eskiden* parklarda bulunan barfiks aletlerinin* tepelerine tırmanıp oraya tünemek* 7 yaşımdayken falan hobilerimden birisiydi.

bir gün yine annemle okuldan dönerken parka girelim* diye tutturdum. annemin de biriyle telefonda konuşması falan gerekiyordu ve işi yoktu sanırım, kabul etti o da.

parka girer girmez barfiks aletine yöneldim, tırmanıp tünedikten sonra kesif ikitelli manzarasını izlemeye koyuldum. annemin arayacağı kişi ya açmadı ya da konu kısa sürdü bilmiyorum ama bu sefer annem tutturdu in gideceğiz diye. iki ayağım bir pabuca girince dengemi kaybettim ve yere düştüm.

annem başta telaşlansa da park zemini yumuşak olduğu, canımın yanmadığını söylediğim ve de kıvranmadığım için bir şey olmadığı kanısına kapıldı ve eve geldik. evde de yatma saatine kadar bir aksilik çıkmadı, yatmaya yakın başlayan ufak sızıya babam köyden gelen zeytinyağlı sabunla masaj yapmak suretiyle müdahale etti. o günü öyle geçirdim.

ertesi gün kalktık okul için, bileğim olmuş davul gibi. bir telaş kıyamet tabii evin içinde, doğru hastaneye gittik. çatlamış meğerse bileğim, alçıya aldılar da 3 hafta okula gidemedim. 1. sınıftayım, sağlağım ve sağ elim alçıda. annem elim açıldığında yazmada zayıflamış olacağımı düşündü*, bari derslerden geri kalmayım diye test kitabı aldı. şıkları sol elle de işaretleyebildiğimden* işe yaradı bu yol*, okula geri döndüğümde gayet iyi durumdaydım.

alçı açılırken yaşadığım korkunun ise tarifi yok. ondan sonra kesildi tabii tırmanıp tüneme işi.
devamını gör...
evlerin kenarlarında siyah saclar vardır ben küçükken onlar aşağıya indirilmiş çatı tamiri yapılıyordu. biz de arkadaş grubu ile hep oralarda oyun oynuyorduk babam orada oynamayın başınıza bir iş gelir diye uyarmıştı. üst kat komşumuz bacağımdan kan damladığını görünce bana söyledi ki o zamana kadar hiç bir şey hissetmemişim eve ağlayarak gittim ama canımın acısından değil hissetmemişim,
babam kızacak diye ağlıyordum neyse eve gittim bir baktık bacağım boydan boya kesilmiş.

hastaneye götürmüşler öyle bir kesilmiş ki sinirlerim ile birlikte, dikişlik değil ama aynı zamanda da derin??
neyse efendim ben belli bir süre bacağımda bandajla gezmişim sonuç olarak bacağımda boydan boya bir yara var baba sözü dinelmediğim için.
devamını gör...
abimle birlikte motosikletten düşmüştük dizim kanamıştı. 1 ay iyileşmemişti.
bir keresinde de cam sehpa üzerinde dans ediyordum müzik dinlerken. sonra cam kırılıp ayaklarıma batmıştı annem de beni dövmesin diye kendimi banyoya kilitlemiştim. hahah annem de dövmicem aç kapıyı salak diye bağırıyordu. canım anılarım ya.
devamını gör...
6 yasindayken hardal cenneti zannedip kiremitlere atlayarak omzumu kirmistim.
devamını gör...
sabaha doğru karın ağrısı ile tuvalete kalkmıştım. başım feci dönüyordu.
kendime geldiğimde annem beni ayıltmaya çalışıyordu.
tuvalette bayılmışım ve eşiğe kafamı vurduğum için başım yarılmış.
devamını gör...
(bkz: anlıyorum demek sonradan böyle oldunuz)
devamını gör...
dikenli gülün üzerine düşme
ısırgan otlarının olduğu yere yuvarlanma
koltuğun köşesine kafayı gömmek( dikiş atıldı)
devamını gör...
tahmin ediyordum

sözlükte kafayı kırmamış pek kimse yok

ben mi? eh işte ööle gibi
devamını gör...
yılını tam hatırlamıyorum ama 5-6 yaşlarındaydim sanırım. bir gün ablamla odada tatlı tatlı atışıyorduk sonra bu atışma ittirmeli vurmalı bir kavgaya dönüştü. ve ablamın itmesiyle benim kafam şu eski çıkıntılı kalorifer peteği olur ya ona saplandı. bildiğin kafamda bir yarık oluştu. hiçbir beyin fonksiyonuma zarar gelmemesi tam bir mucize. o kazayla ilgili en net hatırladığım şey ablamın ağlamaktan sesinin kısılması ve bana yaklaşmaktan uzun bir süre korkması.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yer: bakırköy
tarih: 1996
bu komando merdiveni denen spor aletini yaşımı bilmediğim bir dönemde üstünde yürümek suretiyle yanlış kullanıp iki demir çubuğun arasından düşerek kafayı demire vurup yardım. sonrası zaten malum...
devamını gör...
bisikletle benden yaşça büyük biriyle kafa kafaya çarpışmıştık kaşım patlamış muhtelif yerlerimde yara bere olmuştu. aslında buraya kadar standart bir kazaydı. asıl caf caflı tarafı bundan sonra başlıyor. ben yaralı bir şekilde eve gidince babam bunu kimin yaptığını sordu bende söyle böyle böyle oldu bisikletle çarpıp kaçtı dedim. çarpıp kaçtığını duyunca babam deliye döndü çocuğu bulup sokak ortasında dövmüş bunun üzerine çocuğun babası ve abisi geldi. babam babası ve abisini de dövdü. arada birilerine daha vurduğunu hatırlıyorum. bir anda şöyle bir ortam oldu



finalde olay karakolda bitti. basit bir kaza adli vakaya döndü bir anda.
devamını gör...
bisiklet kazası geçirdim.
kaydırağın sivri demirleri bacaklarımı kesti.
salıncaktan düştüm.
birçok kere boğulma tehlikesi geçirdim.
devamını gör...
canım anamı kurtarayım derken boğulup ölmenin eşiğinden dönmüştüm ve ilk bisikletimin sevinciyle ne yaptığımı bilmezken taşlı yolda ayağa kalkıp bir de ellerimi bırakmıştım sonrası bol yaralarla ve birkaç gün yatmakla geçti. bir de ilkokulda bir arkadaşımla kovalamaca oynarken yüzüstü yere kapaklandım,yüzüm her tarafı yara bere içindeydi.
devamını gör...
küçük abimle yarışıyorduk. ben koşarken o bisiklet sürüyordu, bu nedenle ben önden başlamıştım koşmaya. yarışı kazanmak istediğim için abim nereye geçerse onun önünden koşuyordum. ikimiz de küçüktük, o çekilirim diye düşünerek durmadı sanırım, ben de koşmaya devam ettim derken bisikletle ayağımı ezmişti yanlışlıkla. kendisi de uçmuştu beton yola, kolları soyulmuştu hep. asıl olan bana olmuştu tabi, ayağım yarılmıştı. canımın acısına değil de annemin bana bağırma ihtimaline ağlamıştım. köy ortamı malûm, büyük abim beni el arabasına koyup sağlık ocağına koşmuştu. o günden hatıra dikiş izim kaldı bana.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların çocukken yaşadıkları kazalar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim