depresyon

insanın ölesini getiren his.

tanımının basitleştirilmiş olmasına çok kızdığım kelimedir. depresyon bir hastalıktır. depresyon ile bir olaya üzülmek aynı şey değildir. üzüldüğünüz bir an sizi mutlu edecek şeyler bulduğunuzda bu duygudurumdan kolayca uzaklaşabiliyorsanız bu hastalık tanımına girmez.* hastalık olarak tanımı daha çok günlük işlerinizi yapabiliyor, gülebiliyor, harika bir gün geçirebiliyor olsanız bile içinizde bulunun boşluk, karanlık hissidir.* bu ileride günlük işlerinizi de tamamlayamayacağınız duruma getirebilir, hayatınızın sonuna sürükleyebilir, günlerce durmadan koşuyormuşsunuz gibi yorabilir, ani duygu patlamaları, öfke kontrolünde sıkıntılar yaşatabilir, anlam veremediğiniz hareketler yapmanıza yol açabilir. psikoloji dediğimiz çok karmaşık bir olgu, duygular bir kalıba sokmak için çok soyut bana kalırsa. ama yine de bazı şeyleri birbirinden ayırabiliriz. depresyon bir hastalıktır, ve kötü bir gün geçirdiğiniz için depresyona giremezsiniz mesela.

bu sözlükte diğer konulara gelen ortalama cevap sayısı 30, 40, 50 iken "depresyon" başlığına gelmiş yorum sayısı güncel olarak 172. bu kadar.

çok ilginçtir ki depresyon kelimesi, bilimsel bir terim niteliğinde kullanılır aslında. jeolojide, çevresine göre çökmüş yeryüzü şekillerine denir. ve meteorolojideki anlamı da alçak basınç bölgesidir. bu bölgelerde hava genellikle kapalıdır ve fazla yağış görülür. tıpkı üzerinde kara bulutlar dolaşan insanlar gibi. yağmuru da gözyaşları ile tasvir edebiliriz.
nasıl da eşdeğer değil mi mana bakımından psikolojik mahiyette!
tıpkı tabiatın belirli unsurlarının, bazı bölgeleri aşındırması gibi maruz kaldığımız şartlar da bizlerin tabiatını bozuyor.
yine de üzerimizde kara bulutlar dolaşsa da gökyüzünün maviliğinden şüphe duymuyoruz. çünkü buna mecburuz. umut olmasa da umutsuz da yapamıyoruz.

herkesin dediği ben depresyondayım lafıyla beraber ciddiyeti azaltılmış çok tehlikeli bir hastalıktır.

uzun süredir benden uzak olan hastalık

depresyon ciddi bir hastalıktır. günümüzde deli bu ya da şükürsüzlükten oluyor bunlar dediğiniz şeyler değil. nasıl kanserin belli tedavisi varsa ve moral çok önemliyse ve de ölümle sonuçlanabilsede depresyon da böyle bir hastalıktır. etrafınızda bu hastalığa sahip birisi varsa ve onu gerçekten seviyorsanız ona karşı anlayışlı olun. tekrar yazıyorum "şükürsüzlükten" değil bu bir hastalik. diyanetin sitesine de bakıp araştırabilirsiniz.
kendinizde depreyondan şüphe ediyorsanız bir uzmanla görüşün. ciddiye alınmaz ise ilerler. ilk başta konuşma terapisi ile tedavi edilebilecekken ilaç tedavisine doğru gider. orayida atlarsanız hastane tedavisi ya da aklınızı kaybedecek geri dönüşü olmayan yollara gidebilir.

kütü beslenme, düzensiz yasam sekli ve travmalarin tetikledigini düsündügüm ciddi bir hastalik.

kisisel tecrübelerimden yola cikarsam, beslenme ve günes isiginin büyük etkisinin oldugunu düsünüyorum. ıkinci beyin olan bagirsak, vücuttaki serotonin yani mutluluk hormonunun salgilanmasina direkt katkida bulunuyor. onun icin beslenme gerceken de cok önemli.

depresyonda oldugunuzu düsünüyorsaniz, yukarida yazdigimi yine de ciddiye almayin ve bir uzmana basvurun.

içinde bulunduğum durum diyebilirim .

akademik kaygılar, gelecek kaygısı, ailevi sorunlar,maddi çıkmazlar, yoluna girmeyen gönül işleri ve taştan olmayan bizlerin kaçınılmaz durağı.

canın hiç konuşmak istemez, yemek yemek aklına gelmez, sürekli uyumak ve düşünmek arasında bir döngü içinde olursun. çevrendeki hiçvir şey seni heyecanlandırmaz sanki yüreğinde bir cenaze varmış gibi olur. gün ışığı görmek vampir gibi hale çevirir hiçbir eğlenceye, aktiviteye, neşeye tahammül edemezsin. ya batarsın ya çıkarsın korkunç bir durum. instagramdan infuluzurlar işte depresyonu doya doya yaşamalısın tam kendini kapatır sonra çıkarsın diyr saçan saçan tavsiyeler veriyorlar arkadaşlar siz alay mı ediyorsunuz depresyon öyle battaniye altına girip nutella kaşıklamak gibi bir şey değil.

gün geçtikçe hem ruhen hem bedenen çöktüğümü hissediyorum, kişisel bakımıma yeterli özeni göstermiyorum vs. sanırım böyle bir şey.

tanı konulmadan kafadan uydurulacak bir şey değildir. ciddi etkileri olan psikolojik bir rahatsızlıktır. kişiden kişiye etkileri farklı olmakla birlikte, hissedilen ruh hali benzerdir.

bu çağın en önemli rahatsızlıklarından biridir. çoğu kimse rahatsızlığını bilmeden bu süreci yaşar. kimisi de herhangi bir kaygıyı ya da ruhsal derinliği ilgi amaçlı olarak depresyona bağlar. ciddiye alınacak bir rahatsızlıktır!

(bkz: sen ölmeyi bayılmak mı sanıyorsun)

depresyona girdiğimde dipteyim sondayım depresyondayım şarkısını dinleyip rahatlıyorum. deneyiniz.

günümüzde dillere pelesenk olmuş psikolojik bir rahatsızlıktır. fikrimce hafife alınmaması gerekir. çünkü düşünüldüğü ve sürekli dilde dolaştığı kadar kolay değildir. battaniyenin altında yatarken mutfak yansa kalkıp söndürecek ne gücünüz ne de motivasyonunuz olur. umarım kimse yaşamaz, yaşayan olursa da bir an önce tedavi olup atlatır.

atlattığım.

yaygın görülen bir duygudurum bozukluğu. eğer kronik bir hal almadıysa (distimik değilse)* kalıcı değildir, dönemseldir.

peki, duygudurumunu duygudan ayıran nedir?
duygular, kişinin olaylar karşısında psikolojik ve fiziksel olarak uyarıldığı, görece kısa süren öznel hislerdir. örneğin; üzüntü, mutluluk, öfke. duygudurum (mood) ise kişinin dünyayı algılayışında etkiye sahip olan, yaygın ve süreğen duygusal tepkilerdir. örneğin; mani ve depresyon.

klinik depresyon, bireyin etkinliklerini veya hareketlerini olumsuz etkileyen zihinsel/fiziksel bir durum olan yeti yitiminin en önemli sebeplerindendir. yani depresyon hem bir duygudurumunu hem de klinik bir sendromu karşılayabilir.
depresyondaki kişiler yaşadıkları duyguları; bunaltıcı, boğucu, uyuşuk, hissiz vb. olarak tanımlarlar. bu depresif duygudurumuna; yorgunluk, iştahta farklılaşma, enerjide değişiklik (yerinde duramama ya da isteksizlik), uykuda bozulma gibi belirtiler eşlik eder. kişinin düşünceleri arasında aşırı suçluluk, odaklanmakta problem, intihar etmeyi isteme ve değersizlik hissi yer alabilir.

buradan bir depresyon hastasının nasıl bir görünüme, davranışlara, düşüncelere sahip olduğu hakkında fikir edinebilirsiniz. buradan da depresyona girmiş bir sanatçının neler hissettiğini illüstrasyonlarıyla görebilirsiniz.
depresyona girmiş kişiler; sahip olduklarına şükret, boş versene, şımarıklık yapıyorsun, bana da oluyor arada o kadar da önemli değil, iyi ol geçecek gibi cümlelerinizi dinleyerek kendilerini daha iyi hissetmezler.

onlar eskiden onlara çok iyi gelen aktiviteleri yapmaktan keyif almamaya başlarlar, basit işler dev gibi gelebilir, ki yeri geldiğinde öz bakımlarını yapmaya dahi mecal bulamazlar. anlaşılmaya ihtiyaçları vardır. depresyon sessizdir. çikolata yiyip geçecek bir şey değildir. havası atılacak bir şey hiç değildir. sizi cool gösteremez ki o. sanırım, "melonkolik çekicilik" sevgisine başka kılıflar daha uygun olmalı.

son olarak, psikolog ve psikiyatristlerin uygulayabileceği; kişilerarası terapi, bilişsel terapi*, davranışsal aktivasyon* gibi terapiler ve psikiyatristlerin verdikleri antidepresanlar sayesinde depresyon tedavisi sağlanabilmektedir.

kaynakça:
psikoloji sözlüğü
ann m. kring, sheri l. johnson, gerald c. davison, john m. neale; anormal psikoloji. çev. ed. yrd. doç. dr. muzaffer şahin. nobel yayıncılık.

tıp dergisi 'the lancet'te yayınlanan araştırmaya göre pandeminin sert etkisinin hissedildiği 2020'de, küresel çapta depresyon vakaların %28 ve anksiyete vakaların %26 oranında arttı.
türkiye vakalarının artışında avrupa'da ilk sırada yer aldı!..