çocuk sahibi olmamak için sebepler
başlık "ilyas sezar" tarafından 24.11.2020 20:07 tarihinde açılmıştır.
161.
yaşadığımız ülke ve içinde yaşamak zorunda kaldığımız toplumdur.
çocuğu bu çürümüşlükten izole edemeyeceğim. biliyorum.
çocuğu bu çürümüşlükten izole edemeyeceğim. biliyorum.
devamını gör...
162.
ben bu ülkeye çocuk getirsem çocuğum yaşadığı her gün bana lanet okur. geçim sıkıntısı,adaletsizlik,cahillik ve daha nicesi bu ülkede.
devamını gör...
163.
türkiye
devamını gör...
164.
yirmi dört yaşındayım üniversite yeni bitecek. bitse hadi bir sene ara ver yüksek yap, paran yeterse yurtdışı, yerse yerleş, hadi yemedi dön kariyerine odaklan biraz iş ara bul, gece gündüz çalış köpek gibi zaten hedeflediğin sektör kolay tutunulacak bir yer değil. ee en iyi ihtimalle otuz yaşındasın yamukyan, var mı hayatında sevdiğin, güvendiğin biri? sende anca it kopuk malum. neyse hadi diyelim var. siz ne kadar kazanıyorsunuz yahu? sahi, ekonomi bundan bir altı sene sonra ne alemde? hani hamilelik, doğum, bakım, okul derken masraf bombası ya.
e bir de bakıcı mı tutacaksın? çalışıyordun sen, işe ara falan mı vereceksin? yani çocuğu sen kendi hayal ettiğin şekilde, kendi ilgin ve şefkatinle yetiştirsen daha iyi değil mi? gerçi bıraksan tek maaşla da idare edilmez, ayrıca boşuna mı uğraştın senelerce.
çocuk bakabilecek yaşa gelmek 40-45 benim için. o yüzden istemiyorum değil isteyemiyorum. neden çocuk yapıp ona her şeye idareten sahip olacağı bir yaşam sunayım ki? benim lisenin başında bilgisayarım bozuldu, yirmi dört yaşındayım bu sene bilgisayar aldı annem bana. hayatım boyunca neredeyse bütün ihtiyaçlarımı dedem karşıladı. çocuk sahibi olup, olmamak üzerine daha fazla düşünülmesi gerekiyor bazen. ailemi çok seviyorum o başka, hayatımdan da menunum. kesinlikle çok iyi şartlarda yetiştim. fakat annemle babamın "biz çocuk yapabilir miyiz ya?" diye düşünmediklerine eminim. düşünün yahu. sadece sevginiz yetmez. evlenirsin, sevgi karın doyurur. çocuğa yemez işte. antalya'da yaşadağımız pasaja bi yaz bir kadın kiraya çıktı, adı efsane, hiç unutmuyorum. ufacık bir bebeği var. kocası terk etmiş, yalnız, beş kuruş parası yok. kadın urfalı, sürmeli gözleri falan var nasıl güzel. kadıncağız antalya sıcağında camı pencereyi açmış, bebek emziriyor, sapık ev sahibi de volta atıyor evin önünde. hiç unutmam anneme "bir şey diyemiyorum ki abla geliyor bi kahve yapıyorum bakıyor öyle, içiyor gidiyor." demişti. evden çıkarır diye korkuyordu. süt olsun diye mutfak alışverişini yapıyordu annem. meral teyzem vardı. ikisi bir olup efsane ablaya yardım ediyordu. bir gün efsane abla kapıyı kilitmeden gün ortası kalkıp gitmiş. bebeği bırakıp. aklımızı yitirdik. babam falan geldi, diyoruz napıcaz. arıyoruz açmıyor kadın. jandarmayı aradık. geldiler kadına ulaşmaya çalışalım bebeği gönderirsek iş çok uzar falan diyor. en son kaleiçi'nde bi tanıdıklarının pansiyonundan çıktı efsane abla, verdik bebeği, aldık biletlerini urfa'ya yolladık. ortaokula gidiyordum o zamanlar, aklımı yitirmiştim, arka sokaklar bölümüne yakın bir şeydi nerden baksanız. çocuk sahibi olmamak için nedenler diyorduk bunlar hep çocuk sahibi olmamak için nedenler.
kırk beş yaşlarında hayal ettiğim kariyere sahip olursam evlatlık almayı çok istiyorum. senelerdir sosyal sorumluluk yaptığım için ne kadar çok ihtiyaç sahibi çocuk olduğunu gördüm. bu beni de dünyanın en mutlu insanı yapar belki, o çocuğu da. neyse, hala okuyan biri varsa selam olsun. öpüyore.
e bir de bakıcı mı tutacaksın? çalışıyordun sen, işe ara falan mı vereceksin? yani çocuğu sen kendi hayal ettiğin şekilde, kendi ilgin ve şefkatinle yetiştirsen daha iyi değil mi? gerçi bıraksan tek maaşla da idare edilmez, ayrıca boşuna mı uğraştın senelerce.
çocuk bakabilecek yaşa gelmek 40-45 benim için. o yüzden istemiyorum değil isteyemiyorum. neden çocuk yapıp ona her şeye idareten sahip olacağı bir yaşam sunayım ki? benim lisenin başında bilgisayarım bozuldu, yirmi dört yaşındayım bu sene bilgisayar aldı annem bana. hayatım boyunca neredeyse bütün ihtiyaçlarımı dedem karşıladı. çocuk sahibi olup, olmamak üzerine daha fazla düşünülmesi gerekiyor bazen. ailemi çok seviyorum o başka, hayatımdan da menunum. kesinlikle çok iyi şartlarda yetiştim. fakat annemle babamın "biz çocuk yapabilir miyiz ya?" diye düşünmediklerine eminim. düşünün yahu. sadece sevginiz yetmez. evlenirsin, sevgi karın doyurur. çocuğa yemez işte. antalya'da yaşadağımız pasaja bi yaz bir kadın kiraya çıktı, adı efsane, hiç unutmuyorum. ufacık bir bebeği var. kocası terk etmiş, yalnız, beş kuruş parası yok. kadın urfalı, sürmeli gözleri falan var nasıl güzel. kadıncağız antalya sıcağında camı pencereyi açmış, bebek emziriyor, sapık ev sahibi de volta atıyor evin önünde. hiç unutmam anneme "bir şey diyemiyorum ki abla geliyor bi kahve yapıyorum bakıyor öyle, içiyor gidiyor." demişti. evden çıkarır diye korkuyordu. süt olsun diye mutfak alışverişini yapıyordu annem. meral teyzem vardı. ikisi bir olup efsane ablaya yardım ediyordu. bir gün efsane abla kapıyı kilitmeden gün ortası kalkıp gitmiş. bebeği bırakıp. aklımızı yitirdik. babam falan geldi, diyoruz napıcaz. arıyoruz açmıyor kadın. jandarmayı aradık. geldiler kadına ulaşmaya çalışalım bebeği gönderirsek iş çok uzar falan diyor. en son kaleiçi'nde bi tanıdıklarının pansiyonundan çıktı efsane abla, verdik bebeği, aldık biletlerini urfa'ya yolladık. ortaokula gidiyordum o zamanlar, aklımı yitirmiştim, arka sokaklar bölümüne yakın bir şeydi nerden baksanız. çocuk sahibi olmamak için nedenler diyorduk bunlar hep çocuk sahibi olmamak için nedenler.
kırk beş yaşlarında hayal ettiğim kariyere sahip olursam evlatlık almayı çok istiyorum. senelerdir sosyal sorumluluk yaptığım için ne kadar çok ihtiyaç sahibi çocuk olduğunu gördüm. bu beni de dünyanın en mutlu insanı yapar belki, o çocuğu da. neyse, hala okuyan biri varsa selam olsun. öpüyore.
devamını gör...
165.
maddi ve/veya manevi olarak çocuk yetiştirecek duruma sahip olmamak, genetiğin kötü olması gibi...
devamını gör...
166.
beden ve ruh sağlığı için gerekli olan maddi ve manevi desteği saglayamayacak olmak. bunları yapamayacaksaniz üreyip çocuğunuzun hayatını mahvetmeyin.
devamını gör...
167.
yaşadığımız ülkenin ve dünyanın gidişatı...
devamını gör...
168.
kendin tam anlamıyla mutlu olamamışken bir çocuğu her zaman mutlu edeceğine inanlar çocuk sahibi olabilirler ama bu leş dünya ne kadar mutlu olunabilir ki.
devamını gör...
169.
ebeveyninin ben olması... yetiştirdiğim çocuğun, ufak çaplı bile olsa dünyaya felaketler getireceğinden eminim.
devamını gör...
170.
ülkenin dinamikleri, toplumsal yapı , çürümüşlük, ekonomik sorunlar vs uzar gider. genetik mirası da ekleyeyim. çocuk sahibi olmaması gereken o kadar çok insanı görüyorum ki keşke ebeveyn olma hak ehliyeti için bir kıstas olsaydı. unutmadan evliliğin kurtarıcısı , genetik miras, aşk meyvesi saçmalıklar için çocuk yapmayın yapıyorsanız da etik kelimesiyle hiç bir alakanız yok demektir. keza buna hakkınız da yok .
devamını gör...
171.
türkiye.
devamını gör...
172.
çocuk sevmemek dolayısı ile istememek.
hayır neden belirtmek zorundayız onu da anlamıyorum ki? size ne lan? size mi hesap vereceğiz?
hayır neden belirtmek zorundayız onu da anlamıyorum ki? size ne lan? size mi hesap vereceğiz?
devamını gör...
173.
toplumsal ve kişisel sebepler ( benim çocuğum var, yaşlanınca o bana bakar. öldüğümde biri beni hatırlayacak vs. algısı, çevre baskısı)
devamını gör...
174.
para yok
devamını gör...
175.
çocuk yetiştirirken, hala ananızın babanızın yöntemini kullanıyorsanız, lütfen yapmayın. maddiyat bir şekilde halledilir ama çocukluk ve gençlik yaraları kapanmıyor.
devamını gör...
176.
bu kirlenmiş ve kirlenmeye devam eden dünyaya çocuk getirmek biraz şov olur bence.
devamını gör...
177.
romantizm kasmıyorum, uğraşamam bebeyle, kız çocuğu çok tatlı ama büyüyecek falan zor iş.
devamını gör...
178.
uğraşamam gerçekten ve benden baba falan zor olur. ayrıca herkes soyunu devam ettirmek zorunda degil.
devamını gör...
179.
çünkü kendime zor yetiyorum. bir insanın sorumluluğunu alma fikri bile panik atak sebebi oluyor.
devamını gör...
180.
bir çocuğun gelişimini yakından görmek ve bizim öylesine söylemiş olduğumuz sözlerin bile kişisel gelişimlerinde çok büyük etkiye sahip olduğunu görmek. o kadar hassaslar ki her yaptığınıza, ağzınızdan çıkan her söze ekstra dikkat etmeniz gerekiyor. o yüzden kendi kişisel gelişiminizi tamamlamadan girmeyin bu toplara. çocuklar her istediğini yemese, giymese de mutlu olur ama onları duygusal açıdan hayata hazırlayacak, sevecek, güvende hissettirecek bir aile ortamı olmadan asla mutlu olamazlar. büyüdüğü zaman bütün hayatını travmalarını atlatmaya çalışmakla geçirecek veya hiç böyle bir zahmete girmeyip başka insanlara travma olacak insanlar yaratmayın.
devamını gör...