281.
sorun depresyon değil depresyona sebep olan şeyler. kimi insan depresyonunun kurtulması gereken bir hastalığı olduğuna fazla odaklanıyor. sanki depresyon bir baş ağrısıymış gibi yaklaşıyorlar. depresyon nedir ki sadece bir sonuç. buna sebep olan unsurları tespit edip halledebiliyorsan esas o zaman kurtulursun. durduk yere depresyon olmaz.
devamını gör...
282.
dışarıdan göründüğü gibi olmayan, ekseriyetin sandığı gibi; ağlama krizleri, her şeyden nefret etme, dışa kapanma vs gibi zuhur etmek zorunda olmayan şey. en güzel tanımını feyyaz yiğit yapmış olabilir.
8-9 senedir kendimi iyi hissetmiyorum
sıkıntılarım iyice arttığında yakın bi' arkadaşımı aradım
dedim ki "bana bak, kendimi 8-9 senedir iyi hissetmiyorum"
bi' kızdı parladı, olduğu yerden sıçradı tahmin ediyorum
dedi ki "çabuk kalk buraya gel"
dedim "tabi ki gelirim fakat çabucak gelemem"
"çünkü biliyorsun, 8-9 senedir kendimi iyi hissetmiyorum"
"olsun" dedi "geç de olsa gel yanıma"
ağır ağır, yavaş yavaş gittim
dedim ki "evet, işte karşındayım"
"neyin var?" dedi bana
dedim "söyledim ya, 8-9 senedir kendimi iyi hissetmiyorum"
"o hâlde" dedi "sana ne yapacağımız belli"
mutfağa gitti, çekmeceden satır aldı
aldığı satırı babaannesinin tülbentine sardı
sonra üzerine çiğ et koydu, bana verdi
"ne yapayım bunları?" dedim
dedi "git bunu böylece yastığının altına koy"
"evdeki bütün pencereleri aç, sonra ne yapıyo'san yap geçer"
"emin misin?" diye sordum
"eminim" dedi
"bana bak" dedim "ben kendimi 8-9 senedir iyi hissetmiyorum"
"bu nasıl geçirebilir bu sıkıntıyı?"
"bilmiyorum" dedi "ben hep böyle yapıyorum"
"sıkıntılı insanlara da bunu tavsiye ediyorum"
teşekkür ettim ve yanından ayrıldım
8-9 senedir kendimi ıyi hissetmiyorum
8-9 senedir kendimi iyi hissetmiyorum
sıkıntılarım iyice arttığında yakın bi' arkadaşımı aradım
dedim ki "bana bak, kendimi 8-9 senedir iyi hissetmiyorum"
bi' kızdı parladı, olduğu yerden sıçradı tahmin ediyorum
dedi ki "çabuk kalk buraya gel"
dedim "tabi ki gelirim fakat çabucak gelemem"
"çünkü biliyorsun, 8-9 senedir kendimi iyi hissetmiyorum"
"olsun" dedi "geç de olsa gel yanıma"
ağır ağır, yavaş yavaş gittim
dedim ki "evet, işte karşındayım"
"neyin var?" dedi bana
dedim "söyledim ya, 8-9 senedir kendimi iyi hissetmiyorum"
"o hâlde" dedi "sana ne yapacağımız belli"
mutfağa gitti, çekmeceden satır aldı
aldığı satırı babaannesinin tülbentine sardı
sonra üzerine çiğ et koydu, bana verdi
"ne yapayım bunları?" dedim
dedi "git bunu böylece yastığının altına koy"
"evdeki bütün pencereleri aç, sonra ne yapıyo'san yap geçer"
"emin misin?" diye sordum
"eminim" dedi
"bana bak" dedim "ben kendimi 8-9 senedir iyi hissetmiyorum"
"bu nasıl geçirebilir bu sıkıntıyı?"
"bilmiyorum" dedi "ben hep böyle yapıyorum"
"sıkıntılı insanlara da bunu tavsiye ediyorum"
teşekkür ettim ve yanından ayrıldım
8-9 senedir kendimi ıyi hissetmiyorum
devamını gör...
283.
evde yatağında nutella yiyip "depresyondayım hüüüğğ" diyen kızların asla anlayamayacağı bir durumdur. depresyon nedense ergenlik döneminde ilgi manyağı insanların hem okul, hem aile hayatında her şey olması gerektiği gibi, güzel olduğu halde okulda dikkat çekmek için kendi yapmacık depresyonunu oluşturup ağlayarak "depresyondayım hüüüğğ" demesi değildir. tiktok, instagram, youtube shorts, kwai gibi sosyal medya platformlarında futbol videosunun üzerine depresif yazı yazıp paylaşanları izleyerek depresyona girmiş olmuyorsun yorganın altında sahte gözyaşları döken kardeşim. ulan siz sabah kalktığında ilk işi içki almak olan, altına yapacak durumda olmasına rağmen tualete kalkmaya üşenip içki içen, yatmadan önce içki içmese gözüne uyku girmeyecek olan, defalarca intihar düşünen ama "anam babam arkamdan üzülür" deyip sadece düşünmekle yetinen, her hangi bir buluşmaya gidince "içki kokuyorsun" denilen, fakat "niye içiyorsun?" diye sorulmayan, destek vermeye çalışanların yalandan destek olduğunu, hiç kimsenin onu gerçek anlamda takmadığını düşünen insanları hiç gördünüz mü? gördünüz mü de, ortalıkda "depresyondayım hüüüğğ" diye gezinebiliyorsunuz? toparlanın artık, sıkıcı whatsapp durumları atıp etrafa negatif enerji pompalamak yerine, kendinizi sahte depresyonlarla kandırmak yerine silkelenip kalkın artık. "ee, senin hiç mi derdin yok?" diyorsanız, evet yok. 14 yaşında bir çocuk olarak * derdim yok ya, olmak zorunda mı? rahat olun, dertli olmayanı silkmiyorlar. derdim olduğunda * odamda 15 dakika ağlayıp, sonra çözüm yolları arayarak hallediyorum. geleceğinizi heba etmeyin, çevresel faktörlerin köpeği olmaktansa kendiniz olun. depresyonu havalı sanan dikkat bağımlısı kardeşim, her gün odanda sessiz-sessiz p***o açıp malum eylemi yapmaktan sıkılmadın mı kardeşim? gece saat 3'te * 5 şınav çekip "artık spora başlıyıcam" diyip başlamamaktan sıkılmadın mı? okul derslerini boşlayıp sonra kopya vermeyenlere laf atmaktan sıkılmadın mı? eğer dersine çalışmışsan sınavda yazacaksın, çalışmadıysan kaderine razı olacaksın, bu kadar kolay. odanı b** götürüyor, odanı toplamamaktan sıkılmadın mı? üstün başın b** gibi kokuyo, seni bir keselesek ırk değiştirirsin, bundan sıkılmadın mı? ve en önemlisi, yalandan depresyondaymış gibi davranıp ilgi toplamaktan sıkılmadın mı? tüm bunları düzeltirsen, o dikkat toplamak için oluşturduğun yapay depresyonların gerçeğini geçtim, yapayını bile zihninde hayal edemeyeceksin. o kadar rahat olacaksın yani. hayat baştan sona stresli, bir de kendi yapmacık stresinle uğraşmayı bırak kardeş.
devamını gör...
284.
çoğu insanın yaşadığını iddia ettiği rahatsızlık ama çok soyut ve dile düşmüş bir rahatsızlık olduğu için gerçekten geçirip getirmediğimizi nasıl anlayacağımızı çözemediğim bir konu.
tespitlerime göre bir kısım bu rahatsızlığı diplerde yaşıyor. literatürde var mı bilemiyorum fakat seviye seviye ayrıldığını düşünüyorum.
aşırı ağır yaşayanları dinlendiğimde yaşanılan net bir şekilde anlaşılabilir ama daha hafif geçiren ( ağıra göre) insanlar da var. bu yüzden “ gebermediysen depresyonda olamazsın” mantığının karşıdaki kişiye zarar verdiğini düşünüyorum.
kanserden örneklersem; 1. evre kanser olana sen kanser değilsin demek gibi bir şey. 4. evre olana da kesin kanserisin , ölebilirsin demek gibi.
her neyse işte aslında biri kendisini depresyonda olup olmadığını düşünecek seviyedeyse zaten onun için bir şeyler iyi gitmemiştir. illa bir etiket koymak gerekmiyor. tedavi olma gibi bir niyet yok ise.
tespitlerime göre bir kısım bu rahatsızlığı diplerde yaşıyor. literatürde var mı bilemiyorum fakat seviye seviye ayrıldığını düşünüyorum.
aşırı ağır yaşayanları dinlendiğimde yaşanılan net bir şekilde anlaşılabilir ama daha hafif geçiren ( ağıra göre) insanlar da var. bu yüzden “ gebermediysen depresyonda olamazsın” mantığının karşıdaki kişiye zarar verdiğini düşünüyorum.
kanserden örneklersem; 1. evre kanser olana sen kanser değilsin demek gibi bir şey. 4. evre olana da kesin kanserisin , ölebilirsin demek gibi.
her neyse işte aslında biri kendisini depresyonda olup olmadığını düşünecek seviyedeyse zaten onun için bir şeyler iyi gitmemiştir. illa bir etiket koymak gerekmiyor. tedavi olma gibi bir niyet yok ise.
devamını gör...
285.
içinden hiç çıkamadığım durum.
devamını gör...
286.
çok güzel ilaçlarımız var. çekinmeyin , deli falan da değilsiniz. accık moraliniz bozulmuş, toparlatabilirsiniz
mı diyeyim? denilesi duygu durum bozukluğu.
mı diyeyim? denilesi duygu durum bozukluğu.
devamını gör...
287.
dibin dibine çöktüren. çöktükçe var oluştan kaçışı zorunluluk belleten. hayatımı düzene soktukça durduk yerde uğramaz oldu sanki. spesifik nedenlerle ortaya çıkar hale gelmesi bile müthiş rahatlatıcı. ne var ki düzen, çaba ve güvene bağlı kırılgan iyilik hali, yaklaşık 12, 13 sene önce karanlık ve basık geceler boyunca kusturan o tanıdık anksiyetenin yüzlerce kat güçlenmiş versiyonuyla yeniden karşılaştırdı beni. geçmişin abartı hassasiyetiyle geleceğin korku dolu mide bulantısı arasında kaçan an'a duyulan üzüntü ve daha da panik. ne iyiliğe, ne de kötülüğe güvenip bağlanmamak yegane kurtuluş.
devamını gör...
288.
materyalist düzleme sıkışıp kalmış medeni insanların varoluş içerisinde bir yer bulamama hali. çünkü bunların o kadar çok boş zamanları ve aynı zamanda doldurulması gereken zamanları oluyor ki ne yapacaklarını bilemiyorlar. öyle olunca da haliyle can sıkıntısından depresyon diye bir şey uyduruyorlar. can sıkıntısının yeni adı depresyon aslında. bir diğer adı ise tükenmişlik sendromu. aynı şeye daha havalı adlar takmak konusunda da yarışıyorlar. çünkü yine can sıkıntısı. eskisi o kadar ilgi çekici gelmiyordu, sebep bu. depresyona düşmeleri ile sürekli bir yenilik arayışında olmalarının tek sebebi de can sıkıntısı zaten. canı sıkılıp, yapacak bir şey bulamayanların son eğlenceli eylemi de intihar. çünkü yeni ve deneyimlemediği bir tek o kalmıştır. bunlar için yeni bir şeyler olsun da ne olursa olsun, intihar ya da değil, fark etmez. içlerindeki boşluktan ve tek düzelikten kurtulmak için dışarıda fırtınalar koparma ihtiyacı duyan ilkel canlılar bunlar. mesela müge anlı'da anlatılacak ilginçlikte anıları varsa onları anlatırlar ama yoksa depresyona girerler. bunların hepsi can sıkıntısı. depresyondaki insan yapacak bir şey bulamaz ve bu can sıkıntısına mahkum olur. halbuki yapacak bir şey bulabilseydi depresyona girmezdi. aşık olmakla depresyona girmek arasındaki fark da budur. aşık olan en azından yapılacak bir seks bulur. ama depresif olan onu istese de bulamamıştır ve depresyon ile yetinmek zorunda kalır. ben sıkıcı bir insan ve kendimi sıkan bir insan olmadığım için depresyona girmiyorum. benim farklı problemlerim var. depresyon çok basit.
devamını gör...
289.
herkesin dilinde kolayca pelesenk olan ancak klinik gözlem gerektiren önemli bir psikolojik rahatsızlık.
devamını gör...
290.
her gun icinde bulundugum vaziyet
devamını gör...
291.
iki üzeri n şeklinde gelen karamsarlık
devamını gör...
292.
kendinle başbaşa vakit geçirmen gerektiğini hatırlatan alarm
devamını gör...
293.
zengin evde kalmış kız hastalığı, numara yapmayın fakirlerde ve erkeklerde olmaz.
devamını gör...
294.
o bile sıktı. veya şöyle diyeyim, sıradan, olağan gelmeye başladı. seneler önce depresyonun bile, tabii ki olumsuz anlamda, bir etkisi, bir sarsıntısı vardı. artık o bile yok. hissizlik, duygusuzluk ve soğukluk kapladı içimi tamamen. sırf bu bile içinde bulunulan durumu açıklıyor.
devamını gör...
295.
balık burcu olarak her an sürüklenebileceğim girdap
devamını gör...
296.
hakikaten çöküntü. bilgisayar nasıl çöker de çalışmaz ya ha aynen öyle. bir nevi tükeniş. emeklerinin karşılığını görememe sonucu yaşanan durum.
devamını gör...
297.
bazılarımızın bünyesinin alıştığı ve yaşam biçimi halini aldığı ruhsal çökgünlük.
devamını gör...
298.
benim depresif dönemlerim çok ağır geçiyor. öz bakım, yeme içme sıfırlanıyor vs. bir keresinde 1 ayda 15 kilo vermiştim. uyanık olduğum zaman alkol tüketimi sınırı aşıyordu. normalde bipolar bir bireye etkili anti depresanlar verilmez ama doktorun ve benim başka çarem kalmamıştı. şimdi lyrica, rixper ve tegretol ile maniye yakın bir yaşam sürüyorum....
devamını gör...
299.
kişinin intiharı düşündüğü, değersiz ve aşağılık hissettiği, motivasyon eksikliği yaşadığı, iyice içine kapanmasına neden olan bir duygu durum bozukluğudur. depresyon hastalığı of moralim bozuldu yaa hastalığı değildir. kişiye cehennemi yaşatır bu dünyada. depresyondayken mantıklı düşünülemez, karar verme mekanizması bozulur. ağlama krizlerine girilir. hatta intihar girişimleri sıklıkla görülür. tedavi edilmezse sonu intihardır. birçok dahi de depresyon yüzünden intihar etmiştir. depresyon ne kadar yaratıcılığı körüklese de ölümle sonuçlanabildiği için çok tehlikeli bir hastalıktır. beyne zararı da büyüktür. depresyondan şüphe eden kişi doktora gitmeli ve tedaviye başlamalıdır. yoksa her şey için çok geç olacaktır. depresyon mümkün değil kendiliğinden geçmez.
çocukluğumdan beri depresyon hastası olan biri olarak yazdım bunları. derhal tedavi olun. çekinmeyin. bilime güvenin.
çocukluğumdan beri depresyon hastası olan biri olarak yazdım bunları. derhal tedavi olun. çekinmeyin. bilime güvenin.
devamını gör...
300.
lanet olası bir ruh hali. hadi gidelim osman.
devamını gör...