hayal kırıklığı

yaşanması mümkünken yaşanmayan olaylardan, bir şeyin beklenilen şekilde sonuçlanmamasından dolayı duyulan acı, hüsran.

hayal kurmayı uzun zamandır bıraktım

zamanında çok yaşadık artık yerimiz kalmamıştır
bu arada ikizler erkosundan uzak durun

birisinin başkasının gözünde olmak isteyeceği en son durumlardan biridir. düşünsenize birisi sizi kafasında bir yere yerleştirmiş, beklentiye girmiş ve sizi değerli görerek el üstünde tutmuş ama siz tüm bunları suistimal ederek seviyenizi alaşağı etmişsiniz.

kalbin çıtırtısı.

disappointment,enttäuschung(die)

hayatın her döneminde karşılaşılabilecek bir durum..
olaylar hayal kırıklığına uğratır..
insanlar hayal kırıklığına uğratır..
bazen kendimiz bile yapamadıklarımızla yine kendimizi hayal kırıklığına uğratabiliriz..

önce susar kabul etmeye çalışırız..
bu bir insandan kaynaklıysa biraz daha zor olur ama yine de kabulleniriz.
bir kaç zamandan sonra eskisi kadar acıtmaz olur.. işte o zaman hayattan yine bir deneyim kazanmış olarak yolunuza devam etmeyi öğrenmiş olursunuz..

insanı çok üzer. zamanla alışınca eskisi kadar üzmüyor.

“tek suçlusunun kendim olduğu koca bir yanlış anlamanın ürünü...''

hayatımın tam ortasında.

3 kediyle yaşayan ve evde hijyen koşullarını sağlamak için epey çabalayan biriyim. bir başka kedi asla sahiplenmem diyerek yeterince büyük konuştum ve bir şekilde 4. kediyi sahiplenmem gerekti.

sonra da ev biraz daha tertipli olsun, tüyler uçuşup ağzıma yüzüme girmesin diye de orta halli bir hava temizleyici aldım. bugün geldi, kurdum ve az önce çalıştırınca paramı sokağa atmış gibi hissettim çünkü hava kalitem yüzde 98 çıktı.
ne olurdu yüzde 50'lerde başlayıp yavaş yavaş 80'lere çıksaydı, ben de para verdim hayat kalitem yükseliyor diye sevinseydim?

kendime not: evi her gün süpürme işini bırakmam lazım.

beklentilerin boşa çıkmasıdır, gerçekle yüzleşmektir.

bu kırıklar yüzünden hayal kurmayı bırakmam gerek.

bir insanı en çabuk dibe çeken duygu.

yani hevesin kırılmasından daha çok acı verir mi bilmem. beklentiler düşük tutmakta fayda var. çünkü dünya bizim etrafımızda dönüyor. burada ince nokta sanırım elimizde olmayan şeyler üzerinden beklentiye girmemek. acı verebilir.

bu yaz öyle birini tanıdım ki aklımı başımdan aldı. zeki, çevik, konuşkan, pozitif, güler yüzlü, saygılı ve flörtöz.
uzaktan uzağa zaten beğeniyordum ama birebir tanışınca daha da etkilendim. o da beni sevdi, laf arası paslaşmalarımız vardı hepsini anlar hepsine karşılık verirdi. mutluydum.
etrafına saygılı yaklaşmasıyla, insanlara kim olurlarsa olsun yardımcı olmaya çalışmasıyla veya hatalarımı söylerken kırmadan dökmeden doğrudan söylemesiyle dedim ki evet bu kesinlikle ciddi düşünülebilecek biri.
giyimime kuşamıma dikkat eder, takıların rengine kadar inceler güzel iltifatlar ederdi ve evet elbette çok hoşuma giderdi ayrıca bir erkeğin bu kadar ince detaylara önem vermesi pek rastlanılan bir şey de değildi.

yanlış anlaşmaların olduğu bir günde yüzümü asmıştım ve hiç konuşmamıştım oysa o hep iletişim kurmaya çalışmıştı. aradan geçen hafta sonundan sonra hafta başında beni yakaladı ve nedenini sormuştu. hafta sonu bunu düşünmüştü. beni önemsediğini düşünmüştüm, hoşuma gitmişti.
ver her daim küçük bakışmalar, gülüşmeler, göz kırpmalar ve şakalar..

gel zaman git zaman o ortamdan ayrılma zamanım gelmişti, bana veda ederken samimice sarıldı ve sosyal medya hesabını verdi.
hesabına ulaştığım için sevinçliydim artık ona daha yakındım ama hesabını incelediğimde eşcinsel hesapları takip ettiğini gördüm. o an yaşadığım hayal kırıklığı ve boğaz düğünlenmesi bana gerçekten acı vermişti.

bir hafta sonra bir sebep gösterip ziyaretine gittim, beni görünce pek sevindi, sıkıca tutup sarıldı o kadar yakındı ki göğsü göğsüme değiyordu. yine giydiklerime iltifat etti. güzelce lafladık konuştuk ama içim buz gibi olmuştu. müsait bir anda onu tenha bir yere çekip sordum sen gerçekten böyle misin diye ama elbette inkar etti. etse bile gerçek gün gibi ortadaydı.
eşcinsel veya biseksüel olmasına değil böyle olduğu halde benimle ilgilenmesine, benimle flört etmesine, beni umutlandırmasına ve gözümün içine baka baka yalan söylemesine çok kızdım.
bu da böylece yaşadığım en ilginç hayal kırıklıklarının arasına girmiş oldu.

çok üzücü sandığım bir şarkıyı neşeyle söylüyorum. hani ?