evet tıpkı döner, baklava veya yoğurt gibi pastırma ve sucuğu da dünya kültürüne hediye eden türklerdir.

özellikle orta asya'dan ve de ayıca çin bölgesinden tüm dünyaya yayılmıştır.
devamını gör...
pastirma
sozcugun aslı bastırma dır

adıni yapılis yonteminden alir
devamını gör...
pastırmanın türk yiyeceği olduğunu," hani benim 50 dirhem pastırmam, konyalı'dan başkasına bastırmam" adlı türküden anlayabiliriz, konya bir türk kentidir haliyle.
devamını gör...
hep bu anı beklemiştim izleyin hadi yupppiiii
devamını gör...
külliyen yalan: pastırmaki ve sucuki... bunlar 5755533577 yıldır yunan yiyecekleri. türkçe de aslında türkçeki...
devamını gör...
ütü tost'u unutmayalım arkidişler ,%105 türk icadı olup adana'da hayat bulmuştur her an yunan kapabilir uyanık olalım.

ütü tost'un dünyaca ünlü ustası olan müslim babayı dinlerken ebediyete göçen 100 türk büyüğünden biri olan (yeni liste) ***tostçu mahmut'u*** saygı ile anıyoruz ..
unutursak ciğerimiz kurusun.

tekbir .......
dünya türk olsun.

(akıl olmayınca böyle ,döner bıçağı ile maça gidersin)
devamını gör...
hititler yufkaların arasına haşlanıp ezilmiş haşhaş tohumu koyar, sonra şekerle (muhtemelen bal ya da pekmezle) tatlandırırlarmış.
doğu karadeniz'de yufkaların arasına dövülmüş fındık koyarlarmış; hâlâ koyuyorlar.
güneydoğu'da fıstık koyuyorlar.
orta anadolu'da ceviz koyuyorlar . velhasıl her bölge kendisinde ne varsa onu koyuyor. hititler türk değil. karadeniz'de gerçekte pontuslular vardı. antep'in yediği baklava araplardan ithal.
pastırma pasifik'ten atlantik'e her coğrafyada farklı adlarla var. kızılderililer de etleri tütsüleyip kurutuyorlar. o jambon deyip burun kıvırdığınız şey de pastırma. çemen andolu'nun endemik bitkisi. (bitki olduğunu biliyorsunuz değil mi?) bunu sarımsakla karıştırdıktan sonra macun haline getirip kurutulmuş etin üstüne sürme fikri ermenilerin. böylece et çok uzun süre dayanıyor. kesilmiş etin pastırma olamayacak kısmını çöpe atmayıp muhtelif baharatlarla karıştırmak ve koyun bağırsağı ya da bağırsak içinde kurutarak saklamak cihanşümul bir uygulama. bunu icat edeni aramak abesle iştigal. ama bizim sucuk net bir şekilde ermenilerin "icadı".
biraz alınacaksınız ama ne türklerin ne kürtlerin kendilerine özgü bir yemeği yok. at sırtında giderken şurada durup yemek pişirelim dediklerinde yaptıkları kebaplar hariç. yediğiniz ve tarımı yapılan sebzelerin neredeyse tümünün adları farsça, arapça, ermenice ya da rumcadır. milli yemeğimiz bulgur bile hititler tarafından üretilip pişiriliyordu.
türkler ve kürtler tarım toplumu değillerdir. mevzuya buradan bakın.
devamını gör...
pastırma, türk mutfağında çiğ etin çeşitli baharatlar ve tuzla kurutulması ile yapılan bir yiyecektir.

günümüzde kayseri pastırma üretim kenti olarak bilinir. pastırma eski bir türk yiyecegidir. pastırmayı ilk yapanların orta asya'da hunlar olduğu bilinmektedir. nitekim, weber–baldamus dünya tarihi kitabında, antakyalı ammianus'un 353-378 yılları arasındaki olayları anlattığı eserinde, hunların bu husustaki adetlerinden şu şekilde bahsettiği bilinmektedir: “hunlar yemek tanımazlar, yaban bitkilerinin kökleri ile atın sırtında, baldırları arasında ezdikleri yarı pişmiş eti yerler.” hâlbuki macar müzelerinde bulunan hunlara ait iki cepli at eyerleri, kurumuş etlerin bu çantalara sokulduğunu ve atın baldırına, vücuduna değmediğini göstermektedir.

orta asya'dan batıya akın eden hun süvarilerinin eyerlerinin çantalara dolduran kuru et konservesi, anadolu'ya gelerek yerleşen oğuzlarda pastırmacılığın bulunması ve yüzyıllardır zamanımıza kadar yaşayıp gelmesi, bir gün orta asya bozkırlarında yaşayan türkleri sonbaharda kışa hazırlık olarak tuzlu, kuru ve dumanlı et konserveleri yapmaları, bu yiyeceğin orta asya'dan geldiğini göstermektedir. kayseri'de pastırmacılık bir şekilde orta asya'dan gelen türklerle başlamış ve zamanla gelişmiştir.

ünlü gezgin evliya çelebi 17. yüzyılda kayseri'den şu şekilde söz etmektedir: “makulat ve imalata has beyaz ekmeği, lavaşa yufkası, katmerli böreği, lahm-ı kadit namı ile şöhret bulan kimyonlu sığır pastırması ve nilskli et sucuğu bir tarafta yoktur” (evliya çelebi, 1970). evliya çelebi'nin seyahatnamesi‘ndeki bu bilgilerden de anlaşıldığı kadarıyla, kayseri'de 17. yüzyılda pastırma imalatı vardı. pastırma, türkler vasıtasıyla rumeli'ye, balkanlar'a ve çevresine götürülmüştür. bu tarihsel yolculuk boyunca oğuzlarla birlikte göç eden pastırma, anadolu'nun ortasındaki kayseri'yi kendine yurt edinmiş; sonra da ünü dört bir yana yayılmıştır.
buradan.
devamını gör...
peki bundan yunanların haberi var mı?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"pastırma ve sucuğun türk yiyecekleri olması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim