41.
hala fotoğraflara bakıp, birlikte dinlediğiniz müzikleri dinleyip, birlikte gittiğiniz yerlere gitmektir.
devamını gör...
42.
sevilen kişinin yokluğundan kaynaklanır. giderilmesi de çok kolaydır halbuki.
devamını gör...
43.
kişinin sevdiğine karşı olan duygusudur.
devamını gör...
44.
eskiden içim kıyılırdı özlem duyduğumda lime lime olurdu içim, artık pek özlem duymadığımı fark ettim sözlük. hadi inşallah bakalım.
devamını gör...
45.
herkes özler ama bazen neyi özlediğini bilemez. bu özlem zaman zaman rahatsız eder yüreğini, hatırlatır orada olduğunu. öyle bir noktaya ulaşır ki hiç ummadığınız bir sebep yüzünden ağlarken bulursunuz kendinizi. o anda fark edersiniz ne çok özlediğinizi.
dedim ya ben de bilmiyorum özleneni. bir gün kavuşursam eğer ben de bileceğim neyi özlediğimi.
dedim ya ben de bilmiyorum özleneni. bir gün kavuşursam eğer ben de bileceğim neyi özlediğimi.
devamını gör...
46.
"şurama batan" diyor şair,
"şurama batana özlem demeselerdi;bıçak derdim"..
- cemal süreya
"şurama batana özlem demeselerdi;bıçak derdim"..
- cemal süreya
devamını gör...
47.
özlemek ağır bir yüktür insanın omuzlarında. ama özlenen özelse o yük taşınmaya değer.
devamını gör...
48.
cesaretini toplar yazarsın sonra cevap geldi mi diye sürekli yenile yaparsın beklersin beklersin beklersin sonra bir de gönderirsin gene beklersin beklersin ve defalarca daha beklersin... canın daralır ruhun sıkılır evet aynen böyle olur sonra “özlemek” diye bi kelimeye sığdırılır dışarıda kalan onca taşkınlık, ruh incinmesi ve daha bir çok şeye rağmen...
devamını gör...
49.
herşeyiyle özlemek , sonsuza kadar kavuşma isteği ....
devamını gör...
50.
bir şeyi veya bir kişiyi görme isteği.
öz kelimesinden türetilmiştir.
yıllar önce gördüğüm bir duvar yazısını paylaşmak isterim. "öz'den gelir özlemek, ne derin."
öz kelimesinden türetilmiştir.
yıllar önce gördüğüm bir duvar yazısını paylaşmak isterim. "öz'den gelir özlemek, ne derin."
devamını gör...
51.
bazen insan öyle özlenir ki...
özlenen bilse , yokluğundan utanır .
( aziz nesin )
özlenen bilse , yokluğundan utanır .
( aziz nesin )
devamını gör...
52.
genellikle geçmişte yaşanan bir olayı, bir kişinin geçmişteki halini, yaşamını yitirenleri, uzaktaki bir yeri, kendi eski halini yeniden yaşama arzusudur. bağrına basmak istediklerindir. yaşanırken o kadar güzel olduğunu anlayamayabilirsin ama genelde bir şeyleri kaybettiğinde kıymeti anlaşılandır.
devamını gör...
53.
bilhassa çaresiz kalındığında insanın her yerini sarıp sarmalayan esrarengiz duygu
devamını gör...
54.
kavuşmayacağını bilsen de özlemek iyidir. bir yerlerde, bir şekilde hayata devam ettiğini bilmek de yeter bazen. ama özlediğiniz insan toprağın altındaysa o çok buruk bir şey yaratıyor içinizde. böyle aklınıza geldiğinde hem garip bir gülümseme oluyor hem de içinize yumru gibi bir şey oturuyor, yutkunamıyorsunuz.
devamını gör...
55.
insanı bir umuda bağlayan, hayata bir adım daha atmasına vesile olan duygudur.
yanındayken özlersin, uzaktayken de özlersin.
ama onun olma ihtimalini özlüyorsan işte o zaman bu duygun seni ayakta tutan koskoca bir destektir.
öylece her şeyi bırakıp koşup gelesim var sana. ellerini tutup gözlerinin içine bakıp, orada yok olasım var...
yanındayken özlersin, uzaktayken de özlersin.
ama onun olma ihtimalini özlüyorsan işte o zaman bu duygun seni ayakta tutan koskoca bir destektir.
öylece her şeyi bırakıp koşup gelesim var sana. ellerini tutup gözlerinin içine bakıp, orada yok olasım var...
devamını gör...
56.
insanı en mutlu günde bile hüzünlendiren bir histir. en zoru da uzun zamandır görmediğin ve çok özlediğin birini rüyanda görmektir. uyandıktan sonra rüyayı hatırlayınca buruk bir tebessüm oluşur...
devamını gör...
57.
önce hoşuna gider özlem duygusu. özlediğin birisi var diye mutlu olursun, özel bir durumdur çünkü.
sonra ruhunu sıkmaya başlar özlem duygusu. özle özle sonu gelmez çünkü.
derken aynı duygu kaybolur gibi olur. biraz sevinirsin bu hâlinden kurtulmaya başladığın için. bir boşluk hissi oluşur. garibine gider; özlediğin kişi senden çıkıyordur ya hani yavaş yavaş. ağrı, sızıya dönüşür.
ve bu kaybolmanın yerini birden şiddetli bir özlemek hissi alır.
dalgalar geri çekildikten sonra hızla hücum etmiştir; boğulduğunu hissedersin.
bir sancı, bir çıkmaz... dünya dar olur.
artık unutmaya çalışmak da vefasızlık gibi gelir. ne demek unutmak! bir şarkı var: "ben seni unutmak için sevmedim ki..."
özleye özleye yaşarsın(!)
sonra ruhunu sıkmaya başlar özlem duygusu. özle özle sonu gelmez çünkü.
derken aynı duygu kaybolur gibi olur. biraz sevinirsin bu hâlinden kurtulmaya başladığın için. bir boşluk hissi oluşur. garibine gider; özlediğin kişi senden çıkıyordur ya hani yavaş yavaş. ağrı, sızıya dönüşür.
ve bu kaybolmanın yerini birden şiddetli bir özlemek hissi alır.
dalgalar geri çekildikten sonra hızla hücum etmiştir; boğulduğunu hissedersin.
bir sancı, bir çıkmaz... dünya dar olur.
artık unutmaya çalışmak da vefasızlık gibi gelir. ne demek unutmak! bir şarkı var: "ben seni unutmak için sevmedim ki..."
özleye özleye yaşarsın(!)
devamını gör...
58.
yunanca'da bu fiili karşılayan tabir "mou leipeis"tir.
yani bana/bende yoksun.
yoksunluğun daha güzel anlatılabileceğini düşünmüyorum.
yani bana/bende yoksun.
yoksunluğun daha güzel anlatılabileceğini düşünmüyorum.
devamını gör...
59.
özlediğin, gidip göremediğindir;
ama, gidip görmek istediğin
özlem, gidip görememendir; ama
gidip görmek istemen
özlediğin, gidip görmek istediğin-
ama gidip göremediğin
özlem, gidip görmek istemen-
ama, gidememen, görememen;
gene de, istemen
oruç aruoba
ama, gidip görmek istediğin
özlem, gidip görememendir; ama
gidip görmek istemen
özlediğin, gidip görmek istediğin-
ama gidip göremediğin
özlem, gidip görmek istemen-
ama, gidememen, görememen;
gene de, istemen
oruç aruoba
devamını gör...
60.
t: gidebileceğiniz, görebileceğiniz, sarılabileceğiniz kadar yakın ama bunları yapamayacak kadar uzak olduğunuzu hissettiğiniz kişiye duyulan histir.
herkesin;
bir umudu vardır,
bir savaşı,
bir kaybedişi,
bir acısı,
bir yalnızlığı,
bir hüznü…
çünkü herkesin bir gideni vardır.
içinden bir türlü uğurlayamadığı..
herkesin;
bir umudu vardır,
bir savaşı,
bir kaybedişi,
bir acısı,
bir yalnızlığı,
bir hüznü…
çünkü herkesin bir gideni vardır.
içinden bir türlü uğurlayamadığı..
devamını gör...