etrafımdaki insanları gerçekten yanımda hissetmiyorum. evet beraberiz ama hepsinde beni bırakıp gitme potansiyeli görüyorum. böyle olduğundan dolayıda kendime çok kızıyorum.
devamını gör...

ne kadar sıcak da olsa ne kadar bunaltsa da hep yazcıyım. özlemedim valla.*
devamını gör...

ironi nedir nasıl yapılır başlığının altına yazılacak olan entry. şayet gerçekse hiç komik değil.
devamını gör...

ışığı vadediyor karanlık..

etsin..

geceden başka nerde bekleyebiliriz ki şafağı..?

aysimli_
devamını gör...

aşağılanmaktan, acı çekmekten ve kendisine eziyet edilmesinden hoşlanan kişiler için söylenmiş söz.
devamını gör...

ne doğu akdeniz ne de nato. her şeyin temelinde iş yapmamak abi bizim sorunumuz. kalitesiz ve yarım yamalak. gerçekten çok muzdaribim. herkes şeyinin ucuyla iş yapıp maksimum kazanç bekliyor. en vasıfsız işi yapandan en vasıflısına kadar. ne tesisatçısı ne camcısı ne de ekonomi bakanı.

ulan senden ayakkabı almışım kutuya yanlış numara koymuşsun. beni tekrar yanına getirmişsin. aaa o numara kalmamış demişsin. başka mağazanı aratmışım sana var demişler. 20 km oraya gitmişim. tekrar yok demişler. tekrar sana gelmişim. sonra bana diyorsun ki. "iade et abi amma sıkıntı yaptın." y.. şak ben senin gibi boş adam mıyım. ömrüm ne kadar ki 5 saatimi yedin.

arkadaşlar herkes böyle iş yaparsa kimse üreten kaliteli bir şey üretemez. ihracat yapamayız. turist gelmez döviz girmez.
hakimi de savcısı da işini böyle yaparsa hukuk işlemez. kimse yatırıma gelmez. yetenekli beyinlerimiz yazılımcılarımız kaçar gider.

ee en b..ktan malı üreteceksin. en kaliteli malı almak isteyeceksin. kötü hizmet vereceksin ama hizmet alırken ayrıcalık bekleyeceksin. pahalıya satmak isteyeceksin ama alırken ucuza almak isteyeceksin.

ülkenin temeli ekonomidir. üretmektir. o yoksa söz hakkın olmaz. 2 milyon askerin olsa ne olur. bak japonyaya bak koreye

olum dua edin bu ülke 10-15 milyon dürüst insanın sırtında duruyor.
devamını gör...

cok ilginctir ki, inanan insanlar, hangi milletten veya hangi semavi dinden olursa olsun, ona hep “sen” diye hitap eder. kimse ne dualarinda, ne sukurlerinde, ne de tefekkurunde, asla “siz” demiyor, hep “sen”li konusuyor.
devamını gör...

profilinde gezerken daima tetikte olmanız gereken yazar. mizahi, şirin, troll tanımların arasına öyle içli öyle hüzünlü tanımlar serpiştirir ki fena afallarsınız. efenim yapmayın böyle dediğinizde, naparsınız hayat işte böyle diyecektir. ondan sebep profile girerken yanınıza gardınızı almayı unutmayınız.
nickaltı girmişken; severiz kendisini, varolsun, daima yazsın. güldürmesine de hüzünlendirmesine de eyvallah.
devamını gör...

bütün uyuyanları uyandırmaya bir uyanık yeter.

malcolm x.
devamını gör...

cahit sıtkı'nın yolun yarısı dediği yaştan itibaren 5 sene sonra. yüzümün kırışmasına, yaşlanmaya, yaşlılığa bağlı hastalıklara, torun torbaya tahammülüm yok.
devamını gör...

yeter de artar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pek severim,çok severim bu yazarı.her anlattığında bir mesaj,bir insanlık dersi vardır.sarı kitaplarının hastasıyız.
devamını gör...

şebnem ferah'in 1996 yilinda yayinladigi kadın albumundeki gerek sozleri, gerek klibiyle en karanlik sarkisi.
asla eskimez; isyan ettirir, sarki icindeki cigliklar ilk dinleyis gibi etkiler her seferinde.

--- alıntı ---
mezarlar bile kusmus, kadinca olene
--- alıntı ---

girdap
devamını gör...

hava geç kararmaya başladıysa tamam işte, yaz geldi. hele bariz bir şekilde belli olduğu zaman bir keyifleniyorum. bir de evde tüm camları açıyosun ama asla soğuk esmiyor. yaz çok güzel ya. cidden. cıvıl cıvıl. rengârenk. bayılıyorum şu mevsime.
devamını gör...

bir süre sonra dürüstlük kavramını sorgulatacak olan durumdur. maalesef günümüzde oluşan ilginç bir linç kültürü var ve sağolsun sosyal medya bile bu ateşe odun atıyor, harlıyor ateşi habire. bu korkuyla da devam edersek dürüstlük, güven gibi kavramlar da tarihe karışacak yavaş yavaş. insani özelliklerimiz yok olacak, kişiler arası ilişkiler de iyice bozulacaktır devamında...

lütfen çocuklarınıza dürüstlük kavramını öğretmeye çalışın. ileride çok ihtiyacımız olacak çünkü...
devamını gör...

bak başlığı görünce bile bir elim ayağım titredi.
devamını gör...

işin ekonomik tarafını bilmiyorum. modern dünyanın ekonomisi pek de aklımın aldığı bir alan değil. ama herhalde kafamın bastığı* teknolojik tarafından, bundan yola çıkarak da vizyonundan bahsedebilirim. hatta yeri gelmişken çok konuşulan bir iki konu üzerine naçizane görüşlerimi de belirteyim.

küçük bir çocukken öğrendiğim zamandan beri devrim projesi çok ilgimi çekmiştir. olabildiğince kısıtlı bir zamanda, olabildiğince yetersiz imkanlarla, olabildiğince aptal yöneticilerin varlığına karşın tamamen türk mühendisler tarafından yapılan bir otomobil. ve bütün bunlara rağmen gayet de hakkıyla gerçekleştirilen fakat yaşadığı talihsiz kaza sonucunda ölü doğmuş bir proje. hatta cemal gürsel'in meşhur bir sözü var ya: "garp kafasıyla araba yaptık ama şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk." herhalde memleketin gördüğü en saçmasapan şeylerden biridir.

işte ta o zamandan beri, içimizde bir ukte kalmış hep. malumunuz, siyaset de insanların içinde ukte kalanları manipüle ederek taraftar toplama sanatıdır. böylece de siyasi bir malzemeye dönüşmüş. belli bir zamandan sonra gerek ekonomide küreselleşmenin etkisiyle, gerekse yabancı şirketlerin türkiye'de yaptıkları yatırımlarla birlikte unutulup gitmiş. işte hortlatılması da "yerli ve milli" sloganlarını çokça görür olduğumuz bu zamanlara denk düştü.

togg, vizyonu ve misyonu bakımından tamamen alakasız bir proje olmasına karşın, devrim'in devamıdır. çünkü ortaya çıkış sebepleri, kökleri aynıdır. ikisi de "cumhuriyetin bilmemkaçıncı yılında yerli otomobilimizi üretmiş olalım" isteğinin bir sonucudur. tam da bu sebepten, devrim'in de hatrına, ilk günden beri destekliyor ve takip ediyorum togg'u.

öncelikle vizyonu bu kadar geniş bir projeye imza atabileceklerini hiç ama hiç zannetmiyordum. dünyada yeni yeni konuşulan ve kabullenilen teknolojilerin söz konusu olacağını hiç düşünmemiştim. bugün otonom sürüş, nesnelerin interneti ya da başlı başına elektrikli otomobil üzerine çalışan bir türk şirketinden bahsediyoruz. henüz sektörün koca koca devlerinin bile yeni yeni giriştiği bir meseleyi bu kadar önceden analiz edebilerek yatırım yapmak, araştırma ve geliştirmeye başlamak çok başarılı bir hamle. bence başlı başına bu bile övgüyü hak ediyor.

takdir edersiniz ki, bu çok meşakkatli bir süreç olacak. pek çok komplike iş, son derece üst düzey bir titizlikle yapılmak zorunda. sadece arabaları seri üretim bandına koyabilmekle de bitmiyor: bunun şarj ağı var, servis ağı var... var da var. bütün bunları (ne yazık ki yine) son derece kısıtlı bir zamanda* yetiştirebilmek zorundalar. dolayısıyla bu da, belli başlı şeylerde yardım almak zorundalar demek. hem dediğim gibi zamanları kısıtlı, hem de gerekli kaliteyi yakalamak zorundalar çünkü. yalnızca türk bir ekip tarafından geliştirildiği için dandik bir tasarım, dandik batarya teknolojileri ya da dandik her neyse kullanmamalılar da zaten.

bu sebepten yapılan "ama tasarımını italyan yapmış" ya da "bataryasını çinliler üretecekmiş" gibi eleştirileri yersiz ve hatta aptalca buluyorum. çünkü şimdiye kadar çalıştıkları ya da çalışacaklarını açıkladıkları firmaların hepsi de işlerini gayet düzgün yapan, alanlarında küresel çapta kabul ve değer görmüş firmalar. bu "küresel çapta değer" meselesi de ayrıca çok önemli. sonuçta togg yalnızca türkiye'ye değil bütün dünyaya hitap ediyor, edecek ve etmeli de. aksi takdirde rusların lada'sı gibi yalnızca kendi topraklarına hitap eden ve dünyada esamesi okunmayan bir marka olacaklarının onlar da farkındalar.

bununla ilgili ortada koca bir apple gerçeği de var. kesinlikle amerikan olan fakat mesela ekranını koreli, işlemcisini tayvanlı, kamera lenslerini japon şirketlerin ürettiği; bunların montajını da çin'de yaptıran bir şirket. ama amerikan şirketi sonuçta, değil mi? işte togg da hangi parçasını kimin ve nasıl ürettiğinden bağımsız olarak, türk mühendisler tarafından tasarlandığı sürece bir türk şirketi olacak. o sebepten bu yersiz "yerlilik" eleştirilerinizi başka alanlara yönlendirebilirsiniz, mesela %100 hissenin de rus şirketlerinde olduğu akkuyu nükleer enerji santrali'ne.*

velhasılıkelam, sezar'ın hakkı sezar'a, gayet de iyi düşünülmüş ve şimdiye kadar da iyi yönetildiği anlaşılan bir proje togg. esasen siyasete malzeme yapılması pek de anlaşılmaz şey değil fakat onu eleştirecekseniz laf etmem de bak.* daha da yazacaktım da yeter artık. çok uzun oldu be.
devamını gör...

incitilmiş bir ruha sahiptir. oysa duygular bakidir. insanı insan yapan yegane şeydir nasıl yitirilir? belki sadece haketmeyene göstermekten imtina ediyordur kişi.
devamını gör...

yaa ben sizleri yerim. cinsiyetimden bahsetmeyi de çok tercih etmiyorum. zaten önemli olan benim için insandır. ben de bakımı seven bir insanım ondan kimseye darılmam etmem. benim bu sözlükte iyi ki tanıdım dediğim insanlar var ve çoğu da burada. olmayanlar da zaten çok çok ünlü çok bir fenomenler. ben onları da çok seviyorum. yani sorunsallı başlıklarlar beni her ne kadar çok sinirlendirse de erkek bir portakalım. kadın erkek hayvan bitki herkesin hakkını da savunacağım.

#900031 pastırmalı çöreğin olduğunu öğrenince şaşırdım ama vişneli çöreğin olduğunu öğrenince daha da şaşırdım. kim seni yemek yaptı kurban olduğum.
devamını gör...

geceleri düşünceler doluşmaya başladığında müziği son ses açıp kafanın içindeki sesleri yok etme yöntemi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim