yazarların başından geçen tebessüm ettiren olaylar
başlık "sanagulbahcesivadetmedim" tarafından 12.11.2020 14:41 tarihinde açılmıştır.
141.
daha önce yazdığım yaptığım bir sözlükte erkek bir yazar vardı ve sözlükte kadın olduğunu anladığı bütün yazarlara yürüme girişiminde bulunuyordu. e tabi bu vatandaş bizim radarımıza girdi mevcutta bir kadın hesabı gibi görünen ek bir hesabım daha vardı hemen planlar yapıldı ve operasyon başladı. ben bu vatandaşın ilgisini çektim ve mesaj atmasını sağladım bir süre sözlükten konuştuktan sonra whatsappa geçme teklifinde bulundum, tabi ki kabul edildi. aynı sözlükten bir takım yazarlarla whatsappda grubumuz vardı tabi ki gelişmeleri onlarada aktarmaktaydım. vatandaşa whatsapptan mesaj atmadan önce hemen whatsapp profil resmimi ve kullanıcı adımı bir kadınmış gibi ayarladım ardından beklenen mesajı gönderdim. bu arada bizim whatsapp grubundaki bütün erkekleride organize ettim bütün herkes whatsapp profilini kadın profiline çevirdi. bu vatandaşla biraz konuştuktan sonra sözlükteki kızlarla bir whatsapp grubumuz olduğunu söyledim ve onuda almak istediğimizi söyledim, e tabi ki bizim av kendini avcı sanıyor hevesle atladı olur alın diye. her neyse efendim bunu daha sonra sözde kız grubuna aldık hoş geldin faslından sonra gruba "hadi kızlar anlık atınnn" gibi bir mesaj yazdım ki iyice ağzının suları aksın, garibim kim bilir nasıl umutlanmıştı ancak gelen fotoğraflara bir bakıyor ki kıllı mıllı koca koca erkekler... bütün hayalleri yıkıldı garibim sonra bir de diyor ki "başıma böyle bir şey geleceği belliydi" epey eğlenmiştik o gece bu da böyle bir anım. anlatınca komik değil belki ama bunu yaparken ziyadesiyle eğlenmiştik.
devamını gör...
142.
babamın köpeklere alerjisi var. psikolojik bir şey de olabilir gerçi.her neyse. hayal meyal hatırladığım on küsür senelik bir anı.henüz 5 yaşında felanım.dar bir sokak ağzına bir köpek çökmüş yatıyordu.sağdan soldan dönen arabalar köpeği göremeyebilir garip bir açıyla çökmüş oraya.hoştluyoruz çakıl taşı atıyoruz gitmiyo hayvan. sağda solda da kimse yok.babam galiba ayağı felan sakat dedi çok hatırlamıyorum. ben de ağladım hemen tabi.bir şey yapalım araba çarpar diye.köpeği yoldan kaldırıp kaldırıma koymuştu.4 5 günü elleri kıpkırmızı tahriş olmuş şekilde geçirdi. canım babam. ne zaman hatırlasam değerini tekrar kavrarım.
devamını gör...
143.
ortaokul donemleri, hayatimiz top pesinde geciyor. cok iyi kurulmus bir mahalle takimimiz var, yillardir beraber oynamis olmanin avantajini kullaniyoruz rakiplere. bildigin 2000'lerin galatasaray'i gibiyiz. asagi,yukari,sag capraz,sol capraz ne kadar mahalle varsa hepsini gomuyoruz asfalta. maci birakip kacanlar mi dersin, annem cagiriyor gec kaldim diye bahane edenler mi dersin. yok bildigin rakip yok civarda, kendi takimimizi 2 ye bolduk kendi kendimize rakip falan oluyoruz. bu mecrada prof.futbolcu yoksa sayet, hepinizi hoplatirdim o donemler, o derece sifo mehmet teknigi, oguz cetin tarzi yuruyerek calim atma yetenegine sahibim, sol ayagim hagi desem abartmam, hasan sas cirkefligini yazmadan olmaz, o zamanlar oyle iyiyim yani bunla ilgili baska bir anim daha var goztepe klubuyle ilgili onu baska bir entryde yazarim.
neyse efenim, mahallemizin 500 metre ilerisinde ilahiyat fakultesi ve imamhatip lisesi ve yurtlari var. o taraflarla pek isimiz olmuyor elbet. lakin fellik fellik rakip ariyoruz, bu arkadaslar camii avlusunun bulundugu buyuk bahcede top oynuyorlar ama buyuk abileri, bizde uzaktan izliyoruz aman! islam bulasmasin diyerek yaklasmiyoruz. saka alinma hemen din dostum.
abilerin gozlukleri var kahverengi filtresi olan camlardan, 1km oteden ilahiyat fakultesinde okuduklari belli gozluklerden. hepsinin ayagindan sadidas var cakma converse, bizde adidas- kinetix falan, ben adidasin yanina h harfi yapmisim hagi'den gorduk elbet. cocuk akli iste giydikleri ayakkabilarla, gozluklerle dalga geciyoruz.
neyse sahada oynayanlarin ufak boylari yanimiza geldi yatili okuyan ortaokul cocuklari, iclerinden bir lider, topu kolunun altina koymus yuruyerek yaklasti ve " selamin aleykum beyler, top sektirelim mi beraber?" diye sorunca, bizde kikirdemeye yol acti elemanin soru kipi. haftaya ctesine sozlestik ve oradan ayrildik, haftaici okul cikisi bizim takim elele yanyana planlar taktikler, ant icmeler nasil gaza gelmisiz. mac gunu geldi catti.
herkes ailesinden hellalik aldi ve deplasman yolculugumuz bu sekilde baslamis oldu, 500 mtr ilerideki sahaya ulastigimizda surekli yendigimiz mahallelerinin cocuklari tepelerde yerlerini almislar maci izlemek icin.
2 takimda da eksik yok, mac baslar baslamaz kontralar, uzun toplarla kafamiz donmustur, adamlar nasil teknik, nasil mucadeleci ve hirsli. hepsinin icine tuncay sanli kacmis, deli press yapiyorlar, tek basina hagi'de olsan sifo da olsan imkani yok skora etki etmek icin. dakika 20, mac 10 - 0 olmus onumuzde 40 dakka var, tepedeki yan mahalle piclerinin kahkahalari yuksekte olduklarindan dolayi yanki yapiyor kulaklarimizda, bildigin herifler bizi itin go.une soktu. tabii aramizdan birileri mac icinde cirkinlesti, tabii ki ben. mac yarida kaldi kavgadan dolayi. eninde sonunda mahalleler arasinda mac sonucundan cok, cikan kavga dillendi ve mahallenin itibarini bir sekilde kurtarmis olduk.
kissadan hisse, ilahiyatci tayfa iyi top oynuyordu, rakibi kucumsememeyi ogrendik hayat boyunca, kimin nerde ne yapacagi hic belli olmuyor be.
neyse efenim, mahallemizin 500 metre ilerisinde ilahiyat fakultesi ve imamhatip lisesi ve yurtlari var. o taraflarla pek isimiz olmuyor elbet. lakin fellik fellik rakip ariyoruz, bu arkadaslar camii avlusunun bulundugu buyuk bahcede top oynuyorlar ama buyuk abileri, bizde uzaktan izliyoruz aman! islam bulasmasin diyerek yaklasmiyoruz. saka alinma hemen din dostum.
abilerin gozlukleri var kahverengi filtresi olan camlardan, 1km oteden ilahiyat fakultesinde okuduklari belli gozluklerden. hepsinin ayagindan sadidas var cakma converse, bizde adidas- kinetix falan, ben adidasin yanina h harfi yapmisim hagi'den gorduk elbet. cocuk akli iste giydikleri ayakkabilarla, gozluklerle dalga geciyoruz.
neyse sahada oynayanlarin ufak boylari yanimiza geldi yatili okuyan ortaokul cocuklari, iclerinden bir lider, topu kolunun altina koymus yuruyerek yaklasti ve " selamin aleykum beyler, top sektirelim mi beraber?" diye sorunca, bizde kikirdemeye yol acti elemanin soru kipi. haftaya ctesine sozlestik ve oradan ayrildik, haftaici okul cikisi bizim takim elele yanyana planlar taktikler, ant icmeler nasil gaza gelmisiz. mac gunu geldi catti.
herkes ailesinden hellalik aldi ve deplasman yolculugumuz bu sekilde baslamis oldu, 500 mtr ilerideki sahaya ulastigimizda surekli yendigimiz mahallelerinin cocuklari tepelerde yerlerini almislar maci izlemek icin.
2 takimda da eksik yok, mac baslar baslamaz kontralar, uzun toplarla kafamiz donmustur, adamlar nasil teknik, nasil mucadeleci ve hirsli. hepsinin icine tuncay sanli kacmis, deli press yapiyorlar, tek basina hagi'de olsan sifo da olsan imkani yok skora etki etmek icin. dakika 20, mac 10 - 0 olmus onumuzde 40 dakka var, tepedeki yan mahalle piclerinin kahkahalari yuksekte olduklarindan dolayi yanki yapiyor kulaklarimizda, bildigin herifler bizi itin go.une soktu. tabii aramizdan birileri mac icinde cirkinlesti, tabii ki ben. mac yarida kaldi kavgadan dolayi. eninde sonunda mahalleler arasinda mac sonucundan cok, cikan kavga dillendi ve mahallenin itibarini bir sekilde kurtarmis olduk.
kissadan hisse, ilahiyatci tayfa iyi top oynuyordu, rakibi kucumsememeyi ogrendik hayat boyunca, kimin nerde ne yapacagi hic belli olmuyor be.
devamını gör...
144.
ben bu başlığı bir keresinde hpynos sayesinde baştan sona okudum. dediği gibi yüzde aptal bir gülümseme oluyor okurken.
devamını gör...
145.
#1782207 hemen bir ustteki entrymde uniden 6 aylik uzaklastirma alma riskinden bahsetmistim onu bi anlatayim hele. bu arada sanirim bu basligi ben uzun bir sure kitlicem, neyse baslayalim.
#1773469 bu entryde biraz bahsetmistim unide uzun suren evlilige gitme arifesinde olan, sevip sevistigim bir kiz vardi diye, iliskinin bitis sureci entrynin icinde sakli.
tabii bu ikilinin beni ayni anda birakmasi aci olmustu ama elbette esas kizin sessiz ve derinden gitmesi hayatimi bi sure bilinmez bir girdaba sokmustu lakin suan kendisine ne kadar tesekkur etsem az resmen hayatimin akisini degisti, dusunsene kendisiyle evlenip su anda tr'de hayat surdugumu. tobeler olsun neyse.
klasik bir ask acisi yasiyorum hayatimda ilk kez, ne yapilir ne edilir nasil cikilir bu isin icinden hic bir fikrim yok, inanilmaz caresizim. sirf kizi aramamak icin icki icmiyorum. birgun mahalleden bir arkadas evinin caminda sigara icerken beni yururken gormus uzaktan, seslendi dedi naber - dedim ne olsun be bro, olm evlat acisi ceker gibi duruyorsun bi kendine gel bi toparlan, baska kiz mi yok lan it dedi. disardan gorunusum megersem oyleymis, gercegi duymak daha koymustu.
bi zaman gecti uni sona gectik artik biraz daha iyiyim ama iki kizla denk gelme ihtimalim cok yuksek, bu da bende inanilmaz bi baski yaratiyor, biriyle ayni binadayiz, diger hemen 1km asagidaki kampuste. kendim ettim kendim buldum lan resmen. hayat normallesiyor demistik, ben yine icki sigara basladim ama kontrolluyum yani en azindan kizi asla ve asla aramiyorum, aramamak icin yemin etmistim. ( sonra arandim kendisi tarafindan yani ise yaradi aramamak bunu da bir baska anida yazicam artik).
abi ickiye oyle bir vurmusum ki kendimi geceleri eve yururken zik zak cizerken buluyorum, bi gece bildigin 10 - 15 dakika soluklanmak icin bi arabanin arka lastigine sirtimi dayamisim yerde oturuyorum. gece icmek yetmemeye basladi artik oglenden basladim icmeye, o da bi sure sonra yetmedi sabah okula giderken bakkaldan siyah posetle efes tombul sise bira alip okula gitmeye basladim, dersten once ders aralarinda otoparkta demleniyorum. dersmis falan umrumda degil, anfide siziyorum artik.
bigun hocanin boyle anfide yuruyecegi tuttu, yanimda gecmeye yakin dedim kesin bana saricak, sac sakal karismis, les gibi icki kokuyorum, ya biri ispikledi kadina, ya ben kendi kendimi ele veriyorum. daha kadin yanima yaklasmadan, kokuyu aldi, arkadaslar sinifta icki icen mi var, yoksa derse ickili mi gelen var dedi, arkadaslar diye hitap ediyor bana bakarak. kimseden ses cikmayinca, hocam henuz derste icmeye baslamadim deyince, kendi kendimi zaten ele vermistim kokudan da boyle diyerek iyice evet o benim hocam, allah beni bildigi gibi yapsin, agzima sicabilirsiniz moduna soktum kadini.
cik disari dedi, peki dedim, ders bitimi odama gel yazili dilekce vericekmis hakkimda rektore.
lan zaten hayatim kararmis bir haldeyim, bi de ustune bu eklenirse sictik, o zamanin kurallarina gore derse ickili gelmek en az 6 ay uzaklastirma cezasina esit. fakulte sekreteri ile aram iyiydi durumu anlattim, ustune yalan soyledim aksamdan kaldim, hayatimda bazi sorunlar var kendime pek dikkat etmiyorum, derse yetismek icin dus alamadim, kokunun sebebi budur falan diyerek fakulte sekreterini araya sokup hocayla aramizi bagladilar. bence soyledigim yalana pek inanmadilar lakin verdikleri nasihatlari kusursuzca yerine getirdim, derse ickisiz gelmekti istedikleri.
suan bunlari yazarken hala soruyorum kendi kendime hoca bana istese cok rahat takardi ve bildigin surundurebilirdi senelerce dersinde caktirip, delikanli hocaymis neyse o gunden sonra alkolu baya azalttim. agzimla icmeye basladim en azindan.
#1773469 bu entryde biraz bahsetmistim unide uzun suren evlilige gitme arifesinde olan, sevip sevistigim bir kiz vardi diye, iliskinin bitis sureci entrynin icinde sakli.
tabii bu ikilinin beni ayni anda birakmasi aci olmustu ama elbette esas kizin sessiz ve derinden gitmesi hayatimi bi sure bilinmez bir girdaba sokmustu lakin suan kendisine ne kadar tesekkur etsem az resmen hayatimin akisini degisti, dusunsene kendisiyle evlenip su anda tr'de hayat surdugumu. tobeler olsun neyse.
klasik bir ask acisi yasiyorum hayatimda ilk kez, ne yapilir ne edilir nasil cikilir bu isin icinden hic bir fikrim yok, inanilmaz caresizim. sirf kizi aramamak icin icki icmiyorum. birgun mahalleden bir arkadas evinin caminda sigara icerken beni yururken gormus uzaktan, seslendi dedi naber - dedim ne olsun be bro, olm evlat acisi ceker gibi duruyorsun bi kendine gel bi toparlan, baska kiz mi yok lan it dedi. disardan gorunusum megersem oyleymis, gercegi duymak daha koymustu.
bi zaman gecti uni sona gectik artik biraz daha iyiyim ama iki kizla denk gelme ihtimalim cok yuksek, bu da bende inanilmaz bi baski yaratiyor, biriyle ayni binadayiz, diger hemen 1km asagidaki kampuste. kendim ettim kendim buldum lan resmen. hayat normallesiyor demistik, ben yine icki sigara basladim ama kontrolluyum yani en azindan kizi asla ve asla aramiyorum, aramamak icin yemin etmistim. ( sonra arandim kendisi tarafindan yani ise yaradi aramamak bunu da bir baska anida yazicam artik).
abi ickiye oyle bir vurmusum ki kendimi geceleri eve yururken zik zak cizerken buluyorum, bi gece bildigin 10 - 15 dakika soluklanmak icin bi arabanin arka lastigine sirtimi dayamisim yerde oturuyorum. gece icmek yetmemeye basladi artik oglenden basladim icmeye, o da bi sure sonra yetmedi sabah okula giderken bakkaldan siyah posetle efes tombul sise bira alip okula gitmeye basladim, dersten once ders aralarinda otoparkta demleniyorum. dersmis falan umrumda degil, anfide siziyorum artik.
bigun hocanin boyle anfide yuruyecegi tuttu, yanimda gecmeye yakin dedim kesin bana saricak, sac sakal karismis, les gibi icki kokuyorum, ya biri ispikledi kadina, ya ben kendi kendimi ele veriyorum. daha kadin yanima yaklasmadan, kokuyu aldi, arkadaslar sinifta icki icen mi var, yoksa derse ickili mi gelen var dedi, arkadaslar diye hitap ediyor bana bakarak. kimseden ses cikmayinca, hocam henuz derste icmeye baslamadim deyince, kendi kendimi zaten ele vermistim kokudan da boyle diyerek iyice evet o benim hocam, allah beni bildigi gibi yapsin, agzima sicabilirsiniz moduna soktum kadini.
cik disari dedi, peki dedim, ders bitimi odama gel yazili dilekce vericekmis hakkimda rektore.
lan zaten hayatim kararmis bir haldeyim, bi de ustune bu eklenirse sictik, o zamanin kurallarina gore derse ickili gelmek en az 6 ay uzaklastirma cezasina esit. fakulte sekreteri ile aram iyiydi durumu anlattim, ustune yalan soyledim aksamdan kaldim, hayatimda bazi sorunlar var kendime pek dikkat etmiyorum, derse yetismek icin dus alamadim, kokunun sebebi budur falan diyerek fakulte sekreterini araya sokup hocayla aramizi bagladilar. bence soyledigim yalana pek inanmadilar lakin verdikleri nasihatlari kusursuzca yerine getirdim, derse ickisiz gelmekti istedikleri.
suan bunlari yazarken hala soruyorum kendi kendime hoca bana istese cok rahat takardi ve bildigin surundurebilirdi senelerce dersinde caktirip, delikanli hocaymis neyse o gunden sonra alkolu baya azalttim. agzimla icmeye basladim en azindan.
devamını gör...
146.
abimin saçını kesiyorum makineyle, birkaç uzun kalmış saç telini almak için elimdeki makineyi aldı ama ben başlığını çıkarmıştım çoktan, safım da olduğu gibi makineyi vurdu kafasına. jkasdssds 9 numara kestiğimiz saçın ortası kızıl deniz gibi yarıldı ahjasdhssahs o şaşkınlık ve endişe paha biçilemezdi.
devamını gör...
147.
benim bunu anlatmam lazım. amatör kümede oynadığım yıllardan kalma bir anı. bizim stoperimiz veli abi şaşıydı, solbek bekir abimiz de kekeme. bir de müslüm baba manyağı, hızlı ve anlamsız konuşan sağ bekimiz vardı mustafa. bunların yaş ortalaması 30 falan. ben de en geride libero oynuyorum. 17-18 yaşlarındayım o zamanlar. bir pozisyonda şaşı olan stoperimiz veli abi rakibi ceza sahasının önünde indirdi. poziyon bariz dışarda, net gördüm. hakem de can hoca. göbekli, orta sahanın oralardan maç yöneten bir hakem. penaltıyı verdi. tabi başına üşüştük. veli abi bir yandan anlatmaya çalışıyor, can hoca bir yandan bu kimle konuşuyor lan diyerek bakınıyor. kekeme bekir abimiz meramın anlatmaya kelimeler yetmiyor falan. en sonunda müslümcü mustafa allahını kitabını diyor ama can hoca sövüyor mu dua mı ediyor kestiremiyor. en sonunda can hoca ''ulan bu takımda hiç normal biri yok mu amk'' deyince istemsizce ben varım hocam dediğimi hatırlıyorum. söyle şunlara ne dediklerinden bir şey anlıyorum ne hareketlerinden demişti. ne gülmüştüm be.
devamını gör...
148.
ankara - izmir şehirler arası yolculuk sırasındaki anılarımdan;
önceden olsa ağlardım bu olay için ama şimdi gülüyorum ne tuhaf...
üniversiteler ara tatile girince ankara'dan izmir'in yolunu tutmuş eve dönerken sabah ilk ışıklarını gördüğünüz o an da oldu tüm olanlar. gözüme güneşin parlak olmayan ama bir o kadar güzel nazenin bakışları ulaştı açtım gözlerimi ve koltukta ikiye katlanmam bir oldu çok sıkışmıştım acilen lavaboya gitmem gerekliydi. muavine seslendim "ne zaman mola veririz acaba" dedim "5 dk içinde afyondaki dinleme tesisine gireceğiz " dedi bunu duyunca sevindim araba biraz kıvrandıktan sonra söz verildiği mola tesisine indik.
çantamı da alıp koştur koştur lavaboya gittim. (tabii siz şimdi ne var bunda bu kadar abartılacak bir şey diyorsunuz biliyorum sıradan bir olay zaten bu.. asıl olay şu) o hızla lavaboyu kontrol etmeden girdim içeri bir an önce rahatlamak için. başardım da rahatladım. kapıyı açtım ellerime yıkamak için yönelecekken tanrım karşımda pisuvarlarr ve önünde bir adam duruyor. ( o kadar utandım ki başım önde eğip koştur koştur çıktım oradan hemen çantam ıslak mendil alıp ellerimi sildim. çöpe atarken kolumdan biri tuttu hemen arkamı dönüp baktım. bu o ayak yolundaki adamdı bu "nereye güzelim şeyimi daha yakından gör" dedi o an kalp atışlarım yerinden çıkacak kadar hızlı hızlı atmaya kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum. yaptığım tek şey debelenmekti. yanımıza bir çocuk geldi benden 1 - 2 yaş büyük uzun boylu kumral ve yeşil gözlü bir çocuktu.
"aşkım nerede kaldın seni arabada bekle bekle ağaç oldum" dedi ( hep hayalini kurduğum dizi sahneleri var ya işte o, o an yaşanıyordu) adam kolumu bıraktı çocuğa dönüp " bu o***** senin mi" dedi bende kayış koptu tabii hemen atladım adamın üzerine kelimenin tam anlamıyla beynini yemeye başladım. belimden sarıldı yeşil gözlü. adamın sırtından indirip beni adama dönüp bir tane yumrukta o attı.
" doğru konuş sevgilim hakkında" dedi o an bir şok geçirdim inanamadım hiç tanımadığım biri beni koruyordu hem de ne pahasına olursa olsun. birkaç kişi adamla çocuğu ayırana kadar yumruklar hava da uçuşmaya devam etti. kavga bittiğinde çocuk bana döndü "iyi misin" dedi derin nefes alıp verdikten sonra "iyiyim" diyebildim sonra kendimi toplandığımda "neden bunu yaptın" dedim . " kim olsa aynı şeyi..." sözünü tamamlamadan ona doğru "kim olsa aynı şeyi yapmaz. klişe bu" dedim sonunda teslim olmuş olacaktı ki "seni otobüste fotoğraflar yırtarken gördüm. ağlıyordun dikkatimi çektin -utanarak- seni izlemeye başladın en sonunda uyuyakaldın ben hala seni izliyordum o sırada biraz ilgi duymaya başladım sana, seninle konuşmak, tanışmak için uyanmanı bekledim sonunda uyandın fakat konuşmaya cesaret edemedim en sonunda mola verdik sen dışarı çıktığında biraz düşündüm -birazdan izmir'e varacağız ve seni kaybedeceğim- diye düşündüm ve bunu istemediğimi fark ettim hemen senin yanına gelmek için dışarı çıktığımda yardıma ihtiyacın olduğunu görünce yanına koştum sonrası işte biliyorsun. " dedi
en ufak mimik oynamadan onu dinledim sonun konuşması bitince derin bir nefes alarak gülümsedim o da gülümsedi "anladım. bu arada yardımın için teşekkür ederim hayatımı kurtardın" dedim tekrar gülümseyip bakışmaya devam ettik. dayanamayıp en sonunda (isimleri saklayacağım.) "ben pucca senin adın ne" dedim " bay ç" dedi. otobüs kalkana kadar konuştuk en sonunda numaralarımızı alıp izmir'e gelince vedalaştık kısa sürede sevgilim diye söylediği yalan gerçek oldu ve sevgili olduk 5 ay geçtikten sonra beni aldattı ve onu terk ettim. ( "her hikaye mutlu bitecek değil ya bazı hikayelerde böyle mutsuz bitebilir") sonrasında tabii barışmaya çalıştı ama kabul etmedim.
şuanda ise yalnızlığın tadını çıkarıyorum. sürekli mesaj atan yok, karışan yok derken çok mutluyum kendimi buldum. "şu hayata bana iyi gelen şey yalnızca kendimim" kızlar kendinizi sevin, sevin ki sizi bırakıp gittiklerinde arkalarından ağlamayın çünkü senin en değerlin yine kendinsin her şey olup bittiğinde kendinle baş başa kaldığında kendine sarılmayı ihmal etme en büyük dost sensin kendine
"iyi bak kendine"
pucca
önceden olsa ağlardım bu olay için ama şimdi gülüyorum ne tuhaf...
üniversiteler ara tatile girince ankara'dan izmir'in yolunu tutmuş eve dönerken sabah ilk ışıklarını gördüğünüz o an da oldu tüm olanlar. gözüme güneşin parlak olmayan ama bir o kadar güzel nazenin bakışları ulaştı açtım gözlerimi ve koltukta ikiye katlanmam bir oldu çok sıkışmıştım acilen lavaboya gitmem gerekliydi. muavine seslendim "ne zaman mola veririz acaba" dedim "5 dk içinde afyondaki dinleme tesisine gireceğiz " dedi bunu duyunca sevindim araba biraz kıvrandıktan sonra söz verildiği mola tesisine indik.
çantamı da alıp koştur koştur lavaboya gittim. (tabii siz şimdi ne var bunda bu kadar abartılacak bir şey diyorsunuz biliyorum sıradan bir olay zaten bu.. asıl olay şu) o hızla lavaboyu kontrol etmeden girdim içeri bir an önce rahatlamak için. başardım da rahatladım. kapıyı açtım ellerime yıkamak için yönelecekken tanrım karşımda pisuvarlarr ve önünde bir adam duruyor. ( o kadar utandım ki başım önde eğip koştur koştur çıktım oradan hemen çantam ıslak mendil alıp ellerimi sildim. çöpe atarken kolumdan biri tuttu hemen arkamı dönüp baktım. bu o ayak yolundaki adamdı bu "nereye güzelim şeyimi daha yakından gör" dedi o an kalp atışlarım yerinden çıkacak kadar hızlı hızlı atmaya kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum. yaptığım tek şey debelenmekti. yanımıza bir çocuk geldi benden 1 - 2 yaş büyük uzun boylu kumral ve yeşil gözlü bir çocuktu.
"aşkım nerede kaldın seni arabada bekle bekle ağaç oldum" dedi ( hep hayalini kurduğum dizi sahneleri var ya işte o, o an yaşanıyordu) adam kolumu bıraktı çocuğa dönüp " bu o***** senin mi" dedi bende kayış koptu tabii hemen atladım adamın üzerine kelimenin tam anlamıyla beynini yemeye başladım. belimden sarıldı yeşil gözlü. adamın sırtından indirip beni adama dönüp bir tane yumrukta o attı.
" doğru konuş sevgilim hakkında" dedi o an bir şok geçirdim inanamadım hiç tanımadığım biri beni koruyordu hem de ne pahasına olursa olsun. birkaç kişi adamla çocuğu ayırana kadar yumruklar hava da uçuşmaya devam etti. kavga bittiğinde çocuk bana döndü "iyi misin" dedi derin nefes alıp verdikten sonra "iyiyim" diyebildim sonra kendimi toplandığımda "neden bunu yaptın" dedim . " kim olsa aynı şeyi..." sözünü tamamlamadan ona doğru "kim olsa aynı şeyi yapmaz. klişe bu" dedim sonunda teslim olmuş olacaktı ki "seni otobüste fotoğraflar yırtarken gördüm. ağlıyordun dikkatimi çektin -utanarak- seni izlemeye başladın en sonunda uyuyakaldın ben hala seni izliyordum o sırada biraz ilgi duymaya başladım sana, seninle konuşmak, tanışmak için uyanmanı bekledim sonunda uyandın fakat konuşmaya cesaret edemedim en sonunda mola verdik sen dışarı çıktığında biraz düşündüm -birazdan izmir'e varacağız ve seni kaybedeceğim- diye düşündüm ve bunu istemediğimi fark ettim hemen senin yanına gelmek için dışarı çıktığımda yardıma ihtiyacın olduğunu görünce yanına koştum sonrası işte biliyorsun. " dedi
en ufak mimik oynamadan onu dinledim sonun konuşması bitince derin bir nefes alarak gülümsedim o da gülümsedi "anladım. bu arada yardımın için teşekkür ederim hayatımı kurtardın" dedim tekrar gülümseyip bakışmaya devam ettik. dayanamayıp en sonunda (isimleri saklayacağım.) "ben pucca senin adın ne" dedim " bay ç" dedi. otobüs kalkana kadar konuştuk en sonunda numaralarımızı alıp izmir'e gelince vedalaştık kısa sürede sevgilim diye söylediği yalan gerçek oldu ve sevgili olduk 5 ay geçtikten sonra beni aldattı ve onu terk ettim. ( "her hikaye mutlu bitecek değil ya bazı hikayelerde böyle mutsuz bitebilir") sonrasında tabii barışmaya çalıştı ama kabul etmedim.
şuanda ise yalnızlığın tadını çıkarıyorum. sürekli mesaj atan yok, karışan yok derken çok mutluyum kendimi buldum. "şu hayata bana iyi gelen şey yalnızca kendimim" kızlar kendinizi sevin, sevin ki sizi bırakıp gittiklerinde arkalarından ağlamayın çünkü senin en değerlin yine kendinsin her şey olup bittiğinde kendinle baş başa kaldığında kendine sarılmayı ihmal etme en büyük dost sensin kendine
"iyi bak kendine"
pucca
devamını gör...
149.
rötar yapan uçuşum için, yanlışlıkla satın aldığım 9 liralık uçuş sigortasını ballon d’or kazanmış gibi göstermeye gittiğim andır.
şu şekil
şu şekil
devamını gör...
150.
az önce vapurda sigara içiyorum diye ceza yedim. ıtiraz etmedim tabi.
devamını gör...
151.
birkaç gündür boğazım kötüydü, bugün sağlık ocağına gideyim dedim. avm de sağlık ocağına yakın gitmişken, tüm her şeyi * aradan çıkarıyım dedim. işlerden önce mcdonald’s a yemek yemeye gittim. elimde telefon ilaçlar falan sıramı bekliyorum. sıra bana geldi çocuk sordu ne istersiniz falan diye dedim doyurucu bir menü olarak ne önerebilirsiniz tam böyle bir şeyler söylemeye başladı, sonra bir anda duraksadı adam. ben de o sıra yukarıda menülere bakıyordum. o duraksayınca ben de bir anda ona baktım. siz beni mi çekiyorsunuz dedi bir anda o öyle söyleyince ben ilk başta neden bahsettiğini anlayamadım. dedim nasıl yani, telefonumu gösterdi. telefonu kendime yavaş yavaş çevirdim ve kendimle göz göze geldim. ön kameram açık kalmış, dedim pardon açık kalmış ön kameram. bir şey demedi kapattım ön kamerayı, böyle bir sessizlik oldu. dedim valla sizi çekmiyordum :d çok az hafifçe gülümsedi. tabi ben adama diyemedim hocam ben dakika başı kendine ön kameradan bakmadan duramayan bir manyağım diye :dd dediki bizi böyle salak salak tiktok videolarına çekiyorlar, o yüzden artık şüpheleniyoruz.
devamını gör...
152.
bugün müşterinin biri geldi. bilen bilir ben mcdonalds'ta çalışırım. doyurucu bir şeyler istedi. aslında çok münasip cevaplarım vardı ama yine de sustum çünkü bugün çok yorucuydu ve sinirliydim. neyse buna doyurucu menüleri sayarken gözüm telefonuna ilişti. tutmuş beni çekiyor. süslü püslü bir kadın, herhalde tiktokta beni meze edecek garibanligimla alay edecek sandim. hemen kendisini uyardim. bin dereden su getirdi bu lavuk.inanmış gibi yaptim ve siparişini hazirlatip yolladim. allah islah etsin onlari. galiba ön kameradan surekli tipini kontrol eden ilgi budalasi biriydi. günahı boynuma.
devamını gör...
153.
az önce bi kız maymun burcu olduğunu söyledi güldüm bi 4 saniye bi haftadır böyle gülmemiştim.
devamını gör...
154.
çok iyi anlatamayacağım ama olsun.
pandeminin başı, mardin'deyim ama bulunduğum yerde gram elektrik yok. her yer kapkaranlık. damda oturuyorum, yürüyorum. biraz daha zaman geçti. yatakları serdik yatıyoruz. canım sıkıldı. biraz oturayım gökyüzünü izleyeyim dedim. sanki hiç bakmadım.
bir anda karşıdan bembeyaz bir şey geçmeye başladı. dedim herhalde bu sondu. buraya kadarmış. etekleri falan uçuşuyor. karanlıkta parlayan tek şey. gözlüğü de uzağa bıraktım. her şey flu. neyse en azından acısız olacak diyorum kendi kendime.
hüzme gittikçe yaklaşıyor. sonra baktım bu tek olamaz. yanında da full siyah bir şey var. aha dedim bunca nude'un bedeli tabiki cehennem olacaktı tabii. kalbim deli gibi atıyor. ben onlara bakıyorum. onlar bana bakıyor. *
neyse sonunda kendilerinin bir teyze ve amca olduğu anlaşıldı. hanımefendi covid pozitif iken hava almak istemiş. koluna da yaşlı birini almış. ben de hem kefeni yırttığıma sevimdim hem de su içerek kendime gelmeye çalıştım.*
pandeminin başı, mardin'deyim ama bulunduğum yerde gram elektrik yok. her yer kapkaranlık. damda oturuyorum, yürüyorum. biraz daha zaman geçti. yatakları serdik yatıyoruz. canım sıkıldı. biraz oturayım gökyüzünü izleyeyim dedim. sanki hiç bakmadım.
bir anda karşıdan bembeyaz bir şey geçmeye başladı. dedim herhalde bu sondu. buraya kadarmış. etekleri falan uçuşuyor. karanlıkta parlayan tek şey. gözlüğü de uzağa bıraktım. her şey flu. neyse en azından acısız olacak diyorum kendi kendime.
hüzme gittikçe yaklaşıyor. sonra baktım bu tek olamaz. yanında da full siyah bir şey var. aha dedim bunca nude'un bedeli tabiki cehennem olacaktı tabii. kalbim deli gibi atıyor. ben onlara bakıyorum. onlar bana bakıyor. *
neyse sonunda kendilerinin bir teyze ve amca olduğu anlaşıldı. hanımefendi covid pozitif iken hava almak istemiş. koluna da yaşlı birini almış. ben de hem kefeni yırttığıma sevimdim hem de su içerek kendime gelmeye çalıştım.*
devamını gör...
155.
bir kaç yıl önce askerde iken üniformayla gören çocukların, asker selamı verme çabasıdır...
devamını gör...
156.
bugün bir ilkokulun yanından geçerken bıcırıklardan biri tellerin arkasından “meraba abla çok güzelsin!” diye bağırdı. *
devamını gör...
157.
şu anda yaşadığım. yaklaşık 45 dk önce beni alacak çocuk uyuyakalmış. gelmeyince ben uyandırdım. verilen şirket aracı bozuk. 40 ı geçmiyor. çocukla çat pat anlaşabiliyorum.
yaşasın gece vardiyası.
yaşasın gece vardiyası.
devamını gör...
158.
bugün ilkokulun orda gezerken baktım bir kız geliyor mutsuz galiba. başı önünde. tellerin arkasından bağırdım. meraba abla çok güzelsin diye.
sus lan dedi. abla kadar başına taş düşsün. çok kırıldım ama .
sus lan dedi. abla kadar başına taş düşsün. çok kırıldım ama .
devamını gör...
159.
yolda yürürken siyahi bir adam şapkamın çok güzel olduğunu ve bana çok yakıştığını, söylemişti. tüm gün gülmüştüm. türkler sapık damgası yemekten korktuğu için iltifat bile edemiyor artık...
devamını gör...
160.
bugün yolda yürürken bir kız gördüm şapka takmış. ama şapkayı takmamis kafayı şapkaya geçirmiş. belkide o şapka doğuştan o kafada var. şapka inkılabını bu şapka yüzünden uygulamadan kaldırmışlar sanki.
bende güldüm tabi. kız baktı bana..bende inşaatta yanmışim zaten. lan dedim şimdi imdat afganlar diye bağırır.
sapkaniz çok güzel ve çok yakışmış size diye bağırdım.
bir sevindi bir sevindi.
bende güldüm tabi. kız baktı bana..bende inşaatta yanmışim zaten. lan dedim şimdi imdat afganlar diye bağırır.
sapkaniz çok güzel ve çok yakışmış size diye bağırdım.
bir sevindi bir sevindi.
devamını gör...