121.
ernest hemingway, stefan zweig, gogol, virginia woolf, sylvia plath, seneca ve mayakovski’nin yürüdüğü yoldur aynı zamanda. son söz nilgün marmara ‘nin:“hayatın neresinden dönülse kardır.”
devamını gör...
122.
gerek yok, yapmayın.
zamanı gelecek zaten.
zamanı gelecek zaten.
devamını gör...
123.
iş yok güç yok heran gidebilirim hicbirsey umrumda değil artik
devamını gör...
124.
dönem dönem aklıma gelen lakin sevdiklerim üzülür diye yapmadığım eylem.
devamını gör...
125.
arkanda sana muhtaç birilerini birakmadığın sürece onurlu, bırakman durumunda acizlik içeren bir eylemdir.
devamını gör...
126.
kimilerine göre bir kurtuluşun başlangıcı, kimilerine göre cesaret, kimilerine göre acizlik.
bana göre gereksiz bir eylemdir. intihara teşebbüs edip, son anda pişman olan insanlar tanıyorum.
12 kattan atlarken son anda vazgeçip daha doğrusu vazgeçmeye çalışan, bir yerlere tutunmak için çırpınan bir kız görmüştüm zamanında.
pişman olacağınız şeyler yapmayın. internetten mehmet pişkin videosu izleyip de gaza gelmeyin.
ne olursa olsun, hayat yaşamaya değer.
kendiniz için değil, sevdikleriniz için yapmayın. arkada bırakacağınız enkaz kolay kaldırılamayacaktır.
bana göre gereksiz bir eylemdir. intihara teşebbüs edip, son anda pişman olan insanlar tanıyorum.
12 kattan atlarken son anda vazgeçip daha doğrusu vazgeçmeye çalışan, bir yerlere tutunmak için çırpınan bir kız görmüştüm zamanında.
pişman olacağınız şeyler yapmayın. internetten mehmet pişkin videosu izleyip de gaza gelmeyin.
ne olursa olsun, hayat yaşamaya değer.
kendiniz için değil, sevdikleriniz için yapmayın. arkada bırakacağınız enkaz kolay kaldırılamayacaktır.
devamını gör...
127.
hayattan sıkılan ya da yeni bir heyecan arayan kişilerin yaptığı eylem.
devamını gör...
128.
yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
tutunamayanlar- oğuz atay
tutunamayanlar- oğuz atay
devamını gör...
129.
çok yakın bir dönemde bir arkadaşımın başına geldiğinden şüphelenilen durum.çok uzun süre etkisinden çıkamadım çok yakın olmamamıza rağmen gideni bilmem ama kalan için çok yorucu ve düşündürücü oluyor.insan bütün yaşamını gözden geçiriyor,sevdiklerini kaybetmeyi de iliklerine kadar hissediyor.
devamını gör...
130.
vazgeçmek, fark edilme çabası, umudun tükenmesi gibi gibi birçok sebebi olabilen eylem.
devamını gör...
131.
lütfen yapmayın.
devamını gör...
132.
umutsuz toplumlarda sık görülmesi muhtemeldir. yaşamak için enerji kaynağı olmayan, tutunacak dalı olmayanların son çare başvurduğu bir eylemdir.
vücudun kimyasal dengesinin bir şekilde bozulması ile de bu tür girişimler yaşanabilir.
şu var ki sonsuz bir yaşam mümkün değil bu teknoloji ile. nasıl olsa yaşam son bulacak mantığı ile hareketle, "koyver gitsin, nasılsa bir gün gideceğiz." diyerek hayatla oyun oynama seçeceğini değerlendirmek de bir seçenek.
vücudun kimyasal dengesinin bir şekilde bozulması ile de bu tür girişimler yaşanabilir.
şu var ki sonsuz bir yaşam mümkün değil bu teknoloji ile. nasıl olsa yaşam son bulacak mantığı ile hareketle, "koyver gitsin, nasılsa bir gün gideceğiz." diyerek hayatla oyun oynama seçeceğini değerlendirmek de bir seçenek.
devamını gör...
133.
türk ceza kanununa göre özendirmenin suç olduğu eylemdir.
yapılmaması gerekir. nefes alıp verebiliyorsan her şey mümkündür, pes etmemek lazım.
yapılmaması gerekir. nefes alıp verebiliyorsan her şey mümkündür, pes etmemek lazım.
devamını gör...
134.
bir insanı bunu düşünecek raddeye getiren insanlar utansın. her ne olursa olsun nefes aldığınız sürece hayat devam ediyor. ölüm kurtuluş değildir, kaçıştır.
devamını gör...
135.
suicide doesn’t stop the pain,” “ıt gives it to someone else.” der yabancılar.
türkeçesi;
acıyı durdurmaz, sadece başka birisine verir şeklindedir.
tabi ki acıyacak başka biri yok ise kimse yok ise yine çözüm değildir.
hayat her ne kadar anlamsız olsa da, bize gerçekten ait olan tek şeydir.
türkeçesi;
acıyı durdurmaz, sadece başka birisine verir şeklindedir.
tabi ki acıyacak başka biri yok ise kimse yok ise yine çözüm değildir.
hayat her ne kadar anlamsız olsa da, bize gerçekten ait olan tek şeydir.
devamını gör...
136.
istemli ölüm hali olarak da adlandırılıyor. kendi ölümünü seçenlere saygı duyuyorum.
devamını gör...
137.
seratonin, oksitosin, dopamin halk azıyla mutluluk, sevgi, başarmanın hazzı. bunlardan bir tanesi bile olsa intihar etmez insan ama hiçbiri de yoksa içinden çıkılamaz bir depresyon sarıyor insanı.
devamını gör...
138.
intihar edenler de, hayatı çok sevenlerdir.
devamını gör...
139.
elbetteki intihar eden insanlarla ilgili genel kanı bunu dengesiz bir psikolojiyle yaptıklarıdır. bu kanı bir yere kadar bilimsel olarak doğru da kabul edilebilir. fakat iş bana gelince her şey değişir. şimdilik veya gözle görünür bir zamanda intihar etme eylemselliğinde bulunacağımı sanmıyorum.
fakat daha önce bir çok kere uzun uzun intihar mektupları yazmışlığım var. bu konuda yeterince ustalaşmak isterim. bu eylemselliği gerçekleştirirsem, insanları bunun psikolojik bir buhranın getirdiği, mantıksız bir sapma sonucu aldığım karar olmadığı konusunda ikna etmek isterim. hatta becerebilirsem, hayatımda yaptığım en mantıklı eylemsellik olduğunu ispatlamak isterim.
kimsenin kimseyi sevgisiyle bile bir duygusal tahakkümle yaşatmak gibi fiiliyatı olmamalı. herkes seçeceği yolda özgürdür. edilmesini asla önermem. son ana kadar pozitif bir çıkış alanı elbette vardır. lakin bazen bu eylemselliği gerçekleştiren insanların lince uğrattıklarını görmekteyim. bunu asla hakketmiyorlar.
fakat daha önce bir çok kere uzun uzun intihar mektupları yazmışlığım var. bu konuda yeterince ustalaşmak isterim. bu eylemselliği gerçekleştirirsem, insanları bunun psikolojik bir buhranın getirdiği, mantıksız bir sapma sonucu aldığım karar olmadığı konusunda ikna etmek isterim. hatta becerebilirsem, hayatımda yaptığım en mantıklı eylemsellik olduğunu ispatlamak isterim.
kimsenin kimseyi sevgisiyle bile bir duygusal tahakkümle yaşatmak gibi fiiliyatı olmamalı. herkes seçeceği yolda özgürdür. edilmesini asla önermem. son ana kadar pozitif bir çıkış alanı elbette vardır. lakin bazen bu eylemselliği gerçekleştiren insanların lince uğrattıklarını görmekteyim. bunu asla hakketmiyorlar.
devamını gör...
140.
işte size bizzat dinlediğim bir intihar hikayesi.
"yer ingiltere. oxford üniversitesi'ne yakın bir yerleşkedeyiz. kasvetli hava insanı boğuyor. hele de siz kasvetliyseniz daha da boğuluyorsunuz. her sabah aynı şekilde rutini halledip dışarı çıkıyoruz. ve aslında günler bir nevi aynı. aynı yağmur, aynı insanlar, aynı cadde. boğuk bir hava var. caddenin hemen ilerisinden simsiyah kıyafetli, simsiyah şemsiyeli bir adam geliyor. her sabah bu şekilde ve saniyesi saniyesine aynı. kıyafetleri aynı. yürüyüşü aynı. yakası altından attığı bakış aynı. buz gibi.
bir sabah, adam, öğrenci, gelmemeye başladı. hastalanmıştır belki dedik. günler geçti, haftalar geçti fakat birkaç yıl boyunca aynı şekilde gördüğümüz adam ortalıkta yoktu. sonradan öğrendik ki, adam, öğrenci kendini asmış. zaten o da oxford'da bizimle aynı sınıftaydı. bizim aksimize onun tutunacak bir dalı yoktu muhtemelen."
çok yakın bir arkadaşım anlatmıştı bana bunu. çıkardığımız sonuçsa muhtemelen tekdüzeliğin insanı öldürdüğüdür. tabii bu yazıyı yazarken süslemeye çalıştım basit tutmaya çalışaraktan. tekdüzelik öldürür, evet. dediğine göre, o çocuğun başka hiçbir yaptığı şey yokmuş. dünyanın belki de en gözde üniversitesinde olsan da fark etmiyor. insan illaki bir şeye ihtiyaç duyuyor. işte bu, doğanın yazgısıdır.
"yer ingiltere. oxford üniversitesi'ne yakın bir yerleşkedeyiz. kasvetli hava insanı boğuyor. hele de siz kasvetliyseniz daha da boğuluyorsunuz. her sabah aynı şekilde rutini halledip dışarı çıkıyoruz. ve aslında günler bir nevi aynı. aynı yağmur, aynı insanlar, aynı cadde. boğuk bir hava var. caddenin hemen ilerisinden simsiyah kıyafetli, simsiyah şemsiyeli bir adam geliyor. her sabah bu şekilde ve saniyesi saniyesine aynı. kıyafetleri aynı. yürüyüşü aynı. yakası altından attığı bakış aynı. buz gibi.
bir sabah, adam, öğrenci, gelmemeye başladı. hastalanmıştır belki dedik. günler geçti, haftalar geçti fakat birkaç yıl boyunca aynı şekilde gördüğümüz adam ortalıkta yoktu. sonradan öğrendik ki, adam, öğrenci kendini asmış. zaten o da oxford'da bizimle aynı sınıftaydı. bizim aksimize onun tutunacak bir dalı yoktu muhtemelen."
çok yakın bir arkadaşım anlatmıştı bana bunu. çıkardığımız sonuçsa muhtemelen tekdüzeliğin insanı öldürdüğüdür. tabii bu yazıyı yazarken süslemeye çalıştım basit tutmaya çalışaraktan. tekdüzelik öldürür, evet. dediğine göre, o çocuğun başka hiçbir yaptığı şey yokmuş. dünyanın belki de en gözde üniversitesinde olsan da fark etmiyor. insan illaki bir şeye ihtiyaç duyuyor. işte bu, doğanın yazgısıdır.
devamını gör...