beş altı kilo fazlam var. bugünden itibaren dedim akşam az yiyeyim ekmeksiz yaşayayım salata,ot, çöp...eve geldim ve şunu duydum: "bı çay koyalım, kara da pişi yapar ohh" pişi benim iradem dahilinde bir şey değil,duymam yetiyor. herkes iki tane yedi ben on iki.doyduk cok şükür.
devamını gör...

zuhal'im olcay'ımın 2009 yılında çıkardığı aşkın halleri albümünden hafif çakırkeyifken mırıldanması ne de hoş olan bir parçası.

geçenlerde bir muhabbet esnasında ben zuhal olcay'ı çok beğeniyorum, şöyle bir sıralama yapsam zuhal olcay, aşkın nur yengi, zerrin tekindor diye uzar gider liste demiştim. sonradan öğrendim ki benim güzel bulduğum kadınların tümü haluk bilginer'le evliymiş bir zamanlar.
ben haluk bilginer'in ödülsüz versiyonuymuşum meğersem.

şarkının bestecisi hüsnü arkan ve deniz bayrak bu arada.



vurulur, gönül dediğin
bir kuş, kaçamam
mazim bu kadarmış,
bozdurup harcayamam

değeri var her şeyin altından, satamam
ben unuttum dünü, geçmişle yatamam

yine akşam, yanıyor, yansın sigaram
yine aşk var, dönüyor, dönsün dünyam
yine akşam, yanıyor, yansın sigaram
yine aşk var, dönüyor, dönsün dünyam

istemem, ziyaret etme kalbimi bi' daha

anladım, sen çok büyüksün,
sana göre değilim
bi' boy eksik, bi' beden küçük,
ben sana göre değilim
benim aklım kıt, deliyim, anlayamam
benim aklım zor, sorsan cevaplayamam

yine akşam, yanıyor, yansın sigaram
yine aşk var, dönüyor, dönsün dünyam
yine akşam, yanıyor, yansın sigaram
yine aşk var, dönüyor, dönsün dünyam

istemem, ziyaret etme kalbimi bi' daha

yine akşam, yanıyor, yansın sigaram
yine aşk var, dönüyor, dönsün dünyam
yine akşam, yanıyor, yansın sigaram
yine aşk var, dönüyor, dönsün dünyam.
devamını gör...

tarihin en eski yazılı yasalarından biri. 282 maddeden oluşur ve 13. madde yoktur. çünkü babil'de 13 rakamı uğursuz kabul edilir. bunun sebebi muhtemelen 13 sayısının babillilerin yücelttiği sayı olan 12'den sonra gelmesinden kaynaklanıyor. ayrıca bazı maddeler de günümüzde okunmayacak haldedir. hz. musa yasalarının, hammurabi yasalarından esinlenilerek oluşturulduğu söylense bile, ne var ki, hammurabi yasaları, tevrat hükümlerinden çok daha ağırdır. son yani 282. maddeye göre, bir köle efendisine sen benim efendim değilsin derse ve onlar, köleyi suçlarsa, efendi, kölenin kulağını keser. bir başka örnek, 195. maddeye göre, bir çocuk babasına vurursa, elleri baltayla kesilir.

hammurabi kanunları, tarihin en iyi korunmuş eski kanunudur. ayrıca bu kanunlarda uygulanan göze göz dişe diş düsturu meşhur olmuştur. aslında maddelerde açıkça, "göze karşı göz, dişe karşı diş" diye bir şey geçmez. sadece böyle bir anlamın çıkarılabileceği maddeler mevcuttur.

mesela göze göz düsturunu tanımlayan 196. madde;

bir adam başka bir adamın gözünü çıkarırsa onun gözü de çıkarılır.

dişe diş düsturunu tanımlayan 200. madde;

bir adam kendisiyle eşit olan birinin dişini kırarsa onun da dişi kırılır.

kısasla ilgili maddeler;

bir inşaatçı her hangi bir kişi için bir bina inşa eder ve bu binayı uygun bir şekilde yapmazsa ve onun inşa ettiği bina yıkılıp sahibini öldürürse inşaatı yapan öldürülür.

eğer bir kimse başkasının kemiğini kırarsa, onun kemiği de kırılır.

bir adamın karısı başka bir adam ile suçüstü halinde basılırsa, her ikisi de bağlanır ve suya atılır. fakat, koca karısını, kral da kölelerini affedebilir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ikinci el kitap alma eylemidir. daha önce okuyan kişi tarafından altı çizili cümleleri olur, bazen de şanslıysak ek notlar buluruz satırlarda. birinin yaralarına ortak olmak gibidir.
devamını gör...

buket uzuner'in kaleme aldığı çanakkale savaşı temalı bir roman. çanakkale'ye savaşmaya gelmiş ama bir daha haber alınamamış bir anzak askerinin torununun dedesinin mezarını bulmak için gelibolu'ya gelmesi, orada bir çanakkale gazisinin kızı yaşlı bir kadınla tanıştırılması ve kaderin cilvesi olarak da yaşlı kadının babası ile anzak kadının dedesinin aslında aynı insan çıkması gibi dramatik bir olay örgüsü işlenmiştir. kitap esas olarak cepheden yazılmış mektuplarla ilerler. bu mektupların içinde okur kendisini çanakkale savaşının tam orta yerinde bulur. daha fazla spoiler vermemek için kendimi zor tutuyorum. okuyan kendisine çok şey katacaktır.

(bkz: aotearoa)
devamını gör...

karsu - bırak beni böyle
devamını gör...

sherlock'tan esinlenerek yapılmış en iyi dizi film. 2004–2012 arası 8 sezon 176 bölüm yayınlanmış hastane, drama dizisi. yazar david shore, başrol hugh laurie. en çok izlediğim dizi-film. ilk 3 sezonunu 4-5 defa izlemişimdir. sonraki sezonları da birkaç defa. ilk 3 sezonun orijinal dvd lerini almıştım. iki tane alman yazar diziyle ilgili kitaplar yazmıştı almıştım. hatta hugh laurie polisiye roman yazmıştı da onu da almıştım. aklı, düşünceleri, hayata bakışı, yaşam tarzı, giyim kuşamı, evi, mesleği, sevdiği müzikler... izlediğim binlerce dizi film içinde en sevdiğim karakterdir. hatta yazarları ve kitap karakterlerini de katayım. sadece bu dizide kullanılan şarkıları dinleseniz müzik zevkiniz gelişir. bittiğinden beri (2012) hiç izlemedim ama ölmeden 4-5 defa daha izlerim umarım.

daha önce yazmış olduğum bir yazıyı düzelterek paylaşayım;

sir arthur conan doyle sherlock karakterini yaratırken ilham aldığı kişi adli tıbbın öncülerinden profesör doktor hocası joseph bell'dir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

agatha christie romanlarındaki dedektif hercule poirot da sherlock karakterinden esinlenerek yazılmıştır fakat hercule poirot biraz daha farklıdır; sherlock dikkat üstünlüğü sayesinde olayları çözerken poirot topladığı bilgilerle çözer ama esin kaynağı sherlock'tur. poirot'un john h. watson'ı ise arthur hastings'tir. poirot ile ilgili yapılmış en iyi iş agatha christie's poirot.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

maurice leblanc > arsene lupin karakterini yaratırken marius jacob adlı hırsızdan etkilenmiştir. birkaç romanında sherlock karakterini kullanmıştır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

peyami safa da cingöz recai karakterini yazarken arsene lupin'den esinlenmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

monk dizisi agatha christie's poirot dan esinlenme, poirot da sherlocktan.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

günümüze kadar sherlock'tan esinlenerek birçok karakter ve kitap yazıldı, onlarca dizi film çekildi.

mesela orson welles in the touch of evil filminde canlandırdığı polis sherlock, arkadaşı olan polis ise watson gibidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

steven moffat ve mark gatiss in yazdığı sherlock en güzel modern uyarlamasıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

house ise joseph bell'dir aslında, yani conan doyle'un sherlock u yazarken ilham aldığı doktor hocası. dizideki en yakın arkadaşı james wilson karakteri watson, wilson'ın hastane odasında asılı olan film afişi the touch of evil'dir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

house bence sherlock un ulaştığı en üst karakterdir...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kaan tangöze - ktü festte sohbet
şebnem ferah/metin türkcan/aykan ilkan- ege festte kulis sohbeti
hayko cepkin ile ooze venue konser öncesi sound check için setup kurarken gözgöze gelip o "hardcase benim çocukların??" ıddiasından sonra benim olduğunu kanıtlamam .
yine bir ooze venue günü kurban sahnede deniz yılmaz'ın belaltı esprisine çıkar göster diye bağırmam, tüm mekanda kahkaha tufanı kopması. gösteremediği gibi kulise gel göstereyim demesi. gidince de sarılıp yapma böyle şeyler tesellisi sjxbshdhs. yalnız kafa zurnaydı adamın.
izmir fuar alanında emre aydınla karşı karşıya gelmem. sen çekil ben cekilcilik oynamam.
nişantaşı starbucksta yanlışlıkla azra akınla kesişirken arkadaşın olum o azra akın demesiyle kadını tanımam.
hüsnü çobanın gıyabi cenaze namazı kılınırken o an oradan geçmem.
gür akad'tan zeytinli festte pena almam. penayı çadırda ki kızlara çaldırmam. gidip abi çalmışlar diyip bidaha istemem ve gür abinin suratında hay allah bakışı. model grubunun basçısı can ile model ortada yokken aynı grupta çalmış olmam.
daha bitmedi de uzamasın. bu başlığa 4 5 sene sonra ben de ünlü olunca yazcam daha. shxhsh.
devamını gör...

twitter'a, sözlüğe, instagrama duyurmadan da aylık döngümü sorunsuz yaşayabiliyorum. sürekli konuşmaya mecbur değilsiniz yani sıktı çünkü. vücutta gerçekleşen normal bir olay. sindirmek tuvalete gitmek gibi. ne ayıplayıp ezikçe bir şeymiş gibi muhabbetini yapın ne de insanlara saldıran bir tavırla yüceltin.
devamını gör...

bazıları temizlik nedir öğrendi.
ben ise düzenli ders çalışmayı ve yemek yapmayı ilerlettim.
devamını gör...

bir pinhani şarkısıdır. her bir kelimesi, bin elekten geçirilmiş ve altına gözyaşlarıyla notaları dökülmüştür.

öyle çok şey var ki içimde
hep sustuk konuşmak yerine
konuşmadığımız her ne varsa
seninle sakladım gözlerimde


“bir şey eksik cümle de
yüklem mi, özlem mi?
sakladığın şey her neyse
beni üzer mi?”
devamını gör...

hoşça kal, bir veda sözü.
///
aşağıya bakıyorum. bir kadın bedeni. kalp atışını zar zor duyabiliyorum. biraz yavaş ama belirli bir ritim ile. yüzünü süzüyorum, bir his arıyorum . huzur, hüzün... duygusuz, belirsiz. siyah dağınık saçları beyaz çarşafın üzerinde bir tezat oluşturmuş. vücudu biraz kırılgan, güçsüz geliyor.
dokunmak istiyorum. uzatıyorum parmaklarımı boşluğa dokunur gibi oluyorum.
hafifçe göğe yükseliyorum. bu beden, benim. biraz daha uzaklaşıyorum. hafif bir serinlikle gelen ürpermeye benzeyen bir hissi yaşıyorum. garipsiyorum. ilk kez bu kadar özgürüm. bir kalıbım yok. şeklim de, sınırlarım da. kahkaha atıyorum. ses yok. ama kahkaha atıyorum. içimden gülmek gibi bir şey bu.
kendimden uzaklaşırken ferahlık duygusu artıyor. ne çok hapsetmişim, ne kalın bir duvar örmüşüm diye düşünüyorum. uzaklaşıyorum, kahkahalarım artıyor. hızla bir yerden başka bir yere gidebiliyorum. sınırım yok. aklıma uzun zamandır görmediğim, sesini duymadığım insanlar geliyor. bir bir ziyaret ediyorum. hayatlarını eşeliyorum. onlar fark etmiyor. bir yerde mutluyum, bir yerde huzurlu, birinde kıskanç, birinde öfkeli. hala hissedebiliyorum. bir o yana, bir bu yana dağılıyorum. yapmadığım, yaşamadığım, deneyimlemekten korktuğum her şeyi izliyorum. okyanusu görüyorum, kuzey ışıklarını, aşık olduğum insanları, kalbini kırdıklarımı, çocukluğumun yara izlerini, masallı gecelerimi , ailemi, dostlarımı, eşimi...

belirsiz bir zaman diliminde yaşarken birden kendimi özlüyorum. sınırlarımı, hayatımı. özgür olmak güzel de bensizken değil, diyorum. 'bir beden, kalıplara hapsolmak ama izlemek yaşamak değil ki...' diyorum. kendimi arıyorum. korkuyla dolanıyorum. var olmayan kalp atışlarım, hızlanıyor. korkuyorum. ya hiç bir daha ben olamazsam diye endişe ediyorum.
yolunu kaybetmiş ruhum, bu kez acı çekiyor; yeni bir sanrı oluşuyor.

birden bir sıcaklık hissediyorum. yaklaştıkça artıyor. arttıkça ona doğru çekiliyorum. işte orada. bu, benim. yaklaşıyorum. kalp atışlarım sanki biraz silikleşmiş. yüzüm biraz daha yorgun. belki de bezgin, bilmiyorum. ruh eksik olunca beden de bunu hissetmiş midir, diye merak ediyorum. sonra uzanıyorum kendime dokunmak istiyorum. başaramıyorum. ruhumu, benin içine sıkıştırmaya çalışıyorum; olmuyor. her şey gibi bedenimin içinden de geçiyorum. ruhumu, yüreğime oturtamıyorum. uğraşıyorum. üzülüyorum. bekliyorum. hiçbir şey değişmiyor. zaman geçiyor, belki de hiç geçmiyor. ruhum, bedenimin refakatçisi oluyor. ama bütünleşemiyor. bir müddet sonra belki biraz daha önce... artık vazgeçiyorum.
söylemek istediğim birçok şey var. keşkelerimden yeni bir duvar örüyorum ruhuma. çok sözüm var kendime. ama zamanı geçmiş. duymuyor.

vazgeçiyorum sonra. dilimde kalan son kelime dökülüyor, "hoşça kal."
devamını gör...

bazı sahnelerde, arkadaki takvimin bile daha iyi rol yaptığı oyunculuk türü. bakınız:


bu arada, cahit kaşıkçılar'ın ağzından dinleyelim akıllarımıza kazınan o oyunculuğun nedenini:

kaşıkçılar dizinin gece imajı verilmesine rağmen gündüz olduğu anlaşılan sahnelerini, "evi sınırlı bir zaman için tutmuşuz. o evde gece-gündüz sahneleri var, gece kalamayacağımıza göre perdeyi açıyoruz, gündüz, kapatıyoruz, gece. arkadan beyaz ışık geliyor tabii. yani onu biz de biliyoruz ama yapacak bir şey yok ki. kendiliğinden komediye dönüyor. oyuncu bulamıyoruz, yoldan adam topluyoruz zaman zaman. karnımıza ağrılar giriyordu gülmekten" sözleriyle açıkladı.

tamamı için link


(bkz: sarı bıyık)
(bkz: kaleci saçlı adam)
(bkz: gerçek kesit)
devamını gör...


maviye çalar gözlerin,
yangın mavisine
rüzgarda asi,
körsem,
senden gayrısına yoksam,
bozuksam,
can benim, düş benim,
ellere nesi?
hadi gel,
ay karanlık...

itten aç,
yılandan çıplak,
vurgun ve bela
gelip durmuşsam kapına
var mı ki doymazlığım?
ille de ille
sevmelerim,
sevmelerim gibisi?
oturmuş yazıcılar
fermanım yazar
n'olur gel,
ay karanlık...

dört yanım puşt zulası,
dost yüzlü,
dost gülücüklü
cıgaramdan yanar.
alnım öperler,
suskun, hayın, çıyansı.
dört yanım puşt zulası,
dönerim dönerim çıkmaz.
en leylim gecede ölesim tutmuş,
etme gel,
ay karanlık...


ahmed arif
devamını gör...

196. eğer bir adam başka bir adamın gözünü çıkarırsa onun gözü de çıkarılır.
197. eğer bir kişi başkasının kemiğini kırarsa onun kemiği de kırılır.

yukarıdaki hammurabi kanunları günümüzde hükmünü yitirmiştir elbette. ancak bazen insan düşünmeden edemiyor, kısasa kısas ilkesi hala bazı suçlar için uygun olabilir mi diye? her şeyi bir kenara bırakalım bütün suçları ve tecavüzü başka bir noktaya alalımve onun üzerinde yazalım biraz. daha önce “ 12 yaşındaydım bisikletime atladım ve okulun yolunu tuttum başka bir kitabın yorumunu yazarken de bahsetmiştim, hem de çok kısa bir zaman önce. tecavüz, basit bir ceza ile geçiştirilecek bir suç değildir. bence kısasa kısas ilkesi bu suç için bire birdir. hatırlayın, toplumsal hafızadaki gedikler ve güdüklükler eğer size uğramadıysa unutmadınız zaten, pippa bacca olayını, barış gelini picca, üzerinde gelinliği ile ülke ülke gezen bir sanatçıdır. bizde de bilirsiniz, hem kadın kutsaldır, hem gelinlik… picca, yolculuğu esnasında bir kaç hayvan pisliğinin tecavüzüne uğradıktan sonra öldürülür. bu haberi okuduğumda günlerce beynimde dolaşıp durmuştu hala da aklımın bir köşesindedir. ancak yapılan yorumlar televizyonda elbette ki bu tecavüzü lanetler nitelikteydi ama halk arasında pippa’ya kızanların sayısı da az değildi. ne işi vardı mesela kadın başına yollarda? neden otostop yapıyordu ki sanki, burası türkiye, başka yere benzemez? başka bir şey bulamamış mıydı üzerine giyecek? şimdi bu sorulara ben yanıt veriyorum: pippa bir amaç uğruna yollara düşmüştü, anlatacak şeyleri vardı. olmasaydı bile, tecavüz haklı görülemezdi. otostopta eylemin bir aracıydı ve evet burası türkiye, namus erkeklerin çarpık zihinlerinden sorulur, tecavüz ettikleri insanların namusu kirlenir, kendilerininkine halel gelmez. bir boy abdestidir erkeğe gereken, arınmak için. gelinlik, birçok insana sadece gerdek anını hatırlatsa da daha derin manaları vardı, anlatmama bile gerek yok. pippa’ya reva görülenden sonra hammurabi kanunlarının tecavüz konusunda uygulanması gerektiğini ciddi ciddi düşünmeye başlamıştım ki marta tıkkanen bu konuyu kendince ve de dahice kurgulamış.


kitap iki çocuk annesi olan ve çocuklarının velayeti mahkeme tarafından boşandığı eşine verilen kütüphan yardımcısı tova’nın bir barda dans ettiği adamın tecavüzüne uğraması ve bu olayı polise bildirmemesi üzerine kurulmuş. tova polise gidemiyor çünkü bütün toplumlarda tecavüzün utancı failde değil mağdurda saklanmaktadır. tecavüz etmek değil, tecavüze uğramak utanç vesilesidir. tova, erkek egemen bir toplumda her alanda kadınların arka planda kalmasındanzaten mustariptir.kadınlar yaşlandıklarında yenisiyle değiştirilecem bir meta olarak görülürler. kadınlanr aşağılanmaktan ve tartaklanmaktan hoşlanan acizlerdir. tova buna şiddetle karşı çıkar. başına gelen tecavüzden sonra içinde büyüyen şiddet ve kin ona parlak bir fikir esinler. tova, tecavüzcüsü martti wester’e tecavüz etmeye ve onu da aynı utanca düşürmeye karar verir. olayların gelişimindeki ahenk ne kadar büyük ve dertli bir yazarla karşı karşıya olduğumuzu bize gösterir. ayrıca hikaye sadece tecavüzle sınırlı kalmaz. tova’nın geçmişte kalan üç aşkı da farklı şekillerde karşımıza çıkar. çocuk yetiştirme konusunda eski kocası olan ve ziyadesiyle maço davranan jon randrers’la düştüğü anlaşmazlık da bize başka bir hikaye anlatmaktadır.
“bir erkeğe nasıl tecavüz edilir?” erkek egemen toplumlara, erkek çocukların yetiştirilme tarzındaki çarpıklıklara, erkeklerin kadınlar hakkında sahip olduğu hastalıklı saplantılara kin dolu ama mantıklı ve akıllıca bir cevap.
devamını gör...

sabah-ı şerifleriniz hayrolsun sözlük.
bugün resmen yataktan karpuz gibi yuvarlanarak kalktım.

gönül isterdi ki güne müthiş pozitif ve enerjik başlayım;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ama bu yaşanmadı tabi, anlık son durumum;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kafa sözlüğün demirbaş yazarlarından ve aynı zamanda yürüyen bir ansiklopedi kendisi. tüm bunlara ek olarak çok hoşsohbet, sevecen ve arkadaş canlısı. seviyor ve takip ediyorum, uzun yıllar yazmasını diliyorum..*
devamını gör...

sözcük olarak insanlardan korkma, nefret et me anlamına gelir.ayrıca death metal grubu death'in (bkz: death) (bkz: chuck schuldiner) efsane şarkısıdır.
devamını gör...

saçma sapan bir cümle.

2020'de dünyada;

- bilim insanları, enfeksiyona göre renk değiştiren bandaj üretti.
- hawaii'deki bir teleskopla güneş'in en detaylı fotoğrafı çekildi.
- mumyalanmış mısırlı bir rahibin sesi, yapay ses telleri aracılığıyla ilk kez duyuldu.
- nükleer atıklardan elmas batarya üretildi.
- sadece canlı hücrelerden oluşan ilk robot üretildi.
- 10 milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilen, dünyanın en büyük kaplumbağasına ait kabuk keşfedildi.
- bitkilerden hidrojen üretildi

vesaire...

türkiye'de ise "kadın aşağı, kadın yukarı", "kadın gülmez, kadın dışarı çıkmaz, kadın uyumaz, kadın yemez içmez" temalı kafaların kirlettiği asidik ortamda soluk almaya çalışıyoruz. bu işlerin gerçeği şöyle dursun, trollüğü bile mide bulandırıcı seviyeye geldi artık. allah kafa vermiş, biraz çalıştırın, insanlığın yararına bir şeyler üretin artık be kardeşim!
devamını gör...

iş çıkış saatleriniz insanların uyuduğu saatler olursa gecenin köründe de acıkmak kaçınılmaz oluyor öyle ki uykuyu dâhi kaçırıyor.
hafif bir şeyler atistirarak gecistirin arkadaşlar. 6 yumurta kırıp 1 lt ye yakın sütle şöyle bir içimin kıyılmasi geçti elh. abartmadan sakin..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim