201.
kendi çapınızda iyi bir insansanız yapmamanızı isterim , iyi bir insanı geçtim zarar veren bir insan değilseniz yapmayın arkadaşım sen yoksan bir kişi eksiğiz derler ya hah işte o hesap dünyadan zararsız insanlar eksilmesin , yukarıda bir arkadaş yazmış belki birilerine önemli bir noktada yardım edeceğim minvalinde öyle düşün belki bir başkasını var edeceksin ve o da belki milyonları değiştirecek her şeyin etki ve tepki olduğuna inanıyorum eksilmeyelim.
devamını gör...
202.
bugünlerde intihar eden hiç kimse gözü dönmüş bir şekilde intihar etmiyor. ilk adımı atmadan önce o kadar ince eleyip sık dokuyor ki resmen düşüncelerle nefesi kesiliyor. hatta intihar ettiği bile tartışılır, çünkü canını alan düşüncedir. fazla inceleyip ölmez, fazla incelemekten ölür. soren kierkegaard
-
intihar güzellemesi:
ikircikliğin lüzum yok! fakir ölmeğe mahkumuz. cesaret toplandıktan sonra ani ölüm eyleme dökülüp sonlanmalı. intihar bireyin en meşru alanıdır. edeceksen edersin. (etmiş/edecek büyük bir ayrımdır.) biz buradayız o ise istediği yere kavuşmuştur.
uzun lafın tatavası her neyse; yan odandaki babalığının-analığının bile pek umurunda olmayacaktır. (hüngür hüngür göz yaşı dökülse dahi olamayacaktır.) o da bir tıkanıklıktan sonra açılıp giden gider borusu gibi, bir dönem sonra zırlayıp unutulup gidecektir. ki bu iyi ihtimaldir: çünkü `kimsesizler mezarlığı` onlardan da yoksundur... mezarımın başıma gelme 'arabesk' kültürüyle çevrilen lakırdılar hem gülünç hem de çekilesi değildir... böyle bir ölüme yol açacak durumları varsa, zaten ilgi görmez.
tr vaziyeti; ultra bulanım halleri, ekonomik, aile şiddetti, işsizlik, maddi yetersizlik vb. hepsi bilindik tr kakafonisi olmuş durumda.
[www.sozcu.com.tr/2017/gunde... intihar eden yaşlı]
<<böyle yaşlanıp ölünecek bir hayat arzusu tüm intihar etmemek için çırpınışın önüne geçiyor. bu fiiliyatı şu an benimsenmesi için maddiyat el verişli olmazsa, zilleti çekerek ölünecek. bugünün dünyasında, ancak bu da çamura yatmak bazı şeyler üzerine kem küm etmekle olur. >>
sözlükte bile, kurulduğundan bu yana ya da girdileri artık olmayan; şu an hayatta olmayan, ve yaşamlarını sonlandırmış niceleri vardır.
dolayısıyla avut kendini geç -hepsi avunma olmaktan öteye özel bir şey değil. terennüm edip dur!
iki aykırı yazanın yazdığına bak! kendinle kıyasla, ötele intiharını ağlaklıkla romantize edilen; 'ölüm lafına kucak aç' burada teselli ancak bu kadardır.
ille de edecek olan şu an darağacından usulca sarkıyordur.
[www.haberturk.com/1600-dere... samsun'da intihar! 1600 derecelik kazana atladı.]
elimde olsaydı: (intihar rehabilite binaları yani intiharını kolayca gerçekleştirmek isteyen bireylere yardımcı olacak birimler açmak olurdu.) bu da anca baltık nordic semalarındaki ülkelerde olur.
neyse ötenaziye bağlamanın alemi yok. (fakir ölümümüz. çamaşır ipi mi? yoksa farklı ölümlülük haline kavuşma metodları mı? çok acı! ölümümüz dahi buram buram hiçlik yerine, sefalet ve yoksulluğu bir arada salık veriyor.) yine bir tane haber vardı adam paryayı andırıyordu. son hali adamın yoksulluk idi.
diyeceğim o ki cesaretini kıran etmelidir!
(bkz: david goodall)
devamını gör...
203.
kendimi yok edemeyecek kadar büyük bir narsist olduğum için asla gerçekleştiremeyeceğim eylem. acaba tadı nasıldır...
devamını gör...
204.
onurlu mu yoksa aciz bir son mu olduğunu asla kestiremeyeceğim eylem.
devamını gör...
205.
ben saygı duyulması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. sevdiklerine karşı bencillik olduğunaysa hiç inanmıyorum. sevdikleri, ailesi artık her kimseler intihar edecek psikolojiye o vazgeçmişliğe gelene kadar hiçbir gariplik, farklılık farketmemişlerse asıl onların yaptığı bencilliktir. birinin kendi hayatından vazgeçmesi hiç kolay bir karar değildir. bu kararı da bir gecede almaz.
ayrıca okuduğum birkaç entryden yola çıkarak söylüyorum. bir kişinin intihar etmeme motivasyonun sevdiği insanların üzülmeleri olması bana biraz kötü bir durum gibi geliyor.
ayrıca okuduğum birkaç entryden yola çıkarak söylüyorum. bir kişinin intihar etmeme motivasyonun sevdiği insanların üzülmeleri olması bana biraz kötü bir durum gibi geliyor.
devamını gör...
206.
bir gün yapacağıma inandığımdır.tarihi belirlemeyip sürpriz yapıyorum kendime ve bu durum birazcık yaşama sevinci veriyor ilginç
devamını gör...
207.
tam yaptığım sırada kesin kafama dank edip vazgeçerim ama ölürüm diye asla yapmam
devamını gör...
208.
gündemdeki olaylardan sonra türkiyede yaşamak bir kadın olarak bana intihar etmekten farksız geliyor. üzgünüm
devamını gör...
209.
psikolojisi bozuk insanlarca yapılan kendini öldürme eylemi.
devamını gör...
210.
kendi yaşamına bilinçli olarak son vermek. ciddi psikolojik tramvalar ya da bozukluklar sonucu açığa çıkan bu isteği besleyen en önemli etkenler yalnızlık, depresyon, buhran gibi sıralanabilirler. bu intihar meselesinin son zamanlarda film ve dizilerde çok sık görünmesi hayatın gerçeği olduğunu kabullenmemizi kolaylaştırdı. bu gibi hislere kapılan insanlarla "ergen, heves" gibi ötekileştirmek yerine destek almasını sağlamak gerekir.
devamını gör...
211.
sanılanın aksine bir kaçış değildir. sorunlardan kaçan insan uyur, görmezden gelir, sorumluluk almamaya çalışır ve içine kapanır. intihar aslında kaçıştan öte bir kabulleniştir fakat sağlıklı psikolojideki bir insan kabullendikten sonra daha çok çabalar. yine de herkes hayatının bir bölümünde intiharı düşünür, bu psikopat olduğunuzu göstermez. herkes gibi sorunlarınız olduğunu ve bir psikoloğa gitmeniz gerektiğini gösterir.
aklıma gelmişken, depresyonda olduğundan şüphelendiğiniz bir kişinin intihardan bahsederken şaka yapmadığını ve ciddiye almanız gerektiğini söylemek isterim. tabii önce depresyon kavramının çikolata yerken film izleyerek ağlamaktan ibaret olmadığını öğrenmek gerekli.
aklıma gelmişken, depresyonda olduğundan şüphelendiğiniz bir kişinin intihardan bahsederken şaka yapmadığını ve ciddiye almanız gerektiğini söylemek isterim. tabii önce depresyon kavramının çikolata yerken film izleyerek ağlamaktan ibaret olmadığını öğrenmek gerekli.
devamını gör...
212.
okyanus kenarında yerine getirmek istediğim eylem.
okyanusa gidecek kadar param olursa ölmek ister miyim, bunu yaşayıp göreceğiz. henüz param yok.
okyanusa gidecek kadar param olursa ölmek ister miyim, bunu yaşayıp göreceğiz. henüz param yok.
devamını gör...
213.
devamını gör...
214.
her türlü şekli kötü olmakla beraber tren/metro önüne atlama şekli beni çok fazla üzüyor ne yazık ki. yakınımdaki metro istasyonunda sık bu vakalar gerçeklesiyor. kim bilir bu insanları aniden bu korkunç olaya iten, cesaret veren sebepler neydi? o acıyı üstlenmeye yönelten daha ağır üstlendiği acilar neydi? bu insanlar aramızdan geçiyorlar, aynı caddede yürüyoruz, belki ayni otobüste yan yana oturup yolculuk yapıyoruz. kimsenin kimsenin iç aleminde yanan ateşleri görmemesi, farkedememesi bazen çok acı. zaten insanları bu kötü sona iten de bu. bu ateşin farkedilmemesi. en sonunda kişiyi de hayatıni da yakmasiyla sonuçlanıyor. çok üzgünüm. en son haberini aldığım bu insan acaba en son nereden geçti ne düşündu nasıl oldu da cesaret etti fişini çekti ansızın? keşke böyle olmasaydı.
şimdi yok.
şimdi acilari da yok. bu hayatın acılarına veda ettigi için mutlu mudur?
şimdi yok.
şimdi acilari da yok. bu hayatın acılarına veda ettigi için mutlu mudur?
devamını gör...
215.
bununla ilgili şöyle bir şey okumuştum. sürekli intihar fantezileri kuran, intihar ederek öleceğini düşünen kişilerde borderline kişilik özellikleri ağır basıyormuş.
devamını gör...
216.
yapsam ne olur düşüncesi gelip gitmiyor değil yani yaşadığım süre zarfında geriye dönüp baktığımda üzüntülerim hep ağır basıyorken burda en müslüman özelliğim devreye girip dur biraz daha yaşayayım diyorum yoksa hindistan’da olduğu gibi erdem sayılsa benim üstüme toprağı siz çoktan atmıştınız
devamını gör...
217.
anlık gelen öfke ve ya bıkkınlıkla " ben bitersem acım da biter" düşüncesi. ama her zaman kesin olmayan son anda pişmanlık duyulan bir adım.
devamını gör...
218.
ıntihar eden insanların en ortak özellikleri sevgisiz kalmalıdır.
ya ailesinden sevgi görmemiştir,
ya da sevdiği kişi tarafından.
ıntihar etmenin asıl nedeni tükenmişlik olsa da
altında sevgisizlik yatar.
herkes hayatının bir döneminde mutlaka intiharı düşünmüştür.
gerçekleştirenler ise en cesurlarıdır
belki tanısaydınız onları siz de severdiniz..
ya ailesinden sevgi görmemiştir,
ya da sevdiği kişi tarafından.
ıntihar etmenin asıl nedeni tükenmişlik olsa da
altında sevgisizlik yatar.
herkes hayatının bir döneminde mutlaka intiharı düşünmüştür.
gerçekleştirenler ise en cesurlarıdır
belki tanısaydınız onları siz de severdiniz..
devamını gör...
219.
ölmek de zor, yaşamak da. ama neden şansımızı sonuna kadar zorlamayalım? tüm sıkıntılara orta parmağımızı göstere göstere yaşamak lazım belki de...
devamını gör...
220.
intihar
konuya genelde şöyle giriliyor: "çok güzel bir karısı vardı. istediği her şeyi alabilecek kadar parası vardı.
işleri takır takır işleyen bir adamdı. sürekli espri yapar ortama neşe katardı. nasıl oldu da intihar etti.
üstelik iple asmış kendisini!"
bu ve benzeri cümlelerle hayret neredeyse evrensel bir hal almış durumda. en çok da intihar eden insanların "çok parasının olması"
insanların en çok şaşırdıkları yer oluyor. kendi kendilerine diyorlar ki "hadi parası olmasa neyse ama parası olan insan neden intihar
etsin ki?"
insanı az tanıyoruz. belki az okuduğumuzda oluyor bu, belki de yeterince acı çekmemiş bir ruha sahip olmaktan.
ama yargılarımıza göre
-güzel bir eşi vardı
-çok para kazanıyordu
-işleri çok iyiydi
-hep gülen neşeli bir insandı
sözlerden yola çıkarak bir insanın intiharını anlayamamanın kitap okumamaktan dolayı olduğunu düşünmüyorum.
neredeyse her insanın toplumda kullandığı maskeleri (personası) var. bugün yaratılan toplumumuz bu maskeleri kendisi yaratıp desteklemektedir.
bu sayede restoranın arka kısmında kaba saba küfürler eden garsonlar, müşterinin önüne geldiğinde "başka bir arzunuz var mıydı efendim?" diyerek süzülebiliyor.
bu durumu, eskiden bir kaç sefer yaptığım maskotluk işine benzetiyorum. ortalıkta sürekli gülerek gezen maskotları eğlence mekanlarında görmüşsünüzdür.
onlarla fotoğraf çektirmek, sizlere el sallamaları hoştur. ayrıca çocukların da ilgisini çekerler. adeta neşe kaynağı gibidirler!
ancak içerisi öyle değildir. o koca maskotun içinde sıcaktan pişersiniz. kan ter içinde kalıp sürekli el sallayan bedeninize durmadan
"dayan, az kaldı dayan" diye telkinde bulunursunuz. içerde kan ter içinde sızlanırken dışarıda çocuklar oranızı buranızı çekiştirir
insanlar sizinle fotoğraf çektirmek ister ve siz yine elinizi sallarsınız.
üstelik bir insanın içiride ne yaşadığına dikkat etmeden onun ne kadar "mutlu olması gerektiğini" çıkarmak aslında büyük bir sorundur.
çünkü "zaten mutlu olan, hali vakti yerinde olan" bu insana kimse çıkıp gerçekten "iyi misin?" diye sormaz. neden soracaktır ki?
güzel bir eşi, çok parası, tıkır tıkır işleyen bir işi ve mutlu bir suratı olan insan iyi olmak dışında başka ne olabilir ki? !
konuya genelde şöyle giriliyor: "çok güzel bir karısı vardı. istediği her şeyi alabilecek kadar parası vardı.
işleri takır takır işleyen bir adamdı. sürekli espri yapar ortama neşe katardı. nasıl oldu da intihar etti.
üstelik iple asmış kendisini!"
bu ve benzeri cümlelerle hayret neredeyse evrensel bir hal almış durumda. en çok da intihar eden insanların "çok parasının olması"
insanların en çok şaşırdıkları yer oluyor. kendi kendilerine diyorlar ki "hadi parası olmasa neyse ama parası olan insan neden intihar
etsin ki?"
insanı az tanıyoruz. belki az okuduğumuzda oluyor bu, belki de yeterince acı çekmemiş bir ruha sahip olmaktan.
ama yargılarımıza göre
-güzel bir eşi vardı
-çok para kazanıyordu
-işleri çok iyiydi
-hep gülen neşeli bir insandı
sözlerden yola çıkarak bir insanın intiharını anlayamamanın kitap okumamaktan dolayı olduğunu düşünmüyorum.
neredeyse her insanın toplumda kullandığı maskeleri (personası) var. bugün yaratılan toplumumuz bu maskeleri kendisi yaratıp desteklemektedir.
bu sayede restoranın arka kısmında kaba saba küfürler eden garsonlar, müşterinin önüne geldiğinde "başka bir arzunuz var mıydı efendim?" diyerek süzülebiliyor.
bu durumu, eskiden bir kaç sefer yaptığım maskotluk işine benzetiyorum. ortalıkta sürekli gülerek gezen maskotları eğlence mekanlarında görmüşsünüzdür.
onlarla fotoğraf çektirmek, sizlere el sallamaları hoştur. ayrıca çocukların da ilgisini çekerler. adeta neşe kaynağı gibidirler!
ancak içerisi öyle değildir. o koca maskotun içinde sıcaktan pişersiniz. kan ter içinde kalıp sürekli el sallayan bedeninize durmadan
"dayan, az kaldı dayan" diye telkinde bulunursunuz. içerde kan ter içinde sızlanırken dışarıda çocuklar oranızı buranızı çekiştirir
insanlar sizinle fotoğraf çektirmek ister ve siz yine elinizi sallarsınız.
üstelik bir insanın içiride ne yaşadığına dikkat etmeden onun ne kadar "mutlu olması gerektiğini" çıkarmak aslında büyük bir sorundur.
çünkü "zaten mutlu olan, hali vakti yerinde olan" bu insana kimse çıkıp gerçekten "iyi misin?" diye sormaz. neden soracaktır ki?
güzel bir eşi, çok parası, tıkır tıkır işleyen bir işi ve mutlu bir suratı olan insan iyi olmak dışında başka ne olabilir ki? !
devamını gör...