sabahattin ali ve romanlarını bir kenara koyacak olursam, jack london'ın yazdığı martin eden (kitap)'dır kesinlikle.

sanırım bu kitabı ve martin'i benim için bu kadar değerli yapan iki neden var.. ilki, martin'in kendi olduğu için değer görme isteği. ikincisi ise büyük bir çabayla yazdığı yazılarının geçmişte yüzüne dahi bakılmayıp bunları yazarken aylaklık yaptığı öne sürülürken bir anda yazılarının popüler olmasıyla herkesin aynı yazılardan büyük bir övgüyle bahsetmelerinin ve martin'i bu kadar saygıdeğer bulmalarının martin tarafından anlamsız olması. martin, bu haksızlığı çırpınarak açıklamaya ve yüzlerine vurmaya çalıştı fakat bu kişilerin tek yüzü yoktu. martin bir süre sonra bu haksızlığı açıklama zahmetine dahi girmeyip sadece kafasında tekrar ve tekrar düşündü.
o çabayı yüreğimin derinliklerinde hissettim. eden'ı hissettim.
devamını gör...

kesinlikle bu saatler. kinci, nefret kusan tayfa yok ortalarda. huzur çökmüş sözlüğe. mis gibi ortam.
devamını gör...

"evet liza, insan yaşamayı önce kendi öğrenmeli, sonra başkalarını suçlamalı!"*
devamını gör...

değiştin mi hiç?
değiştim ben bu sene.
ve her gece,
her bir gece
sadece dört soru sormuştum sana
ama bu gece başka bir soru düşündüm.
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle?
bu gece başka bir soru düşündüm.
zalimin mazlum ile,
celladın kurban ile
dönüp durduğu bu dehşet çemberi
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle?
bu yıl ne değişti?
bu yıl benim değişen.
eskiden uysal bir kuzuydum,
sonra bir kaplan oldum ve vahşi bir kurt.
güvercindim önceden, bir ceylandım
bugünse bilmiyorum ne olduğumu.
babam almıştı onu bana sadece iki paraya
kuzucuk! ah kuzucuk!
babam almıştı onu bana sadece iki paraya
ve her şey, yeniden başlıyor işte.

had gadia
devamını gör...

doktor mustafa yalçın'ın ölümünün ardından ortaya atılan mobbing iddialarının açıklığa kavuşmasını istemişler. bundan daha doğal ne olabilir. tabi biz çektik siz de çekin mantığıyla yaşayan, kendilerinin doktorluk yaptığı dönemde neredeyse ilah ilan edilmiş, bu işin kaymağını yemiş doktorların yeni nesili hor görmesi gayet doğal. istiyorlar ki o makamlarıyla gömülsünler ama işler öyle olmuyor. biz hayatından vazgeçen o kardeşimizin davasının peşinde koşmayacaksak niye yaşıyoruz bu dünyada. öyle kolay değil insanları hayallerinden vazgeçirip, emeklerini çöpe atıp ezip geçmek. kimse yatağında bir gün bile huzurla uyuyamamalı.
devamını gör...

hamburger ve patates kızartması.
devamını gör...

distopya, olmasını istemediğimiz gerçekleşmesinden korktuğumuz toplum veya oluşumdur. kelime anlamı olarak ütopyanın tam tersi olarak kabul edilir. distopya durumunu anlatan kitap veya filmler distopik olarak nitelendirilir.
devamını gör...

chuck palahniuk tarafından rahatsız edilmek için yazıldığı halde sadece can sıkıntısı veren bir kitap demek yerinde olacaktır. ben palahniuk'un yazım tarzını pek sevmem, bir şeyler eksik ve çiğ gelir daima ama hiçbir kitabını da vasat altı olarak görmemiştim hatta lullaby dahil. yani kitap nereden tutsak elde kalır türden, aşırı zorlama. okuyucuyu çarpsın hatta rahatsız etsin diye yazıldığı halde benim uykum geldi. kitap tamamen porno endistürisine ışık tutar cinsten, güzel göndermeler ve hatta eleştiriler de yok değil ama bir yerden sonra kitap yavaş yavaş boğmaya başlıyor. farklı karakterlerin ağzından okumak ilk başlarda keyifli fakat bir süre sonra -okuyucu konudan koptuğunda- bu durum külfete dönüşmeye başlıyor. ayrıca muhtemelen kafasını duvara sertçe geçirmek istenilecek -en azından dört sene önceki ben bunu istedi- numara 72 gibi bir karakteri de barındırıyor içinde. kitabı bu kadar gömsem bile hakkını da yemek istemiyorum, bazı şeyleri tüm çıplaklığı ile anlatmak oldukça zor bir iş. palahniuk kendini tüm bu düşünce sansüründen arındırıp, süzgeçten geçirmeden sert bir biçimde yazıyor ki normalde çoğu kitabında da oldukça etkileyici duruyor ama burada biraz fazla zorlama görünüyor.


“ıt only takes one mistake,' the dan banyan guy says, 'and nothing else you ever do will matter.' with his empty hand, he takes one of my hands. his fingers feel hot, fever-hot, and pounding with his heartbeats. he turns my hand palm-up saying, 'no matter how hard you work or how smart you become, you'll always be known for that one poor choice.' he sets the blue pill on my palm, saying, 'do that one wrong thing- and you'll be dead for the rest of your life.”
devamını gör...

bir süre önce çok tantana kopartılan, isa’ya ait olduğu söylenilen kefendir. ancak yapılan testler sonucunda kefenin 13-14 yy ait olduğu kanıtlandı.

vatikan bunu beğenmedi.

isa’nın yaşadığına dair maddi deliller yoktur, incil dışında. kaldı ki bu sorun hristiyan aleminde de tam olarak yanıt bulamamıştır.

isa gerçekten yaşadı mı? bir efsane mi?
devamını gör...

ben takip ediyorum ve paylaşılan her posta bakıp beğenenlerden yazar mahlaslarını tahmin etmeye çalışıyorum. eğlenceli bir olay tavsiye ederim. *
devamını gör...

başlığa doğru bilgiler kadar, hiç anlam veremediğim tanımlar da girilmiş. biz şu işi biraz toparlayalım.

mozart’ın son eseri requiem’in bir bölümüdür lacrimosa. mozart bu eseri tamamlayamadan ölmüş, öğrencisi franz süssmayr tarafından bitirilmiştir.

kısaca requiem’i tanımlayalım;

hristiyan katolik inancına göre, cenaze törenlerinde ya da ölen kişinin yıldönümlerinde çalınan bir tür dinsel ağıt veya ilahi türüdür. bu gelenek, ölen kişinin ruhunun bağımsızlığına kavuşması için yapılır.

lacrimosa;
italyanca kelimedir. gözü yaşlı olan, ağlamaklı olan anlamına gelir. requiem’in bu bölümü gerçek bir başyapıttır.

mozart’ın sihirli flüt operasına çalıştığı dönemde, viyana kontu franz von walsegg tarafından ölen eşi için sipariş edilmiştir. ancak kont tam bir düzembazdır. ünlü bestecilere sipariş işler yaptırıp, kendi eseri gibi gösteren ve eserin haklarına sahip olan biridir. bu oyunu mozart ölümü sonrası eşi constanze ve öğrencisi süssmayr bozar.

amadeus filminin son sahnesidir. gerçi film baştan aşağı yanlıştır. filmin son sahnesinde lacrimosa’ya yer verilir. bu sahnede mozart’ın kraliyet müzisyeni salieri’ye requiem’in son bölümlerini yazdırdığı görülür ki, bu tamamen uydurmadır. film için düşünülmüş bir sondur. sahne gereği mozart, eserin confutatis bölümlerini, salieri’ye hasta yatağında sözlü olarak söyler ve salieri bunları yazar. kek tarifi mi bu? böyle bir şey mümkün olabilir mi? filmin en saçma bölümüdür.

öğrencisi süssmayr, bu eseri mozart’ın yazdığı bölümlere ekler yaparak ve sonuna mozart’ın imzasını taklit ederek bitirir. ancak gerçek kısa süre sona ortaya çıkar. mozart’ın el yazması ve üzerine süssmayr’in eklediği bölümlerin orijinali bugün viyana milli kütüphanesinde bulunmaktadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

konu çok uzun, mozart kendi ölüm müziğini yaptı diyenler var ki, oraya girersek hiç çıkamayız. sonra (bkz: manas destanı gibi tanım giren sözlük yazarı) diye başlık açıyorsunuz.

bir trol bilgisiyle yazımızı bitirelim. çok iyi bir film olan “requiem for a dream” müzikleri, bana göre filmden daha güzeldir. burada youtube’a yüklenen ve çok izlenen bir görüntüye “mozart’s requiem for a dream” denir. lan o requiem bu değil. video kapağına konulan görsel ise mozart değil. bana daha çok benziyor. ya dostlar, tarih okuyarak, araştırarak öğrenilir. filmler tarihi hatalarla doludur. youtube veya sosyal medyaya yüklenen her şeyi doğru bellemeyin. etmeyin. eğletmen beni, söyletmen beni.
mozart’a gider
trol requiem’e gider
ingilizce kaynak
devamını gör...

yazdıklarıyla uzaktan yakından alakası vardır. yani öyle tahmin ediyorum. insandır ve önemlidir. öyle ya kadın olmak kolay. bir asma altı çardakta bir demlik çay içmek iyi gelir kendisine.
devamını gör...

bayram merasimlerinden dolayı dün capsleri bitiremedim. bu sebepten bugün paylaşım yapıyorum. hepinize iyi bir bayram diliyorum.

saçma sapan başlık gördüğümde ben:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

olumsuz bir eleştiri içerdiğinden dolayı tanımların silinmesini rica edip kendi çaplarında moderasyonculuk oynayan yazarlar:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sırf artı oy için kaliteyi arka plana atan ve buna ses çıkarmayan yazarlar:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

soda- limon. abartıldığı kadar kötü değil.*
devamını gör...

amerikayı biz keşfetseydik ve kızılderililer bizden dolayı müslüman olsaydı yada fransa, ingiltere gibi ülkeler bizim kolonilere saldırsaydı, burada birileri onlar müslüman olduğu için öldürüldü derlerdi.
devamını gör...

zannedersem fakir olduğum ve bunu hissettiği için benim hiç görmediğim mağaza çalışanıdır.
devamını gör...

nur tarikatına mensup youtube kanalıdır. kanal botlardan, reklamlardan ve clickbaitten ibarettir. kendilerini eleştiren yorumları silerler, kendilerini yalayanlara kalp atarlar. evrim ağacı tarafından tokatlanmışlardır. kanalın kitlesinin ıq ortu en fazla 50'dir. modernmiş gibi görünerek en fazla beyni dinci aileleri tarafından yıkanmış türbanlı sümeyyeleri ve furkanları etkilersiniz benden söylemesi.
devamını gör...

becerikli olması, elinden her iş gelmesi. hantallığa tahammül edemediğim gibi ustaca yapılmış bir iş gördüğümde de karşıdakine daha farklı bakmaya başlıyorum.
devamını gör...

canım ptt kurtaracak bizi çekip çıkaracak o dipsiz kuyudan ben eminim.
devamını gör...

tek dostum içkim sigaramdı.onları da elimden almak istedi.direndim.okudum.evrimi ve freudu öğrendim.ben öğrendikçe o daha da sinirlendi.müritlerini üstüme saldı.saçımız uzun diye,metal dinliyoruz diye,içki içiyoruz diye dayak yedik,öldürüldük.ben geliştikçe o beni küçültmeye çalıştı.ben gelişmeye yöneliktim,mücadeleciydim.o ise pasifistti.direnenleri sevmezdi.doğu kültürüydü o.afgan bir çiftçinin topladığı haşhaş sütündeki moleküllerdi o.kitlelerin afyonuydu.ben afyonu almamak için direndim.hep çalıştım çabaladım. asla şükretmedim.ben böyle geliştikçe büyüdükçe,o daha da sinirlendi.

şimdi son kozlarımızı oynuyoruz.ben her geçen gün gelişiyorum.o ise başı bağlı, ağzı bağlı,afyonu bitmiş.sonunda mutlu olucam.özgür olucam.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim