bidik yegenin, kaybolan kedisiyle olan fotografi wp durumu yapip kizim evine don notunu da ilistirmesi. kedi dondu sonra.

edit. arkadaslar bu benim basimdan gecmemis ki niye uyarmiyosunuz?
devamını gör...
metrobüsteki güvenliğe ''tenk yu'' demiştim.
neyse ki uzaktaydı duymamıstır ins.
devamını gör...
işyerinde beraber çalıştığımız hristiyan melez bir arkadaşımızın babası vefat etmişti. birkaç türk bu arkadaşa ayıp olmasın diye kiliseye törene gittik. capetown melezleri afrikaans denilen felemenk dilini konuştuğundan ne papazı, ne diğer konuşan insanları anlıyoruz. birisi geliyor kürsüye birşeyler söylüyor ve kendisiyle beraber herkes gülüyor, sonra sırayla diğerleri geliyor yine gülmeler falan. ne oluyor böyle düğünemi geldik cenazeyemi diyoruz. cenaze bitince diğer melez arkadaşlara, ne oldu böyle millet gülüyor cenazede diye sorduk. meğer bunların adetinde kürsüye çıkan kişi ölen kişiyle ilgili şöyle iyiydi, böyle dediydi, birgün söyle komik birşey yaşamıştık diye yaşadıkları hoş hatıraları anlatırlarmış.
devamını gör...
erkek kardeşim, benim bir annem var fakat annemden daha çok annelik eden bir ablam var dedi geçen gün. söyleyeceklerim bu kadar..
devamını gör...
öğrencimin bilerek beni trollemeye çalışması. benim yemeyeceğimi bilerek bunu denemesi ve benim onu salaklamamam.
devamını gör...
mutlu olduğunuz anlardır.
bazen bir kitap cümlesinde tebessüm edersiniz bazen bir film sahnesinde.
bazen orgazm olunca tebessüm edersiniz bazen şarkı dinlerken tebessüm edersiniz.
farkında değilsinizdir ama hepsi çok kıymetli anlardır.
devamını gör...
sevdiğim kedinin ya da köpeğin yol boyunca beni takip etmesi.
devamını gör...
futbol maçında sahaya kedi-köpek girmesi.
devamını gör...
özlenen kişiden uzun zaman sonra gelen mesajın neden olduğu anlardır, tebessüm etmekle kalmayıp abartınca annemin “yine bir şeyler olmuş sana “ demesiyle sonlanır.
devamını gör...
hocanın gözünün içine baka baka kopya çekerdim. hoca yakalayamayınca da sinir oluyordu bu beni çok mutlu ediyordu.
devamını gör...
dört yaşındayken eski tatil videolarını izlerken bir hotel hakkında "keşke yine oraya tatile gitsek" demiştim ve bir hafta sonra ailem beni oraya tatile götürmüştü. ailemin değerini ve sevgisini kavradığım ilk anlardan biriydi.
devamını gör...
bir gün korona vakası türkiye'de iki kişide olduğunda kısıtlamalar gelmeden çamaşır suyu ve sirke almak için markete gitmiştim. gitmişken komşuya uğradım, kızına evde ders veriyordum bana müthiş bir çiçek seçmiş, teşekkür niyetine almış ve eve dönüşüm 5dk bir yol olsa da, bir elimde çiçek buketi, diğerinde de çamaşır suyu ve sirkeyle eve gidiyordum. karanlıktı. karşıma takım elbisesi yaşlı bir bay geldi ve ikimiz yokuş aşağı giden bir sokağın kenarından geçmeliydik. dede demeye kıyamadığım istanbul beyefendisi kibarca "buyrun geçiniz.", dedi sonra ona kibarca "hayır efendim, siz geçiniz", dedim. o da "olur mu hanımefendi siz geçiniz lütfen", diye istirham etti. ben de bir an istanbul'un sokağında aceba kimse yokken istemeden bir nostalji film çekimine denk gelip gelmediğimi düşündüm. sonra geçtim ve "çok teşekkür ederim efendim, size iyi akşamlar dilerim." dedim, o ise ben "size teşekkür ederim, sağlıcakla kalın.", dedi. ne elimde olan çiçek kaldı, ne de eski mahalleme geri döndüm. taşındım oradan dedeyi böyle arada anıp dua ederim. allah uzun ömürler versin sevdikleriyle. ne kibar bir beyefendi idi.
devamını gör...
oldum olası karı çok severim. küçükken kar yağarken cama yapışırdım, gece bile uyuyamazdım.

neyse bir gece yine kar yağışı bekliyorum.
sene 1997 veya 1998. gece 2 gibi kar yağdı her yer bembeyaz oldu.

ben de o heyecanla, dışarı kaymaya çıktım.
ayağıma sabo terlikleri giyip fırladım. tabi sokak boyunca kayıyorum, çok mutluyum ama.

bir baktım 2 kişi yanıma geldi, koluma girdi beni girişe götürdü. bir baktım ruh ve sinir hastalıkları hastanesi'ndeyim.

üzerimde kimlik falan yok. beni içeri almaya çalışıyorlar. neyse yalvar yakar evin telefonunu arattırdım da abim geldi. beni aldı eve götürdü.
devamını gör...
alt kat komşumun küçük kızı beni evlerine kahve içmeye çağırdı annesi de "şimdi eşi evde kızım sonra gelir" dedi. o da gelip kulağıma "canın gidince gelirsin olur mu" diye fısıldadı. eşimden hiç bu kadar tatlı bahsedilmemişti.
devamını gör...
the walking dead 7.sezon prömiyerinin yayınlanmasına 3 saat kala battaniyenin arasına saklanmış tv kumandasıyla televizyonu kırdım. güya etrafımda semazen gibi dönerek battaniyeyi toplamaya çalışıyordum, bir de ne fark edeyim??
bizim atom karınca kumanda battaniye altında saklambaç oynuyor.

not: bölümü de izleyemedim, herkesten spoiler yiyerek tüm bölüme yazık ettim.

not2: bunun bir benzerini wii kumandası ile yapmıştım ama o buna göre bir nebze normal.
sanırım son televizyon bükücüyüm.
devamını gör...
lisede bir derste hocamız, "türkiye'nin en çok alkol tüketilen şehri neresidir biliyor musunuz arkadaşlar? bakın hiç tahmin edemezsiniz," dedi.
"hocam konya mı?" diye bağırdım. kısa bir sessizlikten sonra bir şey demeden derse devam etti.
dersten sonra arkadaşlar sordu; konya doğru cevapmış. hayır yani bu kadar iddialı olmak neden?
devamını gör...
bu hayatta tebessüm ettiklerim üzüntülerimden az olduğu için çıkartamadığım ifadedir.
devamını gör...
hadi ben de geçmişe gideyim başlık diri kalsın. orta okulda ruh hastası bir öğrenci erkek tuvaletinde afedersiniz sıçmış almış bokla duvarı sıvamış. hatta sıçtın da sıvadın lafının mimarı mıdır? veya nerde duydu da bunu gerçek bir faaliyet sandı orası meçhul ve merak konusu. ufağız ya bir kıyamet koptu herkes gibi gittik baktık bok meraklısı gibi. ama cidden adam muntazam sıvamış. akabindeki ders edebiyat, okul yönetimi ellerde tırnaklarda bok arayalım diye genius bir çözümle geldi el kontrolü falan yaptı. akabinde edebiyat hocamızın söylediği söze kopmuştuk, ''yalnız bunun babası da iyi sıvacıymış heee'' (bkz: lol)
devamını gör...
bir etkinlik sebebiyle 7-8 kişi buluşma kararı alır. mekan belirlenir, buluşma saati gelince toplaşılır. hiçbirimizin tanımadığı bir arkadaş ise geleceğim demesine rağmen bir türlü gelmez. bir saatin sonunda biz arkadaştan ümidi kesince sırıta sırıta bir adam çıkar gelir.

meğer bu arkadaş, biz olduğumuzu hesap ederek bir sözlük buluşmasına katılmış. doğru mu geldim, buluşma falan deyince haliyle kimse garipsememiş, kimsin necisin diye soran da olmamış. buyur etmişler, yemiş içmişler birlikte. adam her nasılsa ancak bir saatin sonunda yanlış masada olduğunu anlamış. sonra da el birliğiyle bizim masayı buldular zaten. sorduk nasıl fark etmedin diye, bir fark yok gibiydi dedi.
devamını gör...
lavaboya giriyordum kapıyı kapatırken selam vermem gereken bir üstümle karşılaştım başımı hafifçe öne eğerek selam verdim, kolay gelsin dedi:)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların başından geçen tebessüm ettiren olaylar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim