majöründen terhis.
devamını gör...
(bkz: şiddetin topolojisi) adlı eserden:

(bkz: freud)’a göre

(bkz: histerik) insan karakteristik bir biçim, morf gösterirken depresif insan biçimden yoksundur, hatta bir a-morf’tur. karaktersiz bir adamdır.


yazar (bkz: byung-chul han) devam ediyor;


buna göre depresyon, insiyatif peşinde koşan bireyin hâkim olamadığı şeye çarparak yenik düşmesidir.


(bkz: alain ehrenberg):

“seçkinci bir yönü olan (bkz: melankoli), günümüzde depresyona dönüşerek demokratikleşiyor. melankoli eskiden sıradışı insanların bir tuhaflığıyken depresyon sıradışılığın popülerleşmesinin ifadesi oldu. depresyon, ‘melankoli artı eşitlik’tir. demokratik insana en yakışan hastalıktır.”


yazar devam ediyor;

depresif insan,

‘egemenliğinden bitap düşen’, yani kendinin efendisi olmaya gücü kalmayandır. sürekli ‘insiyatif gösterme mecburiyeti’nden yorulmuştur.


gibi gibi birçok güzel cümle var.

kısaca depresif bireyin karakter açısından bir sıkıntıda olduğu hatta karaktersiz olduğu; tükenmenin, gönüllü bir özsömürünün patolojik bir sonucu olduğu ifade edilmiş.

açıkçası ben etkilendim. filan.
devamını gör...
ruhunuzun size oynamaya çalıştığınız karakter olmaktan yorulduğunuzu söylemesidir.
devamını gör...
söylenemeyen insanın kendini kapatması halidir. kızınca, alınınca, kırılılınca içe atmanın, içi bitirmesidir.
devamını gör...
bana içim çürümüş gibi hissettiren ve beni çok yoran hastalık.
devamını gör...
çevremizde ki “depresyondayım” diye salak salak gezen ağlak insanların düşündüğü kadar basit olmayan, sonuçları çok ciddi olabilecek psikolojik sorundur. nasıl bir bok çukuru olduğunu elinde silah yada başka herhangi materyal ile intiharı ciddi ciddi düşünmüş insanlar bilir. etrafınızda depresyondayım diye gezinenler ise ilgi arsızı toksik kişilerdir.
devamını gör...
hissedilen her duygu bir şeyler anlatır. o duyguyu okumayı bilmek lazım. nasıl ki vücutta bir anormallik olduğunda vücut bunu çeşitli belirtilerle belli ediyorsa (örneğin; ağrı, ateş vs gibi), ruh da duygularla bir şeyleri anlatmaya çalışır. duygu denen şey zaten ruhumuzun sinyal sistemidir. işte depresyon da bunlardan biri. ancak korkmamak lazım, çünkü eğer kendinizi tanır, duygularınızı okumayı başarır ve kendi kendinizin yöneticisi olursanız üstesinden de rahatlıkla gelebilirsiniz. üstesinden gelmek tabiri de doğru değil aslında. çünkü sorun denen şeyin üstesinden gelinir. depresyonsa sorun değildir aslında. dediğim gibi, ruhunuzun size anlatmak istediği bir şeyleri iletme yoludur. eğer kendinizle iletişime geçebilirseniz, zaten onun da ortadan kaybolduğunu görürsünüz. ve inanın, hayata depresyondaki biri olarak gelmediğiniz gibi, depresyona girdiğinizde de çıkma şansınız var. sonuçta hayata o şekilde gelmediniz ve yaşam sırasında depresyona girersiniz. çıkması da kesinlikle mümkün.


geçtiğimiz günlerde vefat eden psikoloji profesörü doğan cüceloğlu'nun, "savaşçı" adlı kitabından depresyonla ilgili bir alıntı bırakmak istiyorum. kendisi de başka bir kitaptan alıntı yapmış. doğan hoca'yı da saygı ve rahmetle anmış olayım bu arada. alıntı şöyle ki:


"kırk yaşlarında bir kadın hastam ağır depresyonu nöbetlerine tutuluyordu. bu hastam yıllar yılı psikoanalize girmişti, ama yılın belirli zamanlarında aynı depresyon onu aynı şiddetli etkisi altına almaktaydı. depresyon kadının kendi yaşamının ve genellikle hayatın tamamen anlamdan yoksun olduğu duygusu üzerine yoğunlaşıyordu. bu depresyonu nöbetlerinde kadın yatakta kalır, dış dünyayla ilişkisini keser, haftalarca umutsuzca yatakta uzanır ve hastalığının gelmesini beklerdi.

hasta bana gelip derdini anlattığında, depresyonunun altındaki anlamsızlık ve umutsuzluk duygusunun onun gerçek yaşamından kaynaklanabileceğini söyledim ve bu anlamsızlık duygusunun önemli şeylere işaret edebileceğini, bu duyguya kötü bir şey olarak değil, ders alınabileceği bir öğrenmek fırsatı olarak bakılması gerekebileceğini anlattım. kendini insanlığa adamış birçok insanın ilk başlarda bu tür depresyonlardan geçtiğini ve bu depresyon sırasında insanlığa hizmet edebilecek fırsatların yarattıklarına işaret ettim. "anlamsızlık duygusunu itmeden, onu bir arkadaş olarak kabul etmeli; anlamsızlık duygusunu bir öğretmen gibi düşünüp onun öğreteceği şeylere açık olmalı" dedim. araştırıcı tutumu içinde "şimdi içinde bulunduğum durum bana ne öğretmek istiyor?" diye düşünmenin değerli bir tutum olduğunu belirttim.

hastam beni gittikçe artan bir ilgi ve heyecanla dinlemeye başladı. bu depresyon duygusunu bastırmaya çalışmak yerine, bir öğrenme fırsatı olarak görmek onun içini rahatlattı ve patolojik bir durum içinde olduğunu düşünmek yerine, bir araştırıcının (kendini ilgilendiren bir şeyi araştıran bir araştırıcının) merakı ve heyecanı içine girmeye başladı. daha sonraki her tedavi seansına daha heyecanlı, daha meraklı, daha tutarlı ve en önemlisi daha anlamlı bir insan olarak gelmeye başladı. hem kendi hayatı, hem genel olarak yaşam bir anlam kazanmaya başlamıştı. kendi hayatının ve çevresindeki, ilişki kurduğu insanların hayatının anlamsızlığıyla yüz yüze gelmemek için sakladığı birçok "çöplük" gün ışığına çıkmaya başlamıştı."
devamını gör...
ciddi anlamda insanı ele geçiren, insanın sorumluluklarını ya da kişisel ihtiyaçlarını(yemek yeme,duş alma vs.)yapmasını engelleyen bir hastalıktır.bu hastalık bir girdap gibidir ve sizi içine daha da çok çeker ve siz mahvolursunuz.yani öyle çikolata yiyeyim geçsin demekle olmuyor depresyon.mutlaka psikologlara ya da psikiyatristlere başvurulmalıdır.
devamını gör...
bir kere gelince asla tam olarak gitmeyen ama zamanla bastırmayı öğrendiğiniz bir hastalıktır. ağırlaşması halinde geri dönülemez yerlere götürebileceğinden bir psikologla ya da terapistle konuşulması gerekmektedir.
devamını gör...
oldukça zor anlar yaşatan psikolojik bir rahatsızlıktır.

kamu spotu: depresyonda olduğunuzu hissediyorsanız derhal uzman bir psikiyatriste danışınız.
devamını gör...
devamını gör...
kesinlikle kendinle savaş halinde olduğun , çok ugrasirsan ve kendini gerçekten seviyorsan yenebilecegini düşündüğüm illet.
devamını gör...
hayattan tat ve keyif alamama durumu. aşırı yorucu yıpratıcı ve sarsıcı bir tür ruh hali. devamlılığı sonucunda insanın hayat bagini koparan fiziksel zarar uğratan zihinsel süreçlerin tümü.
devamını gör...
nefes alamayacak kadar ağır duygu ve düşünce denizinde kaybolmak
devamını gör...
pandemi süresi boyunca herkesin mutlaka bir kere girdiği duygu durumu.
devamını gör...
ara ara ilaç kullanmamı gerektiren iyisi ile kötüsü ile 15 yıllık beraberliğimiz olan hastalık.
devamını gör...
zannedildiği kadar basit olmayan bir hastalıktır. lütfen her canınız sıkıldığında "depresyondayım" demekten vazgeçin. depresyona girmek yorganın altında nutella kaşıklamak, sevgilisi terkettiği için, çirkin olduğu için ağlamak falan değildir. depresyon ciddi bir hastalıktır. günümüzde maalesef anormal olmanın, tuhaf olmanın havalı olduğu inancı var. bu yüzden insanlar bu tür ruhsal rahatsızlıkları diline pelesenk ediyor. yapmayın. sizin yüzünüzden gerçekten sıkıntısı olan insanlar ciddiye alınmıyor.
devamını gör...
hiçbir şey yapmak istememek, elinizden gelse nefes almazsınız, zorunlu sorumluluktan kalan zamanlarda kafanızdaki sizi içsel çöküntüye maruz bırakan düşüncelerle boguşmak, bir yandan da hayatın devam ediyor olmasının canınızı sıkması yataktan çıkmamak sizinle beraber dünya da dursun istemek.
devamını gör...
dayım
devamını gör...
hiç bitmeyen üşengeçlik hali her şeyin sahte ve anlamsız gelmesi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"depresyon" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim