vladimir lenin
peşin not: bu tanımı yazdım ancak komunist veya sosyalist bir görüşe sahip değilim. tanımın içerisinde kullandığım dil sizi yanıltmasın.
vladimir ilyiç ulyanov. sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği'nin öncüsü, sovyet federatif cumhuriyetler birliği'nin kurucusu, ekim devrimi kahramanı ünlü sosyalist devlet adamı. daha sonra komunist olarak nitelemiştir.
"lenin" soyadını alışı hakkında birçok iddia vardır. bunlardan en bilindik olanı 1912 yılında sibirya'da lena nehri'nin yanında öldürülen işçileri görüp, onların anısına bu soyadı kullanması. bazen de devrim'in başlangıç yeri lena ırmağı olarak kabul edildiğinden (aslında leningrad'tır,(st. petersburg) fakat biraz sembolik bir olay bu) lenin soyadını almıştır denir.
fakat gerçek şu ki lenin bu soyadı bu olaylardan önce de kullanmıştır. 1900 yılında sibirya'da sürgünden döndüğünde 1901 yılında acilen yurtdışına çıkmak ister. fakat pasaportu yoktur. bunun üzerine devlet müşaviri n. lenin'in oğlu o. lenin gizlice babasının pasaportu vladimir ilyiç'e verir ve lenin bu pasaportla yurtdışına çıkar. daha sonra adının başındaki "n" ibaresini kaldırır ve lenin olarak kalır.
lenin 22 nisan 1870'de simbirsk'te doğdu. simbirsk'in adı daha sonra onun hatırasına ulyanovsk olarak değiştirildi. sovyetler yıkıldığında tıpkı leningrad'ın adının yeniden st. petersburg yapılması gibi, ulyanovsk'un adının da simbirsk yapılmasına karar verildi. fakat ulyanovsk halkının verdiği büyük tepkiler sonucu bu engellendi. bugün ulyanovsk hala ulyanovsk olarak durmakta.
lenin'in ailesi serfliğin (köleliğin) kaldırılması ile özgürlüğüne kavuşmuş bir soydan gelir. (ilya ulyanov, maria alexandrova) babası fizik öğretmeniydi. 1869'da simbirsk okullarına müfettiş olarak atandı. lenin bu sırada doğdu. daha sonra simbirsk ilköğretim müdür oldu ve 1886'da beyin kanamasından öldü. bu lenin'in hayatında yaşadığı üç büyük trajediden ilkidir. buraya da bir parantez açmak istiyorum, lenin türk'tü söylemleri aslında kısmen doğrudur. babası çoğunlukla türklerin bulunduğu astrakhan'da doğmuştur. hakkındaki görsellerde de hafif çekik gözlü olduğu görülmekte. ancak lenin'in soyu sadece orta asya türkleri'ne değil onlarca ırka dayanıyor. yahudi, iskandinav, türk, oyrat, rus vb. bu olayı incelerken şöyle düşünmemiz gerekiyor. astrakhan bir türk şehri (idi) fakat bu ilya ulyanov'u kesinlikle türk yapmaz, çünkü astrakhan o dönem rusya'daydı ve oradaki herkes ruslaşmıştı. tıpkı atatürk'ün selanik'te doğup, yunan olmaması gibi düşünün bu olayı.
yani lenin rus'tur. atatürk de türk'tür.
neyse, annesi de öğretmendir ve ekim devrimini göremeden ölmüştür. (1 yıl önce).
lenin'in 6 kardeşi vardır. bunlardan 2'si kendisinden büyüktür, diğerleri küçüktür. büyük olan ağabeyi alexandr ulyanov "narodnaya volya" (halkın iradesi) örgütüne üyeydi ve çara düzenlenen bir suikaste adı karıştı. 19 yaşındayken idam edildi. bu lenin'in yaşadığı 3 büyük trajediden ikincisi idi. daha sonra kardeşi olga ulyanov, st. petersburg'ta eğitim alırken, aniden tifodan hayatını kaybetti. bu da yaşadığı üç trajediden üçüncüsüdür.
lenin'in devrimci fikirleri ağabeyi alexandr'dan aldığı düşünülüyor. fakat lenin'in ailesindeki herkes devrimcidir. mesela öğretmen olan babası ilya ulyanov eğitimin herkese eşit ve bedava sunulması gerektiği savunuyordu. diğer kardeşleri de pravda ve iskra'nın kuruluşunda rol oynamış, çeşitli devrimci faaliyetlerde bulunmuştur. bu alexandr'dan önce de alexandr'dan sonra da böyle devam etmiştir. yani lenin'e ailece devrimci diyebiliriz.
lenin de o devrimcilerden biri idi ve marksist-devrimci faaliyetlerinden ötürü kazan üniversitesinden atıldı. daha sonra st. petersburg hukuk fakültesine kayıt oldu ve avukatlık yapmak için lisans aldı. (1891) daha sonra (1891) samara'ya çalışmaya gitti ve 1893'te yeniden st. petersburg'a geldi. artık çalışmak veya kariyer yapmak istemiyordu. marksizm üzerine ilgileniyordu. bu bağlamda 1895'te arkadaşlarıyla birlikte "işçi sınıfının kurtuluşu için mücadele derneği"'ni kurdu. işçilere yapılan zorbalığa son verilmesini, çalışma saatlerinin kısaltılması gerektiğini haykırdı. bunun üzerine 7 aralık 1895'te tutuklandı. 14 ay hapis yattıktan sonra sibirya'ya sürüldü. burada kendisi gibi devrimci olan nadejda krupskaya ile 1898 yılında evlendi. 1900 yılında sürgünden döndü ve 1901 yılında yurtdışına çıktı. prag, zürih, münih, londra gibi birçok yerde markiszm üzerine çalışmalarını sürdürdü. burada daha sonradan rakibi olacak olan (bkz: julius martov) ile karşılaştı ve beraber iskra'yı kurdular. daha sonra (bkz: rusya sosyal demokrat işçi partisi)ni kurdular. fakat lenin'in 1903 yılında çıkarttığı (bkz: şto delat) (bkz: ne yapmalı) kitabı ile parti içinde ayrışmalar yaşandı. lenin'e göre parlementer sistem işçileri oyalamak için oluşturulmuş bir yönetimdi. çünkü burjuva kesimin oyları ile seçilmiş parlemento üyeleri halka hiçbir şey sunmayacak ve burjuvaya yaranacaktı. bu da çok doğru. ama lenin yine de sisteme tam olarak karşı değildi. işcileri temsil eden görevliler olursa ve işçiler de oy kullanabilirse sistem kabul edilebilirdi. öteki türlü hiçbir sorun çözüme kavuşmuyordu. ki halkın nasıl bu durumdan bıkkın olduğu 1905 ayaklanması açık ve net bir şekilde görüldü.
parlementer sistemi ve martov'u destekleyen menşevik (azınlık) lenin'i destekleyenler ise bolşevik (çoğunluk) olarak ayrıldı. fakat devrim sırasında menşeviklerin birçoğu da bolşeviklere katıldı. örnek vermek gerekirse (bkz: lev trotsky)
tüm bunların üzerine 1906'da lenin rusya sosyal demokrat işçi partisi'nin başkanlığına seçildi. 1907 yılında finlandiya'ya orada prag'a daha sonra paris'e ve en son zürih'e gitti. burada çeşitli toplantılara, konferanslara katıldı. lenin'in paris'te kaldığı dönemi anlatan, (bkz: lenin paris'te) adlı bir film vardır.
1. dünya savaşı çıktığında isviçre'deydi. savaş sırasında avrupa'nın diğer sosyal demokrat, sosyalist partileri emperyalist savaşa destek verdi ve emperyalizm'e hizmet verdiler. bunun üzerine lenin partisinin adını rusya sosyal demokrat işçi partisi iken (bkz: komunist parti) olarak değiştirdi. (nisan 1917.) (nisan tezlerinin yayınlanması ile birlikte) ve kendilerini onlardan ayrı tuttu. çünkü lenin'e göre askerler silahlarını hiç tanımadıkları diğer masum askerlere değil, onlara bu cinayetleri işlettiren emperyalist liderlerine ve efendilerine doğrultmaydı. tüm bunların ışığında 2. enternasyonel'den ayrıldı.
savaş devam ederken, şubat 1917'de st. petersburg'ta ağır çalışma koşullarına, fakirliğe vb. birçok şeye karşı bir isyan başladı. kadınların başlattığı isyan, büyüdü ve işçiler de katıldı. daha sonra rus ordusundan askerler de isyana başladı. bu isyanın başlamasında müttefik kuvvetlerin rusya'ya gıda yardımı gönderememesi de etkilidir. bu bağlamda 1915'te (bkz: çanakkale cephesi) açıldı, baltık denizi'nden teşebbüslerde bulunuldu fakat başarısız oldu. rusya'da insanlar açlıktan kırılmaya başladı. bir tarafta virüs, ağır çalışma koşulları, açlık, fakirlik, yaşanmamış hayatlar diğer tarafta zengin züppeler. burjuvalar...
isyan'ın üzerine (bkz: çar 2. nikolai) tahttan çekildi ve tahtı prens mihail'e bıraktı. fakat mihail isyancılara, olan korkusundan dolayı tahta geçemedi. böylelikle monarşi bitti ve geçici hükümet kuruldu.
isyan ve yeni hükümetin kurulması haberlerini alan lenin, hemen isviçre'den (bkz: uzaktan mektuplar)ı gönderdi. burada partiye izlenecek yolu çiziyordu. geçici hükümete kesinlikle destek verilmemesi gerektiğini belirtti. devrim büyümeli ve tam bağımsız bir işçi devleti kurulmalıydı. bu nedenle rusya'ya geri dönmeliydi fakat 1. dünya savaşı'nın ortasında, isviçre'de sıkışıp kalmıştı. bunun üzerine isviçreli komunist (bkz: fritz platten) alman hükümeti ile lenin'in ve yoldaşlarının rusya'ya trenle seyahat edebilmesi için anlaşmaya vardı. almanya'nın bu teklifi kabul etmesinin nedeni doğu cephesi'ni kapatıp, bir an önce tüm birlikleri batıya çekerek, 1. dünya savaşı'nı kazanmasıydı. lenin bu durumdan istifade ederek almanya'dan feribotla isveç'e geçti. buradaki yolculuğu da yine komunist yoldaşları tarafından hazırlanmıştı. isveç'ten de sonra finlandiya'ya daha sonra da nisan 1917'de leningrad'a (st. petersburg'a) geldi. (o dönemki adı petrograd'tı) tren istasyonunda halka bir konuşma yaptı. geçici hükümete kesinlikle ve kesinlikle destek verilmemesi gerektiğini bildirdi. hemen ardından yayınladığı (bkz: nisan tezleri) ile izlenecek yolu gösterdi. bu tezlerde burjuva hükümetinin devrilmesi gerektiğini, işçi ve köylüleri temsil edecek sovyet iktidarının kurulması gerektiğini, 1. dünya savaşı (emperyalist savaş olarak adlandırır.) sırasında avrupa’daki neredeyse bütün sosyal demokratların kendi hükümetlerinin savaş politikalarını desteklemelerinden ötürü sosyal demokrasinin önemini yitirdiğini, bu nedenle rusya sosyal demokrat işçi partisi olan partinin adının komünist parti olarak değiştirilmesi gerektiğini belirtti.
lenin'in almanlarla anlaşıp, rusya'ya gelmesi almanlara kötü durumdan dolayı verilen tavizlerden ötürü, (bkz: alexandr kerenski) ve lenin muhalifleri, lenin'i ve diğerlerini alman uşağı olarak yaftaladı. bunun üzerine 17 temmuz'da troçki şöyle bir konuşma yaptı:
"öyle dayanılmaz bir hava yaratıldı ki artık ne siz ne de biz nefes alamıyoruz. lenin’e ve zinoviev’e alçakça iftiralar atılmakta. lenin devrim için otuz yıldır mücadele ediyor. ben yirmi yıldır halkın ezilmesine karşı mücadele verdim. bunun sonucunda alman militarizmine karşı, nefretten başka bir duygu beslememiz söz konusu bile olamaz. alman militarizmine karşı mücadelem nedeniyle bir alman mahkemesi tarafından sekiz ay hapis cezasına çarptırıldım. bunu herkes bilir. bu salonda bulunan kimse bizim almanların paralı uşağı olduğumuzu söylemesin."
bu sıralarda gösteriler ve isyanlar artarak devam etti. alexadr kerenski önderliğindeki geçici hükümet bu gösterileri çok acımasız bir şekilde bastırdı. bu da isyanların daha da büyümesine yol açtı. (bkz: pravda) gazetesi basıldı, sol görüşlü matbaalar kapatıldı, lenin hakkında idam kararı verildi ve ortam iyice gerildi. güvenlik amaçlı lenin kılık değiştirdi ve finlandiya'ya gitti. ancak çalışmalar devam ediyordu. temmuz ayı sonunda (bkz: devlet ve devrim) adlı eserini yayınladı. gizlice yapılan 6. kongre'de enternasyonalistler bolşeviklere katıldı.
lenin yeniden petrograd'a geldi ve merkez komite'de devrim'in gerekli olduğunı vurguladı. devrime karşı direnenleri tehdit etti. 16 ekim günü yapılan oylamada 10-2 oyla devrim kararı alındı ve bolşevik ihtilali başladı.
silahlı mücadeleler 7 kasım 1917'de petrograd/st. petersburg/leningrad artık hangi adı kullanmak istiyorsanız, orada başladı :) aslında o dönemki adı petrograd'tır. devrimden sonra leningrad olmuştur ancak şehrin asıl st. petersburg'tur. 10.000 kadar kızıl muhafız 8 kasım'da kışlık sarayı'nı ele geçirdi. aslında devrim kasım'da başlamasına rağmen ekim devrimi olarak adlandırılıyor, bunun nedeni merkez komite oylamasının tarihi değildir (16 ekim). bunun nedeni (bkz: jülyen takvimi)nde 7 kasım'ın ekim ayına denk gelmesi.
iktidarın devrilmesi ile lenin çarlık döneminden kalma borçların ödenmesini reddetti. bir dizi reform ve yenilik yaptı. çocuk işçi çalıştırılmasını yasakladı, soyluluk ünvanlarını kaldırdı, çalışma saatlerini 8 saate indirdi. "komünizm, sovyet iktidarı ile tüm ülkeye elektriğin ulaştırılmasıdır." dedi. "sanayinin modern ve ileri teknoloji üzerinde örgütlenmesinin ve kent ile kırsal arasında bağlantı sağlayacak olan elektriğin yaygınlaştırılmasının kent ile kırsal arasındaki ayrımı ortadan kaldıracağını, kırsaldaki kültür düzeyini yükseltmeye olanak sağlayacağını ve ülkenin en ücra köşelerinde bile geri kalmışlığı, cehaleti, yoksulluğu, hastalığı ve barbarlığı yok edeceğini köylülere göstermeliyiz." dedi. ücretsiz evrensel bir sağlık sistemi önerdi. tüm bunlara "ama onlar dinsiz, ama onlar komunuk." diyerek karşı çıkan anadolu insanı da ezilmeyi sonuna kadar hak ediyor. kısacası lenin ruslara güneşli günler gösterecekti fakat henüz iç savaş bitmemişti.
(bkz: bretz-litowski antlaşması) imzalanmak zorunda kalındı. almanlara ve osmanlı'ya önemli tavizler verildi. bu bazılarını huzursuz etti. parti içi bölünmler başladı. bir dizi kötü olay yaşandı. fakat bu tavizler geri alınacaktı. daha sonra yabancı güçler sovyetler'i yıkmak için örgütlendi, sovyetler de daha sonra adı (bkz: kgb) olacak olan (bkz: çeka) adlı güvenlik kurumunu kurdu. sonrasında troçki'nin yönettiği beyaz ordu, polonya, ukrayna savaşları derken lenin 21 ocak 1924'te öldü. iç savaşa fazla değinmeden sadece iç savaş ile ilgili kızıl ordu'nun bir marşını buraya bırakmak istiyorum:
lenin'in ölüm nedeni almanlara verdiği tavizlerden ötürü bir rus tarafından suikaste uğraması ve kurşunun omuriliğine gelmesi ile ilintilidir. lenin o saldırıdan sağ kurtulmuş ancak kurşun o dönemin yetersiz imkanlarından ötürü çıkartılamamıştır. daha sonra kurşun ilerlemiş ve lenin geçici felç geçirmiştir. ilk felçten sonra iyileşmiş, yeniden felç geçirmiştir. ikinci felçte sağ tarafını kısmen kullanamaz hale gelmişti. yine de ayaktaydı derken üçüncü felci geçirdi ve tamamen yatalak oldu. bu sürede karısına vasiyetlerini yazdırdı. vasiyetlerinde stalin'in engellenmesi gerektiğini bildirdi. bu vasiyetname karısı tarafından duyurulmaya çalışıldı fakat stalin bunu engelledi ve halkın bilmesinin önüne geçti, daha sonra troçki'yi de sürgüne yolladı ve çarlık rejimini resmen geri getirdi
vladimir ilyiç ulyanov. sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği'nin öncüsü, sovyet federatif cumhuriyetler birliği'nin kurucusu, ekim devrimi kahramanı ünlü sosyalist devlet adamı. daha sonra komunist olarak nitelemiştir.
"lenin" soyadını alışı hakkında birçok iddia vardır. bunlardan en bilindik olanı 1912 yılında sibirya'da lena nehri'nin yanında öldürülen işçileri görüp, onların anısına bu soyadı kullanması. bazen de devrim'in başlangıç yeri lena ırmağı olarak kabul edildiğinden (aslında leningrad'tır,(st. petersburg) fakat biraz sembolik bir olay bu) lenin soyadını almıştır denir.
fakat gerçek şu ki lenin bu soyadı bu olaylardan önce de kullanmıştır. 1900 yılında sibirya'da sürgünden döndüğünde 1901 yılında acilen yurtdışına çıkmak ister. fakat pasaportu yoktur. bunun üzerine devlet müşaviri n. lenin'in oğlu o. lenin gizlice babasının pasaportu vladimir ilyiç'e verir ve lenin bu pasaportla yurtdışına çıkar. daha sonra adının başındaki "n" ibaresini kaldırır ve lenin olarak kalır.
lenin 22 nisan 1870'de simbirsk'te doğdu. simbirsk'in adı daha sonra onun hatırasına ulyanovsk olarak değiştirildi. sovyetler yıkıldığında tıpkı leningrad'ın adının yeniden st. petersburg yapılması gibi, ulyanovsk'un adının da simbirsk yapılmasına karar verildi. fakat ulyanovsk halkının verdiği büyük tepkiler sonucu bu engellendi. bugün ulyanovsk hala ulyanovsk olarak durmakta.
lenin'in ailesi serfliğin (köleliğin) kaldırılması ile özgürlüğüne kavuşmuş bir soydan gelir. (ilya ulyanov, maria alexandrova) babası fizik öğretmeniydi. 1869'da simbirsk okullarına müfettiş olarak atandı. lenin bu sırada doğdu. daha sonra simbirsk ilköğretim müdür oldu ve 1886'da beyin kanamasından öldü. bu lenin'in hayatında yaşadığı üç büyük trajediden ilkidir. buraya da bir parantez açmak istiyorum, lenin türk'tü söylemleri aslında kısmen doğrudur. babası çoğunlukla türklerin bulunduğu astrakhan'da doğmuştur. hakkındaki görsellerde de hafif çekik gözlü olduğu görülmekte. ancak lenin'in soyu sadece orta asya türkleri'ne değil onlarca ırka dayanıyor. yahudi, iskandinav, türk, oyrat, rus vb. bu olayı incelerken şöyle düşünmemiz gerekiyor. astrakhan bir türk şehri (idi) fakat bu ilya ulyanov'u kesinlikle türk yapmaz, çünkü astrakhan o dönem rusya'daydı ve oradaki herkes ruslaşmıştı. tıpkı atatürk'ün selanik'te doğup, yunan olmaması gibi düşünün bu olayı.
yani lenin rus'tur. atatürk de türk'tür.
neyse, annesi de öğretmendir ve ekim devrimini göremeden ölmüştür. (1 yıl önce).
lenin'in 6 kardeşi vardır. bunlardan 2'si kendisinden büyüktür, diğerleri küçüktür. büyük olan ağabeyi alexandr ulyanov "narodnaya volya" (halkın iradesi) örgütüne üyeydi ve çara düzenlenen bir suikaste adı karıştı. 19 yaşındayken idam edildi. bu lenin'in yaşadığı 3 büyük trajediden ikincisi idi. daha sonra kardeşi olga ulyanov, st. petersburg'ta eğitim alırken, aniden tifodan hayatını kaybetti. bu da yaşadığı üç trajediden üçüncüsüdür.
lenin'in devrimci fikirleri ağabeyi alexandr'dan aldığı düşünülüyor. fakat lenin'in ailesindeki herkes devrimcidir. mesela öğretmen olan babası ilya ulyanov eğitimin herkese eşit ve bedava sunulması gerektiği savunuyordu. diğer kardeşleri de pravda ve iskra'nın kuruluşunda rol oynamış, çeşitli devrimci faaliyetlerde bulunmuştur. bu alexandr'dan önce de alexandr'dan sonra da böyle devam etmiştir. yani lenin'e ailece devrimci diyebiliriz.
lenin de o devrimcilerden biri idi ve marksist-devrimci faaliyetlerinden ötürü kazan üniversitesinden atıldı. daha sonra st. petersburg hukuk fakültesine kayıt oldu ve avukatlık yapmak için lisans aldı. (1891) daha sonra (1891) samara'ya çalışmaya gitti ve 1893'te yeniden st. petersburg'a geldi. artık çalışmak veya kariyer yapmak istemiyordu. marksizm üzerine ilgileniyordu. bu bağlamda 1895'te arkadaşlarıyla birlikte "işçi sınıfının kurtuluşu için mücadele derneği"'ni kurdu. işçilere yapılan zorbalığa son verilmesini, çalışma saatlerinin kısaltılması gerektiğini haykırdı. bunun üzerine 7 aralık 1895'te tutuklandı. 14 ay hapis yattıktan sonra sibirya'ya sürüldü. burada kendisi gibi devrimci olan nadejda krupskaya ile 1898 yılında evlendi. 1900 yılında sürgünden döndü ve 1901 yılında yurtdışına çıktı. prag, zürih, münih, londra gibi birçok yerde markiszm üzerine çalışmalarını sürdürdü. burada daha sonradan rakibi olacak olan (bkz: julius martov) ile karşılaştı ve beraber iskra'yı kurdular. daha sonra (bkz: rusya sosyal demokrat işçi partisi)ni kurdular. fakat lenin'in 1903 yılında çıkarttığı (bkz: şto delat) (bkz: ne yapmalı) kitabı ile parti içinde ayrışmalar yaşandı. lenin'e göre parlementer sistem işçileri oyalamak için oluşturulmuş bir yönetimdi. çünkü burjuva kesimin oyları ile seçilmiş parlemento üyeleri halka hiçbir şey sunmayacak ve burjuvaya yaranacaktı. bu da çok doğru. ama lenin yine de sisteme tam olarak karşı değildi. işcileri temsil eden görevliler olursa ve işçiler de oy kullanabilirse sistem kabul edilebilirdi. öteki türlü hiçbir sorun çözüme kavuşmuyordu. ki halkın nasıl bu durumdan bıkkın olduğu 1905 ayaklanması açık ve net bir şekilde görüldü.
parlementer sistemi ve martov'u destekleyen menşevik (azınlık) lenin'i destekleyenler ise bolşevik (çoğunluk) olarak ayrıldı. fakat devrim sırasında menşeviklerin birçoğu da bolşeviklere katıldı. örnek vermek gerekirse (bkz: lev trotsky)
tüm bunların üzerine 1906'da lenin rusya sosyal demokrat işçi partisi'nin başkanlığına seçildi. 1907 yılında finlandiya'ya orada prag'a daha sonra paris'e ve en son zürih'e gitti. burada çeşitli toplantılara, konferanslara katıldı. lenin'in paris'te kaldığı dönemi anlatan, (bkz: lenin paris'te) adlı bir film vardır.
1. dünya savaşı çıktığında isviçre'deydi. savaş sırasında avrupa'nın diğer sosyal demokrat, sosyalist partileri emperyalist savaşa destek verdi ve emperyalizm'e hizmet verdiler. bunun üzerine lenin partisinin adını rusya sosyal demokrat işçi partisi iken (bkz: komunist parti) olarak değiştirdi. (nisan 1917.) (nisan tezlerinin yayınlanması ile birlikte) ve kendilerini onlardan ayrı tuttu. çünkü lenin'e göre askerler silahlarını hiç tanımadıkları diğer masum askerlere değil, onlara bu cinayetleri işlettiren emperyalist liderlerine ve efendilerine doğrultmaydı. tüm bunların ışığında 2. enternasyonel'den ayrıldı.
savaş devam ederken, şubat 1917'de st. petersburg'ta ağır çalışma koşullarına, fakirliğe vb. birçok şeye karşı bir isyan başladı. kadınların başlattığı isyan, büyüdü ve işçiler de katıldı. daha sonra rus ordusundan askerler de isyana başladı. bu isyanın başlamasında müttefik kuvvetlerin rusya'ya gıda yardımı gönderememesi de etkilidir. bu bağlamda 1915'te (bkz: çanakkale cephesi) açıldı, baltık denizi'nden teşebbüslerde bulunuldu fakat başarısız oldu. rusya'da insanlar açlıktan kırılmaya başladı. bir tarafta virüs, ağır çalışma koşulları, açlık, fakirlik, yaşanmamış hayatlar diğer tarafta zengin züppeler. burjuvalar...
isyan'ın üzerine (bkz: çar 2. nikolai) tahttan çekildi ve tahtı prens mihail'e bıraktı. fakat mihail isyancılara, olan korkusundan dolayı tahta geçemedi. böylelikle monarşi bitti ve geçici hükümet kuruldu.
isyan ve yeni hükümetin kurulması haberlerini alan lenin, hemen isviçre'den (bkz: uzaktan mektuplar)ı gönderdi. burada partiye izlenecek yolu çiziyordu. geçici hükümete kesinlikle destek verilmemesi gerektiğini belirtti. devrim büyümeli ve tam bağımsız bir işçi devleti kurulmalıydı. bu nedenle rusya'ya geri dönmeliydi fakat 1. dünya savaşı'nın ortasında, isviçre'de sıkışıp kalmıştı. bunun üzerine isviçreli komunist (bkz: fritz platten) alman hükümeti ile lenin'in ve yoldaşlarının rusya'ya trenle seyahat edebilmesi için anlaşmaya vardı. almanya'nın bu teklifi kabul etmesinin nedeni doğu cephesi'ni kapatıp, bir an önce tüm birlikleri batıya çekerek, 1. dünya savaşı'nı kazanmasıydı. lenin bu durumdan istifade ederek almanya'dan feribotla isveç'e geçti. buradaki yolculuğu da yine komunist yoldaşları tarafından hazırlanmıştı. isveç'ten de sonra finlandiya'ya daha sonra da nisan 1917'de leningrad'a (st. petersburg'a) geldi. (o dönemki adı petrograd'tı) tren istasyonunda halka bir konuşma yaptı. geçici hükümete kesinlikle ve kesinlikle destek verilmemesi gerektiğini bildirdi. hemen ardından yayınladığı (bkz: nisan tezleri) ile izlenecek yolu gösterdi. bu tezlerde burjuva hükümetinin devrilmesi gerektiğini, işçi ve köylüleri temsil edecek sovyet iktidarının kurulması gerektiğini, 1. dünya savaşı (emperyalist savaş olarak adlandırır.) sırasında avrupa’daki neredeyse bütün sosyal demokratların kendi hükümetlerinin savaş politikalarını desteklemelerinden ötürü sosyal demokrasinin önemini yitirdiğini, bu nedenle rusya sosyal demokrat işçi partisi olan partinin adının komünist parti olarak değiştirilmesi gerektiğini belirtti.
lenin'in almanlarla anlaşıp, rusya'ya gelmesi almanlara kötü durumdan dolayı verilen tavizlerden ötürü, (bkz: alexandr kerenski) ve lenin muhalifleri, lenin'i ve diğerlerini alman uşağı olarak yaftaladı. bunun üzerine 17 temmuz'da troçki şöyle bir konuşma yaptı:
"öyle dayanılmaz bir hava yaratıldı ki artık ne siz ne de biz nefes alamıyoruz. lenin’e ve zinoviev’e alçakça iftiralar atılmakta. lenin devrim için otuz yıldır mücadele ediyor. ben yirmi yıldır halkın ezilmesine karşı mücadele verdim. bunun sonucunda alman militarizmine karşı, nefretten başka bir duygu beslememiz söz konusu bile olamaz. alman militarizmine karşı mücadelem nedeniyle bir alman mahkemesi tarafından sekiz ay hapis cezasına çarptırıldım. bunu herkes bilir. bu salonda bulunan kimse bizim almanların paralı uşağı olduğumuzu söylemesin."
bu sıralarda gösteriler ve isyanlar artarak devam etti. alexadr kerenski önderliğindeki geçici hükümet bu gösterileri çok acımasız bir şekilde bastırdı. bu da isyanların daha da büyümesine yol açtı. (bkz: pravda) gazetesi basıldı, sol görüşlü matbaalar kapatıldı, lenin hakkında idam kararı verildi ve ortam iyice gerildi. güvenlik amaçlı lenin kılık değiştirdi ve finlandiya'ya gitti. ancak çalışmalar devam ediyordu. temmuz ayı sonunda (bkz: devlet ve devrim) adlı eserini yayınladı. gizlice yapılan 6. kongre'de enternasyonalistler bolşeviklere katıldı.
lenin yeniden petrograd'a geldi ve merkez komite'de devrim'in gerekli olduğunı vurguladı. devrime karşı direnenleri tehdit etti. 16 ekim günü yapılan oylamada 10-2 oyla devrim kararı alındı ve bolşevik ihtilali başladı.
silahlı mücadeleler 7 kasım 1917'de petrograd/st. petersburg/leningrad artık hangi adı kullanmak istiyorsanız, orada başladı :) aslında o dönemki adı petrograd'tır. devrimden sonra leningrad olmuştur ancak şehrin asıl st. petersburg'tur. 10.000 kadar kızıl muhafız 8 kasım'da kışlık sarayı'nı ele geçirdi. aslında devrim kasım'da başlamasına rağmen ekim devrimi olarak adlandırılıyor, bunun nedeni merkez komite oylamasının tarihi değildir (16 ekim). bunun nedeni (bkz: jülyen takvimi)nde 7 kasım'ın ekim ayına denk gelmesi.
iktidarın devrilmesi ile lenin çarlık döneminden kalma borçların ödenmesini reddetti. bir dizi reform ve yenilik yaptı. çocuk işçi çalıştırılmasını yasakladı, soyluluk ünvanlarını kaldırdı, çalışma saatlerini 8 saate indirdi. "komünizm, sovyet iktidarı ile tüm ülkeye elektriğin ulaştırılmasıdır." dedi. "sanayinin modern ve ileri teknoloji üzerinde örgütlenmesinin ve kent ile kırsal arasında bağlantı sağlayacak olan elektriğin yaygınlaştırılmasının kent ile kırsal arasındaki ayrımı ortadan kaldıracağını, kırsaldaki kültür düzeyini yükseltmeye olanak sağlayacağını ve ülkenin en ücra köşelerinde bile geri kalmışlığı, cehaleti, yoksulluğu, hastalığı ve barbarlığı yok edeceğini köylülere göstermeliyiz." dedi. ücretsiz evrensel bir sağlık sistemi önerdi. tüm bunlara "ama onlar dinsiz, ama onlar komunuk." diyerek karşı çıkan anadolu insanı da ezilmeyi sonuna kadar hak ediyor. kısacası lenin ruslara güneşli günler gösterecekti fakat henüz iç savaş bitmemişti.
(bkz: bretz-litowski antlaşması) imzalanmak zorunda kalındı. almanlara ve osmanlı'ya önemli tavizler verildi. bu bazılarını huzursuz etti. parti içi bölünmler başladı. bir dizi kötü olay yaşandı. fakat bu tavizler geri alınacaktı. daha sonra yabancı güçler sovyetler'i yıkmak için örgütlendi, sovyetler de daha sonra adı (bkz: kgb) olacak olan (bkz: çeka) adlı güvenlik kurumunu kurdu. sonrasında troçki'nin yönettiği beyaz ordu, polonya, ukrayna savaşları derken lenin 21 ocak 1924'te öldü. iç savaşa fazla değinmeden sadece iç savaş ile ilgili kızıl ordu'nun bir marşını buraya bırakmak istiyorum:
lenin'in ölüm nedeni almanlara verdiği tavizlerden ötürü bir rus tarafından suikaste uğraması ve kurşunun omuriliğine gelmesi ile ilintilidir. lenin o saldırıdan sağ kurtulmuş ancak kurşun o dönemin yetersiz imkanlarından ötürü çıkartılamamıştır. daha sonra kurşun ilerlemiş ve lenin geçici felç geçirmiştir. ilk felçten sonra iyileşmiş, yeniden felç geçirmiştir. ikinci felçte sağ tarafını kısmen kullanamaz hale gelmişti. yine de ayaktaydı derken üçüncü felci geçirdi ve tamamen yatalak oldu. bu sürede karısına vasiyetlerini yazdırdı. vasiyetlerinde stalin'in engellenmesi gerektiğini bildirdi. bu vasiyetname karısı tarafından duyurulmaya çalışıldı fakat stalin bunu engelledi ve halkın bilmesinin önüne geçti, daha sonra troçki'yi de sürgüne yolladı ve çarlık rejimini resmen geri getirdi
devamını gör...
normal sözlük ocak devrimi
biz köftehorların hoşuna giden pek çok yeniliği görmemize vesile olmuş benjo devrimi.
yapanların ellerine sağlık.
milinski'nin de dediği gibi sabaha buralar coşar, yerimizi sıcak saatlerde aldık, geceniz hayır olsun köftehorlar.
yapanların ellerine sağlık.
milinski'nin de dediği gibi sabaha buralar coşar, yerimizi sıcak saatlerde aldık, geceniz hayır olsun köftehorlar.
devamını gör...
kizlarsoruyor.com
erkek arkadaşımın kalktığı koltuğa oturdum, hamile kalır mıyım?
devamını gör...
hayatı izliyormuş hissi
bu aslında bir farkındalık boyutu. hayatı izlediğimizi farkettiğimiz zamanlarda gerçekten yaşıyoruz. mağaradan çıktığımız anlar bu anlar. gölgeleri değil her şeyin gerçeğini gördümüz altın zamanlar.
özellikle günlük tutuyor ya da kendinize gelecekte tekrar okumak üzere mektup yazıyorsanız hayatınızın 'bir dönemini' izlemiş gibi de hissetmeniz mümkün.
özellikle günlük tutuyor ya da kendinize gelecekte tekrar okumak üzere mektup yazıyorsanız hayatınızın 'bir dönemini' izlemiş gibi de hissetmeniz mümkün.
devamını gör...
şeker portakalı
-acılarım kaç gün sürecek portuga?
+40 gün
-40 gün sonra geçecek mi?
+hayır,alışıcaksın...
devamını gör...
anneyle olan ilişki
kıyamet kopacağı zaman dünyada hiç, iyi bir insanın kalmayacağını söylemişlerdi küçükken. ben de "ohhh, annem yaşadığı sürece kopmayacak o zaman." diyerek rahatlamıştım. küçücüktüm ama onun içindeki iyiliğin farkındaydım. hala da öyle düşünürüm. kötülük istemez benim annem, merhametlidir. herkes mutlu olsun ister.
bizi yetiştirirken de hep adil olmaya çalışmıştır iki evladı arasında. ne biliyorsa ne kadar öğrendiyse öğretmiş, hep gururla arkamızda olmuştur. tabii ki bizim de küçük sürtüşmelerimiz oldu ergenlikle gelen ama ailem benim dağım, en çok da annem. büyüdükçe kıymetini daha da çok anlıyorum.
eşim askere gittiğinde tatil olduğu için ailemin yanındaydım. acemilik dönemi bitince askerliğinin kalanını bir dağ karakolunda, terörün de yoğun olduğu bir yerde yapacağını öğrendiğim an çok korkmuştum ve yalnız kalmak istediğimi söyleyip odama kapanmıştım. kara kara düşünürken sessizce girdi içeri. bir an birbirimize baktık. benden önce, gözlerinden süzülen yaşları gördüm. hiç konuşmadı. sessizce aktı gözyaşlarımız. içimi çeke çeke sarıldım, kollarında uyudum. kaç yaşına gelirsem geleyim, ne kadar güçlü olursam olayım, o benim her şeyim.
bizi yetiştirirken de hep adil olmaya çalışmıştır iki evladı arasında. ne biliyorsa ne kadar öğrendiyse öğretmiş, hep gururla arkamızda olmuştur. tabii ki bizim de küçük sürtüşmelerimiz oldu ergenlikle gelen ama ailem benim dağım, en çok da annem. büyüdükçe kıymetini daha da çok anlıyorum.
eşim askere gittiğinde tatil olduğu için ailemin yanındaydım. acemilik dönemi bitince askerliğinin kalanını bir dağ karakolunda, terörün de yoğun olduğu bir yerde yapacağını öğrendiğim an çok korkmuştum ve yalnız kalmak istediğimi söyleyip odama kapanmıştım. kara kara düşünürken sessizce girdi içeri. bir an birbirimize baktık. benden önce, gözlerinden süzülen yaşları gördüm. hiç konuşmadı. sessizce aktı gözyaşlarımız. içimi çeke çeke sarıldım, kollarında uyudum. kaç yaşına gelirsem geleyim, ne kadar güçlü olursam olayım, o benim her şeyim.
devamını gör...
hinterland
geride topraklar, gerideki ülke anlamına gelen almanca kökenli bir terim. bu ulaşım kaynağına, limana, özellikle ekonomik anlamda, bağımlı durumda bulunan toprak parçaları birer hinterland oluştururlar.
devamını gör...
hayvan mezarlığı
kitapta stephen king diğer kitaplarına göndermelerde bulunur. king evreni içinde geçmektedir olay. benim denk geldiğim “paskalya yumurtaları (easter eggs)” şunlar:
jud crandall, louis’e kuduz olmuş bir saint bernard cinsi köpekle ilgili bir şeyler anlatır*. bu, king’in diğer kitabı (ve uyarlanan filmi) cujo’ya bir göndermedir.
ikincisi, rachel kiraladığı araçla ludlow’a, evine dönmeye çalışırken bir yol tabelasını okur; jerusalem’s lot. bir yerleşim yeri için rahatsız edici bir isim olduğunu düşünür. orada huzursuzluk verici bir şeylerin var olduğunu hisseder. bu da yine king evreni’ndeki salem’s lot’a bir göndermedir.
bir diğeri de, çok emin olmamakla birlikte, the shining’e gönderme olabilir. yirmi dördüncü bölümde steve telefonda louis’e “all work and no play makes jack a dull boy, you know” diyor. evet, king kubrick’in the shining’ini çok da sevmiyor, doğru. ancak yine de bir gönderme yapmış olabilir mi? kitapta (the shining - medyum) bunun geçtiğini hatırlamıyorum.

(bkz: stephen king)
(bkz: salem’s lot)
(bkz: cujo)
(bkz: the shining)
jud crandall, louis’e kuduz olmuş bir saint bernard cinsi köpekle ilgili bir şeyler anlatır*. bu, king’in diğer kitabı (ve uyarlanan filmi) cujo’ya bir göndermedir.
ikincisi, rachel kiraladığı araçla ludlow’a, evine dönmeye çalışırken bir yol tabelasını okur; jerusalem’s lot. bir yerleşim yeri için rahatsız edici bir isim olduğunu düşünür. orada huzursuzluk verici bir şeylerin var olduğunu hisseder. bu da yine king evreni’ndeki salem’s lot’a bir göndermedir.
bir diğeri de, çok emin olmamakla birlikte, the shining’e gönderme olabilir. yirmi dördüncü bölümde steve telefonda louis’e “all work and no play makes jack a dull boy, you know” diyor. evet, king kubrick’in the shining’ini çok da sevmiyor, doğru. ancak yine de bir gönderme yapmış olabilir mi? kitapta (the shining - medyum) bunun geçtiğini hatırlamıyorum.

(bkz: stephen king)
(bkz: salem’s lot)
(bkz: cujo)
(bkz: the shining)
devamını gör...
ötekileştirmek
dünyada ve ülkemizde; kendi dışında düşünenlere, görünenlere yapılan şeydir. farklılıklara saygısı ve tahammülü olmayan insan göstergesidir. maalesef sözlükte de ara sıra yapılmaktadır.
devamını gör...
her şeyi ben bilirim
her şeyi en iyi kendilerinin bildiğini sandıklarından, hayata farklı bir pencereden, farklı birinin gözünden bakmaya hep kaçınırlar bu nedenle hata yapma oranı diğer insanlara göre çok daha fazladır.
“bildiğim birşey varsa, o da hiç birşey bilmediğimdir... ben bilmediğimi bildiğim için, öteki insanlardan akıllıyım. ''
“bildiğim birşey varsa, o da hiç birşey bilmediğimdir... ben bilmediğimi bildiğim için, öteki insanlardan akıllıyım. ''
devamını gör...
philogyny
yunanca kökenli sözcüktür. kadınlara karşı duyulan saygı, sevgi ve hayranlığı belirtmektedir.
-gündemimiz cinayet haberleriyle doluyken pek inandırıcı bir sözcük değil.
-gündemimiz cinayet haberleriyle doluyken pek inandırıcı bir sözcük değil.
devamını gör...
yazarların karantinada kendi için yaptığı en faydalı şey
onlarca kitap okudum.
bir sürü dizi/film keşfettim.
online tiyatrolarda tiyatro izledim.
online sergilerde turladım.
bir de evdekileri tanıma fırsatı buldum, aslında iyi insanlarmış.*
bir sürü dizi/film keşfettim.
online tiyatrolarda tiyatro izledim.
online sergilerde turladım.
bir de evdekileri tanıma fırsatı buldum, aslında iyi insanlarmış.*
devamını gör...
fil hafızası
fil hafızasından balık hafızasına doğru evrildiğim bir süreçten geçiyorum. sonumuz hayrola.
devamını gör...
nihilizm
çok büyük yanılgıdır ki nietzsche nihilist sanılır fakat nietzsche ideal belirlemiş bir insandır; ideal belirlemiş bir insan nihilist olamaz. nietzsche'ye göre nihilizm yanlızca bir aşamadır, insan önce nihilist olmalı, ardından kendi değerler sistemini oluşturmalıdır.
devamını gör...
kendimle konuşuyorum
bu sıra en çok yapmam gereken şey olduğunu düşünüyorum zira kiminle konuşsam yanımda olmak yerine akıl veriyor. insanın kendinden başka dostu yok sözünün karşılığı da olabilir.
devamını gör...
2020 2021 süper lig şampiyonu beşiktaş
tebrikler...
devamını gör...
normal sözlük kulüp başkanlığı müracaatları
evet gıymetlimisss® grubumuz açılmıştır, çelenk göndereceklere duyurulur!
devamını gör...
ne zaman gitti tren
sözlerini dinleyince düşünmeme, sadece nakaratını dinleyince ise hafif hafif yerimde sallanmama neden olan kesmeşeker şarkısıdır.
sözleri;
uzundur ömür meraklanma
mühimdir yalnızlık telaşlanma
saatler geri yavaşlama
sayfalar sarı bir zamanlar genç olsan da
yaşamdan yaralı hayvan gibi
insafa gelmeyen sahip gibi
duygular saygılar eşyalardan sonra
yazılmış suya, bir zamanlar aşk olsan da
ne zaman gitti tren?
bir ben kaldım bir de gölgem
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
bir rüzgara kapıldık biz
yelkenler delik deşik
acıktık bir anda acıya
bir rüzgara kapıldık biz
ne sen anladın ne ben öğrendim
ön sözler gereksizmiş, geç bildim
okuduk yine de, gençmişiz işte
öylesizliğin daha güzelmiş öylece
bir kısa film hayattan kalan
oyuncu olsan yönetmen olsan
gördüklerini unutmuş olsan
yaşamak bazen sabır ister
ne zaman gitti tren?
bir ben kaldım bir de gölgem
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
bir rüzgara kapıldık biz
yelkenler delik deşik
acıktık bir anda acıya
bir rüzgara kapıldık biz
ne zaman gitti tren?
bir ben kaldım bir de gölgem
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
sözleri;
uzundur ömür meraklanma
mühimdir yalnızlık telaşlanma
saatler geri yavaşlama
sayfalar sarı bir zamanlar genç olsan da
yaşamdan yaralı hayvan gibi
insafa gelmeyen sahip gibi
duygular saygılar eşyalardan sonra
yazılmış suya, bir zamanlar aşk olsan da
ne zaman gitti tren?
bir ben kaldım bir de gölgem
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
bir rüzgara kapıldık biz
yelkenler delik deşik
acıktık bir anda acıya
bir rüzgara kapıldık biz
ne sen anladın ne ben öğrendim
ön sözler gereksizmiş, geç bildim
okuduk yine de, gençmişiz işte
öylesizliğin daha güzelmiş öylece
bir kısa film hayattan kalan
oyuncu olsan yönetmen olsan
gördüklerini unutmuş olsan
yaşamak bazen sabır ister
ne zaman gitti tren?
bir ben kaldım bir de gölgem
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
bir rüzgara kapıldık biz
yelkenler delik deşik
acıktık bir anda acıya
bir rüzgara kapıldık biz
ne zaman gitti tren?
bir ben kaldım bir de gölgem
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
saatim mi geri kalmış, bilmem
ne zaman gitti tren?
devamını gör...
günaydın sözlük
yeni, mutlu, huzurlu, dolu bir gün olur umarım. günaydın sözlük.
devamını gör...
