chop protokolü
non hodgkin lenfoma tedavisinde ritüksimab ile birlikte tedavide kullanılan ilaçların kombinine verilen isimdir.
bu ilaçlar
siklofosfamid
doksorubisin
vinkristin
prednison olmak üzere 4 adettir
bu ilaçlar
siklofosfamid
doksorubisin
vinkristin
prednison olmak üzere 4 adettir
devamını gör...
2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir kehanet bırak
seçim 2023’te olmayacak.
devamını gör...
sanat toplum içindir
son derece doğru önermedir. sanat tabii ki de toplum için, topluma bir şeyler katmak içindir. sanatçı, kişiliğiyle, yaşamıyla ve kalemiyle halka örnek olması gereken bir öğretmendir para avcısı değil! sanat eserinin amacı güzel bir üslupla, doğruları estetik güzelliğe serpiştirmek suretiyle doğruları insanları yormadan, onları sıkmadan, onlara estetik bir duyguyla insan hayatının bir parçası haline getirmektir. öğretici bir metin halkın büyük çoğunluğu için sıkıcıdır genel anlamda zira çok yoğundur, insanı yorar, akıcı değildir. ancak sanat sağlam bir fikrin estetik bir güzelliğin içine güzel bir üslupla eleştirilmesidir. sözgelimi hemen hemen kimse kaşığı pul bibere daldırıp yemek istemez çünkü bu çok yoğun bir acı verip insanın dilini yakacak ve hatta insanı öksürtecektir. ama aynı bir kaşık pul biberi bir kebabın içine katarsanız kebaba lezzet katacaktır hem lezzetli bir yemek yemiş olursunuz hem de o biberi yemiş olursunuz.
devamını gör...
hiç için metinler
samuel beckett kitabıdır.
“hiç” sözcüğü olmayan her şey için kullanabilir ya da var olan her şey için. bu sözcüğün büyüsüne erişmek başka sözcüklere nadiren nasip olur. gücü bilenemezliğindedir ve ölçülemezliğinde.
elbette zordur böyle bir sözcük üzerine metinler yazmak ama samuel beckett, iki ana başlıktan oluşan bu kitabında “hiç” üzerine birbirinden çekici metinler yazmış.
koyu bir karamsarlık hüküm sürse de metinlerde okudukça insanı kendine çeken bir yanları var.ilk bölümde 4 uzun hikaye anlatıyor beckett. bu 4 hikayede ortak nokta evlerinden çıkarılmış yaşlı adamlar hakkında olmaları.ayrıca dikkatimi çeken bir husus ise kahramanların şapkalarına olan düşkünlüğü. ilk aşk, yatıştırıcı, atılmış ve son, öykülerin isimleri.
hepsi insanlar tarafından dışlanan ya da insanlardan kendini soyutlayan insanların son zamanlarını anlatmakta ve adeta ölüm için bir bekleyiişi anlatmaktadır. bu kitapta insanın yanılgısının başkalarıyla konuşmak olduğunu söyleyen beckett, zaman zaman aynı yanılgıya kendi de düşüyor zira öykülerin tamamı “ben” diliyle yazılmış. ikinci ölümde isim “hiç” üzerine birbirinden bağımsız ve birbirine bağlı metinler var. size bu metinleri kendi cümlelerimle anlatmaktansa samuel beckett’in bir şiiri ile anlatmayı tercih ettim:
bir şey orada
nerede
ötede
öte nerede
dışarda
ne
kafa ne olacak
bir şey orada bir yerde dışarda
kafa
solgun seste ne de kısa
gitti ve bütün küre
henüz taşımadı
göz
açılır kocaman
kocaman
en sona doğru
hiç bir şey daha
kapatır yeniden
böylelikle bir zaman
ötede
bir yerde ötede
sanki
güyâ
bir şey
hayat değil
ille de
“hiç” sözcüğü olmayan her şey için kullanabilir ya da var olan her şey için. bu sözcüğün büyüsüne erişmek başka sözcüklere nadiren nasip olur. gücü bilenemezliğindedir ve ölçülemezliğinde.
elbette zordur böyle bir sözcük üzerine metinler yazmak ama samuel beckett, iki ana başlıktan oluşan bu kitabında “hiç” üzerine birbirinden çekici metinler yazmış.
koyu bir karamsarlık hüküm sürse de metinlerde okudukça insanı kendine çeken bir yanları var.ilk bölümde 4 uzun hikaye anlatıyor beckett. bu 4 hikayede ortak nokta evlerinden çıkarılmış yaşlı adamlar hakkında olmaları.ayrıca dikkatimi çeken bir husus ise kahramanların şapkalarına olan düşkünlüğü. ilk aşk, yatıştırıcı, atılmış ve son, öykülerin isimleri.
hepsi insanlar tarafından dışlanan ya da insanlardan kendini soyutlayan insanların son zamanlarını anlatmakta ve adeta ölüm için bir bekleyiişi anlatmaktadır. bu kitapta insanın yanılgısının başkalarıyla konuşmak olduğunu söyleyen beckett, zaman zaman aynı yanılgıya kendi de düşüyor zira öykülerin tamamı “ben” diliyle yazılmış. ikinci ölümde isim “hiç” üzerine birbirinden bağımsız ve birbirine bağlı metinler var. size bu metinleri kendi cümlelerimle anlatmaktansa samuel beckett’in bir şiiri ile anlatmayı tercih ettim:
bir şey orada
nerede
ötede
öte nerede
dışarda
ne
kafa ne olacak
bir şey orada bir yerde dışarda
kafa
solgun seste ne de kısa
gitti ve bütün küre
henüz taşımadı
göz
açılır kocaman
kocaman
en sona doğru
hiç bir şey daha
kapatır yeniden
böylelikle bir zaman
ötede
bir yerde ötede
sanki
güyâ
bir şey
hayat değil
ille de
devamını gör...
sarhoşken yapılan hatalar
yersiz itiraflarda bulunmak, gördüğün her karşı cinsi öpmeye çalışmak, gecenin ilerleyen saatlerinde eski sevgiliyi arayıp ağlama krizine girmek.
devamını gör...
normal sözlük'teki muazzam hoşgörü ortamı
(bkz: tabii lan manyak mısın)
devamını gör...
16 gb flash belleğin 14.9 gb olması
bunun sebebi olarak flash bellek içerisindeki index gösterilir ama sebep bu değildir. sebep üreticilerin, 16 gb, 16.000.000.000 (16 milyar) byte'dır demesidir.
gerçekte ise durum böyle değildir. aslında 16 gb = 16*1024 mb = 16*1024*1024 kb = 16*1024*1024*1024 byte'dır.
10^9 / 2^30 oranında bir kaybımız bulunmaktadır. ki bu oran da yaklaşık olarak 0.9313'tür.
16 * 0.9313 size 14.9 sayısını verir.
aynı şey diğer bütün depolama birimlerinde de geçerlidir. ssd, hdd fark etmez. sahtekarlık almış başını gitmiş. püü.
gerçekte ise durum böyle değildir. aslında 16 gb = 16*1024 mb = 16*1024*1024 kb = 16*1024*1024*1024 byte'dır.
10^9 / 2^30 oranında bir kaybımız bulunmaktadır. ki bu oran da yaklaşık olarak 0.9313'tür.
16 * 0.9313 size 14.9 sayısını verir.
aynı şey diğer bütün depolama birimlerinde de geçerlidir. ssd, hdd fark etmez. sahtekarlık almış başını gitmiş. püü.
devamını gör...
powhatan savaşı
1607'de a.b.d'nin bugünkü virginia eyaletine ilk çıkan ingilizler, jamestown yerleşkesini kurdular. bu bölge powhatan kabilesinin toprağıydı.
ilk gelenler altın aramaya geldiği için başlarda problem olmadı, hatta kızılderililer bu insanlara yardım ettiler ama beyazlar altın olmadığını anlayıp çiftlikler, yeni kasabalar kurmaya başlayınca 1610'da ilk savaş başladı.
kızılderili saldırısından korkan beyazlar kalelerinden dışarı çıkamadı, açlıktan ne buldularsa yediler, hatta bir ingilizi karısını öldürüp yediği için astılar ve gelenlerin % 80'i açlıktan, hastalıktan öldü. savaş 1614'de pocahontas john rolfe adlı ingilizle evlenince bitti.
1617'de pocahontas, birkaç yıl sonra babası öldü. yeni gelen beyazların ise sayıları 1200 olmuştu ve her yerde ormanları kesiyor yeni yerleşim yerleri kuruyorlardı. 1622'de yeni reis, başta jamestown olmak üzere bütün yerleşim yerlerine saldırı düzenletti. 400 civarı ingiliz öldürdüler, birçok yerleşim yerini tamamen yok ettiler ve onların korkup kaçacağını düşündüler.
ama devamlı yeni gemilerle insanlar geliyordu ve artık topraklarının çoğunu beyazlara kaptırmışlardı. 1644'de üçüncü ve son kez savaştılar ama beyazlar artık 8000 kişi olmuştu ve kızılderililerin öldürdüğü 400 civarı ingilizin yeri hemen doluyordu. 1646'da reisleri öldürüldü ve geri kalanlar bir antlaşma ile topraklarının çoğunu kaybettiler ama 1677'de son topraklarınıda kaybedip iç taraflara gittiler.
ilk gelenler altın aramaya geldiği için başlarda problem olmadı, hatta kızılderililer bu insanlara yardım ettiler ama beyazlar altın olmadığını anlayıp çiftlikler, yeni kasabalar kurmaya başlayınca 1610'da ilk savaş başladı.
kızılderili saldırısından korkan beyazlar kalelerinden dışarı çıkamadı, açlıktan ne buldularsa yediler, hatta bir ingilizi karısını öldürüp yediği için astılar ve gelenlerin % 80'i açlıktan, hastalıktan öldü. savaş 1614'de pocahontas john rolfe adlı ingilizle evlenince bitti.
1617'de pocahontas, birkaç yıl sonra babası öldü. yeni gelen beyazların ise sayıları 1200 olmuştu ve her yerde ormanları kesiyor yeni yerleşim yerleri kuruyorlardı. 1622'de yeni reis, başta jamestown olmak üzere bütün yerleşim yerlerine saldırı düzenletti. 400 civarı ingiliz öldürdüler, birçok yerleşim yerini tamamen yok ettiler ve onların korkup kaçacağını düşündüler.
ama devamlı yeni gemilerle insanlar geliyordu ve artık topraklarının çoğunu beyazlara kaptırmışlardı. 1644'de üçüncü ve son kez savaştılar ama beyazlar artık 8000 kişi olmuştu ve kızılderililerin öldürdüğü 400 civarı ingilizin yeri hemen doluyordu. 1646'da reisleri öldürüldü ve geri kalanlar bir antlaşma ile topraklarının çoğunu kaybettiler ama 1677'de son topraklarınıda kaybedip iç taraflara gittiler.
devamını gör...
güne bir şarkı bırak
cem adrian'dan gelsin.
devamını gör...
ben seni çok sevdim
piyano eşliğinde canlı performansı da oldukça iyidir.
devamını gör...
ingilizce pratik yapmak isteyen yazarlar veri tabanı
özellikle sıfırdan beraber çalışacak hevesli biri olursa mükemmel olur bu sene de ingilizcemi geliştiremezsem feriha gibi bayılacağım artık
devamını gör...
zengin bir eş bulma hayali
genelde kendini geliştirememiş, hayattaki en büyük hedefi evlilik olan kişilerdir. sonuçta en büyük hayali evlilik ise en iyi şartlarda olmalı değil mi ama? *
devamını gör...
çürümenin kitabı
hayatla, tarihle, varoluşla dalga geçen bir başka yazarın kitabı. ferdinant celine' le birlikte hayatın komedisi ve trajedisi üzerine yazan birkaç yazardan biri. ibret almak için değil, kahkaha atmak için okunması gereken yazarlardan. okuyun ama okurken alt metinde yer alan o muhteşem kahkahayı duyun.
devamını gör...
spawn
bilenler için ben hep burdayım diyen yazar...
kim bilir belki tekrar gider, tekrar gelir...
kim bilir belki tekrar gider, tekrar gelir...
devamını gör...
neden yapıldığı anlaşılamayan şeyler
arabayla yüksek egzoz sesi çıkarmaya çalışmak. nefret ediyorum.
devamını gör...
2 yaşındaki tecavüz mağduru
başlarım insan haklarına da, yaşam özgürlüğüne de.. böyle hastalıklı, artık betimleyecek küfür bulamadığım insanların bu ilkeler yüzünden hakettiklerini bulmaması delirtiyor artık.
devamını gör...
babadan para istemek
istemiyorum, direkt cebinden ne kadar istersem ne kadar ihtiyacım varsa alıyorum. sonra bana şakacıktan hırsız diyor. bir kere evde değildi, para bıraktı, lazım olur diye gitti, gelecek birkaç güne. ben de aldım parayı bankaya yatırdım, istedi, vermedim, çatır çatır harcadım. genelde"al bakalım harçlık, senin hakkın." demez." al parayı gez dolaş. " demez, ee ben de nerde para bıraktıysa cebime katarım, para üstlerini vermem.
devamını gör...
yazarların bugünkü mutsuzluk sebebi
en kötüsü de, bu mutsuzluk denen zift ruhuma ne zaman yapıştı; onu merak ediyorum biliyor musunuz? geçmişi düşünüyorum, oralarda bir yerde mutluydum, biliyorum. lakin tam olarak mutsuzluğum ne zaman başladı, onu bulamıyorum.
cemal süreya güzel demiş sanırım, "mutsuzluk gülümseyerek gelir, adıyla süslenmiştir."
cemal süreya güzel demiş sanırım, "mutsuzluk gülümseyerek gelir, adıyla süslenmiştir."
devamını gör...