101.
gülmüştüm.

images.app.goo.gl/BU6WgSKAm...
devamını gör...
102.
öyle arkasından mal mal baktım, gözden kaybolana kadar.
devamını gör...
103.
lisedeydim, ilk aşkımdı. 3 yıl platonikliğin sonucunda telefonla arayıp ilanı aşk yapmıştım. o da herkesin ilk aşkının olabileceğini benimkininde onun olduğunun normal bir durum olduğunu söylemişti ahahhadhhd o zamanlar üzüntüyü acıyı dibine kadar çektim ama bir kız olarak ilanı aşk yapmak harika bir olay gerçekten
devamını gör...
104.
gurursuzluk.
tüm gururumu yok sayıp yeniden barışmıştım. tüm gururumu ayaklar altına alıp kapısına gitmiştim. ancak o gelmemişti.
ablası gelmişti ve ben de bir çocuk gibi azar yemiştim ablasından. evet hem de 20 yaşımda azar yemiştim.
tecrübe işte. bir daha yapmam demiyorum* ama tekrar kimsenin ayağına gideceğimi zannetmiyorum.
asıl acı kısım bir daha aynı hisleri nasıl hissederim bilmiyorum. sanki tekrar kalbimi tutuşturamayacakmışım gibi hissediyorum.*
devamını gör...
105.
ilkokuldaki ilk aşkım hafifçe topluydu, e öyle olunca da normaldir ki okul öncesinde ve teneffüslerde kantinin önünden ayrılmazdı. ayrı sınıflarda olduğumuz için onu görmenin, ona yakın olmanın en kolay yolu kantine yakın durmaktı.
allem ettim, kallem ettim kantinci abla abilerin kanına girdim, o kantinde çalışmaya başladım.*

sonra ne mi oldu, ben onun aşkından it gibi kantinde çalışırken o kilo vermeye niyetlendi, kantinden de uzak durmaya başladı. ben de buna 1 saat 13 dakika kadar üzülüp sonra gidip top oynadım, n'apacaktım ki, bebeydim ve futbol beni asla terketmezdi.
devamını gör...
106.
uzun bir entry yazmışsam sigaraları alıp dudaklarının arasına yerleştirebilirsin sevgili okuyucu belki kendi kendine yanabilir. sene 2009 hayatımın en uzun yılı bile diyebilirim. lise 2 heyecan, yeni umutlar, hiç takmadığım saçmalık derecesinde kolay gelen dersler. o sene çocukluktan itibaren gelen nerdlüğümü koca göbeğimi tarihimin tozlu resimlerinde bıraktığım. sürekli spor yaptığım, kendimi geliştirmek için sürekli kitaplar okuduğum bir yıl. bu bir kızı çok sevdim o beni hiç sevmiyor hikayesi değil. ben bir kızın ne kadar güzel olabileceğini öğrendiğim ve ondan sonra çok uzun süre boyunca başka kimseyi sevemediğim ve şu anda arkama dönüp baktığımda da onun kadar kimseyi sevemeyeceğimi anladığım bir hikaye.

ismini versem sorun olmaz ama ben vermemeyi ona hep dediğim isminin uzunluğundan değil yanaklarının utanınca al al olmasından dolayı dediğim al olarak bahsedeceğim. al ile sınıf arkadaşıyız. birbirimizi normalde hiç tanımıyoruz. bir gün katıldığım bir hackathon'da onunda orada olduğunu gördüğümde şaşkınlığımı farkedebilirsiniz. hem daha önce yaşıtım yazılımla uğraşan hiç kız görmemenin şaşkınlığı ve o şaşkınlığın sonrasında gelen ya bu kızın ismi neydi ya düşüncesi :d

o benim ismini biliyormuş geldi nasılsın guardian diye sordu, yarışmayla ilgili tuhaf bir muhabbet başladı. sonrasında bir anda çıkışta kahve içelim mi sözleri ağzımdan dökülüverdi. daha önce hiçbir kızı çay kahve oralet içmeye davet etmemiş olan ben bir kızı ciddi ciddi kahve içmeye davet etmiştim. verilen görevleri arkadaşlarımla birlikte tamamlarken tam olarak odaklanamıyordum aklım akşam içeceğimiz kahvedeydi. "akşam kahve içmeye gideceğim hem de bir kızla ben" bunun düşüncesi bile tuhaf geliyordu.

akşamki kahve muhabbetti sonrasında aylarca hem okulda hem forumlarda birlikte takılmamız, aynı ilgi alanları, beraber oynanan oyunlar, buluşmalar falan derken bir anda sevgili olmuştuk ve ben aynı zamanda al'a aşık olmuştum.

ben al için pek çok fedakarlık yapmış olsam bile burada benim fedakarlıklarımdan değil al'ın benim için yaptığı bir fedakarlıktan bahsedeceğim. lise 3'ün sonları al bir anda bana soğuk davranmaya beni kendinden uzaklaştırmaya başladı. bana olan ilgisini kaybetmediğini gözlerinde görebiliyordum fakat beni sanki itiyor gibiydi. sonrasında lise 3'ün sonlarına doğru bu seneyi istanbul'da bir okulda bitireceğini seneye de orada olacağını falan söyledi. ilişkimizin devam etmesinin birbirimize zarar vereceğini falan.

al'e çok kızmıştım gidiyordu ben ise arkasından sadece bakıyordum. zaten birkaç gün sonra okulunu değişti beni her yerden engellemeyi bırakın sosyal medya hesaplarını dahi kapattı. yaptığı büyük hainlikti üzülüyordum ve yıkılmıştım. ama gerçeği düşünemezdim belki de kimin aklına gelirdi ki?

ağustos 26 al'in en yakın arkadaşı eda benimle buluşmak istediğini söyledi. bana anlatması gereken önemli bir şey varmış. ne olduğuna anlam verememiş olsam bile gittim. benim için yaptığı fedakarlık işte burada mektup hala daha odamda ondan kalan fotoğrafları koyduğum bir kutunun içinde duruyor. senelerdir sadece 1 kere okuyabildim. aslında al hastaymış. kan kanseri bide ileri safhada olduğunu çok geç öğrenmeleri al'in ömrünü bayağı bir kısıtlıyormuş. ne cenazesinde ne şimdi ne de sonra ağlayabildim. al'in benim için yaptığı en büyük fedakarlık mektubunda benim hiç ağlamamamı hayatıma devam etmemi istemesiydi. öleceğini bildiğinden kendisini benden uzak tutup benimde onunla birlikte ölmemi engellemesiydi.
devamını gör...
107.
inanmıştım
devamını gör...
108.
canını vereceğini bilse çiçeğini elletmeyen bir komşumuzun bahçesinden bir adet gül koparmıştım kendisine. yakalanmamıştım ama sonradan evden biri söyleyivermiş. evet, öğretmenime aşıktım. sonra o komşuya kendimi affettirmek için çok uğraştım. ama aşk için ölmeli değil mi sözlük? *
devamını gör...
109.
gece gece aklıma gelmiş olandır.

ikinci sınıftayım ilk aşkımla aynı sınıftayız. benim evim okula çok yakın onunki 20 dakikalık yürüme mesafesinde. her gün onu düşünmeye başladığımda anladım aşık olduğumu.

her gün sabah evden yarım saat erken çıkıp ilk önce onun evinin önüne yürüyorum sonra onunla birlikte okula yürüyordum. teklif falan etme yok, direk seninle yürüyeceğim diyerek başlamıştım. (alfaaa) * sonradan rutin oldu bu. annemin yaptığı börekleri çörekleri beraber yolda yerdik. (cömertlik desene var)

bir gün gitmedim yanına direk okula gittim. ''seni seviyorum merve'' yazdım tahtaya. (medeni cesaret desen var) sınıfa girince kıpkırmızı olan sevdiceğimi izledim. hocamızda gülmüştü. sonra olay veli toplantısına taşınmış. annesi karne günü kafamı okşamıştı. annemle sohbet ettiler. bende bir heyecan. evleneceğim sanıyorum kızla (saflık desen var). okullar tatil olunca evlerinin bahçesine komşudan koparttığım gülleri bırakmıştım.

şimdi ''romantik değilsin'' diyenlere gülüyorum. ben çok harcadım bebek kalmadı bende.
devamını gör...
110.
kız ayarlamıştım birde dert anası gibi bütün dertlerini dinlemiş, tavsiye vermiştim şimdiki aklım olsa yine yaparım arkadaş olalım istemişti. bende itiraz etmemiştim, varsın olsun demiştim ama ne değişti hiç bir şey yine gitti benden,
ben o yükle kaldım. bundan 7 sene önce karşılaştık selam verdik birbirimize hal hatır sorduk en son ayrılırken şunu dedi
alıştığın kişiyi kaybedince herkes gitmiş gibi hissediyorsun. demişti unutmuyorum istesek olur muydu olmazdı, köprünün altından çok sular akmıştı en son o zaman gördüm işte şimdi başlığı görünce aklıma düştü üzdünüz beni
devamını gör...
111.
beni öldürmesine izin verdim.
devamını gör...
112.
lisedeyken yurttan kaçıp onun eviyle bizim yurt arasında bulunan bir ilkokul bahçesinde haftada 3-4 sefer buluşuyorduk. her dakika yoklama alınırken hangi cesaretle kaçmışım hiçbir fikrim yok, şu an olsa görüşememekten bir hafta içinde ayrılırdık herhalde.
devamını gör...
113.
bolca ödev. bolca resim. ilkokul 3'te işaret parmağım nasır bağlamıştı, çift kişilik ödevlerden mütevellit.
devamını gör...
114.
fazlaca tahammül. başka da bir şey yok.
devamını gör...
115.
diger tüm kadinlari yok kabul etmek. ilk ask en masumu. saf bir peri masali veya romantik komedi filmi tadinda gelisiyor.

zamanla gercek dünya ile tanisiyoruz.
devamını gör...
116.
aşık olduğumu düşündüğüm kişiye x diyelim, rakibim de y olsun. bu durumda ben de z olayım. x'i isteyen y ve z hatırladığım kadarıyla bir yarışa girerler. ama z sessiz ve sakin biri olduğu için y'yi alt edemez. bu durumda x ve y birlikte olur, z yalnız kalır. bu olay anasınıfı dolaylarında gerçekleşmiş hazin bir hikayedir.
devamını gör...
117.
hayatımda ilk kez mervelere ders çalışmaya gitmiştim. babam ise kendi eliyle götürüp getirmişti.*
devamını gör...
118.
o ne derse onu yaptım.

sadece ben değil, anasınıfının bütün erkekleri sınıfın en güzel kızı ne derse onu yapardık. "yerde sürünün" derdi, biz de kımıl kımıl solucanlar gibi yerlerde sürünürdük. "bana bir oyuncak getirin" derdi, en güzel oyuncağı bulmak için birbirimizle cenk ederdik.

geçen elime anasınıfı fotoğrafım geçti. yıl 1986. o "bütün" sınıfın aşık olduğu kıza baktım. uzun, sarı, kıvırcık saçlı, zayıf mı zayıf, sarışın bir kızcağız. ben erkek halimle bile daha güzelmişim.*

anasınıfında arzı bir şekilde yükselmiş çocuğun. bitcoin gibi olmuş. biri aşık olunca hepimiz aşık olmuşuz anlaşılan. halbuki o kadar tatlış çocuklar da var.

eee biz büyüdük ve o arz talep dengesi hâlâ yerlerde. demek ki sadece bedenler büyümüş.
devamını gör...
119.
kafamda yumurta kırdı. ekmek ban dedim. daha ne yapayım? (ilkokul 3.sınıf)
devamını gör...
120.
fedakarlık yaparak sevişmek.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının ilk aşkları için yaptıkları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim