261.
henüz iki seneyi tamamladım, üçüncü senemin içerisindeyim ancak şu anlık bir tavsiye vereyim. birisini yeterince tanımadan hemen hayatına alma. üniversite çok kalabalık bir ortam, insanlar kendilerini çok farklı gösterebiliyorlar. dikkatli ve temkinli olmak gerek.
devamını gör...
262.
birinci sınıfta sınıftan sevgilim olması...
devamını gör...
263.
kendimizi dersler yerine karı kıza verdik.
devamını gör...
264.
damarlarımdaki kanın o bölümü okumak için akmadığı bir bölümü okumak.

sevmediğin bir yemeği yemeye devam etmek gibi.

bırak git kardeşim, ne yiyorsun?
devamını gör...
265.
üniversitelerin içinin boş olması ve hayata hazırlayamaması.
devamını gör...
266.
2 sene uzatmamak.

dadı dammamda galdı..
devamını gör...
267.
2 senelik okulu 4 seneye uzatmamak üniversite pişmanlıklarım listesinde..
devamını gör...
268.
amerika'ya gitme şansım varken erkek arkadaşımın "evlilik düşünürken ne amerika'sı, orası çok uzak, ilişkimiz zarar görür" demesi üzerine fırsatı elimin tersiyle itmem ve akabinde aldatılmam.
devamını gör...
269.
okuduğum şehirden yaşadığım şehre ayda bir dönmesem daha iyi olurmuş.
devamını gör...
270.
deniz gibi biri olabilirdim...çok pişmanım...ama yapamazdım bende o özgüven yok, ülkücü bile olsa ben adam dövemem ki...kitleleri çok kolay etkileyebilirim ama şiddet, kavga , gürültü benlik değil.
şantiyede bazen sövüyorum, işte senden beklediğimiz hareketler bunlar abiiiiiiiiiii diyorlar. olum ne oluyor...maçoya bağlamam lazım olayları...anladım...savulun.
devamını gör...
271.
en büyük, en kötü, en gibi söylemler bana saçma geliyor.

üniversitede ilk zamanlarım fazlasıyla sorgulayarak geçti, bulunduğum yer bana dar geliyordu, sürekli gün sayıp yaşadığım şehre gidiş dönüş biletleri alıyordum. otobüs bileti aldığım yer artık “her zamanki yeriniz değil mi” karşılamasıyla ben bir şey söylemeden istediğim köşeden bilet kesiyordu.

velhasıl bu kadar bir kaçışa gerek yoktu. daha güzel şekilde değerlendirilebilecek zamanlarımı sürekli yollarda geçirdiğim için pişmanım. kendime göre olan insanları ayırt edip onlarla arkadaşlık edecek özgüvene ve farkındalığa zamanında varamadığım, elimdeki fırsatları daha iyi değerlendiremediğim için pişmanım.

şu an ki ben’im gülüp geçtiğim şeyler o zaman kabus gibi üzerime çöküyordu. böyle böyle kayıp gidiyor işte zaten.
devamını gör...
272.
aile evine dönmek*
devamını gör...
273.
kütüphanenin kıymetini bilemedim. ahh ahh.
devamını gör...
274.
yabanci dili cok iyi seviyede oğrenmemek.pismanlik ötesi
devamını gör...
275.
herkesi kendin gibi sanmak oysaki her şey çıkar ilişkisi uni bitince sen yoluna ben yoluma
devamını gör...
276.
regresyon dersinin bütünlemesine girmek. finalden daha düşük alıp çıkmıştım sonraki yıl tek atıp geçtim.
devamını gör...
277.
hemşerim diyip 2 kızla aynı eve çıkmak.sonradan öğrendim ki hemşeri hemşeriyi gurbette..
devamını gör...
278.
devam zorunluluğu olmayan ve ikinci öğretim bir bölüm okuyan biri olarak, ilk yıl işe girmemektir.

bunu akıllanıp 3. sınıfta yaptım, hem mesleğe çok rahat giriş yapmaya imkan sağladı, hem kredisi bursu maaşı derken 2 asgari ücret bir gelir elde etmeyi sağladı ki, kafama göre harcamasam bir araba aldırırdı.

bir diğeri de aman okul uzayacak diye erasmusa bulaşmamak.

para yahut vize benim için problem değil, o zaman da değildi ancak 5 ay gibi bir zaman bulmak artık imkansız.
erasmus diye gidip 5 ayda portekizinden norveçine kadar tüm avrupa karış karış gezilebilirdi.

okurken çalışmak zor görünse, zor olsa da, parasızlık çekmeden okuyabilmek bu zorluğu bertaraf ediyor.
okurken çalışmak "zorunda" olanların durum farklı tabi, onlara allah kolaylık versin.
devamını gör...
279.
work and travel'a gidip geri dönmek. lanet olsun dostum.
devamını gör...
280.
95 alsa o 5 puanın peşine düşecek bir tip olan ben, ilk yılın ilk döneminde bir dersten 60 almıştım buna canım sıkıldı. ortalamamı düşürecekti. "böyle olmaz bu dersi bırakacağım öbür döneme kadar teorikten aşina olur pratik için de tatilde ek çalışma yaparım. dersi tam öğrenmeden vermek istemiyorum." gibi bir düşünceyle dersi bıraktım.

belge almaya hak kazananlar sınıftan çağrılıyordu. korkuyla gidip güle oynaya geliyorlardı. birkaç yarı arkadaşım vardı. ve dersi bıraktığımı kimse bilmiyor. "sen çağrılmadın mı hani belgen?" gibisinden bir şey demişlerdi. "çağrılmadım ve bu yüzden belge yok."
"bizi bile çağırdılar seni neden çağırmadılar ki? devamsızlığı geçtiğin veya kaldığın ders mi var acaba?" ...
sonra öğrendim ki; bir dersten kalma durumunda ortalama 3 veya 3 üstü olsa dahi belge verilmiyor.
dedim "neee, allah kahretmesin. ders ortalamamı pek düşürmesin ve iyi öğreneyim diye bırakmıştım. keyfi bırakmakla kalmak arasında fark var bu dikkate alınmaz mı? :/"
üniversite kuralları: "hı hı aynen canım(!). millet burada 60 alınca bazen sevinirken sen o notu beğenmeyip bıraktın. sonuca bakıyoruz. kaldın mı kaldın, belge de bizde kaldı nihahaa. (:"

diplomamı almaya gidince yüzüm düşük bir şekilde bekliyorum. baktım görevli baya belge çıkardı. sonra ne göreyim ; onur belgeleri. "bunlar benim değil ki. ben keyfi ders bıraktığım için alamıyorum. :/" dedim daha düşük bir modla. içimden de "illa ağlayayım mı yani bu ne? resmen elime verdiler geri almak için. ahh -_-."
" siz asra .... değil misiniz? bunların hepsi size ait."
"evette ders bıraktım diyorum." mutsuz ve hafif kızgın bir şekilde.
adam gülmeye başladı. "onur belgelerini alırken mutluluk yerine ağlamaklı olana ilk kez denk geliyorum. kazanmış ve istemiyor bir de. dersi geçtikten sonra hak kazanmışsan alabiliyorsun." gibi sözlerden sonra yanına, oradaki baş sorumlu gibi biri gelmişti.
o zaman ben şaşkınlık, heyecan ve mutlulukla "cidden miii, çok sevindim. alayım o hâlde." dedim gülümserken.
bu sefer mutluluktan ağlamaklı olmuştum. bir de o zaman dışarıda ailem bekliyordu...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"üniversitede yaşanmış en büyük pişmanlık" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim