801.
hoşlanma ile aşk arasındaki farkı tam olarak çözemedim, birisi anlatabilir mi lütfen. yani aşık oldum mu daha önce onu anlayamıyorum. iki farklı benzer duyguyu yaşadım gibi ama emin değilim işte. tam olarak ayrım nasıl oluyor?
devamını gör...
802.
ben yazarken dinledim,sen okurken dinle.

kendimce aşkı tarif etmeye çalışacağım.
klişeye de kaçabilirim, hiç öyle şey olur mu ne ilgisi var da diyebilirsin.
aşk, merak etmektir, özlemektir.
görmek için yol tepmek, yorgunken yanına uçarak gitmektir.
üşümesin diye üstünü örtmektir.
o gözlerini kapattığında izlemek ve gülümsemektir.
görüşüp eve dönerken arkasından bakmaktır.
bu belki yanlış sana göre ama planlarında onu ilk sıraya koymaktır.
adamaktır aşk.
üzülebilirim evet ama şimdi ne mutluyum bu her şeye değer diyebilmektir.
aşk, baktığın her noktada her an karşına çıkabilecek zannettmektir.
çıkmayınca da şapşal gibi üzülmektir.
nasıl oldu bu, ben nasıl böyle aşık oldum diye düşünüp, cevabı bulamadan kendini onu düşünürken bulmaktır.
sonunu düşünmeyip kahraman olmaktır.
son cümlede romantizm bitti.
*
devamını gör...
803.
bilinç ve bilinç dışının mükemmel karışımlarındandır. yine bir karışım olarak, mükemmelliğe çok uzak kişiliklerin durumları aşkın niteliğinde bir bozunuma sebep olmazlar.
devamını gör...
804.
keşke tekrar aşık olabilme hormonum çıkıp gelse, köşeyi dönüp hayatımın aşkıyla filan çarpışayim gibi gibi gibi sjhssksnmsksns
devamını gör...
805.
aşk bilinmezdir. inanmazsın, yoktur dersin. ama vardır. bildiğimizin tahmin ettiğimizin ötesinde hem de... öyle yok efendim ilk gördüm de aşık oldum vs. işte o yalan dolan. kimse ilk gördüğü anda aşık olmaz. ilk gördüğün anda etkilendiğin kişi olur o ayrı. sonradan gidip ona aşık olursun o da ayrı mesele. birine aşık olmak zaman alır, kiminin kısa sürer, kiminin uzun. kimisi ilişki yaşar da aşık olur, kimisi onla zaman geçtirir de aşık olur, kimisi uzaktan bakarak aşık olur. bir şeyine tutulur sebebini bilmeden. dünyanın aslında en nefret edilesi insanı bile olsa aşık olduğu vazgeçemez. her türlü şeyi göze alırsın aşık olduğun kişi için. hayatını görmezden gelirsin. dışardan bakarsak olaya aptalın teki olursun aslında. ama sen içinden öyle bakmazsın. dünyanın en önemli işini yapıyormuşsun gibi gelir sana. bizim bildiğimiz aşk gibi değil yani. bizim bildiğimizin farklı bir ismi olması lazım. aşk milyonda bir olur çünkü. güzel olduğu kadar zahmetlidir de ve sen isteyerek içine düşmezsin. bataklık gibidir yanlışlıkla bir adım atarsın ve o seni yavaş yavaş içine çeker... ve dedikleri gibi aşkın gözü kördür: gerçekten sevince ne yaş, ne boy, ne kilo, ne de mesafe önemlidir senin için...
devamını gör...
806.
-sen hiç aşık oldun mu? dedim teyzeye. utandı herhalde güldü.
ben aşk neyin bilmem, benim herifte hiç seni seviyom demedi. bilmem ki, amma velakin, dişim yok ya, ekmeğin içini hep bana verir. bayramda da kendine ayakkabı almadıydı, bana güllü fistan aldıydı. seviyom diye soğanın cücüğünü,karpuzun göbeğini de bana verir. yemeen etlerini hep önüme ittiriverir. haa bide ulan garı kıyamıyom sana der sıkça. ne biliyim aşk budur herhalde*
devamını gör...
807.
sen hiç aşık oldun mu teyzeye dedim utandı güldü hayır dedi amcamı ayarlayabilirim dedim daha çok utandı evliler şu an aşka inanmayanlara haşırt bu entry..
devamını gör...
808.
sen hiç aşık oldun mu teyze dedim.
sana ne topppppppraaaaam dedi..

anladım ki aşık olmak teyze olmakmis..
devamını gör...
809.
iki kalp arasındaki köprüdür.
bu köprüyü 2 kişi inşaa eder.
tek kişinin çabalaması aşk değil sadece hayranlık olabilir.
devamını gör...
810.
yaşlı bir teyzenin yanındaki amcaya bakınca gençliğini hatırlayıp "ben yandım buna" demesi.

aşk güzel şey. herkesi terbiye etmesi gerek bence. şöyle bir güzel köşelerini yontup yumuşatmalı. o zaman inanıyorum ki hepimiz için yaşam çok daha güzel olacak.
devamını gör...
811.
manyak olursun bak girme hiç o topa.
devamını gör...
812.
sen hic asik oldun mu dedim teyzeye yuzu kipkirmizi oldu sinirlenmeye basladi hayir dedi ask ask bu ne **k aski s*k**m öldü dedi. boyle naif bi teyzeye kim asik olmaz ki.. onu agresiflestiren seyin adiymis askin ta kendisi......
devamını gör...
813.
bir şeyler yazayım dedim ama içmediğim şerbetin tadını anlatmak gibi olacaktı vazgeçtim..
devamını gör...
814.
aşk affetmektir.
devamını gör...
815.
o teyzenin kardeşini bulmuşlar. hiç biribirine benzemiyorlar la. bu teyze daha atılgan sanki
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
816.
budur

devamını gör...
817.
aşk sadece kalpte değildir, aşk dildedir, aşk gözlerdedir, aşk parmakların ucundadır. aşk biraz da ruhun içindedir.
söylediğin sözler, bakış, dokunuş ve yaşadığın her heyecan, hepsi sevdaya dahil.
devamını gör...
818.
ekseriyetle insanoğlunun iki cinsi olan kadın ve erkek arasında cereyan eden, şarkıların, şiirlerin, öykü, roman, deneme ve bazı resim ve heykellerin hatta filmlerin, dizilerin kaynağı olan, hayatımızı kuşatan herkese nasip olmayan, uğruna cinayetler işlenen, dolaylı yoldan ev, araba kredisine sokan bazılarımızın dünyaya gelişinde büyük etkisi olan, acısı tarif edilemeyen, herkesin kendince yorumladığı, binlerce versiyonu olan, karşılıklısı, karşılıksızı, platoniği olan, insanı coşturan, sarhoş eden, meczup eden, mahçup eden, mutlu eden, olgunlaştıran, çocuklaştıran, gözünü karartan, cesaretlendiren, yücelten, alçaltan, pişiren, öldüren, güldüren, derinden gelen, bir var bir yok olan, bu aşk denen şey nedir acaba?

aşk dediğimiz şey aslında bir çok basamağı olan bir merdivenin en üst basamaklarından biridir ,o basamağa erişince aşka ermiş oluruz. bu merdivenin genel adı şehvettir. basamakları ise heyecan, tutku, arzu, iştah, heves, yakınsama, ilgi, merak ve kurgudur. bütün bu basamakları hayatın her anında tırmanırız. bazı anlarda bütün bu basamakların hepsine tırmanmamıza gerek yoktur, bazen de bütün basamakları tırmanmamız için bizi motive edecek ciddi bir nedene ihtiyacımız vardır.

olay sex yapmak ise sadece, arzu basamağındayız demektir. sex bir ihtiyaçtır ve uygun yollarla bu ihtiyacın karşılanması gerekir, sevişmek için illa aşık olmaya gerek yoktur.

olay yalnızlığı gidermek ve ayrıca sevişmek ise tırmanmamız gereken iki üç basamak vardır arzu, ilgi ve yakınsama. yakınsamak, yoldaşlık duygusu içerir, biriyle iyi geçinmek, ona katlanabilmek, onunla bir şeyler paylaşıp beraber bir şeyler yapmak, sevişilebilir bir arkadaş edinmektir, bu aşk değildir sevgide değildir. ortak çıkarlar üzerine kurulu yakınsamaya dayalı ilişkidir. ne zamanki uzlaşamazsınız, fikirler ve çıkarlar uyuşmaz, bu ilişkide biter tırmanacak başka basamak yoktur.

olay, bir kadın erkek değilde bir iş, bir konu, bir eylem ise odağımızdaki şey. heves, merak, ilgi ve tutku devreye girer bu basamakları tırmandıkça yaptığımız işe bağlanır, başardıkça tatmin olur daha da ileri götürüp tutkuya dönüştürürsek geleceği kurgulamak ile beraber olayı ideal olana erişmeye dönüştürürüz.

olay dini bir inançsa veya ideolojik bir konuysa bir çok basamağı tırmanıp olayı kutsal bir davaya dönüştürüp aşkla, şevkle, iştahla sarılabiliriz inancımıza veya davamıza. artık bir ütopyamız vardır.

kimi kariyer davasındadır, kimi iman davasında, kimi köpeğine aşıktır, kimi yaptığı işe, kimi kendine aşıktır, kimi annesine babasına, kimi çocuğuna... hepside aynı basamakları tırmanır hepsinin de aşıkken gözü kararır, hepsi aşık olduğu şeyle kendinden geçer, hepsi aşık olduğu şey için ne gerekiyorsa yapar. tutkuyla sımsıkı bağlıdır, kopmak istemez, kaybetmek istemez.

gelelim kadın erkek ilişkilerindeki aşk'a bu diğerlerinden farklı olarak cinsellikte içerir. dolayısıyla daha şiddetlidir. daha önce söylemiştik, olay sadece sex ise aşka yer yoktur ama olay aşk ise eser miktarda da olsa sexte içermeli. sex bu işin taçlandırılması kısmıdır. aşk bir süre birlikte olmayı kabul etmez, sonsuz ve kalıcı tümleşik bir ütopya ister. aşığın yolculuğu kahramanın yolculuğudur.

bazıları yaşarken savaşmak ister, mücadeleden haz alır, zoru, imkansızı sever, ütopyaların, ideallerin peşinden koşmak ister. dehşetli bir enerji ile doludur bu insanlar, bu güçlü istenci bir yere aktarmak için adeta fırsat kollarlar. değerli bir amaç, kutsal bir dava, erişilmesi zor bir hedef yada çok güzel bir kadın... bunların hepsi eş değerdir.

kahramanın yolculuğu dedik, aşk kendi hikayeni kurgulamak ve onu yaşamak için yola çıkmaktır. önce aşık olduğumuz şey ile ilgili hayaller kurarız ve ardından geleceği şekillendirmek için önümüze çıkan engellere karşı savaş açarız. bu yolda kılıç kuşanıp, at bineriz, savaş boyalarını sürüp cesaret ve coşku ile dolarız. inancımız tamdır. aşkımız için ölmeye, öldürmeye, ezilmeye, harcanmaya, yanmaya, kaybolmaya, yok olmaya hazırızdır.

kahraman hedefine öyle bir odaklanır, öyle bir yoğunlaşır ki, gözünün görebildiği tek şey hayallerindeki mutlu resimdir. hedefine ulaşmış ve huzur içinde olduğunu düşlemek onu her zaman zinde tutar. o tablo gözünün önünde durdukça başka hiç bir şey görmez, ona bu iş olmaz, yapamazsın, imkansız, yapma etme dedikçe engelleri, olmazları, koşulları hatta fizik kurallarını dahi küçük ve üstesinden gelinebilecek basit problemler olarak görür. o artık bu rüyadan uyanana dek yenilmez ve durdurulamazdır.

aşığı ancak maşuğu yada aşık olduğu şey hüsrana uğratabilir. erişmeye çalıştığınız yer hayalinizdeki gibi bir yer değilse çatırdamaya ve kırılmaya ardından parçalanmaya başlarsınız. kahraman tuzla buz olup rüyadan uyanınca derin bir acıya sürüklenir. buna aşk acısı yada aşkın ızdırabı denir.

kahraman sevdiğini gözünde öyle büyütür, öyle yüceltir ki artık düşlerindeki ile gerçekteki sevgili arasında uçurumlar oluşmaya başlar. kahraman artık sevdiğiyle savaşmaya başlar çünkü düşlerindeki yansıması ile sevdiği çelişki içerisindedir. düşlerdeki sevgili kanatlı bir melek iken, gerçekteki çiğ süt emmiş güvenilirliği sorgulanmaya her daim açık bir insan evladıdır. kahraman öyle hızlı, öyle güçlüdür ki, sevgili ona ayak uyduramaz, eşlik edemez olur. kahraman öyle şeyleri göze almış öyle şeyleri feda etmiştir ki sevgili buna karşılık veremez. sevgili yorulur ve bu yangından kaçmak kurtulmak ister. kahramandan kurtulmanın yada onu kurtarmanın tek yolu onun hayallerini yıkmaktır artık. kahraman değiştirilemez, vazgeçirilemez ve yönlendirilemezdir. o hedefine fırlatılmış bir ok gibidir her şeyi delip geçer hedefine erişmek için. sözden laftan anlamazdır. sevgili, kahramanı durdurmak için ihanet hançerini çekip kahramanı sırtından bıçaklamak zorunda kalır. kahramanı yıkabilecek tek şey budur.

sırtından vurulan, yarı yolda bırakılan, kandırılan, aldatılan, kahraman binlerce defa ölür yükseldiği kadar alçalır, bütün olanların bir şaka, bir yanılgı, bir hata olduğunu düşünmek ister vazgeçmemek için kendi yaralarını sarıp sevgiliyi affetmek için ayaklarına kapanır, sevgili için değildir yakarış, yola devam etmek, motivasyonunu kaybetmemek için, sevgiliye olan ihtiyacını binbir kılıfa sokup her şeye rağmen devam etmek ister. sevgili hançeri tekrar tekrar kahramanın kalbine saplar, onu durdurmak için 33 hançer yarası açmak, dünyasını başına yıkmak, en olmayacak kişiye dönüşmek yabancı biri olmak gerekir.

sonunda kahraman kendi gücünün, kendi sevgisinin şiddetine yenilir ve aşıkların cehennemine düşüşü başlar. içkiler, kadehler, sokaklar, rezillikler, onu unutturacak ne varsa damardan, etten, kemikten, köpekten, çöpten en boktan ne varsa, ne bulduysa kanayan yarasına basıp unutmak, sarhoş olmak, kaybolmak, içindeki kahramanı öldürmek, kafasındaki düşleri silmek, sarayları yıkmak, hayalleri yakmak her şeyi geride bırakmak ister.

kahraman cehennemdeki yolculuğunu ölmeden tamamlayabilirse ve kendine gelebilirse eğer yeniden doğmuş olur. artık başka biridir. dibine kadar yaşamış büyük bir savaştan, bir yıkımdan bedeller ödeye ödeye sağ kurtulmuştur, önünde yeni bir yaşam yolu vardır. aynı hataları tekrarlamadan daha ustaca yüzebileceği engin bir deniz.

...ama gerçek bir kahraman her şeye rağmen savaşmaktan asla vazgeçmez, bir öldüyse bin dirilir, yaralarının iyleşmesini bekler sadece, artık tek mesele daha değerli, daha kutsal ve kendisine aynı şeyleri yaşatmayacak daha güçlü bir aşk bulmaktır.
devamını gör...
819.
kişiden kişiye değişen bir duygusal bağdır.
devamını gör...
820.
illa bir tanım gerekiyorsa ilişkinin başında yaşanan o kıpır kıpır zamanlar olduğunu söyleyebilirim. ama bana kalırsa çok abartmaya gerek yok. aşk bir yanılsama sayılabilir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim