yazarların çocukken yaşadıkları kazalar
başlık "hayat felsefesi" tarafından 20.03.2023 19:04 tarihinde açılmıştır.
61.
eskiden* parklarda bulunan barfiks aletlerinin* tepelerine tırmanıp oraya tünemek* 7 yaşımdayken falan hobilerimden birisiydi.
bir gün yine annemle okuldan dönerken parka girelim* diye tutturdum. annemin de biriyle telefonda konuşması falan gerekiyordu ve işi yoktu sanırım, kabul etti o da.
parka girer girmez barfiks aletine yöneldim, tırmanıp tünedikten sonra kesif ikitelli manzarasını izlemeye koyuldum. annemin arayacağı kişi ya açmadı ya da konu kısa sürdü bilmiyorum ama bu sefer annem tutturdu in gideceğiz diye. iki ayağım bir pabuca girince dengemi kaybettim ve yere düştüm.
annem başta telaşlansa da park zemini yumuşak olduğu, canımın yanmadığını söylediğim ve de kıvranmadığım için bir şey olmadığı kanısına kapıldı ve eve geldik. evde de yatma saatine kadar bir aksilik çıkmadı, yatmaya yakın başlayan ufak sızıya babam köyden gelen zeytinyağlı sabunla masaj yapmak suretiyle müdahale etti. o günü öyle geçirdim.
ertesi gün kalktık okul için, bileğim olmuş davul gibi. bir telaş kıyamet tabii evin içinde, doğru hastaneye gittik. çatlamış meğerse bileğim, alçıya aldılar da 3 hafta okula gidemedim. 1. sınıftayım, sağlağım ve sağ elim alçıda. annem elim açıldığında yazmada zayıflamış olacağımı düşündü*, bari derslerden geri kalmayım diye test kitabı aldı. şıkları sol elle de işaretleyebildiğimden* işe yaradı bu yol*, okula geri döndüğümde gayet iyi durumdaydım.
alçı açılırken yaşadığım korkunun ise tarifi yok. ondan sonra kesildi tabii tırmanıp tüneme işi.
bir gün yine annemle okuldan dönerken parka girelim* diye tutturdum. annemin de biriyle telefonda konuşması falan gerekiyordu ve işi yoktu sanırım, kabul etti o da.
parka girer girmez barfiks aletine yöneldim, tırmanıp tünedikten sonra kesif ikitelli manzarasını izlemeye koyuldum. annemin arayacağı kişi ya açmadı ya da konu kısa sürdü bilmiyorum ama bu sefer annem tutturdu in gideceğiz diye. iki ayağım bir pabuca girince dengemi kaybettim ve yere düştüm.
annem başta telaşlansa da park zemini yumuşak olduğu, canımın yanmadığını söylediğim ve de kıvranmadığım için bir şey olmadığı kanısına kapıldı ve eve geldik. evde de yatma saatine kadar bir aksilik çıkmadı, yatmaya yakın başlayan ufak sızıya babam köyden gelen zeytinyağlı sabunla masaj yapmak suretiyle müdahale etti. o günü öyle geçirdim.
ertesi gün kalktık okul için, bileğim olmuş davul gibi. bir telaş kıyamet tabii evin içinde, doğru hastaneye gittik. çatlamış meğerse bileğim, alçıya aldılar da 3 hafta okula gidemedim. 1. sınıftayım, sağlağım ve sağ elim alçıda. annem elim açıldığında yazmada zayıflamış olacağımı düşündü*, bari derslerden geri kalmayım diye test kitabı aldı. şıkları sol elle de işaretleyebildiğimden* işe yaradı bu yol*, okula geri döndüğümde gayet iyi durumdaydım.
alçı açılırken yaşadığım korkunun ise tarifi yok. ondan sonra kesildi tabii tırmanıp tüneme işi.
devamını gör...
62.
evlerin kenarlarında siyah saclar vardır ben küçükken onlar aşağıya indirilmiş çatı tamiri yapılıyordu. biz de arkadaş grubu ile hep oralarda oyun oynuyorduk babam orada oynamayın başınıza bir iş gelir diye uyarmıştı. üst kat komşumuz bacağımdan kan damladığını görünce bana söyledi ki o zamana kadar hiç bir şey hissetmemişim eve ağlayarak gittim ama canımın acısından değil hissetmemişim,
babam kızacak diye ağlıyordum neyse eve gittim bir baktık bacağım boydan boya kesilmiş.
hastaneye götürmüşler öyle bir kesilmiş ki sinirlerim ile birlikte, dikişlik değil ama aynı zamanda da derin??
neyse efendim ben belli bir süre bacağımda bandajla gezmişim sonuç olarak bacağımda boydan boya bir yara var baba sözü dinelmediğim için.
babam kızacak diye ağlıyordum neyse eve gittim bir baktık bacağım boydan boya kesilmiş.
hastaneye götürmüşler öyle bir kesilmiş ki sinirlerim ile birlikte, dikişlik değil ama aynı zamanda da derin??
neyse efendim ben belli bir süre bacağımda bandajla gezmişim sonuç olarak bacağımda boydan boya bir yara var baba sözü dinelmediğim için.
devamını gör...
63.
abimle birlikte motosikletten düşmüştük dizim kanamıştı. 1 ay iyileşmemişti.
bir keresinde de cam sehpa üzerinde dans ediyordum müzik dinlerken. sonra cam kırılıp ayaklarıma batmıştı annem de beni dövmesin diye kendimi banyoya kilitlemiştim. hahah annem de dövmicem aç kapıyı salak diye bağırıyordu. canım anılarım ya.
bir keresinde de cam sehpa üzerinde dans ediyordum müzik dinlerken. sonra cam kırılıp ayaklarıma batmıştı annem de beni dövmesin diye kendimi banyoya kilitlemiştim. hahah annem de dövmicem aç kapıyı salak diye bağırıyordu. canım anılarım ya.
devamını gör...
64.
6 yasindayken hardal cenneti zannedip kiremitlere atlayarak omzumu kirmistim.
devamını gör...
65.
sabaha doğru karın ağrısı ile tuvalete kalkmıştım. başım feci dönüyordu.
kendime geldiğimde annem beni ayıltmaya çalışıyordu.
tuvalette bayılmışım ve eşiğe kafamı vurduğum için başım yarılmış.
kendime geldiğimde annem beni ayıltmaya çalışıyordu.
tuvalette bayılmışım ve eşiğe kafamı vurduğum için başım yarılmış.
devamını gör...
66.
devamını gör...
67.
dikenli gülün üzerine düşme
ısırgan otlarının olduğu yere yuvarlanma
koltuğun köşesine kafayı gömmek( dikiş atıldı)
ısırgan otlarının olduğu yere yuvarlanma
koltuğun köşesine kafayı gömmek( dikiş atıldı)
devamını gör...
68.
tahmin ediyordum
sözlükte kafayı kırmamış pek kimse yok
ben mi? eh işte ööle gibi
sözlükte kafayı kırmamış pek kimse yok
ben mi? eh işte ööle gibi
devamını gör...
69.
yılını tam hatırlamıyorum ama 5-6 yaşlarındaydim sanırım. bir gün ablamla odada tatlı tatlı atışıyorduk sonra bu atışma ittirmeli vurmalı bir kavgaya dönüştü. ve ablamın itmesiyle benim kafam şu eski çıkıntılı kalorifer peteği olur ya ona saplandı. bildiğin kafamda bir yarık oluştu. hiçbir beyin fonksiyonuma zarar gelmemesi tam bir mucize. o kazayla ilgili en net hatırladığım şey ablamın ağlamaktan sesinin kısılması ve bana yaklaşmaktan uzun bir süre korkması.
devamını gör...
70.
71.
bisikletle benden yaşça büyük biriyle kafa kafaya çarpışmıştık kaşım patlamış muhtelif yerlerimde yara bere olmuştu. aslında buraya kadar standart bir kazaydı. asıl caf caflı tarafı bundan sonra başlıyor. ben yaralı bir şekilde eve gidince babam bunu kimin yaptığını sordu bende söyle böyle böyle oldu bisikletle çarpıp kaçtı dedim. çarpıp kaçtığını duyunca babam deliye döndü çocuğu bulup sokak ortasında dövmüş bunun üzerine çocuğun babası ve abisi geldi. babam babası ve abisini de dövdü. arada birilerine daha vurduğunu hatırlıyorum. bir anda şöyle bir ortam oldu
finalde olay karakolda bitti. basit bir kaza adli vakaya döndü bir anda.
finalde olay karakolda bitti. basit bir kaza adli vakaya döndü bir anda.
devamını gör...
72.
bisiklet kazası geçirdim.
kaydırağın sivri demirleri bacaklarımı kesti.
salıncaktan düştüm.
birçok kere boğulma tehlikesi geçirdim.
kaydırağın sivri demirleri bacaklarımı kesti.
salıncaktan düştüm.
birçok kere boğulma tehlikesi geçirdim.
devamını gör...
73.
canım anamı kurtarayım derken boğulup ölmenin eşiğinden dönmüştüm ve ilk bisikletimin sevinciyle ne yaptığımı bilmezken taşlı yolda ayağa kalkıp bir de ellerimi bırakmıştım sonrası bol yaralarla ve birkaç gün yatmakla geçti. bir de ilkokulda bir arkadaşımla kovalamaca oynarken yüzüstü yere kapaklandım,yüzüm her tarafı yara bere içindeydi.
devamını gör...
74.
küçük abimle yarışıyorduk. ben koşarken o bisiklet sürüyordu, bu nedenle ben önden başlamıştım koşmaya. yarışı kazanmak istediğim için abim nereye geçerse onun önünden koşuyordum. ikimiz de küçüktük, o çekilirim diye düşünerek durmadı sanırım, ben de koşmaya devam ettim derken bisikletle ayağımı ezmişti yanlışlıkla. kendisi de uçmuştu beton yola, kolları soyulmuştu hep. asıl olan bana olmuştu tabi, ayağım yarılmıştı. canımın acısına değil de annemin bana bağırma ihtimaline ağlamıştım. köy ortamı malûm, büyük abim beni el arabasına koyup sağlık ocağına koşmuştu. o günden hatıra dikiş izim kaldı bana.
devamını gör...
75.
ben sokakta oynamam gereken yaşlarda çok çocuk olamadım açıkçası. biraz hastanede geçti çocukluk, sonra da bir tık erken -bayağı erken- ayrıldık aile yanından falan. sokakta olduğum zamanlarda da sokağa karşı hiç tecrübem olmadığı için -abartmıyorum- 6-7 kez araba çarpmıştır. (bkz: malsak ne yapmalıyız) en son çarpan şey ise bir vidanjördü. önündeki kocaman hortumuyla fil gibi olan kamyon. epey bi yatırmıştı beni yatakta. "ulan zaten yeni indik dünyaya, iner inmez çarpan araba bok içindeydi" diye düşünüyorum şimdilerde.
devamını gör...
76.
pek oturan bir çocuk değildim. aşırı hareketliydim. buna rağmen çok kaza yaşamadım.
bir keresinde 5 yaşımdayken kamyona çarpmıştım. kaş gitmişti. evet doğru okudunuz kamyona ben çarptım. park halindeydi ve ben köşesine çarpıp zor gitmiştim eve.
bunun dışında kardeşim daha bebekken beni itmişti merdivenlerden ve hastanelik olmuştum. kafaya dikiş atıldı.
bir de arı kovanına girmiştim yanlışlıkla. yine hastanelik olmuştum. bizimkilerin dediğine göre bir gün kalmışım hastanede.
bunların dışında pek yok. o kadar riskli şey yapmama rağmen hiçbir şey olmamıştı.
bir keresinde 5 yaşımdayken kamyona çarpmıştım. kaş gitmişti. evet doğru okudunuz kamyona ben çarptım. park halindeydi ve ben köşesine çarpıp zor gitmiştim eve.
bunun dışında kardeşim daha bebekken beni itmişti merdivenlerden ve hastanelik olmuştum. kafaya dikiş atıldı.
bir de arı kovanına girmiştim yanlışlıkla. yine hastanelik olmuştum. bizimkilerin dediğine göre bir gün kalmışım hastanede.
bunların dışında pek yok. o kadar riskli şey yapmama rağmen hiçbir şey olmamıştı.
devamını gör...
77.
futbol oynarken araba bana çarpmıştı ama aynası çarptı millet de abartıyor iyimisin iyimisin diye bende bişe yokken durduk yere korku oluşmuştu hahahaha
devamını gör...
78.
yaşımı hatırlamıyorum ama beş altı yaş olabilir.
sağa bakmak sola bakmak bilmediğimiz için karşıdan karşıya geçerken koşa koşa geçiyorduk.
işte ne güzel geçmiştik, meğersem kardeşim arkamızdan ağlarmış. onun için geri döndüğümde araba çarpmıştı. yuvarlandığımı hatırlıyorum. gerisini hatırlamıyorum. bir şey olmadı öyle kırık dökük çatlak falan ama yok ben de gerisi.
bir kerede erik sevdasına iki yerden kolumu kırmıştım. başka bir entryde anlatırım.
sağa bakmak sola bakmak bilmediğimiz için karşıdan karşıya geçerken koşa koşa geçiyorduk.
işte ne güzel geçmiştik, meğersem kardeşim arkamızdan ağlarmış. onun için geri döndüğümde araba çarpmıştı. yuvarlandığımı hatırlıyorum. gerisini hatırlamıyorum. bir şey olmadı öyle kırık dökük çatlak falan ama yok ben de gerisi.
bir kerede erik sevdasına iki yerden kolumu kırmıştım. başka bir entryde anlatırım.
devamını gör...
79.
1-) 6 yaşındayıdım kısacık boyumdan görünmüyordum, o dönem herkesin arabası yoktu, ama dayımın vardı, bir düğüne gelmişlerdi, geri geri gelirken o eski metal yığını arabanın tamponuyla bana vurunca tökezledim düştüm yere, üzerimden geçecekken birisi kolumdan tuttu çekti çıkardı beni kim olduğunu hatırlamıyorum. o gün bu gün arabaların arkasından geçerken ya da arabayla geri giderken hep dikkat ederim.
2-) 7 yaşlarındaydım dedemlerin memleketlerinde 2 katlı müstakil küçük bahçeli evleri vardı merdivenle üst kata yaşadıkları yere çıkılıyordu, alt katı depo, kömürlük, erzak için kullanıyorlardı. üst katın kapısının önünde bir sofa vardı yaklaşık altı metrekare. ben tam oranın köşesine oturmuştum. arkamda sırtımı dayayacak yer olduğunu düşünerek arkama yaslanınca ilk yüksekten düşme deneyimine orada mazhar oldum.
3-) yine 6-7 yaşlarındaydım. ankaranın en güzel ilçesinin, en güzel gecekondu mahallesinde, bahçesinde aynı çatının altında 2 gecekondu olan kiralık bir evde oturuyorduk. bahçeye yağmur yağmuş, ayakla her yerine basılmaktan sertleşmiş toprağa keserle çivi ve tahta çakıyordu abim, ben de onu izliyordum. bir ara abimin arkasına geçtim, abim keseri kaldırdı arkaya doğru, onun keseri hafiflemiş ama benim kafam ağırlaşmıştı. sonra annemim çığlıkları. evet keserin ucu kafama girmişti. levent kırcanın "olacak o kadar" ındaki skeçinde oluğu gibi.
bende anı çok anlatsam bu da ayrı bir kitap olur.
2-) 7 yaşlarındaydım dedemlerin memleketlerinde 2 katlı müstakil küçük bahçeli evleri vardı merdivenle üst kata yaşadıkları yere çıkılıyordu, alt katı depo, kömürlük, erzak için kullanıyorlardı. üst katın kapısının önünde bir sofa vardı yaklaşık altı metrekare. ben tam oranın köşesine oturmuştum. arkamda sırtımı dayayacak yer olduğunu düşünerek arkama yaslanınca ilk yüksekten düşme deneyimine orada mazhar oldum.
3-) yine 6-7 yaşlarındaydım. ankaranın en güzel ilçesinin, en güzel gecekondu mahallesinde, bahçesinde aynı çatının altında 2 gecekondu olan kiralık bir evde oturuyorduk. bahçeye yağmur yağmuş, ayakla her yerine basılmaktan sertleşmiş toprağa keserle çivi ve tahta çakıyordu abim, ben de onu izliyordum. bir ara abimin arkasına geçtim, abim keseri kaldırdı arkaya doğru, onun keseri hafiflemiş ama benim kafam ağırlaşmıştı. sonra annemim çığlıkları. evet keserin ucu kafama girmişti. levent kırcanın "olacak o kadar" ındaki skeçinde oluğu gibi.
bende anı çok anlatsam bu da ayrı bir kitap olur.
devamını gör...
80.
kaşım yarık. doğal olarak 3 kaşım var.
çocukken aşık olduğum kızı salıncakta sallarken bir anlık dalgınlık sonucu salıncak yüzüme çarptı.
kaşım yarılsa da o hemen yanıma gelmişti, bi hoş hissetmiştim. ilk romantik rezalet denemem böyle oldu sanırım. o zamanlar da bol bol yeşilçam filmleri izlerdik belki de onun etkisidir.
çocukken aşık olduğum kızı salıncakta sallarken bir anlık dalgınlık sonucu salıncak yüzüme çarptı.
kaşım yarılsa da o hemen yanıma gelmişti, bi hoş hissetmiştim. ilk romantik rezalet denemem böyle oldu sanırım. o zamanlar da bol bol yeşilçam filmleri izlerdik belki de onun etkisidir.
devamını gör...