okudukça güzelleşen,her okuduğunda kalbine dokunan,seni diyar diyar gezdiren kitaplardır.
(bkz: küçük prens)
devamını gör...

dile benden ne dilersen. (birgün gerçekten böyle bişi olursa diye düşünmeden 1 milyar amerikan doları diyebilmek için antrenman yapıyorum.)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"aşkını candan duymuşum,
canım yoluna koymuşum.
tam dokuz yaşındaymışım,
dünyaya geldiğin zaman.

kim bilir nasıl güzeldin,
göklerden yere süzüldün.
benim alnıma yazıldın,
dünyaya geldiğin zaman."
devamını gör...

ne kadar harika ve mükemmel bir insan olduğumu farkettim. yani yüce mevlam melek yaratıcakmış derken beni yaratmış o derece. tüm gün oturup ne kadar harika bi insan olduğumu falan düşündüm. aynen böyle oldu.
devamını gör...

izlenilmemesi kayıp olan al pacino karizmasının parladığı efsane film.
devamını gör...

başlıklar için rastgele veya keşfet butonu olsa negzel olurdu sanki.

hem çok eski yazılanları okuma ve yenisini ekleme açısından faydalı-pratik olurdu mesela.
devamını gör...

kafa store cebimizin dostudur.
devamını gör...

geçenlerde dört kadın yürüyüş yapıyoruz,bunlardan bir tanesi yanaştı bize.'yanımızda erkek yok,bize satamazsın'dedi bizden biri.kadın da çocuğum var vs.satmaya çalıyor.'bak abla param yok'diye cep boşaltmaya başladım ben*, şansıma para çıktı*.kıçı kırık 5 tl yani,yerde bulsan almazsın* gözleri açıldı kadının,al da illaki al,yok dedim almayacağım*hah.

başka zaman kardeşimle yürürken geldi bu.'bak çocuğum yanında ne güzel kız var' diziyor..ben ters tepince de 'ayrılın inşallah,bir de sizden iyi insan olur diye bekliyoruz,insanın içi iyi olacak..' diye söylenerek gitti.

hasılı ya para verir dua alırsın ya da paran cebinde kalır beddua sahibi olursun.tarafını seç.
devamını gör...

"afedersiniz ermeni bile dediler"

-mareşal recep tayyip erdoğan
devamını gör...

günaydın sözlük.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu saatte ne kadar güzel oluyor buralar.
çok az insan çok çok kedi...
sakin bir deniz havası, çiçekler böcekler.
doğa uyanıyor hadi doğa uyanıyor uyanmış ben niye telaş etmişim de erkenden yollara düşmüşüm.

çok sıcak çok acayip sıcak.
bugün yine çok işim var şaşılmayacak bir durum bunların hiç birini yapasım yok.
ölü mölü toprağı mı serpilmiş acep üzerime?
bu ara gereksiz bir durgunluk var üzerimde.
'bu durgun halin mi?' dediğinizi duyar gibiyim.
evet, bayağı hem de.
neyse gidemde az daha yatam.
güzel günlere...
devamını gör...

varım kardeşlerim. maaş günüme kadar süre rica edeceğim. iyi ki varsınız.
devamını gör...

bu sözlükte böyle bir özgürlük yoktur. zira 3 tanım arka arkaya sildikten sonra gelen uyarı iletisini müteakip bir dahaki entrynizi silmek için kaç sn, kaç dk, kaç saat bekleyeceğiniz de belli değildir.

oysa pedofiliyi, çocuk yaşta evlilikleri övecek olsak öyle mi? canımız istediğince yazıp çizebiliriz ama bu ortamdan tiksindikten 3 sn. sonra özgür irademizle yazdığımız bize ait entryleri, özgür irademizle istediğimiz hızda silemeyiz. neden? çünkü neden olmasın.
çünkü yönetim sadece bu 'silme' fiilinin sözlüğe zarar verdiğine karar vermiş.
ama bakın ne diyeceğim; s...ler gençler. diğer sözlükten bin küsür entrymi nasıl sildiysem 800 küsür entrymi de buradan siler giderim. sabırlıyım ben hiç merak etmeyin.
devamını gör...

hayırlı cumalar efenim. allah gönlünüzden geçenin hayırlısını versin, vermez ise sabrını n selametini versin. saglicakla kalın.
devamını gör...

eşcinsel çiftlere evlat edinme hakkı verilmesi yanlısıyım. bazı heteroseksüel anne babalardan daha iyi ebeveyn olacaklarını düşünüyorum. ayrıca evlat edinme isteği varsa içlerinde, bu demektir ki çocuklarını sevecek ve ilgilenecekler. hiç annesi ya da babası olmamasındansa çocuğun, iki annesi ya da babasının olması daha iyi bence.
devamını gör...

gastronomi dünyasının en geniş varyasyon yelpazesine sahip ürünü. bakliyattan sebzeye, etten balığa bir çok farklı türü vardır. bana bir gıda ürünü söyleyin ki çorbanın içine katılmamış olsun diye sorsam eminim bir cevap alamam.

her kültürde envayi çeşidi olan bir ön yemek (acep böyle bir terim var mıdır?) çorbanın tarihi çok eskilere gidiyor. biranın da ilk yapıldığında taneli bir çorba şeklinde tüketildiği ve bu taneleri yutmamak için pipetin icat edildiği biliniyor. günümüze ulaşan taştan pipetler bunu kanıtlıyor. çorbayı anlatıyordum biranın tarihine girdim.

neyse,
yurtta koreli bir oda arkadaşımız vardı. bir gün grip oldu ağlıyordu nedeni sorduk. ne zaman grip olsam annem bana çorba yapardı dedi. gelenek mi desem davranış biçimi mi desem nerdeyse tüm kültürlerde var. ne zaman biri hastalansa çorba içirilir. çorba içmenin psikolojik olarak zihni iyileştiğine ikna ettiğine dair araştırmalar mevcut. *

ilk farklı çorbamı bir çin lokantasında içmiştim. sebze çorbasıydı ve çok lezetliydi.
ikinci farklı çorbamı ise kendim yapmıştım. `balkabağı çorbası `rengiyle iyi hisettiren tadıyla 'vay be balkabağı bile çorba olabiliyormuş' dedirten bir çorba olmuştu.
favori çorbam elbette mercimek çorbası. bu nasıl bir tat ise yaz kış hiç sıkılmadan içebilirim.
devamını gör...

henüz inandığı değer ve görüşleri yansıtan bir siyasetle karşılaşmayan ya da şu anda mevcut siyasi toplulukların kendisini temsil etmediğine inanan insanın geldiği noktadır.

(bkz: apolitik)
devamını gör...

esasen tam olarak aydinlanmamis bir konudur. darwin'den tutun gunumuzun bilim insanlarina kadar bircok kisi tarafindan sorgulanmis ve bir sonuca varilamamistir. ama meseleyle alakali sayisiz kuram ortaya atilmistir.

kuram 1: beynin evrimi buyuk olasilikla asama asama meydana gelmistir. sureci baslatan en buyuk olay iklim degisiklikleri olabilir. iklim degistikce (havalarin sogumasi, ormanlarin cekilmesi, kuraklik) atalarimizi savunmasiz birakip, daha kolay yiyecek avlayacaklari alanlara cikmalarina neden olmasi hayli yuksek bir ihtimaldir. bu yeni yasayis zorunlulugu da onlari iki ayak uzerinde durmalarina akabinde av icin keskin aletler yapmalarina olanak sagladi. bu da zekanin gelismesine dolayli yoldan etki etti. hatta bu kuramla ilgili soyle soylenir; eski insanlar sadece aletleri yaratmakla kalmadi, ayni zamanda aletlerde insanlari yaratti...

kuram 2: bu kuram daha cok insanoglunun sosyal ve kollektif yasayis tarziyla baglanti kurmaktadir. insanlar avlanma, cifcilik, savas vb. nedenlerden oturu toplu halde ekip olarak yasamaktaydi. bu gruplar maymunlardan cok daha kalabalikti. bu da her alanda onlari daha avantajli konuma sokmaktaydi. birbirinden farkli olan bireylerin etkilesim icinde bulunmalari zekalarinin gelismesine olanak sagladi. bir grup kesimce desteklenen bu kurama makyavelist zeka kuramı denir...

kuram 3: bu kurama gore ise disilerin zeki erkekleri es olarak secmesi insan zekasini o zamandan bu zamana kadar gelistirdigi yonunde. o donemlerde disil bireyler, fiziksel kapasitelerinden oturu, hayati ihtiyaclarini karsilamakta erkeklerden daha cok zorlandigini, bu yuzden "alfa" olarak bilinen lider vasifli, daha stratejik dusunen, zekasiyla avlanacak canlilari alt edebilen, daha zeki erkeklere yani cinsel seçilime yoneldigi, bu da genetiksel olarak gelismeye ittigi one surulmektedir.

kuram 4: sonradan kazanilan dilin gelismesi zekanin gelismesini ivmelendirmis olabilir. dilin ortaya cikmasi, soyut dusunmeyi, plan yapmayi, organize olmayi bircok benzeri ozelligi de insana dolayli yoldan kazandirmasi mumkundur. tabii ki bu faktor de beyin gelisimini desteklemistir.

gunumuzce en fazla desteklenen kuramlar bunlar. mesele zekanin evrimlesmesiyse eger, akla su soruda gelebilir. insan zekasi daha ne kadar gelisebilir? bilim insanlarinin bu konudaki gorusleri su yonde; gunumuz itibariyla insanin anatomik yapisi ve zekasinin degisimi artik durma noktasinda. baslica neden olarakta;
- ayaklari uzerinde duran bir tur olmamiz,
-gerceklesmis evrimsel baskilarin ortadan kalmasi, rahat kosullarda yasiyor olmamiz,
- ve de disi bedeninde dogum kanalindan gececek kafa ve beden capinin sınırlı olmasi,

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


ozellikle insan beyninin gelismesi icin on kosul, beyin yapisinin buyumesidir. su anki beyin yapimizdan buyuk beyinle noronlarin uzunlugu artabilir. buradaki asil mesele beynin enerji ihtiyacinin da dolayli yoldan artmasidir. beynin enerji kullanimi artikca vucut isisi da aratacaktir. bu da dokularimizda ciddi hasara hatta olume neden olabilecek boyutlara gelinmesine neden olabilir. bununla beraber noronlarin incelmesi yada kalinlasmasi gorulebilir. noronlarin incelmesi durumunda hatali refleksler olusabilir. kalinlasmasi durumunda ise sinyallerin hedeflere ulasmasi uzar, beyin yavas gelisir, ogrenme sureci zorlasir. lafin kisasi su anki beyin yapimizdan daha buyuk bir beyin boyutu insan icin zaralidir. bu da gelisiminin onunde bir engel teskil etmektedir, yani lafin kisasi insan anatomisinin evrimi sona erdi denilebilir evet...
devamını gör...

çok güzelmiş.*umarım kalbini kırıp küfürlerle kendine darbe ilan ettirmezsin.
ziyan etme böyle seveni...
sonra nefretini bile ararsın da nefret bile etmez.
bir kardeş olarak acizane tavsiye...
devamını gör...

kompulsif biriktirme hastalığıdır.
dispozofobi de denir. pınar dündar'ın da dediği gibi bir nevi eşyanın kölesi olmak şeklinde adlandırabiliriz. evet, hepimiz bir şeyleri hatıra olsun ya da zamanı gelir lazım olur diye saklarız, biriktiririz. ama o gerekli zaman asla gelmez.*

ee bu durumu bazı insanlar abartmışlar.. biriktirmişler de biriktirmişler ve olay içinden çıkılamaz bir hale gelmiş. hastalık derecesinde bir biriktirme takıntısı oluşmuş bu insanlarda. ve asla bunun kötü bir şey olduğunu kabul etmezler, tedavi olmak da istemezler kompulsif biriktirme hastalığına sahip insanlar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu hastalık 1990'lı yıllara kadar akıl sağlığı literatüründe çalışılmamış bir konu.* son yıllara kadar da obsesif kompulsif bozukluk* olarak görülen istifleme bağımlılığı artık tek başına ele alınmaya karar verilmiş.

*

bu istifçi kardeşler bize istifçi demeyelim deee toplayıcı veyahut koleksiyoncu diyelim diyorlar imiş.*


ayrıca istifleme bağımlılığı ve okb kalıtsal olarak da farklı yapıda hastalıklar. bulgulara göre istifleme bağımlılığı çekinik bir kalıtsal özellik olarak aktarılırken okb'ler arasında en yaygın görülen kontrol etme ve planlama takıntılarının baskın kalıtsal özellik olarak aktarıldığı biliniyor.


ha bu aradaa istifçiler demek değildir ki asosyal ve tembeller. değiller fakat insan ilişkileri hastalıkları dolayısıyla hayli karışık bir hale gelebiliyor.*

öyle şeyler istifliyorlar ki aklınız hayaliniz durur. giysiler, kalemler, faturalar, kalemler, tebrik kartları.. hadi bunlar normal.. bazıları isee kestikleri tırnak parçaları, saçları.. durun durun. buna şok olacaksınız. ölmüş kedileri dondurucuya atıp yaşayan birisi var! 100'den fazla canlı kedisi ve 67 ölü kedisi varmış 50 yaşında new york'ta yaşayan irene vandyke'nin.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


bu hastalıkla baş etmenin diğer yolu da hastaların, bir şeyi elde etme isteğine karşı durma konusunda dirençlerin artmasını sağlamak.


tedavi yöntemlerinden biri de bilişsel davranışçı terapi. hastalar evlerdeki yığınlarına bir şey eklemek istedikleri anda kendilerine birtakım sorular sormaları gerekir. istifçilerden "bütçem bunu almaya uygun mu?", "evde bunu koyabileceğim uygun bir yer var mı?", "buna gerçekten ihtiyacım var mı?" gibi sorulardan oluşan bir liste hazırlayıp her zaman yanlarında taşımaları gerekiyor ve ne zaman elleri bir şey uzansa bu listeyi çıkarıp mantıklı bir karar vermelerine yardımcı olmak için dürüstçe soruları yanıtlamaları gerekiyor. böylece tedavi adım adım gerçekleşiyor.



uzmanlar istifçileri bu tedavi sürecini hızlı değil adım adım yaşaması gerektiğini özellikle vurguluyor. örneğin gereksiz nesnelerden birer birer kurtulmanın evin önüne bir kamyon çekip her şeyi tek seferde dışarı atmaktan çok daha etkin ve doğru bir çözüm olacağını öne sürüyorlar. çünkü sahip oldukları her şeyi aniden kaybetmenin istifçileri ağır bir depresyon sokabileceğin ya da kaybettiklerini yerine koymak için çok daha fazla eşya almaya yöneltebileceğini söylüyorlar.


istifçiler için bu alışkanlıktan kurtulmak oldukça zor olsa gerek. siz de biriktirme huyunuzun hastalığa dönüşmemesini istiyorsanız biriktirmekten vazgeçiniz sevgili okuyucular.. kim bilir? aramızda vardır belki de istifçiler.. bugün ki yazımızın da sonuna geldik. sevgiyle kalın, esen kalın..

kaynak: tübitak bilim ve teknik dergisi 2016 eylül* sayısı pınar dündar syf. 58-65.
devamını gör...

orman yangınları sonrası halkı fidan dikimine teşvik etmeye çalışan tiyatrocudur. "ne yapıyorsun" diye soranlara cevabı ise "fidan olarak dikildim" olmuştur. ilginç bir yol izlemiş ama en azından çaba var.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim