821.
'seversin , kavuşamazsın aşk olur.'
aşık veysel
aşık veysel
devamını gör...
822.
insan aşka hep meraklıdır
üç harfli sözcüğün var edebildiği sonsuz ifadelere
üç harfli sözcüğün var edebildiği cesaretlere
kayıtsız kalamaz insan
anne gibidir aşk.
hep dönüp dolaşıp aranandır
yaşın kaç, kimsin, neredesin, neredensin
aşka hep meraklısındır insansan.
üç harfli sözcüğün var edebildiği sonsuz ifadelere
üç harfli sözcüğün var edebildiği cesaretlere
kayıtsız kalamaz insan
anne gibidir aşk.
hep dönüp dolaşıp aranandır
yaşın kaç, kimsin, neredesin, neredensin
aşka hep meraklısındır insansan.
devamını gör...
823.
irvin yalom divan adlı kitabında hatırlayabildiğim kadarıyla şöyle der: "aşka düşmekle aşkın içinde ayakta kalmak arasında fark vardır."
tek bir kişiye aşırı sevgi besleyip diğer insanlara soyutlaşmak ruhu kötü etkiler. en iyisi bütün insanlara sevgiyi paylaştırmaktır diye açıklar.
tek bir kişiye aşırı sevgi besleyip diğer insanlara soyutlaşmak ruhu kötü etkiler. en iyisi bütün insanlara sevgiyi paylaştırmaktır diye açıklar.
devamını gör...
824.
825.
birinci basamakta takılı kaldık ae. maslow'da da böyle oldu. ilk basamaklarla derdim var. ikiye çıksam arkası gelecek gibi ama.
devamını gör...
826.
"var olmayan ideale duyulan arzu"
yalın alpay
yalın alpay
devamını gör...
827.
varlığına bir dönem körü körüne inandığım ama aslında bizim uydurmamız olan hissimsi bir şey. sanki hiç vazgeçemeyecek gibi gelen insanlar bile vazgeçebilir hiç vazgeçilemeyecek gibi olan insanlardan vazgeçilir. en kalbinize dokunan insanlar bile gün gelir sizi nerden yaralayabileceğini bilir ve yaralar. o yüzden tecrübe etmek acı verir ama yaşamak güzeldir. çokta şey yapmamak lazım yine de.
devamını gör...
828.
sertab erener şarkısıdır canlı performansını tamamen aynı yapan efsane bir sese sahiptir kendileri
devamını gör...
829.
sevdamın gözleri,
görmez olmuş beni,
kalbim ne eylesin?
yarim sevmedikçe beni.
görmez olmuş beni,
kalbim ne eylesin?
yarim sevmedikçe beni.
devamını gör...
830.
varlığına inanmadığım ama ayaklarımı yerden kesen, midemde kelebekler uçuracak bir şeyi de merak etmiyor değilim.
devamını gör...
831.
insanı aptala çeviren duyguya denir.
devamını gör...
832.
öğrendim ki. bazen tek ihtiyacım olan bir el ve
beni anlayacak bir yürektir. öğrendim ki. inkar edip içimde sakladığım
seyler gerçekliğini yitirmiyor .öğrendimki her yaramı saran zaman değil
sensin *
beni anlayacak bir yürektir. öğrendim ki. inkar edip içimde sakladığım
seyler gerçekliğini yitirmiyor .öğrendimki her yaramı saran zaman değil
sensin *
devamını gör...
833.
عشق. arapça kökenli. ilkel bir dürtü, kısa süreli heyecan senfonisi. ayaktakımı fazla anlam yükler.
devamını gör...
834.
korkunç güzel bir hikaye ama bana ait değil.
devamını gör...
835.
tesadüfen eline aldığın bir kitabın güzel çıkması gibi. bitmesin istersin ama bir sayfa sonrasını da merak edersin.
sonra ne olur?
harika bir kitap okumuş olursun ama kitap bitmiştir.
sonra ne olur?
harika bir kitap okumuş olursun ama kitap bitmiştir.
devamını gör...
836.
gördüğüm düşlerin ömrü benden uzun.
kendi olarak sana gelen
sana gereksinimi olmadan seni isteyen,
sensiz de olabilecekken senin ile olmayı seçen,
kendi olmasını seninle olmaya bağlayan.. işte odur aşk.
keskini ovalleştiriyor,
realiteyi masallaştırıyor,
rengi yumuşatıyor.
suç masumiyet kazanıyor.
sanki metal yoğurulabilir,
ahşap daha da sepia.
sanki su bal kıvamında akışkan,
kar daha ılık.
‘yıldızlı gece’ biraz açıklayabiliyor gibi baktığımda aşkı bana..
hem arsızdır, bi de üstüne dengesizdir aşk..
yaşamın birkaç net döngüsüden biri, var eden, yok eden, yaşama nedeni olan, yaşamdan soğutan, reddedilen, varlığını kanıtlamak için kılıktan kılığa girilen, şiirin, şarkının, nefret ve özlemin ana teması, varlığı kadar yokluğu da hasta eden, hastalık sayılan, tanrı gibi varlığından şüphe edilse de yine de inanılan o kimyadır aşk.
yine de var olsun diyerek, şiirlere sığındığım insan olma halidir.
en güzel tılsımlı kelimeleri hak eden kavramın adıdır.
kokusu olsa leylak olurdu,
rengi olsa uçuk mavi olurdu,
sesi olsu en davudi ses olurdu,
elle tutulur bir şey olsa yumuşacık bir şey olurdu ve bir tadı olsa en leziz şeyin tadı olurdu.
en fazla tövbe edilen, en sık tövbe bozdurandır aşk.
bozulan tövbelerin en anlamlısı, en olmaz denilen anlarda tanrının dünyaya uzanan elidir aşk.
bittikten sonra bir daha yürümem denilen yol, yolculukların en keyiflisidir aşk.
hayatı anlamlı kılan tarçın kokusudur aşk.
her bedende farklı ortaya çıkan, her dilde ayrı anlam bulan, dünyadaki kelimelerin en evrenselidir aşk.
kendi olarak sana gelen
sana gereksinimi olmadan seni isteyen,
sensiz de olabilecekken senin ile olmayı seçen,
kendi olmasını seninle olmaya bağlayan.. işte odur aşk.
keskini ovalleştiriyor,
realiteyi masallaştırıyor,
rengi yumuşatıyor.
suç masumiyet kazanıyor.
sanki metal yoğurulabilir,
ahşap daha da sepia.
sanki su bal kıvamında akışkan,
kar daha ılık.
‘yıldızlı gece’ biraz açıklayabiliyor gibi baktığımda aşkı bana..
hem arsızdır, bi de üstüne dengesizdir aşk..
yaşamın birkaç net döngüsüden biri, var eden, yok eden, yaşama nedeni olan, yaşamdan soğutan, reddedilen, varlığını kanıtlamak için kılıktan kılığa girilen, şiirin, şarkının, nefret ve özlemin ana teması, varlığı kadar yokluğu da hasta eden, hastalık sayılan, tanrı gibi varlığından şüphe edilse de yine de inanılan o kimyadır aşk.
yine de var olsun diyerek, şiirlere sığındığım insan olma halidir.
en güzel tılsımlı kelimeleri hak eden kavramın adıdır.
kokusu olsa leylak olurdu,
rengi olsa uçuk mavi olurdu,
sesi olsu en davudi ses olurdu,
elle tutulur bir şey olsa yumuşacık bir şey olurdu ve bir tadı olsa en leziz şeyin tadı olurdu.
en fazla tövbe edilen, en sık tövbe bozdurandır aşk.
bozulan tövbelerin en anlamlısı, en olmaz denilen anlarda tanrının dünyaya uzanan elidir aşk.
bittikten sonra bir daha yürümem denilen yol, yolculukların en keyiflisidir aşk.
hayatı anlamlı kılan tarçın kokusudur aşk.
her bedende farklı ortaya çıkan, her dilde ayrı anlam bulan, dünyadaki kelimelerin en evrenselidir aşk.
devamını gör...
837.
"tanrı'nın insana zalim bir şakası."
devamını gör...
838.
aşk hala yüreğime denk düşmedi.
bu yıl aşka dair umudum oldu biriyle ve hiç düşünmeden adımlar attım lakin istediğim huzuru bulamadım aşkıda bulamacayaktım. aşkı onda bulamadım ama bende bulabileceğini düşünüyordu diye tahmin ediyorum . bu yüzden onuda ikna ettim bizden olmayacağına çünkü ayrılacak cesaretim hiç yoktu neyse ki onda varmış korkuyordum , onu kırmaktan incitmekten hala düşünüyorum acaba diye sonunda daha yıkıcı olurdu başta daha kolay oldu .
ama hala *
bulana kadar devam ;)
bu yıl aşka dair umudum oldu biriyle ve hiç düşünmeden adımlar attım lakin istediğim huzuru bulamadım aşkıda bulamacayaktım. aşkı onda bulamadım ama bende bulabileceğini düşünüyordu diye tahmin ediyorum . bu yüzden onuda ikna ettim bizden olmayacağına çünkü ayrılacak cesaretim hiç yoktu neyse ki onda varmış korkuyordum , onu kırmaktan incitmekten hala düşünüyorum acaba diye sonunda daha yıkıcı olurdu başta daha kolay oldu .
ama hala *
bulana kadar devam ;)
devamını gör...
839.
sokrates'e göre aşk, güzelliğin aracılığıyla çoğalma arzusudur.
devamını gör...
840.
her sokak başında
çöplerin arasında
yaşanmışlıkların gözü önünde
umut yeşeren her yerde
gözlüyorum seni
çöplerin arasında
yaşanmışlıkların gözü önünde
umut yeşeren her yerde
gözlüyorum seni
devamını gör...
