normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
5121.
fikir neyse zikirde odur.
devamını gör...
5122.
babalar, anneler, sevgililer, onlar, bunlar, şunlar günleri... bu "özel" günleri hiç sevmedim, sevemedim. birine olan sevgimizi göstermek için illa bir günün olması çok saçma ama bu "özel" günler olmasa çoğu kimse sevgisini göstermeyecek, gösteremeyecek.
velhasıl; sevdiklerinize sevginizi her gün söyleyin, gösterin ama bu özel günlerde insanların gözüne sokmamaya da özen gösterin. kaybı taze olanlar, kaybını hala sindirememiş olanlar var. ve bu kutlama gösterileri o insanların canını çok fazla yakıyor. benim de eski bir halimin canını çok yakıyordu, oradan biliyorum.
velhasıl; sevdiklerinize sevginizi her gün söyleyin, gösterin ama bu özel günlerde insanların gözüne sokmamaya da özen gösterin. kaybı taze olanlar, kaybını hala sindirememiş olanlar var. ve bu kutlama gösterileri o insanların canını çok fazla yakıyor. benim de eski bir halimin canını çok yakıyordu, oradan biliyorum.
devamını gör...
5123.
terapistim; “şimdi yanında kim olsa bu durumla daha kolay baş edebilirdin?”
ben; “yoda. master yoda”
bilgeliğe zaafım olduğu kesin. her zaman güçtür, güçlü kılar. yaşam benim için öğretilerle dolu bir okul.
neyse kafa açmadan uzuyorum.
ben; “yoda. master yoda”
bilgeliğe zaafım olduğu kesin. her zaman güçtür, güçlü kılar. yaşam benim için öğretilerle dolu bir okul.
neyse kafa açmadan uzuyorum.
devamını gör...
5124.
17 yaşımdan bu yana içimi titreten, göğüs kafesimden mideme doğru ince bir sızı halinde yayılıp kollarımı ve bacaklarımı uyuşturan o duygunun adını buldum bugün. mutsuzluk. o yıllarda bu duygunun üzeri tıpkı tütünün sigara kâğıdına sarılması gibi narin ama güçlü olan bir başka hisle kaplıydı: umut. öyle olacak ki rüzgar esse hışır, hışır, hışır o kuvvetli sesi çıkartan kâğıdın tükürükle ıslandığında nasıl şeffaflaştığını ve biraz zorladığınız takdirde hemen parçalandığını tarif edebilirim. umut oburdu o yıllarda; onu beslemek adına pek çok yalanı büyütürdü zihnim; zaman zaman da bir kurtarıcı arardı. bu kurtarıcı bazen bir dost maskesiyle beliriverirdi yanı başımda bazense bir sevgili. hepsi birer birer terk etti beni. ilk giden maskeler oldu, pek de acıklı bir son değildi bu benim için. sonra bir baktım umudumu da kaybetmişim ama bu gazeteye “hükümsüzdür” ilanı verebileceğim gibi bir şey değil.
devamını gör...
5125.
bir daha cesaret edemem.
devamını gör...
5126.
bir varmış bir yokmuş, tanrının kulu çokmuş, çok yemesi yok demesi pek günahmış. evvel zaman içinde kalbur zaman içinde yaşamanın zor olduğu günler gelmiş çatmış. bunu gören neylesin, ah edip ağlasın vah edip karalar bağlasın, sonunda kalemi alıp yazmaya başlasın...başladım bir masal yazmaya masalın adı :
1 cüce ve 7 pamuk prenses
7 pamuk prenses varmış
biri huysuz
biri utangaç
biri şapşal
biri orospu
biri neşeli
biri sanatçı (g.ben ergen)
biri de eczaneciymiş..( çorlu b.evler ecznesi)
vee 1tane de cüce varmış.
cüce fırlama piçin tekiymiş.
cüceymiş ama çükününn boyu cüce değil deveymiş.
uzun boylu bir insanın çük boyundan daha uzunmuş cücenin çükü.
allahın işi işte cücenin çükünü normal insana,normal insanın çükünü cüceye takmış. normal insan dediğim şahsiyet zamanında çükü küçük diye bir türlü evlenemiyormuş, en sonunda gitmiş köyünden annesinin ona bulduğu bir kız ile evlenmiş. ilk zamanlar mutlu olsalarda daha sonra kız adamın cüce çükünü beğenmemeye,adamın küçük çükünden haz almamaya başlamış ve gitmiş başka biri ile birlikte olmuş,tabi adam bunları sevişirken yakalamış falan olaylar olmuş bitmis ve kısaca ilk celsede boşanmışlar.. köylü kız boşandıktan sonra orospu olmuş diye söylentiler var..
neyse masalı fazla uzatmayayım.
masalın sonunda cüce bizim 7 pamuk prenses ile 7 gün yaşamış.
7 pamuk prenses ile 7 gün boyunca tek tek ilişkiye girmiş ve 7.günün sonunda grup sex yapmış,
grup sex yaparken cüce yüzünden prensesler birbirine girmiş ve bazı tartışmalar,olaylar falan olmuş sonuç olarak 7 pamuk prenses dağılmış.
7 pamuk prenses 7 bölgeye dagılmış
karadeniz,ege,akdeniz,ic anadolu falan..
sonra cüce gidip hepsini kendi bölgelerinde bi daha düzmüş.
cüce 7 günde 7 bölgede 7 prensese yedirmiş devesini ve hikaye burada bitmiş
1 cüce ve 7 pamuk prenses
7 pamuk prenses varmış
biri huysuz
biri utangaç
biri şapşal
biri orospu
biri neşeli
biri sanatçı (g.ben ergen)
biri de eczaneciymiş..( çorlu b.evler ecznesi)
vee 1tane de cüce varmış.
cüce fırlama piçin tekiymiş.
cüceymiş ama çükününn boyu cüce değil deveymiş.
uzun boylu bir insanın çük boyundan daha uzunmuş cücenin çükü.
allahın işi işte cücenin çükünü normal insana,normal insanın çükünü cüceye takmış. normal insan dediğim şahsiyet zamanında çükü küçük diye bir türlü evlenemiyormuş, en sonunda gitmiş köyünden annesinin ona bulduğu bir kız ile evlenmiş. ilk zamanlar mutlu olsalarda daha sonra kız adamın cüce çükünü beğenmemeye,adamın küçük çükünden haz almamaya başlamış ve gitmiş başka biri ile birlikte olmuş,tabi adam bunları sevişirken yakalamış falan olaylar olmuş bitmis ve kısaca ilk celsede boşanmışlar.. köylü kız boşandıktan sonra orospu olmuş diye söylentiler var..
neyse masalı fazla uzatmayayım.
masalın sonunda cüce bizim 7 pamuk prenses ile 7 gün yaşamış.
7 pamuk prenses ile 7 gün boyunca tek tek ilişkiye girmiş ve 7.günün sonunda grup sex yapmış,
grup sex yaparken cüce yüzünden prensesler birbirine girmiş ve bazı tartışmalar,olaylar falan olmuş sonuç olarak 7 pamuk prenses dağılmış.
7 pamuk prenses 7 bölgeye dagılmış
karadeniz,ege,akdeniz,ic anadolu falan..
sonra cüce gidip hepsini kendi bölgelerinde bi daha düzmüş.
cüce 7 günde 7 bölgede 7 prensese yedirmiş devesini ve hikaye burada bitmiş
devamını gör...
5127.
çok yoruldum ya.
öyle böyle yorulmadım.
zihnen yetmedi fizikseli de çökerttim.
helal bana be.
öyle böyle yorulmadım.
zihnen yetmedi fizikseli de çökerttim.
helal bana be.
devamını gör...
5128.
pimi çekilmiş el bombası gibiyim birine çok kötü patlıcam ama hadi hayırlısı
devamını gör...
5129.
evladım karalama defteri.
devamını gör...
5130.
eskiden içimden bir şey geçince onu kesin birinin duyduğuna inanırdım. dilek dilerken eğer kendim için dilemediysem muhakkak gerçekleşeceğine inanırdım. mutlu olunca yansıtmazsam o mutluluğun benden sevdiklerime dağılacağına inanırdım. istediğim bir şeyi almazsam sevdiklerimin istediklerini alacağına inanırdım. ben hep vermeyi severdim, istemezdim bana gelsin güzellikler, iyi şeyler.
ben çok severdim sevdiklerim için yaşamayı. hep onlar için dilek dilerdim. önce onlar var diye yaşardım, bundan da çok mutlu olurdum. ben mutlu olanları görünce mutlu olurdum.
onlar unuttu gitti beni, sevdiklerim artık yanımda yok. kimse aramıyor sormuyor, kötü günlerimden hiçbirinin haberi olmadı.
onun için buraya yazıyorum ya. canları sağ olsun, onlar hep iyi olsun...
ben çok severdim sevdiklerim için yaşamayı. hep onlar için dilek dilerdim. önce onlar var diye yaşardım, bundan da çok mutlu olurdum. ben mutlu olanları görünce mutlu olurdum.
onlar unuttu gitti beni, sevdiklerim artık yanımda yok. kimse aramıyor sormuyor, kötü günlerimden hiçbirinin haberi olmadı.
onun için buraya yazıyorum ya. canları sağ olsun, onlar hep iyi olsun...
devamını gör...
5131.
yataktan enerjik kalkıp, kahvaltısını yapıp, işini gücünü halleden hâl. özleniyorsun.
devamını gör...
5132.
haklı olduğuna kesin olarak inanan birisiyle bir tartışmaya girmişseniz, bu çabanın ne kadar boş olduğunu biliyorsunuzdur: böyle biri kendi bakış açısından başka bir bakış açısını asla kabul etmeyecektir. böyle kişileri katı, esnek davranamayan, dar görüşlü, at gözlüğü takmış kişiler olarak tanımlarız.
devamını gör...
5133.
bir sabah uyandım evin komurlugune kedi girmiş, doğum yapmış. en üst kat ve kömürlük kapısı hep kapalıdır.
8 tane yavru. kediler büyüyüp sütten kesilene kadar anasından yavrularına kadar aç bitir olsun, peynir olsun, salam olsun besledim. karşıda boş bir dairenin bahçesine taşıdık bunları. yavrular ayaklaninca tabi. görseniz beni gördüklerinde ayaklarıma surunup bacaklarıma tırmanmaya çalışıyorlar. gözüm yaşardı bak. hatta emzirildikleri dönem annesi tarafından dışlanmış bir kedi buldum götürdüm yanlarına. dişi kedi onu da emzirdi. sapasaglikli büyüdüler. 9 yavru ve bir anne.
sonra ansızın mahalleye kuduz bir kedi dadandı. hepsini öldürmüş.
işte o günden beri albert camus'a hak veririm hayat absürt bir şeydir.
çok ciddiye almamak lazım. planlara gerek yok, hayatlarımızın anlamı da yoktur, sadece yaşarız ve zamanı geldiğinde ölürüz.
8 tane yavru. kediler büyüyüp sütten kesilene kadar anasından yavrularına kadar aç bitir olsun, peynir olsun, salam olsun besledim. karşıda boş bir dairenin bahçesine taşıdık bunları. yavrular ayaklaninca tabi. görseniz beni gördüklerinde ayaklarıma surunup bacaklarıma tırmanmaya çalışıyorlar. gözüm yaşardı bak. hatta emzirildikleri dönem annesi tarafından dışlanmış bir kedi buldum götürdüm yanlarına. dişi kedi onu da emzirdi. sapasaglikli büyüdüler. 9 yavru ve bir anne.
sonra ansızın mahalleye kuduz bir kedi dadandı. hepsini öldürmüş.
işte o günden beri albert camus'a hak veririm hayat absürt bir şeydir.
çok ciddiye almamak lazım. planlara gerek yok, hayatlarımızın anlamı da yoktur, sadece yaşarız ve zamanı geldiğinde ölürüz.
devamını gör...
5134.
• bir havuza iki dosyadan domates sosu dolmakta üçüncü bir dosya da dolan sosları boşaltmaktadır. buna göre hâkim patatese kaç yıl kızarma cezası verir.
• yemek kitabında “patlıcanı yol yol soyun” yazıyor ve “sonra asfalt dökün” diye devam ediyor.
• havuzda rihanna var dememiştim, piranha var demiştim. lafı dinlemeden neden cumburlop birol abi?
• kaygan duvarlı büyük bir çukura hepsi dişi olmak üzere farklı türlerde 1000 tane yılan koysak ve bunlara yem vermesek ne olur? birbirlerini yemeğe başlarlar. yediklerinin bir bölümünü çıkarttıklarını varsayarak, bu yeme işlemi tek bir yılan kalıncaya kadar devam edecektir. tabi dev bir yılan olacaktır bu. boa yılanları böyle oluşmuştur sanırım
• düdüklü tencerelere düdük imalatı
• köy yumurtasından köy değil civciv (minyatür tavuk) çıkması
• yarım kilo kıyma istediğim kasabın, "kıymayıp da ne yapayım" demesi. hoş bir hatun
• içine minyatür gemi yapılmış şişenin ağzının açık bırakılarak karadeniz'e atılması ve karadeniz'de gemilerin mi battı sorusuna evet denilmesi
• üç tekerlekli bisikletin bile gavur icadı olması.
• kızdığım şey köpeğin havlaması değil, gef gef... gef gef diye bağırması. bir kere havla tam havla. dokuz saat boyunca böyle havlanmaz ki. işte bu yüzden ısırdım onu gazeteci bey...
• doğa dostu kız, köy yolunun ortasındaki kaplumbağayı alıp yolun kenarına koyarken, kaplumbağanın gözle görülen ama duyulmayan feryadı: ben karşıya geçecektim, şimdi sil baştan...
• yemek kitabında “patlıcanı yol yol soyun” yazıyor ve “sonra asfalt dökün” diye devam ediyor.
• havuzda rihanna var dememiştim, piranha var demiştim. lafı dinlemeden neden cumburlop birol abi?
• kaygan duvarlı büyük bir çukura hepsi dişi olmak üzere farklı türlerde 1000 tane yılan koysak ve bunlara yem vermesek ne olur? birbirlerini yemeğe başlarlar. yediklerinin bir bölümünü çıkarttıklarını varsayarak, bu yeme işlemi tek bir yılan kalıncaya kadar devam edecektir. tabi dev bir yılan olacaktır bu. boa yılanları böyle oluşmuştur sanırım
• düdüklü tencerelere düdük imalatı
• köy yumurtasından köy değil civciv (minyatür tavuk) çıkması
• yarım kilo kıyma istediğim kasabın, "kıymayıp da ne yapayım" demesi. hoş bir hatun
• içine minyatür gemi yapılmış şişenin ağzının açık bırakılarak karadeniz'e atılması ve karadeniz'de gemilerin mi battı sorusuna evet denilmesi
• üç tekerlekli bisikletin bile gavur icadı olması.
• kızdığım şey köpeğin havlaması değil, gef gef... gef gef diye bağırması. bir kere havla tam havla. dokuz saat boyunca böyle havlanmaz ki. işte bu yüzden ısırdım onu gazeteci bey...
• doğa dostu kız, köy yolunun ortasındaki kaplumbağayı alıp yolun kenarına koyarken, kaplumbağanın gözle görülen ama duyulmayan feryadı: ben karşıya geçecektim, şimdi sil baştan...
devamını gör...
5135.
5136.
korkusu bizzat şahsıma ait olmayan yks günlüğü
21 haziran en kısa geceymiş... ne bitmez gece olduğunu bekleyenler bilir
çok çok fazla stresliyim kendim bu sınava girerken bu kadar korkmadım stres olmadım...
ona güvendiğim kadar korkuyorum da bir daha uzak düşeriz diye karnımda kramplar bekleyecem yine kilometreler arası.. bit artık bu uzun aylar, uzun geceler, korkular, mesafeler... rabbim hayırlısını gönlümüze hoş etsin dedik aylarca ne oluyorsa memnun ve mutluyuz dilerim olacak her şey bizi memnun ve mutlu kılar yine...
allah'ım nolur ona güç kuvvet ver:'' tüm korkum gönlümde fırtınalar estiren bir delinin macerasının zaferidir...
21 haziran en kısa geceymiş... ne bitmez gece olduğunu bekleyenler bilir
çok çok fazla stresliyim kendim bu sınava girerken bu kadar korkmadım stres olmadım...
ona güvendiğim kadar korkuyorum da bir daha uzak düşeriz diye karnımda kramplar bekleyecem yine kilometreler arası.. bit artık bu uzun aylar, uzun geceler, korkular, mesafeler... rabbim hayırlısını gönlümüze hoş etsin dedik aylarca ne oluyorsa memnun ve mutluyuz dilerim olacak her şey bizi memnun ve mutlu kılar yine...
allah'ım nolur ona güç kuvvet ver:'' tüm korkum gönlümde fırtınalar estiren bir delinin macerasının zaferidir...
devamını gör...
5137.
nasıl da unutmuşum insanın nabzını hızlandıran şeyin duyguları olduğunu !
iki senedir epey uzaklaşmıştım böyle şeylerden...
yakın yahut uzak gelecek için, ciddi ilişkilere dair tek bir düşüncem bile olmamıştı.
önce geçmiş üzerine çok da uzun olmayan bir sohbet ve ardından gelecek üzerine düşünceler, -kendi düşüncelerim- "peki ya olursa, nasıl olur?" sorusunu soktu usuma usul usul.
oğuz atay'ın belirttiği gibi, mağaramda yaşamaya öyle bir alışmışım ki, sorma be !
ilk kafamı karıştıran şey, -ki ortada hiçbir şey olmamasına rağmen- kendimi bu gerçeklikten tamamen kopardığımda, gözlerim kapalıyken, zihnimde farklı şekillerde tezahür edişimdi.
"ulan!" dedim. saçmalıyorsun. hiç bu toplara girilir mi allah aşkına ! neler neler...
sevmek, sevilmek öyle güzel şeyler ki, bunu tekrar hatırlamak bile yüzüme bir kırmızılıktır kattı...
tüm bu rahatlıktan vazgeçip, her şeyiyle birine ait olma isteği geldi girdi aklıma. aklım karıştı!
ki bu benim için o kadar önemli bir şey ki.
ben böyle düşüncelere dalar dalar giderim işte ! bir de şarkı çalıyorsa arkadan, şimdi olduğu gibi...
söyleyen kadınsa daha da duygusal olurum ama. anlam yüklerim olur olmaz şeylere. sonra bir şarkı daha çalar, daha da duygusal olurum. yengeç burcunun özellikleri mi şimdi bunlar? asla inanmıyorum, fakat sanırım öyle.
aklımı, sıradan insanların takıldığı şeylerden zaten uzakta olmasına rağmen, oradan alıp, başka bir yere götürmeme sebep olman güzeldi. bu gece iyi ki yazmadın bana. anlam yüklerdim çünkü. onun yerine farklı şeylere anlam yükledim böylece.
benim şu kalbim, uslanmayacak, onu çok net anladım !
ama kendimi gereksiz yere güzel şeylerden uzaklaştırdığımı da anladım sayende. iyi ki yazdın, orası ayrı mesele.
hah, düşündüm de şimdi bir saniyeliğine, belki de sen hiçbir şey yapmadın... tuhafım değil mi olric? efsane tuhafım hem de.
iki senedir epey uzaklaşmıştım böyle şeylerden...
yakın yahut uzak gelecek için, ciddi ilişkilere dair tek bir düşüncem bile olmamıştı.
önce geçmiş üzerine çok da uzun olmayan bir sohbet ve ardından gelecek üzerine düşünceler, -kendi düşüncelerim- "peki ya olursa, nasıl olur?" sorusunu soktu usuma usul usul.
oğuz atay'ın belirttiği gibi, mağaramda yaşamaya öyle bir alışmışım ki, sorma be !
ilk kafamı karıştıran şey, -ki ortada hiçbir şey olmamasına rağmen- kendimi bu gerçeklikten tamamen kopardığımda, gözlerim kapalıyken, zihnimde farklı şekillerde tezahür edişimdi.
"ulan!" dedim. saçmalıyorsun. hiç bu toplara girilir mi allah aşkına ! neler neler...
sevmek, sevilmek öyle güzel şeyler ki, bunu tekrar hatırlamak bile yüzüme bir kırmızılıktır kattı...
tüm bu rahatlıktan vazgeçip, her şeyiyle birine ait olma isteği geldi girdi aklıma. aklım karıştı!
ki bu benim için o kadar önemli bir şey ki.
ben böyle düşüncelere dalar dalar giderim işte ! bir de şarkı çalıyorsa arkadan, şimdi olduğu gibi...
söyleyen kadınsa daha da duygusal olurum ama. anlam yüklerim olur olmaz şeylere. sonra bir şarkı daha çalar, daha da duygusal olurum. yengeç burcunun özellikleri mi şimdi bunlar? asla inanmıyorum, fakat sanırım öyle.
aklımı, sıradan insanların takıldığı şeylerden zaten uzakta olmasına rağmen, oradan alıp, başka bir yere götürmeme sebep olman güzeldi. bu gece iyi ki yazmadın bana. anlam yüklerdim çünkü. onun yerine farklı şeylere anlam yükledim böylece.
benim şu kalbim, uslanmayacak, onu çok net anladım !
ama kendimi gereksiz yere güzel şeylerden uzaklaştırdığımı da anladım sayende. iyi ki yazdın, orası ayrı mesele.
hah, düşündüm de şimdi bir saniyeliğine, belki de sen hiçbir şey yapmadın... tuhafım değil mi olric? efsane tuhafım hem de.
devamını gör...
5138.
kendimden kaçıyorum, kendime sığınıyorum yine, yeniden, tekrar ve tekrar. göz pınarlarımdan “ah!”lar damlıyor. ellerim kayıyor tutunduğum umut dallarından. onu arıyorum yatağımın soğuk tarafında. kalbimde saklambaç oynayan çocuğun yerini o biliyor sadece. baş başa kaldığımız anlarda kapatmıyorum perdeleri. bizi bizden başka gören kimse yok nasıl olsa. başımı her zamanki gibi sol omzuna yaslıyorum. nefes alıp verişini, kalp atışlarını, konuşurken kulağıma gelen iç sesini dinliyorum. bir kedi gibi şımarık bir tavırla sırnaşıyorum. ne zaman yüzümü ona dönsem hep ciddi ciddi bir şeyler anlatıyor bana. çatılan kaşları, düzgün burnu, irileşmiş göz bebekleri, her zaman çatlak olan dudaklarını izliyorum. “beni dinle!” dercesine indiriyor bakışlarını bana. bu anı onlarca kez yaşamış olmanın ustalığıyla buluşturuyorum gözlerimizi. en sevdiğin kitabı yüz birinci defa okumak gibi bir şey bu. hala fark etmedi ona acıyla baktığımı. biraz geri çekildi, kahvesinden bir yudum aldı. biliyordum, bir şeyler söylememi bekliyordu. gülümsedim ona, anlam veremeyeceğini bile bile. bilmiyordu, birini dinlemek için konuşmayı unutuyordum ilk defa.
sigaramı yaktım, tüm sesler sustu. içimde kopan fırtınaların sesi içimin her köşesinde yankılanıyor. çaresizliğimin iniltileri bir fahişeninkinden daha şehvetli çıkıyor. hiçliğin ortasına attığım adımlarım korkuyla sarsılıyor. ne kadar dayanabilirim buna? cevap verin! kaç kara basacak bana, boğulacağım kaç çığlığımda daha? kollarım taşımıyor artık ruhumu, görün anne! baba! size ağlıyorum duysanıza! albümlerde sakladığınız sevgiyi alın, çalın başınıza. bu oynadığınız oyun “tanrıcılık” değil, yalnız bir ilahi komedya.
sigaramı yaktım, tüm sesler sustu. içimde kopan fırtınaların sesi içimin her köşesinde yankılanıyor. çaresizliğimin iniltileri bir fahişeninkinden daha şehvetli çıkıyor. hiçliğin ortasına attığım adımlarım korkuyla sarsılıyor. ne kadar dayanabilirim buna? cevap verin! kaç kara basacak bana, boğulacağım kaç çığlığımda daha? kollarım taşımıyor artık ruhumu, görün anne! baba! size ağlıyorum duysanıza! albümlerde sakladığınız sevgiyi alın, çalın başınıza. bu oynadığınız oyun “tanrıcılık” değil, yalnız bir ilahi komedya.
devamını gör...
5139.
ela gözlerin neden ağlamış
simsiyah saçların neden ağarmış
inan sevgilim senin eserin
hep senin için doldu gözlerim
bak benim gönlüm dertlerle dolu
sen kapattın bu sevgi yolunu
gün gelir geçer, seni de bulur
senin de benden ne farkın olur...
ah be. yazılanı yaşamak ne kadar ağır değil mi? hayal etmeye bile müsaade etmeyen bir defter. o defter ki, sahibi bile okuyamıyor, görünmüyor çünkü. yazı da karanlık, sayfalar da.
istiyorum ki öyle bir haykırayım ki o andan sonra canım çıksın.
yaşamak diyorum değil mi bu sefil günlere?
iyileşmemek için ant içmiş yaralar olmasa nasıl geceleri uykusuz kalabilirdim? uykusuz kaldığım geceleri dost edinmek istiyorum ama onlar da sırt çeviriyor. dokunulmayan, görülmeyen, istenmeyen olmaktan bıktım. neden diye de sormuyorum artık, ses yok, cevap yok.
hiçlik dünyasının içinde oradan oraya savruldum durdum. duyulmayan feryadım bile artık gizlendi kalbimin en derin mahzenlerine. prangalar esir almış beni, ne tarafa baksam görüyorum.
ruhum üşüyor, kelimeler bile dilime dolanıyor, çıkamıyor, geri çekiliyor o kuyuya.
yazdıklarım konuştuklarımı geçeli çok uzun zaman oldu...
simsiyah saçların neden ağarmış
inan sevgilim senin eserin
hep senin için doldu gözlerim
bak benim gönlüm dertlerle dolu
sen kapattın bu sevgi yolunu
gün gelir geçer, seni de bulur
senin de benden ne farkın olur...
ah be. yazılanı yaşamak ne kadar ağır değil mi? hayal etmeye bile müsaade etmeyen bir defter. o defter ki, sahibi bile okuyamıyor, görünmüyor çünkü. yazı da karanlık, sayfalar da.
istiyorum ki öyle bir haykırayım ki o andan sonra canım çıksın.
yaşamak diyorum değil mi bu sefil günlere?
iyileşmemek için ant içmiş yaralar olmasa nasıl geceleri uykusuz kalabilirdim? uykusuz kaldığım geceleri dost edinmek istiyorum ama onlar da sırt çeviriyor. dokunulmayan, görülmeyen, istenmeyen olmaktan bıktım. neden diye de sormuyorum artık, ses yok, cevap yok.
hiçlik dünyasının içinde oradan oraya savruldum durdum. duyulmayan feryadım bile artık gizlendi kalbimin en derin mahzenlerine. prangalar esir almış beni, ne tarafa baksam görüyorum.
ruhum üşüyor, kelimeler bile dilime dolanıyor, çıkamıyor, geri çekiliyor o kuyuya.
yazdıklarım konuştuklarımı geçeli çok uzun zaman oldu...
devamını gör...
5140.
bugün de erkenccikten uyandım. mutluyum da. sanki şoktan çıkmış gibi.
kış kış
open.spotify.com/track/7dPt...
kış kış
open.spotify.com/track/7dPt...
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2