yazarların üzülünce yaptıkları şeyler
başlık "ses tellerinden ameliyat olan bülbül" tarafından 11.12.2020 12:15 tarihinde açılmıştır.
301.
üzülmeye devam etmek
devamını gör...
302.
sessizleşiyorum. kime anlatsam anlamayacak gibi geliyor ya da ben anlatamayacağım. ne fark eder ki?
devamını gör...
303.
şarkı açıp yürüyüşe çıkmak.
devamını gör...
304.
şarkı açıp ağlamak
devamını gör...
305.
ağlayarak günlüğüme yazıyorum
devamını gör...
306.
sözlüğe sarmak şeklinde hasıl oluyor. bugün de üzüldük, incindik bin şükür ki şuralarda saçmalıyoruz.
devamını gör...
307.
kendimi kapatırım.
devamını gör...
308.
devamını gör...
309.
arabesk müzik dinlemek.
devamını gör...
310.
gerçekten üzülünce eylemsizlik, kendini soyutlama, ağlama, kabulleniş..
devamını gör...
311.
sevdiğim kıza yazıyorum
-suratıma oturur musun?
oturursa üzüntüm geçiyor.
-suratıma oturur musun?
oturursa üzüntüm geçiyor.
devamını gör...
312.
duvarları izliyorum.
bulaşık yıkıyorum ve hızımı alamayıp tüm mutfağı skoçbıraytın yeşil yüzeyiyle ovalıyorum.
internetten bi yemek tarifi bulup deniyorum.
akşamına biraz içip (genelde kusana kadar) sızıyorum.
sabahında hala üzgünsem arabaya atlayıp "ben nereye geldim, neresi burası?" diyeceğim ana kadar yola vuruyorum kendimi.
bulaşık yıkıyorum ve hızımı alamayıp tüm mutfağı skoçbıraytın yeşil yüzeyiyle ovalıyorum.
internetten bi yemek tarifi bulup deniyorum.
akşamına biraz içip (genelde kusana kadar) sızıyorum.
sabahında hala üzgünsem arabaya atlayıp "ben nereye geldim, neresi burası?" diyeceğim ana kadar yola vuruyorum kendimi.
devamını gör...
313.
genelde üzülmem. üzülürsem komik bi şeyler okur seyreder gülmeye unutmaya çalışırım.
unutamazsam kick boks yaparım.
unutamazsam kick boks yaparım.
devamını gör...
314.
gülmek, ağlayana kadar gülmek.
devamını gör...
315.
önceden ağlayarak günlüğüme yazardım fakat artık sanal günlük tutuyorum, ağlayarak word dosyasına yazıyorum.
hatta ağlarken hangi şarkıları dinlediğimi de en alt kısma yazıyorum farklı renklerle.
kim uğraşacak be artık günlük tutmakla falan, gözyaşlarımdan yazılar bozulur zaten. bir de o anki üzüntümle düzgün de yazamazdım.
hatta ağlarken hangi şarkıları dinlediğimi de en alt kısma yazıyorum farklı renklerle.
kim uğraşacak be artık günlük tutmakla falan, gözyaşlarımdan yazılar bozulur zaten. bir de o anki üzüntümle düzgün de yazamazdım.
devamını gör...
316.
erişkin filmi izlerim
devamını gör...
317.
susmak ve insanlardan uzaklaşmak.
devamını gör...
318.
bilmemeniz de, o sıra karşılaşmamamız da hayrınıza olur sanırım.. biraz nalet oluyorum muş sanırım. üzeni üzüyor muşum efem.
devamını gör...
319.
hemen ya uyumaya geçerim ya da birşeyler okurum.
devamını gör...
320.
üzüntüme savaş açıyorum. diğer değişle; üzüntümün sebebi olan insanı o an, ikinci kez düşünmeden hayatımdan çıkarıyorum.
cocukluğumdan beri kendimle alakalı şöyle bir prensip sistemi geliştirdim;
x bir olay oldu. benim alacağım aksiyon 3 aşamalıdır;
1) elinden geleni yap ( bu aşama asla vicdan azabı çekmemem ve geriye dönük keşkelerimin oluşmaması için. bu adımı atlarsam, zihnim sürekli bu argümanı önüme çıkarıyor. )
bu aşamada kurtarılacak bir şey varsa, kurtuluyor. kurtulmadı? okay 2. aşamam gelir;
2) karşındakini karakterin konusunda uyar çünkü tavırlar yumuşasa da / yersiz tavır/ trip/ ego geçse de, ben sildikten sonra bana etki etmiyor.
3) dümdüz sil ve önüne bak.
bu aşamadan sonrası tamamen sonsuza kadar ghosting. asla tanımam, mesajlarına dönmem, aramalarını açmam, yüz yüze buluşmalar olursa ve aynı ortamda olmamız gerekirse, yokmuş gibi davranırım.
bunların hiç biri bende bir duygu bazlı olmuyor bu arada. denedim ve olmadı, herkes kendi yoluna baksın diyorum. tam bu şekilde bütün kız arkadaşlarımı hayatımdan çıkardım. bir ordu seviyesindelerdi, şimdi hepsi bana yabancı. benim koyduğum mesafeyi asla aşamıyorlar çünkü aştırtmam. düğün davetiyelerini yollamalarına rağmen, gitmedim mesela. çocukları oldu ve çağırdılar. ben yine gitmedim. :)
sıfatı- yeri- bağı ne olursa olsun, ben 1 kere silerim. sadece 1 kere.
bu yüzden üzülme gibi bir durumum olmuyor - en azından uzun vade de. hayatımdan cıkarıyorum, kafamda bitiriyorum ve yoluma hiç bir şey olmamış gibi devam ediyorum.
burada şunu bilmek önem arz ediyor; insanlar bunu " inat olsun, karşımdaki pişman olsun, acı ceksin gibi" alt seviye beklentiler için yapıyorlar. ben bunları herhangi bir dönüt beklediğim için yapmam. o insanı kaybetmek istediğim için yapıyorum. yani o insanı hayatımda istemediğim için hayatımdan çıkarıyorum, inatlaşmak veya geri dönüt almak için değil. ben birini istemediğimde, yoluma devam ederim.
bu çizgiyi karıştırmamak lazım.
kız tribi/ nazı değil. en azından benim ki.. bunu doğrulayacak tonla insan bıraktım arkamda.
cocukluğumdan beri kendimle alakalı şöyle bir prensip sistemi geliştirdim;
x bir olay oldu. benim alacağım aksiyon 3 aşamalıdır;
1) elinden geleni yap ( bu aşama asla vicdan azabı çekmemem ve geriye dönük keşkelerimin oluşmaması için. bu adımı atlarsam, zihnim sürekli bu argümanı önüme çıkarıyor. )
bu aşamada kurtarılacak bir şey varsa, kurtuluyor. kurtulmadı? okay 2. aşamam gelir;
2) karşındakini karakterin konusunda uyar çünkü tavırlar yumuşasa da / yersiz tavır/ trip/ ego geçse de, ben sildikten sonra bana etki etmiyor.
3) dümdüz sil ve önüne bak.
bu aşamadan sonrası tamamen sonsuza kadar ghosting. asla tanımam, mesajlarına dönmem, aramalarını açmam, yüz yüze buluşmalar olursa ve aynı ortamda olmamız gerekirse, yokmuş gibi davranırım.
bunların hiç biri bende bir duygu bazlı olmuyor bu arada. denedim ve olmadı, herkes kendi yoluna baksın diyorum. tam bu şekilde bütün kız arkadaşlarımı hayatımdan çıkardım. bir ordu seviyesindelerdi, şimdi hepsi bana yabancı. benim koyduğum mesafeyi asla aşamıyorlar çünkü aştırtmam. düğün davetiyelerini yollamalarına rağmen, gitmedim mesela. çocukları oldu ve çağırdılar. ben yine gitmedim. :)
sıfatı- yeri- bağı ne olursa olsun, ben 1 kere silerim. sadece 1 kere.
bu yüzden üzülme gibi bir durumum olmuyor - en azından uzun vade de. hayatımdan cıkarıyorum, kafamda bitiriyorum ve yoluma hiç bir şey olmamış gibi devam ediyorum.
burada şunu bilmek önem arz ediyor; insanlar bunu " inat olsun, karşımdaki pişman olsun, acı ceksin gibi" alt seviye beklentiler için yapıyorlar. ben bunları herhangi bir dönüt beklediğim için yapmam. o insanı kaybetmek istediğim için yapıyorum. yani o insanı hayatımda istemediğim için hayatımdan çıkarıyorum, inatlaşmak veya geri dönüt almak için değil. ben birini istemediğimde, yoluma devam ederim.
bu çizgiyi karıştırmamak lazım.
kız tribi/ nazı değil. en azından benim ki.. bunu doğrulayacak tonla insan bıraktım arkamda.
devamını gör...