beni böyle sev
kendimden bir şeyler gördüğüm için midir, yoksa o büyüleyici ayşem ve ömer’in destansı aşkından mıdır bilmem, bu dizi benim için bir baş yapıttır. tüm dizi boyunca her bölüm orhan gencebay - beni böyle sev çaldı. beş dakikalık süre boyunca o bölümde yaşanılan olayların özeti verildi bölümün ortalarında. bu yer yer sıktı beni, bazense hoşuma gidiyordu. öncelikle müthiş intro şarkımızı şöyle bırakayım, dinlerken oku?
ayşem universiteyi kazanınca, babasını akçaabatta bir başına bırakıp istanbula gitmek istemez. babasının iknası üzerine fikrini değiştirir ve yola çıkar.
ömer zaten istanbul’da halihazırda kazandığı bölümü okumaktadır. arkadaşı ile yolda giderlerken katılmak üzere olacağı fotoğraf yarışması hakkında konuşurlar ve aniden bavulu patlamış, sağa sola saçılan elbiseleri yoldan toplayan bir kız görünce arabadan inerler. ömer yakaladığı bu an’ın fotoğrafını çeker ayşem’den habersiz. ikisi de henüz masalsı bir aşkın başladığından bihaberlerdir.
…
ömer, ayşem’in güvenini kazanmak için, onunla iletişim kurabilmek için çok çabaladı. ayşem’se fazla direnemedi hislerine. dizi boyunca türlü oyunlarıyla ömer’e aşık olan en yakın arkadaşı ve ailesi ne kadar çabalasalarda bu ikiliyi uzun vadede ayırmayı başaramadılar.
ayşem ömerle evlendi. bir evleri yoktu, buz gibi havada bankta uyudular, evleri yoktu, okul sıralarında uyudular gizlice. ayşem’in yengesi en sonunda bizimkilere evini açtı. artık tek kişilik bir yatakları olmuştu. ömer’in beklediği “ilk gece” yaşanmadı. ayşem gergindi, korkuyordu ve: “bana dokunmadan da sevebilir misin? beni böyle de sevebilir misin?” diye sordu. ömer o kadar anlayışlı ve aşıktı ki, tabii ki onu üzmeyecek ve o hazır olana kadar bekleyecekti o “ilk geceyi”.
uzak mesafe aşklarım oldu. birinden sadece düşünme tarzı ve zekası sayesinde etkilenebilirim. * aynı şekilde birisi de bana bu sebepten tutulabilir. bu durumda asıl mesele;
bana dokunmadan da sevebilir misin?
beni böyle de sevebilir misin?
ayşem universiteyi kazanınca, babasını akçaabatta bir başına bırakıp istanbula gitmek istemez. babasının iknası üzerine fikrini değiştirir ve yola çıkar.
ömer zaten istanbul’da halihazırda kazandığı bölümü okumaktadır. arkadaşı ile yolda giderlerken katılmak üzere olacağı fotoğraf yarışması hakkında konuşurlar ve aniden bavulu patlamış, sağa sola saçılan elbiseleri yoldan toplayan bir kız görünce arabadan inerler. ömer yakaladığı bu an’ın fotoğrafını çeker ayşem’den habersiz. ikisi de henüz masalsı bir aşkın başladığından bihaberlerdir.
…
ömer, ayşem’in güvenini kazanmak için, onunla iletişim kurabilmek için çok çabaladı. ayşem’se fazla direnemedi hislerine. dizi boyunca türlü oyunlarıyla ömer’e aşık olan en yakın arkadaşı ve ailesi ne kadar çabalasalarda bu ikiliyi uzun vadede ayırmayı başaramadılar.
ayşem ömerle evlendi. bir evleri yoktu, buz gibi havada bankta uyudular, evleri yoktu, okul sıralarında uyudular gizlice. ayşem’in yengesi en sonunda bizimkilere evini açtı. artık tek kişilik bir yatakları olmuştu. ömer’in beklediği “ilk gece” yaşanmadı. ayşem gergindi, korkuyordu ve: “bana dokunmadan da sevebilir misin? beni böyle de sevebilir misin?” diye sordu. ömer o kadar anlayışlı ve aşıktı ki, tabii ki onu üzmeyecek ve o hazır olana kadar bekleyecekti o “ilk geceyi”.
uzak mesafe aşklarım oldu. birinden sadece düşünme tarzı ve zekası sayesinde etkilenebilirim. * aynı şekilde birisi de bana bu sebepten tutulabilir. bu durumda asıl mesele;
bana dokunmadan da sevebilir misin?
beni böyle de sevebilir misin?
devamını gör...
radyonun yerinde duramaması
arrrrrkadaslar kortkortkort!*
oncelikle biraz konusur, az sarki dinler, ucundan kafa utuler, olaysiz dagiliriz dedigimiz yayinin buralara gelecegini tahmin edemeyisimize bir nilufer;
sonralikla yalniz birakmayisiniza, eslik edisinize ve dahi ortak olusunuza bir kalp birakiyorum.
sevgili ekip arkadasim kafadandeniz; bir saatligine basladigimiz ve uc koca saat boyunca car car konustugumuz -kapatirken de belirttim ama- yayin boyunca bana katlandigin icin tekrar tesekkur ediyorum sana, enerjine saglik.*
duracelliniz hepinize keyifli sozlukler diler.
havuc kemirin, radyoyu dinleyin, sozluk’u sevin, mutlu kalin!
oncelikle biraz konusur, az sarki dinler, ucundan kafa utuler, olaysiz dagiliriz dedigimiz yayinin buralara gelecegini tahmin edemeyisimize bir nilufer;
sonralikla yalniz birakmayisiniza, eslik edisinize ve dahi ortak olusunuza bir kalp birakiyorum.
sevgili ekip arkadasim kafadandeniz; bir saatligine basladigimiz ve uc koca saat boyunca car car konustugumuz -kapatirken de belirttim ama- yayin boyunca bana katlandigin icin tekrar tesekkur ediyorum sana, enerjine saglik.*
duracelliniz hepinize keyifli sozlukler diler.
havuc kemirin, radyoyu dinleyin, sozluk’u sevin, mutlu kalin!
devamını gör...
geceye bir alıntı bırak
-devlet sanatçısı" teklifi almadınız mı?
-devlet benim ödülümü sıkıyönetim dönemlerinde tırnaklarımı çekerek verdi!
-kaç yıl yattınız?
-peyder pey beş yılın üstünde.
-çok işkence gördünüz mü peki?
-çook. benim mesela gördüğüm iskenceden
dolayı on tırnağımın onu da düştü.
-çektiler mi?
-falakalardan tabanlarıma vurdukları o sert
cisimle tümden uldu!
-uldu’mu?
-uldu tabir ederiz.
-çürüdü tırnaklarım, çekmek zorunda kaldılar.
-başka?
-ayağımdan asılmalar, cereyan vermeler, gözü bağlı olarak her türlü hakaretlere maruz kaldım. ama bir gün ben kalkıp o sopadan bahsetmedim.
-neden?
-çünkü o bahsetmem gereken sopa devletin kendi sistemiydi.
-daha sonra türkülerinizden etkilenip özür dileyen işkenceci oldu mu?
-hayır. aksine o kadar işkence çekmeme rağmen özür dilemesi gerekenler benim devletten özür dilemem gerektiğini söylediler!
-pişmanlık duydunuz mu hiç?
-eğer pişmanlık duysaydım aşık mahzuni şerif olmazdım.
-ne soruyorlardı..?
-en çok alevilerin hangi örgüte bağlı olduklarını soruyorlardı. alevi oluşum suçumu daha çok arttırıyordu benim. bir de deniz gezmiş’lerin dönemindeki yürüyüşlere sazımla katılmama bozuluyorlardı.
-peki bunca acı, işkence, dışlanma korkusu sizi "uslandırma" dı mı?
-aksine daha da bileyledi. çünkü eğer gerçekten halk ozanıysanız yasadığınız toplumsal gerçeklere dikkat çekmek ve o acıları paylaşmak zorundasınız.
aşık mahzuni şerif
yaşadığımız çağın pir sultan'ı aşık mahzuni şerif'in anısı önünde saygıyla eğiliyorum ..
-devlet benim ödülümü sıkıyönetim dönemlerinde tırnaklarımı çekerek verdi!
-kaç yıl yattınız?
-peyder pey beş yılın üstünde.
-çok işkence gördünüz mü peki?
-çook. benim mesela gördüğüm iskenceden
dolayı on tırnağımın onu da düştü.
-çektiler mi?
-falakalardan tabanlarıma vurdukları o sert
cisimle tümden uldu!
-uldu’mu?
-uldu tabir ederiz.
-çürüdü tırnaklarım, çekmek zorunda kaldılar.
-başka?
-ayağımdan asılmalar, cereyan vermeler, gözü bağlı olarak her türlü hakaretlere maruz kaldım. ama bir gün ben kalkıp o sopadan bahsetmedim.
-neden?
-çünkü o bahsetmem gereken sopa devletin kendi sistemiydi.
-daha sonra türkülerinizden etkilenip özür dileyen işkenceci oldu mu?
-hayır. aksine o kadar işkence çekmeme rağmen özür dilemesi gerekenler benim devletten özür dilemem gerektiğini söylediler!
-pişmanlık duydunuz mu hiç?
-eğer pişmanlık duysaydım aşık mahzuni şerif olmazdım.
-ne soruyorlardı..?
-en çok alevilerin hangi örgüte bağlı olduklarını soruyorlardı. alevi oluşum suçumu daha çok arttırıyordu benim. bir de deniz gezmiş’lerin dönemindeki yürüyüşlere sazımla katılmama bozuluyorlardı.
-peki bunca acı, işkence, dışlanma korkusu sizi "uslandırma" dı mı?
-aksine daha da bileyledi. çünkü eğer gerçekten halk ozanıysanız yasadığınız toplumsal gerçeklere dikkat çekmek ve o acıları paylaşmak zorundasınız.
aşık mahzuni şerif
yaşadığımız çağın pir sultan'ı aşık mahzuni şerif'in anısı önünde saygıyla eğiliyorum ..
devamını gör...
e-nabız
çok güzel bir uygulama, fakat bazı tahlil sonuçlarını göstermiyor
zaman zaman sıkıntı olabiliyor.
düzeltilmesi gereken hususlar epey fazla.
zaman zaman sıkıntı olabiliyor.
düzeltilmesi gereken hususlar epey fazla.
devamını gör...
30 yaşından sonra anlaşılanlar
30 yaşın çok yaşlı bir yaş olmadığı.
sonra da 40 yaşın çok yaşlı olmadığına anladım.
böyle böyle 80' i görebilirim.
sonra da 40 yaşın çok yaşlı olmadığına anladım.
böyle böyle 80' i görebilirim.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının twitter kullanmama sebepleri
artık iğreniyorum twitterdan. adaletin twitter üzerinden yürütülmesinden, kızların tayma foto salıp benim gibi olmayan da kendine kız demesin kalıbında tweetlerinden, fenomenlerin saçma sapan viraller almasından, insanların samimiyetsizliğinden, gerçek hayatta iki lafı bir araya getiremeyen insanların twitter da prof kesilmesinden, insanların sürekli bir şeyleri linçlemesinden, user ların sürekli tespit kusmasından kurgu tweetlerden(özellikle tinercimayki ve bonaparte denen gereksizlerin kurguları ) kısacası her şeyden bıktım. bugün sildim tw hesabımı ve inanılmaz rahatlamış hissediyorum.
devamını gör...
edebiyatla ilgilenen erkek
tabi siz ne anlarsınız biri fular demiş birisi ibne demiş. anlayamadığınız konularda fikriniz yoksa zikriniz de olmasın bir zahmet. en sevdiğim erkek tipidir. mis gibi. o erkekle şiir alışverişi de yaparım mis gibi, kitap da öneririm, edebi konularda tartışmaya da girerim. mis gibi mis.
devamını gör...
kör baykuş
bir solukta okunamayacak, üstüne düşünülecek çok katmanlı bir sadık hidayet kitabıdır.iç sıkıntıları ve bunalımları geçirebilirsiniz okurken gayet normaldir. fakat oldukça güzel kitaptır, neredeyse her cümlesi altı çizilesidir.
devamını gör...
yaşasaydı asla akp’li olmazdı dediğiniz insanlar
barış akarsu.
devamını gör...
ilk tanışmada memleket soran insan
tabi sorucam karadenizliyse uzak durmak için hatta rizeliyse direkt kaçmak için. biz baştan önlemimizi alalım da ne olur ne olmaz.
devamını gör...
türkiye'de unutulamayan olaylar
80 darbesi , kıbrıs harekatı , gölcük depremi.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
ismi güzel ve uzun yazarımızın programına bu hafta da katılamıyorum ama kulaklarım ve kalbim burada olacak. bu hafta madımak dolayısıyla zevzekliğim bu hafta olmayacak. üzüleceğiz evet ama hayatta bazen üzülmekte gerekiyor. üzülmek utanmak ve daha iyi bir gelecek umut etmek.
devamını gör...
güneşin doğuşunu izlemek
adıyaman kahta'da bir gün gerçekleştirmek istediğim eylem.
devamını gör...
boşanma davasında diğer kadını tanık göstermek
bir taş ile iki kuş vurmak bu zekâya denir.
boşuna denmiyor kadından korkacaksın diye , helal kadına.
boşuna denmiyor kadından korkacaksın diye , helal kadına.
devamını gör...
ölmüş insanların sosyal medya hesapları
aynı rehberdeki numarası, gönderdiği son mesajı gibi can acıtır. silse silemez insan bakıp dursa kendine yazık eder. ölüm, kalan için ne zor bir imtihan.
devamını gör...
coursera
psychology kursu yerine physiology kursu aldığım uygulama, daha da acısı bunu kursun yarısında fark etmiş olmam, neyse aldığım sertifika işime daha çok yarıyor en azından.
kurslar prestijli üniversiteler tarafından verildiği için yurtdışında baya bi geçerliliği oluyor.
sertifika almak da öyle kolay bir iş değil, gerçekten oturup çalışmanız gerekiyor. her videodan sonra bikaç soruluk quizler, her üniteden sonra da yaklaşık 30 soruluk quizler bulunuyor, geçmek için en az %70 doğru yanıt vermeniz lazım.
yabancı öğrencilerle bikaç soru tartışınca baya havalı hissettiren discuss kısmı da var :)
ben kursu baya bi uzattığım için ilk yaptığım financial aid başvurum iptal oldu, daha sonra tekrar başvuru yaptığımda yine kabul ettiler. her kursun belli bir süresi var ama deadline ları geçirince de bir şey olmuyor korkmayın.
yapılan başvuruların yüzde 80 ine olumlu cevap veriyorlar ve 15 gün içerisinde mailinize sonucu geliyor.
kişisel ve mesleki anlamda gelişim için faydalı bir platform.
kurslar prestijli üniversiteler tarafından verildiği için yurtdışında baya bi geçerliliği oluyor.
sertifika almak da öyle kolay bir iş değil, gerçekten oturup çalışmanız gerekiyor. her videodan sonra bikaç soruluk quizler, her üniteden sonra da yaklaşık 30 soruluk quizler bulunuyor, geçmek için en az %70 doğru yanıt vermeniz lazım.
yabancı öğrencilerle bikaç soru tartışınca baya havalı hissettiren discuss kısmı da var :)
ben kursu baya bi uzattığım için ilk yaptığım financial aid başvurum iptal oldu, daha sonra tekrar başvuru yaptığımda yine kabul ettiler. her kursun belli bir süresi var ama deadline ları geçirince de bir şey olmuyor korkmayın.
yapılan başvuruların yüzde 80 ine olumlu cevap veriyorlar ve 15 gün içerisinde mailinize sonucu geliyor.
kişisel ve mesleki anlamda gelişim için faydalı bir platform.
devamını gör...
ane brun
alphaville’in o müthiş şarkısı big in japan’i de seslendirmiştir vakti zamanında. bence çok da iyi etmiştir. duyduğum en güzel coverlardandır. teşekkürler ane brun *
devamını gör...
ara beni lütfen
kenan doğulu'nun "belki de şarjın bitti" diyerek iyimserlik seviyesini gösterdiği, dokuz yıl önce (2012) festival albümüne eklediği şarkısıdır.
ayrıca şöyle eskilerden bir şey açayım denildiğinde akla gelinen ilk şarkılardan olması gerektiğini düşünüyorum.
ayrıca şöyle eskilerden bir şey açayım denildiğinde akla gelinen ilk şarkılardan olması gerektiğini düşünüyorum.
devamını gör...
mustafa kemal atatürk
çeşitli sebeplerden ötürü tarihinin en karanlık dönemini yaşamaya mahkum edilmiş bir ulusu tam zamanında uyandırarak, bir milletin sömürüye karşı göstermiş olduğu en haklı direnişte önderlik etmeyi borç bilen, bağımsızlık mücadelesinin kazanılmasının ardından ise uygarca bir yaşam sürmek ve kalkınmak için atılması gereken adımlara dair yol gösterici olan, bu yolda alıncak kararların da yalnızca halk iradesi ile alınabilmesini sağlayan devrimleri gerçekleştiren, tüm karalama kampanyalarına rağmen fikirlerini yaşatmaya çalışan sağduyulu insanların bulunduğu ülkenin kurucu lideri.
devamını gör...
ateist bir canlı neden yaşar sorusu
şurada yazan müslümanlarda nasıl bir kafa var anlamadım. ateistsek kafamıza sıkacakmışız. çünkü yok oluyormuşuz. niye yaşayacakmışız? ulan zevk alıyorum hayattan, sevdiğim bir iki insan var onlarla konuşmayı seviyorum, merak duygum var yarın ne olacağını merak ediyorum, ney niye böyle merak ediyorum, kendimi seviyorum, hiçbir şey olmasa bedenim acıdan kaçınmaya programlı bu vücutta yaşadığım sürece ölüm de dahil tüm acılardan kaçınırım. ben de size sorayım ulan madem müslümansınız yani dirileceğinize, hak dinin islam olduğuna yüzde yüz eminsiniz gidin müslüman bir orduya katılın -kimin ordusu bilemem- kafir öldürün ve orada ölüp şehit olun. neden bunu yapmıyorsunuz? direkt cennet. sözlükte niye boş boş vakit harcıyorsunuz?
devamını gör...