21.
tüm evren bunun içindedir, tıpkı ağdaki balıklar gibi. içinde gezebilir ama dışına çıkamazsın.
devamını gör...
22.
bir damla kendinden bir öncekinin bıraktığı izde süzüldü bacaklarımdan. kasıklarımdan başlayan ve toprağa uzanan, hafifçe engebeli bir yolda. daha önceden dünyaya gelenlerin belirlediği, sonrakilerin ise yalnızca takip ettiği; kiminin sona erdiği, kimininse bitişe ulaşamadan buharlaşıp, yok olup gittiği; aslında pek değişmeyen, koskoca bir hayatın birkaç dakikalık özeti. akıp gidiyor işte zaman. geldiğimiz ve gideceğimiz yer belli. dokunduğumuz ten ve bıraktığımız etki ise yok olsak dahi baki.
devamını gör...
23.
sõylemek kadar kısa yaşamak kadar uzun olan. ya da umut kadar var hüzün kadar yok olan.
devamını gör...
24.
4. boyut olduğu henüz kanıtlanamamış kavram.
devamını gör...
25.
mütemadiyen üzerine saçmalanan mefhum. 2020 model otodidaktlarımızı hüzünlendirme, meşgul etme hususunda dünya tarihinde bir emsali daha yoktur.
devamını gör...
26.
geri getiremeyeceğimiz, ömrümüzle birlikte akıp giden hayatımızın an'ı.
devamını gör...
27.
en büyük hazine.
içinde kaybolup gidenlerle doludur..
devamını gör...
28.
o olmadan var olamadığımız, o var oldukça da bizim yok olduğumuz gerçeklik. gerçeklik? bunu tartışmaya gelmedim, iki kelam edip kalkıcam.

insanoğlu şu ana kadar onun olmayan her şeye sahip olmak istedi. bunun için kurallar yarattı, kurallar çiğnedi, savaşlar çıkarttı. ve sahip oldu da. vahşice diğer canlılardan doğayı aldık, daha ciğerlerine hava alamamış bebeklerin ölümüne sebep olduk. evet, olduk. biz olduk. sadece bir insanın, bir ülkenin veya bir ideolojinin suçu değil bu. benim, komşumun, sabahın gri saatlerinde koluna çarpıp kahvesini döktüğüm adamın, sizin, ailenizin, tek bir istisna olmadan hepimizin suçu. dünyaya geldikten sonra, bu havayı soluduğumuz andan sonra, insanlığın ağır yükü omzumuza binmiş oldu. insanlığın, insan olmanın.
ama.
dünyanın en bencil ve amacı uğruna her türlü yola baş vurabilen bu varlığın sahip olamadığı bir şey var. zaman.
bir türlü yakalayamadığı, sürekli ondan bir adım önde olan, her şeye geç kalmasını sağlayan zaman.

peki ya zamana sahip olabilseydik? onu yönetebilseydik? var olur muyduk? var olan herşeyin bir sonu da olmalı. sonu ortadan kaldırabilseydik? bunun altından kalkabilir miydik? sonsuz olmanın. sınırın olmaması. böylesine iğrenç varlığa verilmesi gereken son özellik. belki tanrı olurduk. kendimizin tanrısı. kendimize inanmamız, tek umut kaynağımızın biz olması için ölümden kaçmış olmak mı gerekir? ölümden kaçmak. neden? hepimizin sonu aynı değil mi? ilk insanların da sonu aynıydı, şu an da aynı.
tarihin ilk yıllarından beri değiştiremediğimiz, sürekli yenik düştüğümüz tek şey. belki de böyle olması gerekiyordur. yenik düşülmesi gerekiyordur. sizi bilemem ama, ben zamana hükmedebilen bir insan ırkını tahmin dahi edemiyorum, etmek de istemiyorum. zaman, bizden üstün olmayı hak ediyor.

neden yıllardır aynı? neden yıllardır insanlar aynı şeyden korkuyor? tanrı olgusuyla beraber aşılmış olması gerekmez miydi ölümün? bir son olduğunu kabul edip ondan kaçmak yerine onunla barışsaydık?
saçma.
tüm süslü laflara, laflardan katlarca ağır yaşananlara rağmen, yaşamak güzel. bunu ne bir filozof, ne bir yazar ne de bir bilim adamı değiştirebilir. her şeyiyle, olanıyla, olmayanıyla; seveniyle, sevmeyeniyle; tanrısı olanıyla, olmayanıyla, dünya her şekilde yaşamaya değer. her saniyeyi zirvesine kadar yaşamaya, hafızaya kazımaya, ardından kazılanları zevkle veya dehşetle hatırlamaya, kalbinizde bir sızı oluşturmaya veya yüzünüzde bir tebessüm kırıntısına değer.
zaman.
değer.

“akıştan ziyade, bir bütünlük olarak tanımlamak daha evla sanki.

zaman ve katmanları arasındaki hareket, ve zamanın dilemması çoğu zaman insanların gözlerini karartır, düşünmek dahi yormaya başlar şahsı. haliyle, kestirmeden giderek “mefhum”, “bilinmez”, “akış” deyip çıkıverir insan.

halbuki, daha geçerli bakış açısına göre zaman başlangıcı ve sonu belli olan bir bütündür. burada yeni bir şey söylemiyorum, evet; ancak yeni şeyleri az sonra söyleyeceğim, sabır.

evreni -öncelikle dünyadan başlamak üzere- matematiksel bir biçimde ifade etmek ekseriyetle bilim adamlarının rüyasıdır. bilim birikiminin ışığı ile, yani ayağa düşen kuantum ve göreliliğin, kara delik teorilerinin birleşimi ile şeklen matematiksel bir bütünlük olmasa dahi, ayrı ayrı kabuller alındığında matematiksel tutarlılık rahatça görülebilmektedir.

ground zero olan kara delikler ve de karşıt olduğuna inanılan “ak delikler” başlangıçta fizik ve matematik kurallarının tamamen iptal olmuş versiyonları gibi görünse de, sonraları kendi içlerinde bir hayli tutarlı oldukları görülmüş, yalnız yine de tam olarak ifadeleri sağlanamamıştır.

işin özüne girersek; evren, bir matematik denklemleri bütünüdür. bu denklemler bütünü, tüm “an"ların ifadelerini tüm "değişkenler” ile birlikte tutar. sonsuza yakın büyüklükte bir kağıt parçamız olsa örneğin, bu kağıt üzerinde yazan denklemler bütünü ile tüm evren bütün olarak ifade edilmiş olarak yazılabilir.

elbette, bu yaklaşımın kuantum ile örtüştüğü düşünülebilir; ancak kuantum kendi sorunları içerisinde boğulmuşken, böylesine deterministik bir tahayyüle cevaz veremez.

devam edelim; tüm insanların, hayvanların, bitkilerin, eşyaların, (hatta esasen kuark düzeyindeki madde/dalga formatlarının) birer değişkeni olduğunu varsayalım. bu varsayımın akabinde, mezkur değişkenlerin polinomlar ve dizi/seriler katmanında denklemler oluşturduğunu, bu denklemlerin baştan sona değin, tüm “an"ları ifade ettiğini söyleyelim. evrensel doğrunun dili olan matematiğin şaşmazlığından yola çıkarak oluşturduğumuz bu denklemler bütünü, evrenin tamamını "an"lar bazında anlattığı için, bütünlüğün korunması adına, "an"ların birbirini sıralı bir şekilde takip etmesi de esas hale gelir. elbette, burada akıllara gelebilecek sorulardan bir tanesi, yeni değişkenlerin nasıl türediği üzerine olabilir; bu türeyiş denklemin "organik” oluşundan ve kendi içerisindeki zekasından kaynaklanmaktadır. kısır seviyedeki kuantum dahi insanların aslında enerji dalgaları olduğunu kanıtlayabildiyse, tutarlı bir organizma şeklindeki üretken matematiksel denklemlerden bahsetmek hiç zor değildir.

işte biz bu takibe zaman diyoruz.

oluşturulan denklemlerde kara deliklerin “denklemin kritik noktaları” olduğunun söylenmesi sıradan bir tespittir, ama yine de bir yerde egzantrik olduğu için es geçemiyoruz.
şimdi, eğer bu takip, salt olarak değişkenlerin birbirleriyle ilintilerinden meydana geliyorsa, zamanı bir arada tutan zamk çok kuvvetlidir. işbu yüzden, zaman içinde normal doğrultudan aykırı herhangi bir yolculuk yapabilmek mümkün değildir. zira, bir değişkenler bütününün diğer tüm değişkenleri etkilemesine rağmen, organik bağlara ve denklemlerin içersindeki sonuçlara rağmen bir “an"da denklemden komple çıkarıp almak (ölüm) rasyonel olsa da, o değişkenler bütününü başka bir "an"a bir şekilde "implement” (monte-ama tam karşılamıyor) etmek “an"ların tüm akışını bozabilme riskini taşımaktadır. zira, eklenecek yeni değişkenler kanserli hücreler gibi olmaması gereken sonuçları ortaya çıkarabilecek, tüm bütünlüğü bir anda silip atabilecektir. normal şartlar altında, değişkenlerin denklem içinde ilerleyip çözüme ulaşması için geçecek takip süresi (x=0=yok oluş) "an"lar arasındaki bütünlüğün değişken bazındaki "sıkılığına” bağlıdır. (ki einstein buna görelilik demiştir)
bunu ontik perspektifte incelersek, yaratıcı için bu denklemlerin hepsinin oluşturulup işleyişine bırakılması, bu işleyişin sürdürülmesi ve bitirilmesi de “an"dır, sadece. haliyle, eğer ki bir yaratıcıdan bahsedersek onun için öncesi, sonrası ve tartışmalı pozisyonlarının sorgulanması eblehlikten öte değildir.

zira denklem sadece değişkenleri için geçerlidir.”
devamını gör...
29.
tersten okunuşu namaz olan sözcüktür. fetöcülerin bir zamanlar manşetlerden iftiralar savurduğu ve infazlar yaptığı gazetedir aynı zamanda.
devamını gör...
30.
dünyadaki en kıymetli şey.
devamını gör...
31.
farklı canlı türleri için hatta farklı yaştaki insanlar için bile akış hızı farklı olan aslında biraz hayali olan şeydir. hızlı akması gerektiğinde yavaşlama, yavaş akması gerektiğinde hızlanma gibi muazzam ötesi bir özelliği vardır.
devamını gör...
32.
asla güzel kullanamadığım elimde tutamadığım kavram .
devamını gör...
33.
aslında bir an gibi. zamanınız geliyor yaşama başlıyorsunuz, fakat o kadar an ki herşey. ne kadar yaşarsak yaşayalım asla zamanı anlamayız, herşey daha çok yeni, çok hızlı, çok eskidir.
devamını gör...
34.
valla bir aralar bu isimle bir gazete vardı ama ben bu toplara hiç girmeden tanıma doğru devam edeyim. zaman ölçülmüş dönemdir geçen süreyi hesap etmeye zaman denir. insanlar eski devirlerden beri zamanı ölçmek için bir sürü şey kullanmıştır. güneşe bakarak tahmin etmişlerdir . gölgeye bakarak saat icat ederek gibi gibi.
devamını gör...
35.
hem büyük dostun hem düşmanındır. büyük bir ilüzyon olduğuna da inanıyorum.
devamını gör...
36.
t: kıymeti bilinmesi gereken yegane şeydir.

düşünsenize, kafanızda zilyon tane yapılacak listesi var ve adım atamıyorsun. sürekli bir erteleme hali. sonra bahaneler geliyor önüne bir bir. onların ardına saklanmayı tercih ediyorsun. halbuki geride bıraktığın onca şey senin zamanının birer eseri. kıymetini iyi bilmeli.
devamını gör...
37.
zaman, aynı sağlık ve rızık kavramı gibi insanın hiçbir bedel ödemeksizin sahip olduğu bir nimettir.
devamını gör...
38.
fetöcülerin gazetesinin adı.
devamını gör...
39.
bazen her şeyin ilacı bazen ise intihar
devamını gör...
40.
beklediğiniz bir şey varsa asla geçmeyen, çok sevdiğiniz bir işle meşgulken su gibi akan göreceli bir kavramdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"zaman" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim