kadıköyden modaya amaçsızca yürümek...
yolda kitapçıları karıştırırız biraz, sonra çikolata dükkanından bir asuman alırız modaya gelince tarihi iskeleye baka baka yeriz.
devamını gör...

ben de yolun başındayım aslında ama, yarışmacı arkadaşlara bir tüyo vereyim.

hayat sizin hayatınız, kimsenin isteklerine göre hayatınızı kurmayın. olmayı istediğiniz kişi olun.
devamını gör...

aha başladık.

3 günlük huzur battı di mi? başlayın burayı da kirletmeye. inşallah moderatörler moderatörlük yapar. n'olur yapsın çünkü.

tanım da yapayım şey olmasın : kişinin kendi iradesinin tezahürüdür.
devamını gör...

alışmaktır, her şeye alışan aşağılık insanoğlu olarak buna da alışmak tek çaredir.
devamını gör...

genellikle bilgisayarlar için kullanılan ingilizce söz öbeğidir.
devamını gör...

arkadaşlar son zamanlarda dikkatimi çeken bir noktaya parmak basmak istiyorum. bazı arkadaşlar iş hayatlarında olsun ya da aşk hayatlarında olsun galiba eldivenle seviliyorlar. bu ne öfke bu ne memnuniyetsizlik bu ne nefrettir arkadaşım ? hiç mi bir şey memnun etmez seni şu hayatta ? insanlar birbirlerine iyi dilekte bulunur, ona bir şey söylersin. bir girişimde bulunulması için toplanılır ona bir şey söylersin. yahu bi sus be ! sinirlendim yine..
devamını gör...

iki gündür arıyorlar.
-ben,eda internet alt yapısından arıyorum,
(nasıl yani?)
-anlayamadım,nerden arıyorsunuz?
-türknetten arıyorum internet hızınız hakkında bilgi almak istiyorum.
-ben iptal ettim bir ay önce
-peki teşekkürler..

iyi güzel de bu numara türknet numarası değil muhtemelen.
iki gün sonra tekrar:
- ben eda, türk telekom’un zamlarını bildirmek için aradım ... hanım.
(küfür eden bir insan değilim ama istemsizce şimdiye kadar bütün duyduklarım kafamda trompet çalıyor)
sesim sertleşti,karşımdaki adımla hitap ediyor bir de.
sizi şikayet edeceğim, deyip kapattım.

karşı taraftaki böyle bir şikayetin nasıl olsa bir işe yaramayacağını biliyor ve yarın kimbilir kimlerin canını yakmak üzere harekete geçecek.
* 0850 533 03 99 bu numara
devamını gör...

ileride çok işime yarayacağı söylenilen bir durumdur. bakalım, görelim.
devamını gör...

bizim televizyonlarda her sene, özellikle bu aylarda, hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyrettiğinden, bilmem kaç yılın rekoru kırıldığından bahseder. kimse demez neden böyle oluyor, neden havalar dengesiz bir şekilde ısınıyor.
çünkü o haberleri kimse izleme; biz kendimizi kurtarma peşindeyiz, gelecek nesiller umurumuzda değil.

bir kaç sene öncesine kadar hatırlıyorum, yılbaşı akşamı bir metre kar olurdu yerde. hatta kartopu savaşıyla yeni yıla girerdik.
ben eskişehir'deyim, ayazıyla meşhurdur ankara gibi. ama bugün baya güneş var, sanki bahar havası.
devamını gör...

bt olarak kısaltılan, x ışını kullanılan bir görüntüleme yöntemidir.
görüntü kesit kesit görüntülenebildiği için beyin ve akciğer için özellikle önem kazanmıştır.
genel olarak tümör,travma,taş olgularında en iyi yöntemdir.
non-invazif anjiyografi (koroner,pulmoner bt) yapma imkanı da çok tercih edilmektedir.
devamını gör...

ayşe kulin izledim dün.
gelecek algımı güncelledim.
kadın 80 yaşında taş gibi duruyor, taş gibi yazıyor, ağzından yakışıklı lafını düşürmüyor.
kimi insan yaşlandıkça ne kadar da hoşlaşıyor.
önümde beni bekleyen çok verimli 35 senem var modundayım.
plana ne hacet görelim mevla neyler neylerse güzel eyler.
devamını gör...

kalabalık ortamlarda boş boş ,saçma sapan konulardan bahseden insan,
patavatsız insan,
herkesin içinde dakikalarca telefonla konuşan insan,
karşısındaki konusurken sağa sola bakan,önemsemeyen tavırlarda bulunup kendisi konuşurken dinlenmek,dinletmek isteyen insan! davranışlarıdır
devamını gör...

dilim döndüğünce kendi adıma ben yapıyorum efenim. anlayana yaparım anlamayıp yüzüme bakanlara bir daha yapmam, zorlamam. belki seviyelerimiz farklıydı olabilir. belki o kişinin zeka seviyesi benim yanımda daha yüksek veya düşük olabilir.
velhasıl çok güzel geyik yapan hanımefendiler de var beyler - beyler diyorum çünkü genellikle bu kalıbı sevgili beylerimiz kullanıyor-ama siz çatala odaklandığınız için belki ağzından çıkanları duyamamış olabilirsiniz
öpüldünüz :dd
devamını gör...

olumlu ya da olumsuz eleştirileri dikkate almadan tanımak için çabaladığım yazar. ekmek arası kitabıyla tanışmıştık. o zamandan aklımda kalan; biraz fazla hoyrat, ağzı bozuk ve halledemediği birçok şey olduğu. sonra bir şiir kitabını aldım, bir anda değil ama zaman zaman açıp birkaç şiirini okurum. içlerinde bir tanesi var ki.. bence bu şiir bukowski'nin sıcak yönünü ele verdiği en güzel eserlerinden biri.

uyuyan kadın

geceleyin yatakta oturup
horlamanı dinliyorum
seni otobüs durağında tanıdım
ve şimdi sırtını seyrediyorum
hastalıklı beyaz ve çocuk çilleriyle kaplı
abajur dünyanın çözümsüz hüznünü
uykunun üstüne yüklerken.

ayaklarını göremiyorum
ama çok güzel olduklarını
tahmin edebiliyorum.

kime aitsin sen?
gerçek misin?
çiçekleri düşünüyorum, hayvanları, kuşları
hepsi o kadar güzel
ve net bir biçimde
gerçekler ki.

yine de kadın olmak
senin seçimin değil. hepimiz
bir şey olmak üzere
seçiliriz. örümcek, aşçı.
fil. her birimiz sergi duvarına asılmış
birer tabloyuz sanki.

-ve şimdi tablo
ters dönüyor ve kıvrık bir dirseğin üzerinde
yarım ağız, bir göz ve
neredeyse bir burun görebiliyorum.

geri kalanın
gözden gizlenmiş
ama senin çağdaş, modern bir
canlı eser
olduğunu biliyorum
ölümsüz değil belki
ama sevdiğimiz.

lütfen horlamaya
devam et.
devamını gör...

"sen bu çirkin dünyanın pencere önü çiçeğisin."
devamını gör...

normal insanlara inatla yaşama tutunmaya çalışırlar..
devamını gör...

ulu önder: mustafa kemal atatürk,
ümmet lideri: hz. muhammed (s.a.v)'dır.

"benim liderim o değil bu" diyip aptal aptal hareketler yapmayın. ayrıştırıcı olmayı bırakın.
devamını gör...

keşke yayını daha erken saatte yapsaymışsınız çünkü bu saatte sesi fulleyip dans etmek komşuları çileden çıkarır.*
devamını gör...

erdal demirkıran tarafından yazılan kitabın ana fikri, başlığında açıkça yazıldığı gibi aptal insanların gününün üçte birini uyuyarak geçirdiği düşüncesidir. kitap kısaca insan ömrünün yaklaşık altmış yıl olduğunu ve bu altmış yılın yirmi yılını uyuyarak geçirmenin saçma olduğunu, alışkanlıklar sayesinde bu süreyi kısaltabileceğimizi anlatmış. yıllar önce okuduğumda bana mantıklı gelen bu fikre ‘ya cidden yirmi yıl uyumak nedir! ‘ diye tepki vermiştim. şimdi ise insan vücudunun uykuya nasıl muhtaç olduğunu ve günde en az yedi saat uyumanın ihtiyaç olduğunu anlıyor ve destekliyorum. yapılan birçok araştırma, konuyla alakalı yazılan onlarca makale var; kimileri az uykuyu savunurken kimileri ise en az yedi saat diyor. tartışmaya oldukça açık bir konu.
devamını gör...

sözlüğün tüm içeriği kapsmında tanım girmenizin ayıp karşılanacağı tek başlık

(bkz: kendi nickaltına tanım giren yazar)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim