341.
ya çevrenizin ya da sizin koca bir yanlıştan ibaret olduğunu(zu) gösteren durum.

bazen etrafınızda boş beleş insanlar olur sadece. kakara kikiri yaparsanız ama işte o kadar. kötü zamanlarınızda yanınızda bulamazsınız kimseyi çünkü sadece iyi gün dostları biriktirmişsinizdir. daha çok gençken yapılan harekettir bu.

bazen de öyle boktan bir insansınızdır ki tüm gerçek dostlarınızı, sevenlerinizi etrafınızdan kaçırmışsınızdır. bu ikinci grubun kendi bokunda boğulmasına hiç üzülmüyorum. herkes kendi seçimlerinin sonucunu yaşar neticede.

bir de üçüncü grup var aslında. bunlar tamamen 0 şansla doğanlar. ne aileden ne arkadaştan yana yüzü gülüyor bunların ama azınlıklar.
devamını gör...
342.
bir ampül düşünün bin tane kabloya bağlı ama kabloların hiçbirinde elektrik yok. nasıl ışık saçsın ki?
devamını gör...
343.
kendi zihin hapishanende tek başınalığa mahkum olduğunu fark etmek...

veya daha açık anlaşılacak haliyle başlıktaki 2. tanımda da yazıldığı gibi: "gözümü kapattığımda o karanlıkta tek başımayım."

o fark ediş anıdır ki; sevgili, eş dost, akraba, arkadaş, ruh ikizi, zihin beşizi... hiçbiri fayda etmez. birileri senin yanında olabilir ama senin içinde yer alıp gerçek manada senin var oluşunla tekilleşemez, bütünleşemez. bu durumda da insanlarla bir aradalık seni yalnızlık hissinden arındırmaya yetmez. sadece binbir avuntuyla (çoğu zaman kendini avuttuğunu da kendine unutturarak) yalnızlıktan arınmış bir hayat yaşamaya çalışırsın. daha doğrusu bunu umarsın.

işin özünde insanın tüm birliktelikleri, birbirinin yanında yer alıp eşlikçi olmakla sınırlıdır. aşk ve sevgi kavramları ise bu sınırı aşmaya en yakın şeyler gibi hissettirdiği için insanlığın en önem atfettiği değerleridir. yani daha net şekilde: insan için aşk yahut sevgi, bu bütünleşme ihtiyacını karşılamaya en yakın şeydir. bu yüzden her insan için büyük önem arz eder. bu kaçınılmaz bir şeydir. çünkü farkında olsak da olmasak da veya zaman zaman avunsak da realitede insanlık olarak hepimiz bu yalnızlığın acısı içindeyiz.

insan aslında her şeyi yalnızlıktan arınmak üzere yapar. insanın benliğinde sevgiden bile daha fazla alan kaplayan bir şey varsa o da yalnızlık acısıdır. bu, insanın temeli gibi bir şeydir. zira sevgi, bu yalnızlık acısı üzerine inşa olur. delice anlaşılma arzumuz da bu doğrultuda çıkagelir. çünkü anlaşıldıkça tek bir zihinde bütün oluyoruz gibi hissedip yalnızlıktan arınma hissine nail oluruz. anlayıp anlaşılabildiğimiz zaman diğer kişilerle zihinlerimiz aynılaşır ve eşdeğer bağıntılar kurarak farklı kişilerin tek bir zihin gibi düşünmesi bir bütün olma hissi verir. yalnızlıktan arınmış hissetmenin en güçlü unsuru budur o yüzden. zira anlaşılmak, zihnimizin "tek olmadığı" hissini perçinler. insan sanılanın aksine farklı olmak istemez, aynılaşmak ister. tabi "ben onlarla değil de onlar benimle aynılaşsın" isteği gibi bir şeydir bu biraz.

fakat işin kötüsü bunların hiçbiri yeterli değildir. çünkü hiçbiri tam olarak gerçek bir bütünlük sunamaz. ve biraz olsun düşünen insan bu gerçeği er geç fark eder. hepsi sadece bir bütünlük sanrısı (hissi) sunar ki bu bile daimi değildir. böylece bu yalnızlığı bir kere fark edenin bir daha yalnızlık hissinden arınması da imkansızlaşır. her şey çok yolunda gibi görünen bir günde bile ansızın kafasında bir ses "aslında yalnızım, bu olan biten her şey bir sanrıdan ibaret" deyip durur. insanlarla bir aradalığı bütünüyle boşa çıkaran talihsiz farkındalıktır. birilerini sevip değer vermek bu hisse engel olamaz. mfö'nün de dediği gibi: "senle beraber olsam da sevgilim yalnızlık ömür boyu." işte tüm bunlar insanı yavaş yavaş izole bir alana taşır. kimi bu izole kişiye "yalnız kalırsın etme eyleme" falan der. oysa zaten yalnızdır. fakat "izole yalnız" bilir ki yalnızlığı diğer herkesten daha az veya daha çok değildir. bu noktada kişi için bu endişelerin bir kıymeti kalmaz. zira geldiği nokta insanın tutunduğu avuntuların aşıldığı bir noktadır. gerçeklik arayışını bırakmak istese dahi artık yapamaz.

final: kaçınılmaz olarak insanın ötesine geçen bir bütünlük arayışı başlar. çünkü insan, arayışını asla sonlandıramaz. bu noktada çarenin "diğer insanlar" olamayacağını anlayan kişinin arayıp bulduğu en nihai şey ise tanrı kavramıdır. tanrı, insanın aksine kendi zihnimizde kendimizle bir bütün gibi hissettirebilen, bütünlük vadeden bir düşünce veya sezi olarak yalnızlık mahkumuna umut olabilecek en nihai kavram halini alır. tutunulacak son daldır.
devamını gör...
344.
1 his sadece, kalabalikta da yalniz hissedebilirsiniz. hisleriniz bazen sizi yaniltabilir.
devamını gör...
345.
bana göre "o" kişi olmayınca kimsenin varlığının yetmemesi durumu. ama insan kendisi mi bu duyguya kapılıyor, yoksa çevresindeki insanlar ve olan bitenler mı böyle hissettiriyor emin olamıyorum. genel olarak kötü hissettirse de bazen o hissi seviyorum. bu kadar yalnızsam kaybedecek bisiyim yok demektir, kimseyi memnun etmek zorunda değilim, kırıp dökebilirim gibi bı sonuca götürüyor beni.
devamını gör...
346.
her şey ne? herkes kim?
devamını gör...
347.
her daim ben!
devamını gör...
348.
bu kadar şeye sahip olup hala yalnız hissediyorsan ya ait olmadığın insanlarla birliktesindir. ya da çok doyumsuz birisindir. belki de en fenası depresyondasındır.

hiçbir zaman her şeye ve herkese sahip olmadığım için bu kadarını tahayyül edemiyorum.
devamını gör...
349.
çevrende birçok insan vardır ama bilirsin ki bir hata yapana kadardırlar yada bir çıkarları vardır. yaşın ilerledikçe ne kadar önem verdiğin bir insan olursa olsun o kişinin bile her an gidebileceğini bilmek hatta gittiğinde içinde ufacık üzüntü kırıntısı olmaması...
devamını gör...
350.
geçici ve kısa süreli olarak, zaman zaman birçoğumuzca yaşanılıp kapılacağımız, insani bir duygudurum olduğunu düşünüyorum. ancak süreklilik gösteriyorsa, tıbbi destek almayı gerektirir bir sorun olarak görülmeli olduğu düşüncesindeyim.
devamını gör...
351.
gün aynı dükkan gibi ya. sabah bir hevesle açıyorsun sonra bir sürü kişi girip çıkıyor. sen de mutlu oluyorsun bu sürede ama kapanış vakti gelince önce müşteriler sonra işçiler gidiyor.
en sonundaysa bütün gün bir çok kişinin uğradığı bir yeri karanlık ve boş vaziyette kilitleyip gidiyorsun işte.
devamını gör...
352.
ben olmak. evet.
devamını gör...
353.
sevgilim varken de, yoksa da, tüm ailece,

çok mutsuzum alkolden bağımsız.

şeyi anladım. hoşuma gitti. ben acıya doğmuşum. allah bana acı çek demiş.

çok acı çektim çekiyorum. sürekli madden acı çekiyorum. büyük acılar.
devamını gör...
354.
bir süredir yaşıyorum. o kadar yalnızım ki yalnızlıktan kusmak neymiş öğrendim. sorsan çok sevenim var. duymuyorlar çığlıklarımı.. yoruldum, çabalıyorum gerçekten allah belamı versin ki çabalıyorum tutunabilmek için ait olmadığım bu dünya düzenine. çok geç olacak ama bir gün farkedecekler hiç de belli etmedi ne derdi vardı kimbilir diyip hayatlarına devam edecekler. bir kaçı içten içe hissedecek o zaman yapmamak için nasıl yardım çığlıkları attığımı onlara ama kendilerine bile söylemeye cesaretleri olmayacak.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"her şeye ve herkese rağmen yalnız hissetmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim