arkadaşının arkadaşın olmadığını anladığın an

araya mesafe girince. gözden ırak olan.. ya da ben iletişim özürlüsü olabilirim. mesafeler bana yaramıyordur belki de.

demek o gün bu günmüş sözlük.

asla içine konduramıyorsun, böyle bir şey nasıl oldu, niye oldu... olmasını istemiyorsun. sanki bir his var seni ondan koparamıyor, ama onunla savaşan bir his daha varki ayrıl diyor...

hayat, çok güzelsin. bir o kadar da zalim...

hiçbir zaman yakın arkadaş diyip de her şeyimi anlatabileceğim ve ona güvenebileceğim biri olmadı hayatımda. çünkü kimi arkadaş yerine koyduysam orada barınamadı veya kendisi beni arkadaşı olarak görmedi. anlamadım ya ben arkadaşlığı, dostluğu çok yüceltiyorum ya da bunlar çok basit bir şey gibi görüyorlar. neyse artık o an geldiyse vay a*k der yoluma devam ederim.

size bıçak çektikleri zaman aniden topuklamasıdır. yazıklar olsun gerçekten.

yakın sandığım ve olmadığını kötü deneyimlerle öğrendiğim kişiyi gördüm bugün sonra karşıma bu başlık çıktı, kederlendim sözlük. ona ne kadar değer verdiğimi onun için neler yapabilceğimi ve yaptıklarımı düşünüyorum sonra diyorum ki ben onun için sıradan biriymişim.
yazınca ve anlatınca hafif bir olay gibi geliyor ama yaşarken hiç öyle değil be.

yakın arkadaşın arkadan iş çeviren yalancı bir insan olduğu çıktığı andır. bide sürekli elini cebine atmayan iyi niyetinizi suistimal eden birisi olduğunu sezdiğiniz an iletişimi kesin.

bu yüzden nerdeyse hiç arkadaşım kalmadı. o kadar güveniyorsun onu düşünüyorsun. onun ne isteyeceğini neyi seveceğini neler yapmaktan hoşlanacağını bilerek hareket ediyosun. sonra bakiyosun ki o senin onu düşündüğün kadar seni düşünmüyor bile. eskiden derdim ki sevgili için arkadaştan vazgeçilmez. şu an diyorum ki tek arkadaşınız sevgiliniz eşinizdir. tabi doğru insanı bulduysanız.

nişanlanacağı kişi beni nişana çağırmasını istemediğinde bana açık açık söylemişti, yaklaşık 15 yıldır arkadaştık veya ben öyle sanmışım…

bana karşı bir arkadaşını karalayıp yüzüme sürekli gülmesi ve o arkadaşıyla konuştuğumda aynısını ona da yaptığını öğrendiğim an.

benimle arkadaş olmak öyle kolay değildir , insanlarla arama çoğunlukla mesafe koyarım. iki kişide yanılmışım kıskançlıktan ötürü ettikleri laflar biri sürekli yüzüme karşı ediyordu bu sözleri. diğeri arkamdan. hiç düşünmeden mesafeyi koydum. özür dinlemenin binbir türlüsünü denediler ama nafile. bırakın dostluğu arkadaşlığı selamlaştığımız insanlarda bile seçici olmak lazım. selam veriyorsun haset pislik insanlara denk gelirsek o selamı o benim sevgilim o benim kankam o benim bilmem neyim diye yaymaya kalkıyorlar. bırakın ulaşılmaz olun. kibirli desinler.

sen yazmadıkça yazmadığını anladığın an

birileri bıçak çektiği için yanımdan sıyrılıp kaçıp mandalin isimli (böyle bir şeydi) market minibüsün içine sulu gözlerle saklanması. allah belanı versin senin. bıçağı taksalardı ölü helvasından zıkkımlanmaya gelirdi sanırım.

dün arkasından beraber salladığımız biriyle bugün iyi olması.

acıtır. aileni seçemezsin; ancak arkadaşlık kendi seçtiğin ve yarattığın küçük bir ailedir.

kesinlikle arkandan kötü konuşan insandır.şahsen bunu üniversite döneminde yakın arkadaşım sandığım biri bana yaptı ve çizgiyi çektim.şu an kendisi sadece uzaktan uzağa resmi şekilde konuştuğum biri.onunda sebebi: kendisi beni sosyal medyadan eklediği içindi.kötülük yapıp, redd etmedim.

senin sırlarını başkalarına anlatan kişi.bunu da yakın süreçte bana “kardeşim “ diyen biri arayıcılığı ile deneyimledim ve o kişiyle de muhattap değilim.ayrıca olayları olduğundan farklı anlattığını keşif ettiğim de oldu. sonuçta : dostluğu bitiren bendim.


bir dostluğu bana kalırsa değerli kılan 2 şey vardır:

1) dostun( hesapta) senin arkandan başkalarına seninle ilgili kötü konuşuyorsa, o senin gerçek dostun değildir.kıskançtır, iki yüzlüdür, hasettir.

2) senin kişisel sırlarını, seninle yaşadıklarını başkalarına anlatıyorsa gerçek dostun değildir.dost dediğin, arkadaşlığınız bitse bile sırlarını kimseye anlatmayandır.

şahsen bana bunu yapan kızın nelerini biliyorum ama hatasına rağmen, sırlarını ortaya dökmedim. döksem, ateşe verirlerdi onu.

senin başarın karşısında onunda gözlerinin parlamadığını fark ettiğin andır.

artık güvenecek kimsenin kalmadığını anladığın andır.

borç istemek, ve her anlamda çıkarların çelişmesi.

benim eski bir arkadaşımın dört ay önce anladığı andı. heriften kurtulmak için de 3.5 ay uğraşmıştım, iyi ki kurtulmuşum.

diğer ortak arkadaşlarınızı kendi doğum günü kutlamasına davet edip sizi etmemesi.