221.
lise 3'te sınıfta sevmediğim bir çocuk vardı .aslında çoğu kız onu sevmez.kaba ,küfürbaz,iftiracı ,şişman ve obur *birisiydi.
teneffüsteyiz. o çocuğun bir arkadaşı farklı bir sırada oturuyordu.farklı sırada oturan çocuk lavaboya gitmiş.sırasının üzerinde de şeker vardı. o çocuk şekeri yedi.arkadaşı lavabodan gelince şekeri yediğini söyledi.arkadaşı ise o şekeri başta kendisinin yediği ama bitiremediği için pakete geri koyduğunu söyler söylemez çocuk bir bağırdı .
sonra çantasındaki 1.5 litrelik suyu tek seferde içti.
arkadaşına ne olur şaka de falan diyor.
bağırıyor iyicene ıyy ben ali'nin * şekerini emcükledim, emcüklemez olaydım.çok pişmanım. midem bulandı, kusmak istiyorum.ali'yle temas etmeden öpüştük diye ...
ama biz sınıfça çok pis gülüyoruz var ya hayatımın en komik geçen teneffüsüydü.10 dakika boyunca gülüp, dalga geçtik.
çocuğun yalanmış şekeri yemesinden çok tepkileri aşırı komikti.
teneffüsteyiz. o çocuğun bir arkadaşı farklı bir sırada oturuyordu.farklı sırada oturan çocuk lavaboya gitmiş.sırasının üzerinde de şeker vardı. o çocuk şekeri yedi.arkadaşı lavabodan gelince şekeri yediğini söyledi.arkadaşı ise o şekeri başta kendisinin yediği ama bitiremediği için pakete geri koyduğunu söyler söylemez çocuk bir bağırdı .
sonra çantasındaki 1.5 litrelik suyu tek seferde içti.
arkadaşına ne olur şaka de falan diyor.
bağırıyor iyicene ıyy ben ali'nin * şekerini emcükledim, emcüklemez olaydım.çok pişmanım. midem bulandı, kusmak istiyorum.ali'yle temas etmeden öpüştük diye ...
ama biz sınıfça çok pis gülüyoruz var ya hayatımın en komik geçen teneffüsüydü.10 dakika boyunca gülüp, dalga geçtik.
çocuğun yalanmış şekeri yemesinden çok tepkileri aşırı komikti.
devamını gör...
222.
unutulmayacak bir şey yaşamayı bekliyorum ve umarım iyi bir şey olur bu.
devamını gör...
223.
lisede nevruz kutlamalarını ve kalabalığı fırsat bilerek okuldan kaçmaya çalışmıştık. tabi bu kaçma olayı çok pahalıya patlamıştı.
7 kız okuldan kaçmaya karar verdik. tabi bu kaçış planını anlatmadan önce size okulumuzdan bahsetmek istiyorum. 3 tane çıkışı bulunan, merkezde bir okul. nevruz kutlamalarına bazen bir vali, bazen önemli hocalar vs. katılıyordu. okulun çıkış kapısının ilki normal öğrenci/ öğretmen giriş çıkışı ve burada güvenlik var, diğer çıkış otopark çıkışı (okul arka bahçesini otopark olarak kullanıp oradan büyük gelir elde ediyordu ve genelde önemli kişiler (otel sahipleri, turistler, vali) araçları park ediliyordu diğer çıkış kapısı ise kimsenin kullanmadığı ve genelde kilitli olan kapıdan oluşuyordu.
ilk kapıdan çıkamıyoruz çünkü güvenlik var, diğer kapı zaten kilitli, biz de otopark çıkışına yöneldik. fakat otoparka çıkan okulun çıkış kapısının önüne biri son model aracını park etmiş. biz okulun içinden kapıyı iteledikçe kapı son model aracın ön tamponunu çiziyor. 7 kız kapıya öyle bir asılıyoruz ki eski kapı arabanın üstüne devrilecek derken gözüm hemen karşımızdaki güvenlik kamerasına takıldı. "aha dedim s*çtık". kizlari uyardım kamera var çantanızla ve üstünüzdekilerle yüzünüzü kapatın, sanki çok işe yarayacak, kamera her anımızı kaydetti* biz 7 kız fuhuş baskınında yakalanmış gibi yüzümüzü kapata kapata oradan uzaklaşıp öğrenci giriş çıkış kapısının o aradan otopark alanına koşmaya başladık. güvenlik gördü bizi tabi. biz kaçıyoruz herif bizi kovalıyor.
otopark alanının duvarından atlamaktan başka çaremiz yok. güvenlik nefes nefese bize yetişti yetişecek. en cesaretliniz kimse atlasın diyorum gaza getiriyorum kizlari. kimse cesaret edemiyor duvarda baya yüksek çünkü 4-5 metre kadar var. belki daha fazla.
biri cesaretini topladı, atladı duvardan. fakat atlayandan "ahhh!!" diye ses geliyor sonra ses kesiliyor. uçurumdan atlayan koyunlar gibi atlıyoruz duvardan tek tek. "ses verin noluyoo diyoruz?" kimseden ses seda yok. neyse sona ben ve bir arkadaşım kaldı. "önce sen atla ben güvenliği oyalarım" dedi. var gücümle duvardan bir atladım diz kapaklarıma kadar bir şeye gömüldüm, noluyor lan dememe fırsat kalmadan diğer arkadaşta atladı. salak atlamadan önce güvenliğe öpücük atmış bir de*
güvenlik duvara tırmanıp bize doğru bir baktı gülme krizine girdi herif*
diz kapagimiza kadar çimentoya battık. yol yapım çalışması varmış, çimento dökmüşler duvarın dibine. o da tam kurumamış, bizim salaklar çimentoya gömüldüğü için gülme krizine girmişler, biz de atlayalım diye çimento olduğunu söylememişler *
"bekleyin siz orada geliyorum" dedi güvenlik*
o sırada etraftakiler bize bakıyor. az degil 7 kız çimentoya saplanmış, kurtulmaya çalıştıkça bataklık gibi daha da batıyor. kimi gülüyor, kimi kınar gibi bakıyor, bazıları videoya alıyor. en sonunda bir insan evladı çıktı. "okuldan mı kaçtınız gelin yardım edeyim size" dedi. hepimizin elinden tutarak kurtardı bizi çimentodan. utanmasak adamı öpüp sarılacağız.
o sırada güvenlik güle oynaya keyifli keyifli sokağın ucundan göründü. bu seferde düzüştüğü evli kadının kocası tarafından basılmış erkek gibi koşmaya başladık biz.
baya bir koştuk. sonra bir depo gibi yerin oraya oturup soluklandık. gülme krizine girdik, 1 paket ıslak mendille üstümüzdeki çimentoları temizlemeye uğraştık. baktık temizlenemiyoruz sigara içtik.
canım anamın ayakkabısını giymiştim o gün. yeni almıştı o ayakkabıyı, zar zor ikna edip giymiştim. ayakkabının üstünde çeşit çeşit ülkenin bayrağı vardı. siniftakiler yeni ayakkabıya açılış yapmak için üstüne basıp, kirletirdi ayakkabıyı. öyle garip geleneklerimiz vardı sınıfça. sırf onlar basmasın ayakkabı kirlenmesin diye ne uğraşlar verirdim. sen git çimentoya düş o ayakkabıyla * eee sakınan göze çöp batar.
peki daha sonra ne yaptık? yakınlarda lc waikiki vardı onun soyunma kabinine girip nevruz diye kaynayan beden dersindeki eşofmanları, tişörtleri geçirdik üstümüze. sonra otobüse bindik. okulun önünden geçerken güvenliğe el sallayip, 32 diş sırıttık.
bizi görünce "salaklar nasıl çimentoya düştünüz ama" der gibi yine güldü.
#355200 vakti olanlar bu tanımımı da okusun *
7 kız okuldan kaçmaya karar verdik. tabi bu kaçış planını anlatmadan önce size okulumuzdan bahsetmek istiyorum. 3 tane çıkışı bulunan, merkezde bir okul. nevruz kutlamalarına bazen bir vali, bazen önemli hocalar vs. katılıyordu. okulun çıkış kapısının ilki normal öğrenci/ öğretmen giriş çıkışı ve burada güvenlik var, diğer çıkış otopark çıkışı (okul arka bahçesini otopark olarak kullanıp oradan büyük gelir elde ediyordu ve genelde önemli kişiler (otel sahipleri, turistler, vali) araçları park ediliyordu diğer çıkış kapısı ise kimsenin kullanmadığı ve genelde kilitli olan kapıdan oluşuyordu.
ilk kapıdan çıkamıyoruz çünkü güvenlik var, diğer kapı zaten kilitli, biz de otopark çıkışına yöneldik. fakat otoparka çıkan okulun çıkış kapısının önüne biri son model aracını park etmiş. biz okulun içinden kapıyı iteledikçe kapı son model aracın ön tamponunu çiziyor. 7 kız kapıya öyle bir asılıyoruz ki eski kapı arabanın üstüne devrilecek derken gözüm hemen karşımızdaki güvenlik kamerasına takıldı. "aha dedim s*çtık". kizlari uyardım kamera var çantanızla ve üstünüzdekilerle yüzünüzü kapatın, sanki çok işe yarayacak, kamera her anımızı kaydetti* biz 7 kız fuhuş baskınında yakalanmış gibi yüzümüzü kapata kapata oradan uzaklaşıp öğrenci giriş çıkış kapısının o aradan otopark alanına koşmaya başladık. güvenlik gördü bizi tabi. biz kaçıyoruz herif bizi kovalıyor.
otopark alanının duvarından atlamaktan başka çaremiz yok. güvenlik nefes nefese bize yetişti yetişecek. en cesaretliniz kimse atlasın diyorum gaza getiriyorum kizlari. kimse cesaret edemiyor duvarda baya yüksek çünkü 4-5 metre kadar var. belki daha fazla.
biri cesaretini topladı, atladı duvardan. fakat atlayandan "ahhh!!" diye ses geliyor sonra ses kesiliyor. uçurumdan atlayan koyunlar gibi atlıyoruz duvardan tek tek. "ses verin noluyoo diyoruz?" kimseden ses seda yok. neyse sona ben ve bir arkadaşım kaldı. "önce sen atla ben güvenliği oyalarım" dedi. var gücümle duvardan bir atladım diz kapaklarıma kadar bir şeye gömüldüm, noluyor lan dememe fırsat kalmadan diğer arkadaşta atladı. salak atlamadan önce güvenliğe öpücük atmış bir de*
güvenlik duvara tırmanıp bize doğru bir baktı gülme krizine girdi herif*
diz kapagimiza kadar çimentoya battık. yol yapım çalışması varmış, çimento dökmüşler duvarın dibine. o da tam kurumamış, bizim salaklar çimentoya gömüldüğü için gülme krizine girmişler, biz de atlayalım diye çimento olduğunu söylememişler *
"bekleyin siz orada geliyorum" dedi güvenlik*
o sırada etraftakiler bize bakıyor. az degil 7 kız çimentoya saplanmış, kurtulmaya çalıştıkça bataklık gibi daha da batıyor. kimi gülüyor, kimi kınar gibi bakıyor, bazıları videoya alıyor. en sonunda bir insan evladı çıktı. "okuldan mı kaçtınız gelin yardım edeyim size" dedi. hepimizin elinden tutarak kurtardı bizi çimentodan. utanmasak adamı öpüp sarılacağız.
o sırada güvenlik güle oynaya keyifli keyifli sokağın ucundan göründü. bu seferde düzüştüğü evli kadının kocası tarafından basılmış erkek gibi koşmaya başladık biz.
baya bir koştuk. sonra bir depo gibi yerin oraya oturup soluklandık. gülme krizine girdik, 1 paket ıslak mendille üstümüzdeki çimentoları temizlemeye uğraştık. baktık temizlenemiyoruz sigara içtik.
canım anamın ayakkabısını giymiştim o gün. yeni almıştı o ayakkabıyı, zar zor ikna edip giymiştim. ayakkabının üstünde çeşit çeşit ülkenin bayrağı vardı. siniftakiler yeni ayakkabıya açılış yapmak için üstüne basıp, kirletirdi ayakkabıyı. öyle garip geleneklerimiz vardı sınıfça. sırf onlar basmasın ayakkabı kirlenmesin diye ne uğraşlar verirdim. sen git çimentoya düş o ayakkabıyla * eee sakınan göze çöp batar.
peki daha sonra ne yaptık? yakınlarda lc waikiki vardı onun soyunma kabinine girip nevruz diye kaynayan beden dersindeki eşofmanları, tişörtleri geçirdik üstümüze. sonra otobüse bindik. okulun önünden geçerken güvenliğe el sallayip, 32 diş sırıttık.
bizi görünce "salaklar nasıl çimentoya düştünüz ama" der gibi yine güldü.
#355200 vakti olanlar bu tanımımı da okusun *
devamını gör...
224.
millet nasıl lise hayatı geçirmiş diye sorgulattı bu başlık bana. benim lise hayatımda ileride anlatacağım hiçbir detay yok 4 yılı bomboş hayalet gibi geçirdik
devamını gör...
225.
ben daha yeni liseye başladım umarım unutulmayan dolu dolu lise anılarım olur.
devamını gör...
226.
deli gibi aşık olmuşum 'o' nun haberi bile yok .her sabah atatürk büstünün önünde sıraya giriyoruz sınıf sıralarımız arka arkaya o hep en önde duruyor bense onu (çaktırmadan )görmek için en arkada .herkes gider mersine ben giderim tersine hesabı ters duruyorum. tabiiii 750 kişilik erkek teknik lisesinde okuyupta 20-30 kızdan biri olunca müdüründen öğretmenine herkes tanıyor ve dikkat çekiyorsun.yine ben kürsüye sırtımı dönmüş o güzel gözlerine dalmış seyri alem yaparken birden ismimin yankılandığını duydum.
'kürsü bu tarafta kızım bakışmanın aşk yaşamanın sırası değil dön önüne ' millet kahkalarla gülüyor, tabii o an göz göze geldik artık dönüş yok anladı önüme dönsem ne yerin dibine girsem daha iyi.müdür adımı söyledi diye değil o öğrendi diye ama iyiki dediğim o an....
'kürsü bu tarafta kızım bakışmanın aşk yaşamanın sırası değil dön önüne ' millet kahkalarla gülüyor, tabii o an göz göze geldik artık dönüş yok anladı önüme dönsem ne yerin dibine girsem daha iyi.müdür adımı söyledi diye değil o öğrendi diye ama iyiki dediğim o an....
devamını gör...
227.
edebiyat dersinde dönemler ,( tanzimat ve sonrası) tekrarını yaptırıyordu hoca.derste de canımız iyicene sıkılmıştı ve son iki ders olduğu için yorgunduk.
sonra hoca akıllı bizlere tahtadan soru çözdürmeye başladı.
bir sorunun cevabı cenap şahabettin idi . arkadaş o cevabı söylerken dili sürçtü ve şahap cenabettin demişti. o kişi de dahil tüm sınıf gülmüştük.
sonra hoca akıllı bizlere tahtadan soru çözdürmeye başladı.
bir sorunun cevabı cenap şahabettin idi . arkadaş o cevabı söylerken dili sürçtü ve şahap cenabettin demişti. o kişi de dahil tüm sınıf gülmüştük.
devamını gör...
228.
ogle aralarında arkadaşım yağız la bankta oturup yaptığımız makaraları hiç unutmam.
devamını gör...
229.
boş derste çiğ köfte yaptığımız anıdır. organizatör bendim herkese görev vermiştim, zeytin yağından isotuna kadar. yoğurucumuz antepli bir arkadaştı 30 kişiye yoğurmuştu herkes tıka basa doydu ama sonu hazin bitmişti. bizim mallardan biri instagramda paylaşmış ertesi günü soluğu müdür odasında almıştık.
devamını gör...
230.
ödünç verdiğim bir kitabın sayfalarında kahve desenleriyle bana dönmesi, üstelik verdiğim kişinin eliyle değil başka biri aracılığıyla...
devamını gör...
231.
bir tane sınıfta boks eldivenleri olduğunu söylediler. ertesi teneffüs gittik eldiven çiftlerinden birini nöbetçi öğretmene kaptırmışlar. çocuklar "solak olan varsa ciftin sol tekini o taksın sağ tekini de başka biri taksın tek el dövüşün. eldivensiz elinizi kullanmayın." dediler. biz de tamam dedik. sağ tekini ben taktım sol tekini de solak bir arkadaşım taktı. sıraları da kenarlara çektiler. etrafımızda daire şeklinde sıralardan bir ring var. bi 20-30 kişi sıraların üstüne çıkmış tezahürat falan yapıyorlar.
ha tabi ben 110 kiloydum o zamanlar. sol teki takan arkadaşım 65 kilo. çocuk baya hızlı vuruyor ben 1 tane vurana kadar o 3 tane geçiriyor kafama. ama kilo farkı çok dostlarım. çocuk hızlı hızlı geçirse bile ben arada bir vurarak üstüne doğru yürüyorum arkadaşımın. o mecbur geri geri giderken sıralara takılıp yere kapaklanıyor. o yere düşünce araya girip ayırıyorlar. 4 defa aynısı yaşanınca çıkardık eldivenleri.
güzel zamanlar.
ha tabi ben 110 kiloydum o zamanlar. sol teki takan arkadaşım 65 kilo. çocuk baya hızlı vuruyor ben 1 tane vurana kadar o 3 tane geçiriyor kafama. ama kilo farkı çok dostlarım. çocuk hızlı hızlı geçirse bile ben arada bir vurarak üstüne doğru yürüyorum arkadaşımın. o mecbur geri geri giderken sıralara takılıp yere kapaklanıyor. o yere düşünce araya girip ayırıyorlar. 4 defa aynısı yaşanınca çıkardık eldivenleri.
güzel zamanlar.
devamını gör...
232.
duyduğum en iyi esprilerden birine sahip bir anım var.
lise sonda normal bir şekilde ders işlenirken rehberlik hocamız sınıfa girip milli savunma üniversitesinin sınavı için başvuruların başladığını, tyt için deneme niteliğinde olduğunu ve isteyenlerin bu niyetle girebileceğini veya yoluna milli savunma üniversitesinden devam etmek isteyenlerin ise başvurması gerektiğini söyledi.
bizimse aslında ankaralı ama fiziksel görünüşünden dolayı şaka amaçlı "pkk üyesi" diye lakap taktığımız bir arkadaşın(rahatsızlık duymuyor gibiydi) "olum boşverin bunu,
gelin bizimkiler sınavsız alıyor" demesiyle arka sıranın gülmekten yerlere yattığı anıdır.
lise sonda normal bir şekilde ders işlenirken rehberlik hocamız sınıfa girip milli savunma üniversitesinin sınavı için başvuruların başladığını, tyt için deneme niteliğinde olduğunu ve isteyenlerin bu niyetle girebileceğini veya yoluna milli savunma üniversitesinden devam etmek isteyenlerin ise başvurması gerektiğini söyledi.
bizimse aslında ankaralı ama fiziksel görünüşünden dolayı şaka amaçlı "pkk üyesi" diye lakap taktığımız bir arkadaşın(rahatsızlık duymuyor gibiydi) "olum boşverin bunu,
gelin bizimkiler sınavsız alıyor" demesiyle arka sıranın gülmekten yerlere yattığı anıdır.
devamını gör...
233.
okulda herkesin aşık olduğu esmer, eski türk filmi güzelleri tadında bir kız vardı. doğal ve duru bir güzelliğe sahipti. ağır başlı, edepli, zarif de bir şeydi. annesi babası tahsilli olduğu için iyi terbiye almış çocuklar vardır hani. işte tam öyle bir kızdı.
bir gün futbol oynuyorduk ben maçı bırakmış olmalıyım herhalde.
basketbol alanına geçmiştik bir kaç arkadaşla basketbol oynayalım demiş olabiliriz.
ben basketbolda kötüyüm dedikten sonra o prenses gibi güzel kız bana, ama sen çok güzel futbol oynuyorsun. gördüm bence çok iyisin. demişti.
ben de teşekkür edip, yok ya o kadar da değil demiştim.
çok kısa sohbet etmiştik. sanki çok yakın, çok tanıdık bir insan gibiydi.
insanın kardeşi olsa ancak bu kadar yakınlık hissedebilirdi.
kısa süre sonra başka bir okula geçti.
bir daha da göremedim.
iyidir inşallah.
bir gün futbol oynuyorduk ben maçı bırakmış olmalıyım herhalde.
basketbol alanına geçmiştik bir kaç arkadaşla basketbol oynayalım demiş olabiliriz.
ben basketbolda kötüyüm dedikten sonra o prenses gibi güzel kız bana, ama sen çok güzel futbol oynuyorsun. gördüm bence çok iyisin. demişti.
ben de teşekkür edip, yok ya o kadar da değil demiştim.
çok kısa sohbet etmiştik. sanki çok yakın, çok tanıdık bir insan gibiydi.
insanın kardeşi olsa ancak bu kadar yakınlık hissedebilirdi.
kısa süre sonra başka bir okula geçti.
bir daha da göremedim.
iyidir inşallah.
devamını gör...
234.
hocalara çay almak için girdiğimiz öğretmenler için ayrılmış çay ocağında hocaya diyerek kendimize çay almak .
devamını gör...
235.
hemen hemen her anı. anadolu kız lisesi karmaya dönmüştü ve ilk erkek öğrencileri bizdik. yaklaşık 900 kızın arasında 90 küsür erkekle dahil olmuştuk. okul istinye'de olunca okuldan ziyade mankenlik ajansı gibiydi. zaten 20 tanesi model oldu. o kadar sıkıldık ki bir süre sonra çirkin kız arar olduk. işte (bkz: mementormori_) o dönemler meriçliğe adım attı!
devamını gör...
236.
10. sınıftaydım. sabahleyin deneme olduk.öğle arasında ise yemek için kantine arkadaş grubuyla gittik.uzunca bir sıranın ardında sonunda sıra bana gelmişti. yemek istediğim şey ise bastırılmış poğaça idi.nasıl bir şey derseniz poğaçayı tost makinesine koyup bastırılması.bu şekilde daha sıcak ve ince oluyor. makine çok kirli ise poğaçanın tadı kötü olabiliyor o ayrı.
tabii denemenin etkisiyle kafam iyicene bulanmış . orada kantinci ablaya bastırılmış tost verir misin dedim. abla anlamadı , tekrar söylememi istedi.ben yine bastırılmış tost dedim. abla dedi ki tost zaten bastırılmış olur. bu sefer ben de o zaman varsa verin dedim . kadın dedi ki tost mu istiyorsun , ben diyorum hayır tost istemiyorum.arkada olan arkadaşlarım gülmekten duramıyorlar.bana diyorlar ki poğaça istiyorsun değil mi . ben de evet dedim.sonunda poğaçamı aldım.arkadaşlarıma gülme konusu olmuştum.bana zavallı ,denemede beynin yanmış ne hale gelmişsin dediler.
tabii denemenin etkisiyle kafam iyicene bulanmış . orada kantinci ablaya bastırılmış tost verir misin dedim. abla anlamadı , tekrar söylememi istedi.ben yine bastırılmış tost dedim. abla dedi ki tost zaten bastırılmış olur. bu sefer ben de o zaman varsa verin dedim . kadın dedi ki tost mu istiyorsun , ben diyorum hayır tost istemiyorum.arkada olan arkadaşlarım gülmekten duramıyorlar.bana diyorlar ki poğaça istiyorsun değil mi . ben de evet dedim.sonunda poğaçamı aldım.arkadaşlarıma gülme konusu olmuştum.bana zavallı ,denemede beynin yanmış ne hale gelmişsin dediler.
devamını gör...
237.
arkadaşım aynaya yumruk attı diye ambulans gelmişti.*
devamını gör...
238.
sınıf listesinde, "murat aysızdan" diye bir arkadaş vardı. annem türk babam alman, benim de asıl adım murat ayzınhaym ama listeye yabancı isim yazılamadığı için müdür öyle yazdırdı demişti. aylar sonra sınıfa yeni gelen hocamız sorunca, onun yerine biz atlayıp hikayeyi anlattık. sonra murat lafı aldı, hocam ben bunları öyle kekledim bir kere, sonra konusu hiç geçmeyince şaka falan olduğunu da söylemeyi unutmuşum. hala öyle sanıyor bu mallar. bu vesileyle düzelmiş olayım... dedi.
devamını gör...
239.
boş bir derste, hiç sebepsiz, çıldırıp duvarın bir kısmını metal kalem ucuyla oyan bir arkadaşı hatırlatmış anılardır.
ertesi sabah erkenden baya alçı ve mala ile yaptığı şeyi düzeltmeye geldiğinde, müdür muavini olay yerinde beklemekteydi.
ertesi sabah erkenden baya alçı ve mala ile yaptığı şeyi düzeltmeye geldiğinde, müdür muavini olay yerinde beklemekteydi.
devamını gör...
240.
31 şakası yaptıydı birisi. eline beyaz sabunu doldurmuş bir yandan da idrar hortumunu erekte etmiş atölyeden boş sınıfa geçmişsiniz "geldi geldi" diye sözde fışkırtma girişimi yaptıydı üzerinize.
devamını gör...