921.
aşk kelimesi, farsça bir kelime olan "aşeka", yani sarmaşıktan gelmektedir.
devamını gör...
922.
kimdir babası? merak konusu. aşk, hangi tanrının oğlu ise, oğlunu yalnız bizim için dünyaya getirmedi. en azından bu kesin.
sen misin sadece, güzelin güzel olduğunu fark edip, ona gönül kaptıran?

aşkın anası babası, skholiast'a göre,

khaos'la ge'nin, ares'le aphrodite'nin, nyks'le aither'in, iris'le zephyros'un, ge ile uranos'un oğludur.
devamını gör...
923.
ahanda budur:

devamını gör...
924.
yalnız güçlü olsan bile onunla daha güçlü olmaktır. her zaman aydınlık tarafta olmak için beyin fırtınası yapmaktır. el ele yürünen yollar, deniz kenarında bir bankta öpüşmektir. güldürdüğünde güneşin açması öldüğünde yağmurların ağlar gibi yağmasidir. her an için şükretmek ve daha çok olamadığı için hayıflsnmaktır. bir belediye cafesinde bira patates yapmaktır. artık sadece fotoğraflarda kalmaktır. derin bir sızdır. çok derin.
devamını gör...
925.
aşk, bir anlamda sıradışı bir anomali halidir..
bir düştür aşk. iki kişinin hem de uyanıklarken gördüğü bir düş.. sadece yaşayabilinen ve gerçekten uyandıklarında, kendilerinin bile şaştığı bir düş.. tekrar edilemez, progranlanıp planlanamaz şaşırtıcı bir düş..
devamını gör...
926.
çekilin felsefem geldi yazıcam.

çok çok basit bir tanımı var bu aşk denilen zımbırtının;

umutlu yara

ilişkilerde en başta umut ve yara oranları yüzde 50-50, ortada yani. zaman geçip işler iyiye giderse umut oranı artıyor ve yaraları iyi ediyor ama tersi olup işler kötüye giderse de yaralar umudu kaplayıp öldürüyor.

böyle işte, bir de aşkın rengi koyu lacivert, bu konu tartışmaya kapalı.

sahilden gidelim lütfen, sigara içiliyor mu arabada?
devamını gör...
927.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

(bkz: ruhi mücerret (kitap)) )
devamını gör...
928.
tutku,sevgi ve sadakatin değişken oranlı kesişimi.
devamını gör...
929.
aşk kendini inandırma sanatıdır.
devamını gör...
930.
kalıcı körlük.
devamını gör...
931.
sarmak, sarılmak, sarmalanmak.. bedence değil ruhen.

iki kişinin de kendi kalarak ötekiyle karışması, sonunda kavuşamaması.

sanırım aşık veyseldi “kavuşamayınca aşk olur” demişti. dosdoğru ya da dopdoğru. hangisi ise artık.
devamını gör...
932.
manevi ve kültürel açılardan dine oldukça benzeyen bir sistem. felsefi açıdan ise tam olarak bir din gibi idealist mantığa sahip.
devamını gör...
933.
şüphe barındırmamalı.
devamını gör...
934.
o kendi yoluna aşıktı, ben yürüyüşüne. böyle açıldı aramızda mesafeler.
devamını gör...
935.
ilişkinin tesadüf ettiği şeylerden.

aşk güzel ve faydalı yönleri de olan şeylerdendir ama ille de aşk ile ya da ilişki ile karşılığını almalıyım/almalıydım zihniyetiyle yaşanırsa insanı tüketir.

her şeyde olduğu gibi aşkın da idealist mantık ile değerlendirilmesi taraftarı değilim. idealist mantığın, içine düşmenize sebebiyet vereceği çelişkiler, yaşantınızın sürtünme(yıpranma) oranını yükseltir. idealist beklentilerin oran-orantı tanımayan şekli, yıpranma payını, yaşamı tehlikeye sokabilecek bir şiddete dönüştürür.
devamını gör...
936.
ben hayatta bir kere aşık olunurculardan değilim.
her aşk kendine has bence.
ama bugün itibariyle ne hissettirdiğini anlatabilirim.
sanki biz kundaktan beri berabermisiz gibi bı hissiyat. öyle tanıdık.. öyle benden..
iletişimin yağ gibi akması. öyle doğal. öyle aynı frekanstan.
birbirine acayip bir manevi güç vermek. mutlandirmak.
biraz heyecan. biraz huzur. salıncağı başkası kapacak korkusuyla hep başında beklemek biraz. ama biraz da özgürlük. kişisel alanlara saygı.
iç huzuru. tek eşlilik. sadakat. bunların doğal ve kolay bir şekilde yerini alması hayatta.
hayatımda tanidugim bana en benzeyen adam olması.
muhabbetin hiç bitmemesi.
dokunduğunda içinin titremesi.
güvenmek. inanmak. görmek. gorulmek. anlamak. anlaşılmak. çok aşk. çok sevgi.
devamını gör...
937.
"aşk kumar, barbut gibidir, gelecek zarlara göre kazanır veya kaybedebilirsin ama korkak davranıp o zarları zamanında atmazsan sıran geçer ve senin yerine başkası zarları atar"

shirley bennett / community (dizi)
devamını gör...
938.
mekanik değildir.
devamını gör...
939.
"aşığım" diyen yalan söylüyordur; hatta hakîki bir yalancıdır. çünkü 21. yy. aşkı faso fisodur.
devamını gör...
940.
aşık olmak şey gibi aslında: çektiğim filmde baş karakteri oynayan oyuncunun (turgut diyelim), yani benim romandan çıkmak istemem. o olsun baş karakter. o daha güzel, neşeli… seyirci de onu çok seviyor. ama iyi de bu filmin baş karakteri sensin turgut, seni nasıl çıkartayım. sevgilin olarak dahil edelim diyeceğim ama başka bir filmde o rolde şu an. turgut aslında onu başta sadece sevgilisi rolünde istemişti. bunun mümkün olmadığını anlayınca da saçmalayıp beni o oynasın demeye başladı. onun kendisini oynadığı rüyalar falan görmeye başladı. bunun mümkün olmadığını anlamasını sağlayan olay başına gelince de acı çekmeye başladı. kendini hakir gördü, yaşadığı hayatı yaşamaya değer bulmakta zorlandı. bazen ağladı. üstünde sigara söndürecekti zor engelledim. ılk sevgilisinden ayrıldığında yapmıştı bunu. neyse ki bütün bu hayal kırıklıkları, değersizlik hisleri ile başa çıkabildi. şimdi biraz migren ağrısı çekiyor ama kendi kendisini oynadığı role devam edecek. sevgilisi rolüne başkasını bulacağız artık. aşık olduğu biri mi olur bilemem ama bir sevgili olmadan hikaye ilerlemiyor. turgut yeni yeni çıkıyor dışarı. eskiden olsa birine aşık olur kafasında işler dururdu. seyirci artık aksiyon istiyor. turgut bu beklentiye kayıtsız değil ama zorlanıyor biraz işte. yas tutmayı, acı çekmeyi becermeye çalışıyor. çünkü bunu beceremezse yine içine kapanacağını biliyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim