi kendisine çok harcayan bir adam değildi takdir ediyoruz çünkü parasının çoğunu balıkçılara dağıtırdı. ayrıca durum hikayesinin (bence) en baba ismidir
devamını gör...
mayıs ayında okunacak en iyi yazarlardandır. bahar mevsimi sait faik mevsimidir...
devamını gör...
ölüm var arkadaş ölüm.
şu köşkün sahibi de ölecek,
şu horozda.sözlerinin sahibidir.
devamını gör...
sait faik desek de gerçek adı mehmet sait olan kalemine alıştıktan sonra zevkle okuduğum sevdiğim pek de yakışıklı olan yazarımız
devamını gör...
burgazada’ya gittiğimde aklımda sadece sait faik’in evini ziyaret etmek vardı. edebiyatla kafayı bozmuş bir yazar olduğumu takip eden yazar arkadaşlar bilir. ben de bu aşkla burgazada’ya inip sait faik heykelini karşımda görünce iyice coşup hızla yürüyüp bir yerde bir tabela görürüm belki diye bakınmaya başladım ama nafile. arayarak bulamayacağımı anlayınca birine sormaya karar verdim.

bir bakkal abimize sordum önce ama abi 51. bölge’ye giriş izni istemişim gibi şaşırarak baktı sonra tam anlayamadığım bir şekilde sanırım bilmediğini söyledi. ben de birkaç başarısız demeden sonra karşıma çıkan bir karakoldan medet umdum ama ummaz olaydım. kapıdaki polise sorduğumda “ ben buralı değilim kardeş” diyerek sorumu cevaplamamakla kalmadı, yeni sorularımın olmasına da neden oldu. sonra da içeride bana ilaç olabileceğini düşündüğü bir polis varmış gibi yaptı. girdim içeri, verdim selamımı, sordum sorumu, aldım cevabımı ve aramaya devam ettim.

velhasılı sonunda tatlı bir ablamız bana yolu tarif etti. evi buldum ama ülkemdeki bütün müzeler gibi o da tadilat dolayısıyla kapalıydı.

sait abiyle böyle bir anım var işte.
devamını gör...
bana göre durağanlığı en iyi anlatan yazardır.

bütün kitaplarına sahip olmaktan gurur duyarım.
devamını gör...
insan sevgisi hat safhada olan müq yazarımız. kadını da erkeği de öyle güzel anlatır ki hakkında eşcinsel olabileceğine dair bir tez bile yazılmıştır.** kısacası insandır insanı anlatır.

denizcilik literatürüne de bir hayli hakimdir, bu konuda duymadığınız, bilmediğiniz birçok kelimeyi size öğretir.*

bir de üstüne kitaplarının isimleri bile tek başına şaheserdir.* örnek, iki nokta üst üste, alemdağ'da, alemdağ'da, var, var, bir, bir, yılan.* medar-ı maişet motoru, lüzumsuz adam, mahalle kahvesi...

kendi ismi mi, yoksa birçok yazar gibi kendine koyduğu isim midir sait faik, araştırmadım fakat kendisine çok yakışır. tam bir sait tam bir faiktir. üzümlü kekim benim.*
devamını gör...
sadelik denildiğinde ilk aklıma gelen yazardır. sarnıç’tan paylaşmak isterim.

önümüzde hayat... her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk.
devamını gör...
(bkz: saik fait abasıyanık) dememek için her defasında kendimi çok zor tuttuğum yazar.
devamını gör...
en sevdiğim öykü yazarı.
devamını gör...
türk edebiyatının en nevi şahsına münhasır yazarlarından biridir sait faik. yaşantısıyla, dünyaya bakış açısıyla, insan ve doğa sevgisiyle, üslubuyla bambaşka bir yerde durur. yalın bir türkçeyle muhteşem öyküler yazılabileceğini herkese göstermiştir. sade ve anlaşılır tarzıyla bana hep hemingway'i çağrıştırmıştır. duru ve çarpıcı öykülerini ne zaman okusam bir de hemingway okumak isterim hemen ardından. sait faik öncelikle istanbul yazarıdır. adalar yazarıdır. denizlerin ve balıkçıların yazarıdır. istanbul'un azınlıklarının yazarıdır. öykülerinde insan sevgisi göze çarpar. sıradan insan farklı yönleriyle onun öykülerinde baş kahraman olarak görünür. denize tutkundur sait faik, doğaya tutkundur. yazmaya tutkundur bilhassa. "haritada bir nokta" adlı öyküsünde o meşhur pasajda kalemi yontar ve yazmaya koyulur. çünkü "yazmasaydı deli olacaktı." ne güzel ifade etmiştir yazmayla olan ilişkisini. deli olacaktı. çıldıracaktı. kendisinden yıllar sonra semih gümüş bir denemesinde ona atıfta bulunarak "okumasaydım çıldıracaktım" der. böyledir bu mesele, kimi yazmasa çıldıracak kimi okumasa çıldıracak. bir yazgıdır bu bazı insanlar için. bunlar "mecbur insanlar" dır. tıpkı ince memed'in eşkıyalığı gibi bunlar da kitaplara mecburdur. okumaya ve yazmaya. sait faik oturduğu yerden öykü yazan biri değildi. gezdiği, gördüğü, bildiği yerleri; konuştuğu, sohbet ettiği, tanıştığı insanları yazıyordi genel olarak. bunun içindir ki öykülerinde müthiş bir samimiyet vardır. kuşatıcı bir sıcaklık vardır. bazen rum balıkçıların peşinden gider, bazen istanbul'un gizli köşelerinde aylak aylak dolanır, bazen de sadece bir hişt sesinin gizemine kapılır. basit ve sade olan sadece üslubu/dili değildir. kendisi basit ve sade bir insandır. öyle yaşamış öyle ölmüştür. istiklal caddesinde geçirilen bir günün ardından burgazada'ya dönerken yolda bir simit yer ve bu simit onu mutlu etmeye yeterdi. ne güzel anlatır salah birsel sait faik'i!
devamını gör...
hayatı boyunca "anadan doğma çevreci", "sorumlu avare", " gözlemci balıkçı", "çakırkeyif sirozlu", "müflis tacir", "züğürt yazar", "küfürbaz şair" gibi sıfatlarla nitelenmiş sait faik 1906 yılının kasım ayında dünyaya gelmiştir.

1939 yılında şahmerdan'da yayımladığı çelme hikayesi için örfi idare mahkemesi dava açmış, 1944 yılında yayımladığı medar-ı maişet motoru* adlı ilk romanı toplatılmış. sait faik bunların ardından davalardan beraat etmiş.

sait faik 1953 yılında amerika'daki mark twain derneğine üye olarak seçilmiş. annesi makblue abasıyanık 50'li yıllarda oğlunun kitaplarının gelirlerinden karşılanmak üzere sait faik'in ölüm yıl dönümlerinde verilmek üzere sait faik hikaye armağanı'nı kurmuştur.

sait faik yalnızca yazarlığı iş edinmiş bi sanatçıdır aslında. çevresindeki çoğu insana göre aylak adamın tekidir. hatta pasaportunda "mesleği" kısmında bile mesleksiz yazmaktadır. babası vefat etmiştir. kendisi evlilik üzerine hayaller kurmasına rağmen evlenmemiştir. bütün hayatını şişli'deki apartmanında yazları ise burgaz adasındaki köşklerinde annesiyle geçirmiştir.

sait faik gerçekten de kendisini balıkçılığa o kadar çok kaptırmış olmalı ki o zamanın çingene kızları orhan veli'ye mektepli derken sait faik'e çakır diyorlarmış. sait faikle dostlukları 1948 yılında başlayan ve ölümüne dek süren orhan tuncer* onunla ilgili bir anısını şöyle anlatıyor: "1950 yılıydı. bir gün dükkanıma geldi, o zaman adada bakkallık yapıyordum. sait faik oldukça neşeliydi, yerinde duramıyordu. hayrola nedir bu keyfin? diye sorduğumda şöyle bir cevap verdi: sorma yahu, bugün beyoğlu'nda yazarlar birliği'nin bir toplantısı vardı, gideyim dedim. kapıya bir bekçi koymuşlar ben tam girecekken hop! dur bakalım hemşerim buraya yalnızca yazarlar girebilir balıkçılar değil, dedi. ve beni içeri sokmadı. hiç sesimi çıkarmadım. o kadar memnun oldum ki... demek ki yalnız giysilerim değil yüzüm, hareketlerim, halim, her şeyim balıkçıya benziyormuş... bu benim için müthiş güzel bir şey biliyor musun?"
devamını gör...
“ne kadar kaçmak ve uzaklaşmak arzusu ile dolu isem, o kadar da bağlanmak, kalmak, bağdaş kurup oturmak istiyorum.”

~sait faik abasıyanık
devamını gör...
dünyayı güzellik kurtaracak. bir insanı sevmekle başlayacak her şey.
-sait faik abasıyanık
devamını gör...
yaşantısı çok mahzun herkesten uzak bir yazar kendine bile yabancı yazdıkları genelde kendini arayışını içerir. sabahattin ali’den sonra duygusal bağ kurduğum anlayabildigim nadir yazarlardan.
devamını gör...
tek ihtiyacım olan şey; bir deniz kıyısında sabaha kadar oturup, olan biteni gözden geçirdikten sonra kafasında her şeyi aşmış bir insan olarak kalkıp gitmek. kurduğu bu cümleyle hislere tercüman olan, hayatın her anını en basit cümlelerle ve en naif bir şekilde anlatmayı başarabilen yazarımız.
devamını gör...
çok güzel durum hikâyeleri yazar. okurken çok keyif alırsınız. bu dizelerini de bir dergide okumuştum:
riyakâr olmalıyız.
hepsi gibi.
hele biraz samimi ol.
derdini bir dök hele.
hele bir insanın
sana şifa veren
parlak gözünden söz aç.
seni paramparça
ederler.
devamını gör...
“dünyada hiçbir şeyden, zalimlikten iğrendiğim kadar iğrenmem.insanoğlunun en büyük savaşı zalimliğe karşı açılmalı.”
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sait faik abasıyanık" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim