2021 kpss giriş ücreti
tus 500 tl arkadaşlar, sınava giren herkes çalışan doktor da değil çoğunluk son sınıf ve yeni mezun. sadece 3 şehirde yapılıyor. gidiş geliş masrafı, kalacak yer masrafı varın siz hesap edin. ösym'nin yaptığı tüm sınavları göz önüne alırsak soyuluyoruz başka açıklaması yok.
devamını gör...
alimden notlar
sözlükte adımın başlığını görünce duygulandım.
ellerinize sağlık.
kaleminize sağlık.
ellerinize sağlık.
kaleminize sağlık.
devamını gör...
antonio vivaldi
4 mart 1978 yılında dünyaya gelen italyan bestecidir. aslında kendisi müzisyen, besteci, virtüöz, kemancı ve rahiptir.
konçertonun babası olarak anılan ve kızıl papaz lakabıyla tanınan vivaldi 500 yüzden fazla eser bestelemiştir.
kendisi venedik'te dünyaya gelmiştir. kızıl saçlarından dolayı kızıl rahip olarak bilinmiştir.
vivaldi ilk müzik eğitimini ise babasından almıştır. adamın babası berbermiş. sonradan kemancı olmuş. garip bir hikaye.
vivaldi'nin eserleri amsterdam'da basılmıştır. opus eser numaralandırma yöntemi ile 100 konçerto 40 sonattır. ama 500 kadar konçerto yazdığı düşünülmektedir.
tarz olarak hayalinde canlandırdığı resimleri müzik haline getirmiştir. en ünlü eseri dört mevsimdir.
yaptığı müzikle bir çok ustaya ilham olmuştur. bir çok sanatçıya ilham vermiştir. ondan etkilenen sanatçılar çok fazladır.
kendisini dijital müzik platformlarından açıyorum. kendimi çok güzel hissediyorum. genelde kitap okurken dinliyorum. yürüyüş yaparken falan tarif edemeyeceğim şekilde garip hissettiriyor. sanırım müzik denen kavramı sonuna kadar icra etmiş. dibine kadar derler ya öyle müzik yapmış adam.
kendisi 28 temmuz 1741 yılında yani 63 yaşında hayata gözlerini yummuştur. genç yaş sayılabilecek bir yaşta ölmesi üzücü. yaşasa daha lezzetli daha olgun eserler dinleyebilirdik.
kendisi yeryüzünün en büyük keman virtüözüydü. bence.
kendisine getirilen eleştiriler tabi çok fazlaydı. vivaldi olsan bile eleştiriler yapılıyor. bu abimize bir melodi buldun oradan akıyor gidiyorsun vivaldi efendi demişler. yazıklar olsun hepinize kıskanç herifler.
kendisi annesi babası olmayan kız çocuklarına yardımcı olan bir okulda hocalık yapmıştır. eskiden rahip olduğu için bu konulara çok dikkat edermiş.
severek dinliyoruz usta. seni tanımadan önce bütün sevdiğim eserleri meğer sen yapmışsın çok sonradan öğrendim. güzel uyu.
konçertonun babası olarak anılan ve kızıl papaz lakabıyla tanınan vivaldi 500 yüzden fazla eser bestelemiştir.
kendisi venedik'te dünyaya gelmiştir. kızıl saçlarından dolayı kızıl rahip olarak bilinmiştir.
vivaldi ilk müzik eğitimini ise babasından almıştır. adamın babası berbermiş. sonradan kemancı olmuş. garip bir hikaye.
vivaldi'nin eserleri amsterdam'da basılmıştır. opus eser numaralandırma yöntemi ile 100 konçerto 40 sonattır. ama 500 kadar konçerto yazdığı düşünülmektedir.
tarz olarak hayalinde canlandırdığı resimleri müzik haline getirmiştir. en ünlü eseri dört mevsimdir.
yaptığı müzikle bir çok ustaya ilham olmuştur. bir çok sanatçıya ilham vermiştir. ondan etkilenen sanatçılar çok fazladır.
kendisini dijital müzik platformlarından açıyorum. kendimi çok güzel hissediyorum. genelde kitap okurken dinliyorum. yürüyüş yaparken falan tarif edemeyeceğim şekilde garip hissettiriyor. sanırım müzik denen kavramı sonuna kadar icra etmiş. dibine kadar derler ya öyle müzik yapmış adam.
kendisi 28 temmuz 1741 yılında yani 63 yaşında hayata gözlerini yummuştur. genç yaş sayılabilecek bir yaşta ölmesi üzücü. yaşasa daha lezzetli daha olgun eserler dinleyebilirdik.
kendisi yeryüzünün en büyük keman virtüözüydü. bence.
kendisine getirilen eleştiriler tabi çok fazlaydı. vivaldi olsan bile eleştiriler yapılıyor. bu abimize bir melodi buldun oradan akıyor gidiyorsun vivaldi efendi demişler. yazıklar olsun hepinize kıskanç herifler.
kendisi annesi babası olmayan kız çocuklarına yardımcı olan bir okulda hocalık yapmıştır. eskiden rahip olduğu için bu konulara çok dikkat edermiş.
severek dinliyoruz usta. seni tanımadan önce bütün sevdiğim eserleri meğer sen yapmışsın çok sonradan öğrendim. güzel uyu.
devamını gör...
nişanlanmak
ilişkinin en güzel evresi.
tripler,kavgalar,kıskançlıklar gibi zorlu süreçlerden sonra sıra inişli çıkışlı zor günleri atlattığın ilişkinin, meyvesini yeme evresine gelmiştir. nedir bu?nişan...
evlilikten bir önceki, sevgililikten-sözden bir tık sonrası,bu ilişkinin adını koyalım evresi...
o ne der bu ne der derdin yok. aileler tanışmış. yüzükler takılacak. mis gibi abi. ölmeden önce yenilecek hatlar listemin en tepesinde. bekle beni instagram biyoma nişan tarihimizin yanına kilit koyup baş harfini yazacağım nişantişkom.
tripler,kavgalar,kıskançlıklar gibi zorlu süreçlerden sonra sıra inişli çıkışlı zor günleri atlattığın ilişkinin, meyvesini yeme evresine gelmiştir. nedir bu?nişan...
evlilikten bir önceki, sevgililikten-sözden bir tık sonrası,bu ilişkinin adını koyalım evresi...
o ne der bu ne der derdin yok. aileler tanışmış. yüzükler takılacak. mis gibi abi. ölmeden önce yenilecek hatlar listemin en tepesinde. bekle beni instagram biyoma nişan tarihimizin yanına kilit koyup baş harfini yazacağım nişantişkom.
devamını gör...
üniversiteyi kendi şehrinde ve evinde okumanın keyfi
4 yıllık lise, hazırlık okumuş gibi; geri kalan üniversite hayatı da lisenin kalan yılları gibi geçer. çok isterdim arkadaşlarımla maceralar yaşayayım fekat olmadı.
devamını gör...
doğru söylüyor dedirten şarkı sözleri
/ belki geç kaldık her şeye
ama son bir kez dinle beni
böyle bitmez
ben bize aşık oldum /
* *
ama son bir kez dinle beni
böyle bitmez
ben bize aşık oldum /
* *
devamını gör...
milan'ın milan olduğu yıllar
shevchenko'nun olduğu yıllardır.
benim de tribünden izlediğim maçta, shevchenko 4 tane atmıştı bize.
servet çetin'i bir sağa bir sola yatırıp mahvetmişti bizi.
baktık yapacak bir şey yok, artık dursun eşşolusu diye kalktık ayağa alkışladık herifi.
benim de tribünden izlediğim maçta, shevchenko 4 tane atmıştı bize.
servet çetin'i bir sağa bir sola yatırıp mahvetmişti bizi.
baktık yapacak bir şey yok, artık dursun eşşolusu diye kalktık ayağa alkışladık herifi.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının okumakta olduğu kitaplar
oğuz atay-tutunamayanlar, vallaha bitiremedim üç aydır okuyorum.
devamını gör...
bu son deyip tekrardan yapılan şeyler
insanlara güvenmek ve inanmak .
devamını gör...
çayın yanında en güzel giden gıda
bebe püskeviti
devamını gör...
harry potter'daki büyüler
lumos büyüsü telefonların yardımcı asistanlarına sözlü olarak söylendiğinde telefon fenerlerin açılmasını da sağlamaktadır.
devamını gör...
güne bir söz bırak
"kork, o mahkemeden ki; hakimin kendisi şahittir."
imam cafer-i sadık (as).
imam cafer-i sadık (as).
devamını gör...
kitap kulübü hikaye tamamlama yarışması
“hayatımın en mutlu anıymış,bilmiyordum.”
yarışmamız sonuçlandı!
katılan herkese teşekkür ediyoruz!*
kazanan sevgili bubbles of death oldu!
kendisini tebrik ediyor ve eserini sizlerle de paylaşmak istiyoruz!
*hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum… o zamanlarda bilmediğim, bilemediğim birçok diğer şey gibi. kurduğum cümlelerin sonuna sıkça yerleştirdiğim o yüklem gibi, bilmiyordum. halbuki bilsem böyle mi olurdu. tam olarak böyle olmazdı evet ama olacaklar da belliydi. bir şeyleri bilmenin sorumluluğu denilen şey, bende yoktu. şeyler, bilmezlik, belirsizlik, bensizliktim kısaca. ama o an… bilinmeyi hakeden bir an’dı. bir an’ı en uzun nasıl yaşayabilirim? aynı an’da sonsuza dek kalabilir miyim? peki sonsuza dek sürecek o mutluluk, her anında aynı derecede mutlu edebilir mi beni? sorularla işgal edilmişti beynim. soru soruyu açtı, açmazlar belirginleştikçe cevaplar derinleşti. yüzme bilmeyen ben, daha o cevapların kıyılarındayken boğuldum. hasılı o an, hayatımdaki en mutlu an olduğundan, geri kalan her an’ı daha az mutlu kılacaktı. ki bu ardıl düşünce, şimdi düşününce o an’ı ister istemez kötü bir an olarak tanımlıyordu. hem en mutlu an hem de en suçlu an. mutluluğu haketmiyorum geyiğine hiç girmeyeceğim. geyik yapmak için saat çok geç. gece 4… yani gece 3’ten bir saat sonrası, 5’ten ise bir saat önce. elimde telefon, aklımda o an. aklımda telefon, elimde telefon. telefonda ekran, ekranda “o an”… önümde duran nescafe poşetine gidiyor aklım. aç olduğumu anımsıyorum. sonra poşeti okuyorum; 10’lu ekonomik paket, 4 bmw… 200 de iphone… isteyene ver onları, bana o an gerek o an. yahut bir tas çorba. düşündükçe o an, çorbaya dönüyor. içersem o an olurum. o an da ben olur. anda bir oluruz. ikilik bizi bitirir. hani diyor ya anonim bir herif; i am you, but stronger… o an benim. ama o an daha güçlü. bense açım. an bir umut, ben biçare. an bi kap su, ben tok fare. an geçti, ben gelemedim. o anın kıymetini, malesef bilemedim.*
*ayrıca yeni yarışmamız da başladı! katılmak için buraya tıklayabilirsiniz!
yarışmamız sonuçlandı!
katılan herkese teşekkür ediyoruz!*
kazanan sevgili bubbles of death oldu!
kendisini tebrik ediyor ve eserini sizlerle de paylaşmak istiyoruz!
*hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum… o zamanlarda bilmediğim, bilemediğim birçok diğer şey gibi. kurduğum cümlelerin sonuna sıkça yerleştirdiğim o yüklem gibi, bilmiyordum. halbuki bilsem böyle mi olurdu. tam olarak böyle olmazdı evet ama olacaklar da belliydi. bir şeyleri bilmenin sorumluluğu denilen şey, bende yoktu. şeyler, bilmezlik, belirsizlik, bensizliktim kısaca. ama o an… bilinmeyi hakeden bir an’dı. bir an’ı en uzun nasıl yaşayabilirim? aynı an’da sonsuza dek kalabilir miyim? peki sonsuza dek sürecek o mutluluk, her anında aynı derecede mutlu edebilir mi beni? sorularla işgal edilmişti beynim. soru soruyu açtı, açmazlar belirginleştikçe cevaplar derinleşti. yüzme bilmeyen ben, daha o cevapların kıyılarındayken boğuldum. hasılı o an, hayatımdaki en mutlu an olduğundan, geri kalan her an’ı daha az mutlu kılacaktı. ki bu ardıl düşünce, şimdi düşününce o an’ı ister istemez kötü bir an olarak tanımlıyordu. hem en mutlu an hem de en suçlu an. mutluluğu haketmiyorum geyiğine hiç girmeyeceğim. geyik yapmak için saat çok geç. gece 4… yani gece 3’ten bir saat sonrası, 5’ten ise bir saat önce. elimde telefon, aklımda o an. aklımda telefon, elimde telefon. telefonda ekran, ekranda “o an”… önümde duran nescafe poşetine gidiyor aklım. aç olduğumu anımsıyorum. sonra poşeti okuyorum; 10’lu ekonomik paket, 4 bmw… 200 de iphone… isteyene ver onları, bana o an gerek o an. yahut bir tas çorba. düşündükçe o an, çorbaya dönüyor. içersem o an olurum. o an da ben olur. anda bir oluruz. ikilik bizi bitirir. hani diyor ya anonim bir herif; i am you, but stronger… o an benim. ama o an daha güçlü. bense açım. an bir umut, ben biçare. an bi kap su, ben tok fare. an geçti, ben gelemedim. o anın kıymetini, malesef bilemedim.*
*ayrıca yeni yarışmamız da başladı! katılmak için buraya tıklayabilirsiniz!
devamını gör...
zeka
insanın düşünme, algılama ve yönetme gibi yeteneklerinin tümüne verilen isim.
insandan insana değişiklik gösterebilir.
insandan insana değişiklik gösterebilir.
devamını gör...
kadınların hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam etmesi
sadece kadınlar değil, herkes yaralarını ve ganimetlerini alıp yola devam etmeli. zira hatıralar sabit, yol süreklidir.
devamını gör...
almanca
agresif bir dil gibi algılanmasının sebebi kelime sonlarına gelen ht vurgusunun agresif bir algıya yol açmasıdır. mesela ingilizce not almanca nicht'dir ve niht diye okunur. buradaki h harfi çok sinirlenmiş bir insanının dişlerinin arasından çıkardığı h sesine benzer. mesela bir sakarlık yaptınız ve karşınızdakinden özür dileyeceksiniz. "enşuldigun ih habe das niht abziht getan!" (entschuldigung ich habe das nicht absicht getan) diyorsunuz. aslında söylediğiniz şey "afedersin, bilerek yapmadım" dır. içerik olarak alttan alıyorsunuz ama fonetik sanki karşınızdakine meydan okuyormuş gibi görünüyor.
devamını gör...
sokrates'in savunması
kendisini , toplum düzenini bozmakla suçlayan devletin verdiği ölüm cezasından kaçma fırsatı varken onu büyüten ,eğiten şuan ki haline gelmesini sağlayan devlete karşı, vicdanıyla , aklıyla olan sorgulama kısmı beni etkilemiştir. tam metin ve doğru aktarımı olup olmadığı aşikar fakat yalnız o döneme özgü olmayan ufak bir manipülasyonla devletin kurmaya çalıştığı vicdan muhakamesinin bariz anlaşıldığını düşünüyorum.
devamını gör...
pame radyo yayını
çünkü melankoli en çok ona yakışıyordu... haroula'yla kadehlerin her daim eşzamanlı dolduğu yayın.*
devamını gör...