yeni zelanda sınırları içerisinde bulunan ve havzasında yaşayan maoriler tarafından kutsal sayılan nehir. bu nehre te awa tupua yasası ile kişilik tanınmıştır. nehrin doğduğu tongariro dağından aktığı tasman denizine kadar uzanan havzaya, maddi ve manevi bütün öğeleriyle tüzel kişilik verilmiştir. peki bu ne anlama geliyor ?

medeni kanunumuza göre ancak kişiler borç altına girebilir ve haklara ehil olabilir. kanun, kişiliği gerçek kişilik ve tüzel kişilik olmak üzere ikiye ayırır. gerçek kişilerden kasıt, insanlardır. özel hukuk tüzel kişilerine ise şirketleri örnek verebiliriz. dolayısıyla haklara sahip olmak, borç altına girebilmek, mahkemelerde temsil edilebilmek için kişilik sahibi olmak gerekmektedir. bizim idare hukukumuza göre nehir, göl, kaya, dağ gibi doğal oluşumlar sahipsiz mal statüsünde tanımlanmıştır.

ancak te awa tupua yasası’nın 14 üncü maddesi, nehre, hukuki bir kişilik tanımaktadır. bu sayede nehir, hak sahibi olmakta, borç altına girmekte, mahkemelerde açılan davalarda taraf olabilmektedir. peki cansız bir varlık bu yetkilerini nasıl kullanır? yasanın 18 inci maddesi ile nehrin insan yüzü denilen bir temsil organı kurulmuştur. bu organ iki kişiden oluşmakta, birini yerel kabile diğerini ise taç seçmektedir.
yasanın üçüncü bölümü ise yerel halka yapılan haksızlık nedeniyle tacın ikrarını ve tacın özrünü içermektedir. nehir yerel halk tarafından kutsal ve yaşayan bir varlık olarak kabul edilmektedir. bu husus; “ben nehirim, nehir de ben” deyişiyle ifade edilmektedir.

konuya ilişkin, biraz daha geniş bir okuma yapmak istiyorsanız, manisa celal bayar üniversitesi araştırma görevlisi serkan yolcu’nun, “bir nehre kişilik vermek” adlı makalesini okuyabilirsiniz. ben okurken, iki gram altın için siyanürle zehirlenen dağlarımızı, heslerle boğulan derelerimizi, villa yapmak için yakılan ormanlarımızı anımsadım. galiba hukuken cinayet işlememek adına, bu zenginliklere kişilik vermiyoruz.
devamını gör...


81 metrekare taban üzerine sekizgen şekilde ve dört basamaklı haç biçimde mermer bir platform üzerine yapılan saat kulesi, 25 metre yüksekliğinde ve dört katlıdır. kulenin platformu beyaz mermerden, diğer bölümleri ise kesme taştan yapılmıştır.

şadırvan anlayışında tasarlanmış dairesel esas etrafında dört çeşmesi vardır ve kolonlar kuzey afrika temasını taşır.

gövdenin dört bir tarafında, orta yerinde açılmış at nalı kemerli küçük nişli balkon görüntüsü veren unsurlar görülür. bunun üzerinde, doğu ve batı yönlerinde birer osmanlı arması, kuzey ve güney yönlerinde ise sultan ıı. abdülhamit’in tuğraları kabartma olarak yapılmıştır.

gövde üzeri, içleri beş kollu yıldızlarla doldurulmuş baklava dilimli kabartmalarla bezenmiştir. gövdenin üst bölümü üç sıra mukarnasla genişletilmiş ve dış yüzüne dört adet 75 cm. çapında saat konulmuştur.

aynı zamanda izmirli olsun olmasın herkesin en az 1 kez bile olsa hatıra fotoğrafı çektirdiği yerdir. çevresindeki güvercinlere yem atmak ayrı bir zevk. az ötede tramvay ve vapur iskelesi seni karşılar. öte tarafta ise hükümet konağı ve kemeraltı girişi misafirlerini bekler. bir belgesele göre de saat kulesinin altı da dahil olmak üzere kadifekale sırtlarına kadar tarih fışkırmaktadır. zaten agora açık hava müzesi de buna güzel bir örnek. bu güzel yapı tüm ihtişamı ile izmir'in kalbinde yer etmiştir.
devamını gör...

boş zamanlarında ya da ağır şartlarda çalıştıkları için her fırsat buldukları anda ellerine krem süren insanlardır bunlar.
devamını gör...

vay canınaaa.
bunu öğrendiğim çok iyi oldu. şimdi rahat bir uyku çekebilirim.
devamını gör...

anca kocakarı gibi otur.
devamını gör...

bu entry ortalama 2 dakika 25 saniyede okunacak uzunluktadır. vakti olmayanları uyarmak amacıyla bu bilgilendirme yapılmıştır.

post-truth kelimesinin oxford sözlüğü tarafından 2016 yılında yılın kelimesi seçilmesi ile önümüze sıkça gelen bu kavram yeni olduğundan dolayı sürekli tartışılmakta ve içi doldurulmaya devam etmekte. hatta olur olmaz yerde o kadar çok kullanılır hale geldi ki bazen öh dedirtti. okumalar yapanlar vardır muhakkak ama kendi anladığımı aktarmak isterim.

öncelikle kavramı daha iyi anlamak ve başka kavramlardan ayırt edebilmek için kavramın yeni bir dönemi mi (çağı mı) yoksa eski dönemleri de kapsayan bir durum mu olup olmadığına bakmak gerekiyor.

oxford sözlüğü tanım olarak şöyle diyor; “tarafsız gerçeklerin kamuoyunu etkilemede duygulara ve kişisel inançlara cazip gelen şeylerden daha az etkili olması.” basitçe böyle bir tanım yapılırsa, bu eski dönemleri de kapsayan bir duruma yeni bir ad bulmaktan öteye gitmeyecektir. fakat bu olguya yeni bir isim bulunduğuna göre ve çoğu kaynakta post-truth çağı gibi bir tanımlama yapıldığına göre içinde bulunduğumuz yeni çağı anlatmak gibi bir dert edinildiği kesindir. bu durumda post-truth, popülist söylemin artması, yalan haberler ile insanları yönlendirmek ve gerçekliğin çarpıtılması diyerek açıklanamaz. çünkü bunlar yeni şeyler değiller. otoritenin gerçekliği çarpıtarak toplumu manipüle etmesi belki insanlık tarihine yakın yaşlardadır. içinde bulunduğumuz çağı ayıran faktör ise başat iletişim aracımızın sosyal medya olmasıdır.

dönemin önde gelen iletişim aracı toplumsal yapıyı fazlasıyla etkiler. yazıdan önce söz kitle iletişim aracıydı. sonra yazı sözün yerini, daha sonra görsel medya (fotoğraf, tv) yazının yerini aldı. buraya kadar dikkat edilirse toplumu yönlendirme aygıtı belirli bir kesimin ve otoritenin güdümündeydi. günümüzde ise asıl kitle iletişim aracı internet ile birlikte sosyal medya oldu. artık pasif kitle de aktif duruma geçerek bilgiyi yayma gücüne erişmişti. şu an yaptığımız gibi.

bu süreçte ise artık durum hakikatin çarpıtılması değil, gerçeği aramanın anlamsızlaşması ve hakikatin yitimi oldu. doğruluk arayışı gereksiz hale geldi. aramak isteyen kişi ise takip edilemeyecek hızla devam eden çılgınca veri akışında boğuldu. verilerde artık nitelik değil, nicelik ve hızlı olma çabası önem kazandığı için hakikat kayboldu. sosyal medyada anonim olan kişi ihtiyat zincirinden kurtuldu, hakikati yazma zorunluluğunu zamanla yitirdi. ayrıca takip ettiği ve geri bildirim aldığı başka veri kaynaklarını kendi benzerlerinden seçerek kendi “yankı fanusu” içerisinde, kendi gerçeğinde hapsoldu. o kişi için artık hakikati aramak manasızlaştı.

bu nedenlerle post-truth kavramını otoritenin yaptığı her türlü manipülatif söylemler için kullanmak doğru olmayacaktır. post-truth daha çok günümüz için, daha doğrusu internet ve sosyal medya çağı için kullanılan bir kavramdır. hakikatin çarpıtılması değil, artık onun yitirilmesidir.
devamını gör...

martin eden. o kadar etkilenmiştim ki kitap bittiğinde içimin cayır cayır yandığını hissettim, sanki hayatımdan geçip gitmiş gerçek biri gibiydi, ben de arkasından bakakalmıştım.

kafamdaki martini kendi gözümle görmek istedim, o yüzden resmini çizdim.
birebir olmadı ama baya yaklaştı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

-eternity and a day
-memento
-the grand budapest hotel
-solaris
-nostalghia
-a man for all seasons
-the holy mountain
-nymphomaniac 1-2
-shutter ısland
-la double vie de veronique
devamını gör...

ip kopsaydı da yere yapışsaydı dediğim canavar kişi. kadın evinde bile güvende değil. yazıklar olsun.
devamını gör...

#125041 tanıma binaen şunları söylemek istiyorum
toplumdaki ele alınabilecek en büyük sorunlardan birisi 'haketmiştir' kalıbı. kadının başına gelen her şeyin sorumlusu kesinlikle kadınmış gibi davranılması asıl suçlunun ekarte edilmesi.
bunun için yapılabilecek en iyi hareket tüm hemcinslerimle birlik olmamız. biz birlikte olmadan, kadın kadını suçlarken, erkeklerden bu kalıbı yıkmalarını bekleyemeyiz. beklesek de bi yere varmaz görüldüğü üzere. ve bir yerden sonra iş tamamen eril beyinlere kalıyor ne yazik ki.
devamını gör...

zerre kadar katılmadığım bir başlık. mazlumun, garibanın, yolda kalmışın başımın üstünde yeri var.
herkes kendi rızkını yer.
bu dünya kimseye kalmaz.
kanada müslüman vatandaşlarına selamün aleyküm diyor ramazan mübarek diyor, biz ne diyoruz.
allah ıslah etsin.
devamını gör...

buz gibi gerçek. anne tarafından * bir dayımız vardı. 3 senedir kese dışarıda yaşıyordu.* ölüm bekleniyor elbet fakat insan yakıştıramıyor yine de. dün haberini aldık. az evvel de selası verildi. fena adam değildi ramazan dayı. çok küfür ederdi ama hani dilinde derler ya. içinde bir fenalık yoktu. hanımı kaybetmişti yıllar evvel. ikinci hanım, rahatsızlanınca boşamış bunu. boşa dememişler birinci can, ikinci mal için gelir diye. gülseren yenge iyi kadındı. hafif terelelliydi ama ne yapsın? şimdi ikisi de yok.
üstâd necip fazıl'ın dediği gibi.
geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek...
devamını gör...

bir yazar var ismi lazim degil kadin yazarlarin nickaltina gelip taciz eden tanimsiz satasma içeren seyler yaziyor (birde bunun saz arkadaslari var bundan cesaret alan) ne hikmetse hiç birsey olmuyor kendisine, ama burada biri tanim sildi diye ceza aliyor. bence çok saçma, katilirsiniz katilmazsiniz ama gerçekler bunlar, din üzerinden insanlara hakaret ediliyor saka yollu (güya) yine hiç birsey olmuyor. kurallarin herkes için geçerli olmasi gerekiyor.
devamını gör...

ölen kadının yerine erkeğin baldızı ile evlenmesidir. bu evliliklerde doğu vilayetlerinde sıklıkla görülür amaç çocuklara en iyi anneliği yapacak olan kişinin teyzeleri olduğu düşülmesidir aynı zamanda kurulan aile bağları koparılmak istenmemektir. levirat geleneğinde olduğu gibi burada da karar verici merci ailelerdir.

bazı ailelerde bu gelenek, çocuğu olmayan kadının kusurlu bulunması sebebiyle mehir ödemek zorunda kalmadan farkı bir aile bireyi ile evlenme şeklinde olabilir. yani özetle kadına kardeşini kuma almak.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

internette var olan bi görsele bakarak çizmiştim

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu da yine var olan bir çalışmaydı, ufak bir ekleme ile çizmiştim

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

öyle bir güzelliğin var ki
önünden geçmediğin bahçeler çiçeklerini unutuyor
sular ışımıyor, kuşlar konacak dal bulamıyor
hiçbir pencereden ay ışığı girmiyor
azıcık gölgelensen
tanrı dünyamıza bulut bulut hüzünler indiriyor.

şükrü erbaş - otların uğultusu altında.
devamını gör...

robert de niro için kurşun atar, kurşun yerim.
niye böyle bir şey yaparım bilmiyorum ama yapılır yani.
al pacino ise oyunculuğun vücut bulmuş halidir. kadın kokusu filmi için 6 ay boyunca görme engelli insanlarla beraber yaşadığını biliyor muydunuz?
bilmiyordunuz, nerden bileceksiniz.
seçim yapmak çok zor, o yüzden ben pas diyorum efenim.
devamını gör...

maalesef kendimde de varlığını hissettiğim hastalıktır. öyle ki bazen içeriği dikkatimi çeken uzunca bir tanımı okumayı bile erteliyorum. mesela şimdi de online ders kaydı yapmam lazım ama buradayım, yarına erteledim.*
devamını gör...

buradan moderatörlere adminlere
sesleniyorum.bence kafa sözlük olarak ingilizce öğrenmek üzerine discord kanalı kuralım bu kanalı da a1/a2/a3-b1/b2-c1 gibi sınıflara ayıralım kapasiteleride 10 ar kişi olsun.böylece herkes seviyesine göre birbiriyle diyalog kurarak konuşma kısmını ücretsiz halledebilir hemde toefl ıelts gibi sınavlar için birbirimizle bilgi alışverişinde bulunabiliriz.bu uygulama faaliyete geçerse çok hayır duası alırsınız . (bu kanalı kendim açma fikrindeydim fakat reklam yapıyor ya da dolandırıcı bu gibi düşüncelerle yanlış anlaşılacağımı düşündüğümden ve ban yememek için maderatörlerden ve adminlerden medet ummaya karar verdim umarım hayata geçer)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim